Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/252 E. 2022/47 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/252 Esas
KARAR NO : 2022/47

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ….

DAVALI : …

DAVA : Alacak (Eser- Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 31/01/2/22
Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Müvekkili ile davalı şirket arasında 24.04.2017 tarihinde iki adet sözleşme imzalandığını, Sözleşmelerden bir tanesinin konusunun ” …GENEL MÜDÜRLÜĞÜ/ GAZİANTEP GERİ GÖNDERME MERKEZİ ” işi kapsamında , diğer sözleşmesin konusunun ” … GERİ GÖNDERME MERKEZİ” işi kapsamında olduğunu, her bir sözleşmede belirtilen işlerin tutarı 37.500 TL+KDV(6.750) =44.250 TL olduğunu, iki sözleşmenin toplam tutarı 88.500 TL olduğunu, davalı tarafın 53.100 TL. ödeme yaptığını, ardından müvekkil şirkete herhangi bir uyarı ve ihtar çekilmeden işi bırakmasının söylendiğini, çalışan elemanlarının sahaya alınmadığını, bu nedenle sözleşme uyarınca dava dilekçesinde ayrıntılı şeklide yazılan bazı işlerin müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, Gaziantep Geri Gönderme Merkezinde müvekkil tarafından yapılmayan işlerin tutarlarının toplam 4.800 TL.+KDV (864 TL) = 5.664 TL olduğunu, Kayseri Geri Gönderme Merkezinde müvekkil tarafından yapılmayan işlerin tutarlarının ise toplam 1.950 TL+KDV (351 TL) =2301 TL olduğunu, sözleşme uyarınca işin ihale bedeli 75.000 TL+ KDV (13.500 TL)= 88.500 TL olduğunu, Gaziantep de 5664 TL ve Kayseri de 2301 TL. olmak üzere toplam 7965 TL(KDV dahil) müvekkili şirkete yaptırılmayan işin bedeli olduğunu, davalı firmadan olan alacaklarının 88.500 TL-7965 TL=80.535 TL olduğunu, bu alacaktan 53.100 TL.sinin ödenmiş olduğunu ve 80.535-53.100=27.435 TL alacağın mevcut olduğunu, müvekkili firma tarafından bu alacağı ilişkin olarak fatura keşide ettiğini, ancak davalı şirket tarafından böyle bir borçlarının olmadığını beyan ederek faturanın iade edildiğini, müvekkilinin alacağının davalı şirketten talep etmek üzere bu davanın açıldığını ileri sürerek davanın kabulü ile cari hesap faturalı
27.435,00.TL alacağın faizi ile tahsiline sözlü anlaşma uyarınca yapılan masraf ve işçilik bedelleri olan 16.619,47 TL.nin yargılamaya tabi olması sebebiyle belirsiz alacak olarak kabulü ile şimdilik 1.000,00. TL.sinin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı firmaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE;
Gerek kanun gerekse sözleşme hükümlerine göre temerrüd şartları oluşmadan açılan davanın yersiz, asılsız olduğunu, somut gerçeklikler karşısında davacı yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğu içinde edimlerini eksik, kötü ve geç ifa etmekten kaynaklanan zararları için talep ve başvuru haklarının saklı tutulduğunu, teknik ve idari bütün şartnameleri detaylı bir şekilde tanımlanan bir sözleşmenin varlığına ve bunun hilafına olmasına rağmen , somut, objektif v e belgeye dayandırması gereken iddialarını tamamen afaki ve soyut beyanlar üzerinden dillendirerek hak talepliğinde bulunmanın açılan bu davanın haksız ve yersiz olduğunun birer delili olduğunu, davacının bir yıl sonra alacağının bulunduğundan bahisle fatura başta birtakım sözleşme dışı iş ve malzeme giderlerinden bahisle hak talepliğinde bulunduğunu, davacı tarafın kalem kalem fiyatlandırma dahi yapabildiği dikkate alınırsa bunlardan oluşan taleplerini bir de belirsiz alacak gibi göstermeye çalıştığını, dava değerinin bu alacaklar toplamı da dahil edilerek ve belirli alacak nevinden yeniden belirlenip harçlandırılması gerektiğini, tamamen soyut ve afaki iddia ve taleplerle, bütünüyle hukuki ve somut gerçekliğe aykırı nedenlerle açılan işbu davanın reddine ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya Elektrik Mühendisi, Mali Müşavir ve Mimar bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen bila tarihli raporda özetle; Dava dosyası muhteviyatının incelenmesi, tespit ve değerlendirmeler sonucunda, raporun, “5. Değerlendirmeler” başlıklı kısmında detaylı olarak anlatıldığı ve nihai takdir ve hukuki değerlendirme mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasındaki sözleşmelerin anahtar teslim götürü bedel esasına göre düzenlendiğini, sözleşmede belirlenen imalatlar için ayrı ayrı fiyat bulunmadığını, raporumuzun “5.2.3 Yapılan İmalatın AYIPLI OLUP/OLMADIĞI” başlıklı kısmında anlatıldığı üzere davacı tarafından yapılan imalatın ayıplı ve kusurlu olduğunu, fen ve sanat kurallarına aykırı imalat yapıldığını, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle; taraflar arasındaki sözleşme kapsamındaki iş ve imalatların hangi oranda tamamlandığının veya eksik bırakıldığının belirlenmesinin mümkün olamadığını, davacıdan sonra işleri tamamlayan, davacının ayıplı ve kusurlu imalatlarını yeniden yapan firmanın dava dışı ana yüklenici …firması olduğunu, işin tamamlanmadan -ayıp ve kusurlu imalatlardan dolayı-bıraktırıldığı ve davalı firma ile dava dışı …firması arasındaki 21.08.2017 tarihli mail ile Gaziantep ve Kayseri GGM için devreye alma ve kabul işlemleri için tarih planı yapıldığı böylece geçici kabul ve devreye alma işlemleriyle işin tamamlanması aşamasında davacı firmanın bulunmadığını, sözleşme bedelinden dolayı davacı tarafından iddia edildiği üzere, 27.435 TL bakiye alacağının bulunup/bulunmadığını, varsa miktarı konusunda değerlendirme yapmanın mümkün olamadığını, sözleşme harici şifahi olarak anlaşma sağlanan direk dikimi ve kazı bedelleri için davacı tarafından talep edilen 16.619,47 TL’ ye ait olarak dosya kapsamında bulunan ve davalı firma ile dava dışı firma arasındaki mail yazışmalarından başkaca dosya kapsamında bilgi-belge bulunmadığı, bu maillerden ve ana sözleşme ile taşeronluk sözleşmesinden hareketle kıyasen bulunan davacı alacağının ise 2.400, 00 TL olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili ile davalı vekili tarafından bilirkişi kurulu raporuna beyan itiraz dilekçeleri sunulması üzerine dosya yeniden değerlendirilmek üzere bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 26/10/2021 tarihli ek raporda özetle; Dava dosyası muhteviyatının incelenmesi, tespit ve değerlendirmeler sonucunda, nihai takdir ve hukuki değerlendirme mahkemeye ait olmak üzere; KÖK raporun 21 ve 22. Sayfalarında “6. SONUÇ” başlığı altında özetlenen değerlendirmelerinde değiştirecek bir husus bulunmadığını, davacı itirazlarında yer aldığı üzere; sözleşme gereği kabul edilmeyen imalat için 3 gün süreli ihtarın dosya kapsamında bulunmadığı ancak tarihi belli olmayan ve davalı ile dava dışı.. yetkilileri arasındaki whatsapp yazışmalarının ihtar kabul edilip/ edilmeyeceği hususundaki değerlenmesinin mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesi gereğince iş bedelinin ödendiğinden bahisle ödenmeyen kısma ilişkin alcak ile sözleşme harici yapıldığı iddia edilen bir kısım işler bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesine göre; ”İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”, TMK’nun 6. maddesine göre ise; ”Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. ” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma ve toplanan deliller ile bilirkişi kuruludan alınan rapora göre, Taraflar arasındaki sözleşmelerin anahtar teslim götürü bedel esasına göre düzenlendiğini, sözleşmede belirlenen imalatlar için ayrı ayrı fiyat bulunmadığını, raporumuzun “5.2.3 Yapılan İmalatın ayıplı olup/olmadığı” başlıklı kısmında anlatıldığı üzere davacı tarafından yapılan imalatın ayıplı ve kusurlu olduğunu, fen ve sanat kurallarına aykırı imalat yapıldığını, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle; taraflar arasındaki sözleşme kapsamındaki iş ve imalatların hangi oranda tamamlandığının veya eksik bırakıldığının belirlenmesinin mümkün olamadığını, davacıdan sonra işleri tamamlayan, davacının ayıplı ve kusurlu imalatlarını yeniden yapan firmanın dava dışı ana yüklenici …firması olduğunu, işin tamamlanmadan -ayıp ve kusurlu imalatlardan dolayı bıraktırıldığı belirtilmiş olup HMK.nun 190.maddesi ile TMK.nun 6.maddesine göre davacı taraf hakkın dayandırdığı olgularının varlığını ispat edemediğinden, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1)Davanın REDDİNE ,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.TL red karar ve ilam harcının dava açılışında davacıdan alınan 485,60.TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 404,90.TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde istem halinde davacı tarafa iadesine,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00.TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzlerine karşı , davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸