Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/745 E. 2022/174 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/745 Esas – 2022/174
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/745 Esas
KARAR NO : 2022/174

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALI :…

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/10/2018
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 24/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı Vekili Dilekçesinde:12/07/2017 tarihinde davacı…’ın sevk ve idaresineki bisiklet ile Şehit Ömer Halis Demir Bulvarı üzerinde seyir halinde iken aydınlık evler tünel çıkışına geldiğinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen mavi renkli opel marka aracın bisiklete çarpması neticesinde yaralamalı kaza meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin ağır yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesine plakası tespit edilemeyn araç sürücüsünün tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, müvekkilinin zararlarından güvence hesabının sorumlu olduğunu, müvekkilinin zararlarının karşılanması için davalıya müracaat etmiş ise de zararların karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2000 TL sürekli iş görmezlik, 1500,00 TL geçici iş görmezlik, 500,00 TL bakıcı giderinin davalıdan 12/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı Vekili, Davacının müvekkiline eksik evrak ile müracaat ettiğinden 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesi gereğince müracaat şartını usulünce yerine getirmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın esası yönünden ise; kazaya sebebiyet veren aracın tespit edilemediğinin kanıtlanması gerektiğini, ayrıca kazanın meydana gelmesinde kusur durumunun ve davacının maluliyetinin ispatlanması gerektiğini,ayrıca geçici iş görmezlik zararlarının sigorta teminatı kapsamında kalmadığını, yine bakıcı giderine ilişkin zararlardan da kendilerinin sorumlu olmadığını zira Sigortacılık Kanunun 14. maddesi gereğince güvence hesabının sorumluluklarının sınırlı olduğu, sorumluluklarının bedensel zararlar ile sınırlı olduğunu, bakıcı giderinin bu nedenle kapsam dışında kaldığını, ayrıca davacının müvekkiline müracaatı sırasında bakıcı giderinden bahsetmediğinden bu kalem yönünden temerrüt şartının da oluşmadığını, yine kabul etmemekle beraber baıkıcı giderine hükmedilmesi halinde ailesi tarafından bakılmış ise %50 oranında indirim yapılması gerektiğini, yine kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin de haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; Trafik kazasından kaynaklanan geçici, kalıcı iş görmezlik zararları ile bakıcı giderinin tazmini istemine ilişkidir. Davacı sevk ve idaresindeki bisiklet ile setir halinde iken plakasını tespit edemediği bir aracın çarpması neticesinde yaralandığından bahsile Güvence Hesabından tazminat talebinde bulunmuştur. Davanın sigorta şirketine karşı açılmış olması nedeniyle mahkememiz görevlidir. Mahkememizin yetkisine itiraz edilmemiştir. Davalı tarafından müvekkiline eksik evrak ile müracaatta bulunulduğunu iddia edere dava şartının bulunmadığını iddia etmiş ise de, eksik evrakın temerrüt noktasında değerlendirlecek bir husus olmasına, davacının davalıya müracaat etmiş olmasına göre itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık; kazanın meydan gelmesinde kusur durumu, güvence Hesabına husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, kaza yapan aracın tespit edilip edilmediği, talep edilen zarar kalemlerinin sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığı, kaza neticesinde davacının geçici ve sürekli maluliyetinin meydana gelip gelmediği, maluliyet oranı, geçici iş görmezlik zararının sigorta kapsamında olup olmadığı, davacının bakıma muhtaç kalıp kalmadığı ve süresi, bakıcı giderinin güvence hesabının sorumluluğu kapsamında kalıp kalmadığı, davacının tazminat talebinin haklı görülmesi halinde davacının talep edebileceği tazminat miktarına, faizin başlangıcına ve niteliğine ilişkindir.
Güvence Hesabı 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesi uyarınca oluşturulmuştur.
Güvence Hesabının sorumlulukları ise aynı Kanunun 14/2. maddesinde “sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar, sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar, Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler” yönünden kuruma başvuru yapılabileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu olayın 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, başvurulabilir.” hükmünü içeren 14/2-b maddesi kapsamında davalı Güvence Hesabının sorumluluğunda olduğu anlaşılmıştır.
İş göremezlik durumunun tespitinde uygulanacak yönetmeliğin belirlenmesine ilişkin olarak, trafik kazasından kaynaklanan, işleten ve sürücü ile sigorta şirketi hakkında açılan maddi tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairelerinin yerleşik kararlarına göre 11/10/2008 tarihinden önce gerçekleşen kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 – 01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 – 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği (anılan yönetmeliğin % 60 ve üzeri iş göremezlik durumunun bulunması halinde rapor düzenlemeye elverişli nitelikte olması nedeniyle bu oran altındaki iş göremezlik durumlarında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği), 01/06/2015 – 20/02/2019 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra gerçekleşen kazalar için Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca geçici iş göremezlik ve bakıcı ihtiyacı süresi ile sürekli iş göremezlik oranının tespit edilmesinin gerektiği, bu hali ile dava konusu kazanın meydana geldiği 12/07/2017 tarihi dikkate alındığında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay … Hukuk Dairesi 02/06/2021 tarih 2021/2620 – 2021/2238 E.K.)
Tazminat hesabında kullanılacak yaşam tablosunun ve hesap yönteminin belirlenmesine ilişkin olarak, trafik kazasından kaynaklanan, işleten ve sürücü ile sigorta şirketi hakkında açılan maddi tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairelerinin değişen ve yerleşik hale gelen kararları uyarınca tazminat hesabında bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde kaza tarihi dikkate alınmaksızın TRH-2010 olarak adlandırılan yaşam tablosunun kullanılmasının gerektiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklikler sonrasında Yargıtay dairelerinin vermiş olduğu kararların kanunun yürürlük tarihinden önce meydana gelen kazalarda prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) yöntemin, kanunun yürürlük tarihinden sonra meydana gelen kazalarda ise kanunda yapılan değişiklik dikkate alınarak genel şartlar ile belirlenen yöntemin (1,8 teknik faiz) uygulanmasının gerektiği yönünde olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, Yargıtay’ın yerleşik kararları ile kanunların geçmişe yürüyemeyeceği ilkesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 19/06/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren değişikliğin geçmişe yürüyeceğine ilişkin bir hükmün bulunmaması karşısında 19/06/2021 tarihinden önce meydana gelen kazalara ilişkin davalarda prograsif rant usulünün, bu tarihten sonra meydana gelen kazalara ilişkin davalarda ise kanun ile yürürlüğe konulan usulün uygulanmasının gerektiği ve bu hali ile dava konusu kazanın meydana geldiği tarih dikkate alındığında TRH-2010 yaşam tablosu kullanılmak ve prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) yöntemi uygulanmak suretiyle tazminat hesabının yapılmasının gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 14/01/2021 tarih 2020/2598 – 2021/34 E.K.; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25/02/2021 tarih 2019/59 – 2021/379 E.K.)
DELİLLER: Hasar dosyası, olaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/199390 Sor. Sayılı dosyası, tedavi evrakları, SGK kayıtları, davacının sosyal ekonomik durum araştırması, nüfus kaydı dosyamız içerisine kazandırılmıştır.
Hasar dosyasına göre davacının yaralanması medeniyle herhangi bir ödemenin yapılmadığı görülmüştür.
Davacının maluliyet raporu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümleri Bölümünden alınmış 21/01/2020 tarihli 72446162-641.03.01/160 Sayılı raporda davacının, 12/07/2017 tarihli yaralanmaları dikkate alınarak; 30 Mart 2013 tarih ve 28603 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla iş gücü kaybı oranı hesaplandığında; kişinin bedensel özür oranının % 0 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, 2 (iki) ay süreyle başkasının yardımına ihtiyacı olduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin 12. Maddesine göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacının maluliyet raporuna davacı vekilinin itirazlarının karşılanması ve davacı vekili tarafından sunulan raporlar ile alınan maluliyet raporu arasındaki çelişkilerin giderilmesi için İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan rapor alınmış, 26/04/2021 tarihli 72941062-101.01.02-2021/352/219 Sayılı raporda davacının, 12/07/2017 tarihli yaralanmaları dikkate alınarak; 30 Mart 2013 tarih ve 28603 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla iş gücü kaybı oranı hesaplandığında; kişinin bedensel özür oranının % 19 olduğu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınmak suretiyle %25 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, tıbbi iyileşme süresinin 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği, tedavi süresince bakıcı ihtiyacı olmadığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen kusur konusunda uzman bilirkişi Haydar Kökten tarafından düzenlenen 04/10/2021 tarihli raporda, 12/07/2017 günü meydana gelen trafik kazasında, davalı Güvence Hesabının ZMMS sorumluluğunda bulunan Opel-Corsa mavi lacivert renkli özel aracın faili meçhul sürücüsünün dava konusu yaralamalı trafik kazasının oluşumunda tamamen %100 oranında asli kusurlu olduğu, davacı bisikletli sürücü…’ın ise trafik kazasının oluşumunda tamamen kusursuz bulunduğu belirtilmiştir.
Aktüerya konusunda uzman bilirkişi Duygu Tokcan tarafından düzenlenen 29/12/2021 tarihli raporda; kaza tarihi itibariyle Hazine Müsteşarlığınca belirlenen 23/11/2013 tarih 28834 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tarifede, kişi başına ölüm teminatı sınırının 330.000,00 TL olduğu, davaya konu tazminat talebinini ödenmesi talebiyle davalı Güvence Hesabına 12/07/2018 tarihinde başvuruda bulunulduğu, davalı kurumca herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmakla, davalının 25/07/2018 tarihi itibariyle temerrüdünün oluştuğu davacı…’ın 24.947,55 TL geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararının bulunduğu, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre 472.955,25 TL sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı TEspit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre 622.309,54 TL sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararının bulunduğu, ATK İstanbul 2. İhtisas Kurulunca düzenlenen 26/04/2021 tarihli raporda davacının tedavi süresince bakıcı ihtiyacı olmadığı tespit edildiğinden, bakıcı gideri nedeniyle oluşan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TALEP ARTTIRIM DİLEKÇESİ: Davacı vekili, 29/12/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda talep arttırım dilekçesi sunarak, 1.500,00 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının, 330.000,00 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının ve 500,00 TL bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat alacağı toplamı 332.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiş, harcını ikmal etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, bilirkişi raporlarına, kazanın oluş şekline, tarafların beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre;
12/07/2017 tarihinde davalı Güvence hesabıyla olay tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı bulunan ve kamera kaydına göre OPEL-CORSA modeli mavi ve lacivert renkli özel aracın faili meçhul sürücüsünün; sevk ve idaresindeki aracıyla azami 50 km seyir hızının olduğu bölünmüş yolda seyir yönünde bulunan Aydınlık tüneline yaklaşırken 2918 sayılı karayolları trafik kanununun; 52/1-a-b yönetmeliğin 101/a-b maddelerine göre bu seyir hızının altında indirerek ve yine bu seyri sırasında önünde seyir halinde bulunan araçlarla, kendi aracı arasında aynı kanununun; 56/1c ve yönetmeliğin 107 araç takip mesafelerine uygun olarak güvenli mesafe bırakarak ve bu güvenli mesafenin” de seyir hızının yarısı kadar seyir hızıyla seyrine devam etmesi gerekirken kazanın oluş şekli ile davacının 4- ağır derecedeki kemik kırığı yaralanma derecesi göz önüne alındığında aynı kanunun 51 yönetmeliğin 100 maddeleri ile yüksek seyir hızıyla kendi aracının ön kısmının olduğu yerden, davacının yönetimindeki bisikletin arka kısmına çarparak bu sürücünün devrilerek yolun sağındaki duvara da başını çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği dava konusu trafik kazasının oluşumunda aynı kanunun 84/d arkadan çarpmaya bağlı kaza tespit tutanağında’ da belirtildiği gibi Tamamen %100 oranında Asli Kusurlu Olduğu, davacının ise sevk ve idaresindeki bisikleti ile 2 şeritli bölünmüş taşıt yolunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 56/1-a maddesine göre yolun en sağındaki şeridi izleyerek seyrine bağlı aynı istikametten geriden seyirle gelen davalı Güvence Hesabıyla sigortalı, plakası, modeli ve sürücüsü belli olmayan mavi-lacivert renkli Opel-Corsa modelli aracın ön tarafının olduğu yerden, bisikletin arka kısmından çarpılarak devrilerek baş kısmının da yolun sağındaki duvara çarparak yaralandığı dava konusu trafik kazasının oluşumunda kusursuz olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik oranının kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca % 19, geçici iş göremezlik süresinin ise 12 ay olduğu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/2-b maddesi uyarınca davacının zararlarının davalı Güvence Hesabının sorumluluğunda bulunduğu, davacının usulüne uygun 12/07/2018 tarihli başvurusu dikkate alınarak 25/07/2018 tarihi itibari ile davalı yönünden temerrüdün oluştuğu, bakıcı gideri nedeniyle oluşan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 330.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve davacının talebi ile bağlı kalınarak 1.500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 331.500,00 TL tazminatın 25/07/2018 temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 22.644,77 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.156,19 TL (35,90 TL peşin harç, 1.120,29 TL tamamlama harcı) harcın mahsubu ile bakiye 21.488,58 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 31.655,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 1.156,19 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 1.070,00 TL adli tıp ücreti, 293,35 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 2.904,45 TL’nin, davada red ve kabul oranına göre 2.900,08 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişikin giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸