Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/135 Esas
KARAR NO : 2021/172
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 08/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı Vekili Dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasında Çevre Denetim Yönetmeliği kapsamında Hizmet Sözleşmesi ve Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Hizmet Sözleşmesi olmak üzere 2 ayrı sözleşme olduğunu, müvekkilinin sözleşmeler kapsamında edmini yerine getirerek hizmet verdiği halde davalının sözleşme gereğince ödemesi gereken hizmet bedelini ödemediğini, müvekkilinin sözleşmelerin başından beri edilmlerini yerine getirdiğini, her ay aylık değerlendirme raporlarını düzenlenerek davalıya bilgi verdiğini, davalının hizmetin yerine getirilmediği, eksik yerine geitirldiğine dair itirazda bulunmadığını, buna rağmen müvekkiline 2 yıla yakın süre hiç bir ödeme yapılmadığını, davalının fatura bedellerine karşılık kum ve nakliye hizmeti aldığını iddia etmiş ise de bu iddiaların asılsız olduğunu, davalının edimlerini yerine getirmemesi üzerine Ankara …Müdürlüğünün 2018/3225 E. sayılı dosyası ile icra takibinde bulunudklarını davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında verilen hizmet bedelinin tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkidir. Tarafların tacir lması nedeniyle mahkememiz görevlidir. Mahkememizin yetkisine itiraz edilmemiştir.
Uyuşmazlık; Davacının cevap vermemiş olmamasına göre, taraflar arasında hizmet alımına ilişkin sözleşmenin bulnup bulunmadığı, sözleşmenin varlığının kabulü halinde Sözleşme kapsamında davacının edimini yerine getirip getirmediği, davacının icra taibi yapmakta halı olup olmadığı ve alacağının varlığı halinde takip tarihi itibariyle alacağının miktarına ilişkidir.
DELİLLER: Davaya konu Ankara …Müdürlüğünün 2018/3525 Esas sayılı dosyası dosyamız içerisine kazandırılmış, alacaklısının dosyamız davacısı, borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, alacaklı tarafından Çevre Denetim Yönetmeliği Kapsamında hizmet sözleşmesi ve Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi hizmet sözleşmesi uyarınca ilgili aylara ait faturalardan kaynaklı 26.740,08 TL alacağı olduğundan bahisle genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin 28/03/2018 tarihinde davalıya tebliğ edilmesi üzerine davalı tarafından 29/03/2018 tarihinde 30/12/2017 tarihli faturanın geçersiz olduğu ve fatura bedellerinin bir kısmının ödendiğini ancak dosyaya yansıtılmadığı yönünde miktar belirtmeksizin itiraz edildiği, borca itirazın ve davanın yasal süresi içerisinde olduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi …’dan alınan 04/11/2019 tarihli rapora göre; tarafların ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil özelliğine haiz ve usulüne uygun bir şekilde tutulduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre cari hesap uyarınca davalıdan 21.945,00 TL alacağının olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göreyse davacının davalıdan alacağının olmadığının tespit edildiği raporda mütala edilmiştir.
Davacı vekiline müvekkili ile görüşerek sözleşme kapsamında yapılan ödemeler var ise ödemelere ilişkin net bir beyanda bulunması hususunda ayrıca faiz talebi var ise buna ilişkin beyanda bulunması için mehil verilmesi ile davacı vekili beyanda bulunduktan sonra rapor karar vermeye yeterli ve elverişli olmadığından, dosyanın ek rapor için bilirkişiye tevdii ile davacı tarafın beyanları nazara alınarak ayrıca karşı tarafın kayıtlarıyla çelişkili beyanları var ise ticari defterlerinde kayıtlı olan ödemelerin dayanak belgeleri bizzat incelenerek davanın itirazın iptali davası olmasına göre talep edilen alacak kalemleri yönünden ayrıntılı rapor tanziminin istenilmesi üzerine, Bilirkişi …’dan alınan 27/03/2020 tarihli ek rapora göre; davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde yapılan incelemeler neticesinde davaya konu cari hesapta 21.945,00 TL davacının alacaklı olduğunu, ancak ödeme veya tahsilat makbuzlarına rastlanmadığından, 24.255,00 TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş olup bunun 2.485,08 TL’sinin takip öncesi faiz alacağı olmak üzere toplam 26.740,08 TL alacağının olduğunu, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde yapılan incelemeler neticesinde ise yıl sonunda ödeme belgesi olmadan muhasebe kaydında açıklama kısmında “mizan kaydı” şeklinde yazarak banka hesabından ödeme kaydı yapıldığının ve kapanışta dava konusu faturalara ait işlemlerin izlendiği 320 Satıcılar hesabının 0,00 TL olarak sıfırlandığının ve herhangi bir ödeme veya tahsilat makbuzuna rastlanmadığının tespit edildiği raporda mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu faiz hesabı yönünden denetime elverişli olmadığından, dosyanın nitelikli hesap bilirkişisine tevdii ile, davacının hizmet sözleşmelerinden birisinde vade yer almaması ve her iki sözleşmeye istiaden alacağın birlikte fatura edilmiş olması nedeniyle, alacağın hizmet sözleşmesinden kaynaklanmış olması nedeniyle, hizmetin verildiği her ay sonundan itibaren (TTK’nun 1530 Gereğince) , taleple bağlı kalınarak değişen oranlı avans faizi üzerinden temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz hesap edilmesininin istenilmesine, davacının ticari defterinde ödeme ve sair nedenle borç olarak cari hesapta göstermediği 2 adet fatura yönünden alternatifli hesaplama yapılmasına karar verilmiş, …’ten alınan 13/11/2020 tarihli rapora göre; davacı tarafça sunulan faturalarda davalıdan 24.255,00 TL tutarında asıl alacaklı olduğunu, asıl alacağa işlemiş faiz tutarının 2.984,86 TL olduğunu ve davacının toplam 27.239,86 TL alacaklı olduğunu, ancak davacının ticari defterlerinde ödeme ve sair nedenle borç olarak cari hesapta göstermediği 2 adet fatura yönünden yapılan hesaplamaya göre, 21,945,00 TL asıl alacaklı olduğunu, asıl alacağa işlemiş faiz tutarının 2.737,42 TL olduğunu ve davacının toplam 24.682,42 TL alacağının olduğunu raporunda mütalaa etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, davacı yanın ticari defter ve kayıtları ile takibe konu faturalara göre; taraflar arasında ticari hizmet ilişkisi sabit olup davacı söz konusu faturalara esas cari hesapta ticari defterlerinde ödeme ve sair nedenle borç olarak cari hesapta göstermediği 2 adet fatura hariç yapılan hesaplamaya göre, 21,945,00 TL asıl alacak ve 2.737,42 TL asıl alacağa işlemiş faiz toplamı 24.682,42 TL alacaklı olduğundan alacağın tahsilini talep edebilir. Davalı tarafından takip tarihi itibariyle alacağın olmadığı, borcun ödendiği iddia edilmiş ise de, yargılama aşamasında buna ilişkin hiçbir delil sunmadığı gibi, davalının ticari defter ve kayıtlarında iddia edilen ödemelere ilişkin herhangi bir ödeme veya tahsilat makbuzunun mevcut olmadığı, aksine davacının ticari defterlerinde davalıya ait işlemlerin 120 Alıcılar Hesabında ve 331 Ortaklara borçlar hesabında takip edildiği, cari hesap şeklinde çalışıldığı, ticari ilişkinin 2016 yılında başladığı ve davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 24.682,42 TL alacaklı olduğu, takibe konu davacı tarafça kendi ticari defterlerinde ödeme ve sair nedenle borç olarak cari hesapta göstermediği 2 adet fatura hariç faturaların davalının ticari defter ve kayıtlarında da yer aldığı, faturalara itiraz edilmediği, hesabının 0,00 TL olarak sıfırlanmasına rağmen, herhangi bir ödeme veya tahsilat makbuzuna rastlanmadığı alınan bilirkişi raporları ile doğrulanmıştır, bu nedenlerle davanın alınan gerekçeli bilirkişi raporları ile sabit olan 21.945,00 TL asıl alacak, 2.737,42 TL işlemiş faiz toplamı, 24.682,42 TL alacağı yönünden davanın kabulüne ve davalı takibe haksız olarak itiraz etmiş olduğundan itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara …Md.nün 2018/3525 Esas sayılı icra dosyasına yaptığı iptalin kısmen iptali ile takibin 21.945,00 TL asıl alacak, 2.737,42 TL işlemiş faiz toplamı, 24.682,42 TL üzerinden devamına,
21.945,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
Davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden itirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 4.936,48 TL icra inkar tazminatının İİK 67/2 maddesi uyarınca davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.686,06 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 456,66 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.229,40 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle, suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu alabuluculuk ücretinin haklılık durumuna göre 1.218,36 TL’sinin davalıdan, 101,64 TL sinin ise davacından alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 2.057,66 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 456,66 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti, 130,20 tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 1.231,00 TL’nin, davada red ve kabul oranına göre 1.136,21 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişikin giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2021
Katip …
¸
Hakim …
¸