Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/659 E. 2021/446 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/659 Esas – 2021/446
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/659
KARAR NO : 2021/446

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacının Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu işletmecisi olduğunu, davalıya ait araçların davacı tarafından işletilmekte olan otoyoldan/köprüden ihlalli şekilde geçiş yaptığını, davalı tarafın kanun gereği tanınan on beş günlük süre içerisinde de ihlalli geçişe ilişkin ödemelerini yapmadığını, bu nedenle ihlalli geçiş ücreti ile 6001 sayılı Kanunun 30. maddesi uyarınca belirlenen cezasının ödenmesi için takip yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığını belirterek … Dairesinin … esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, aşamalarda taleplerini tekrarlamıştır.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, Ankara İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olmadığını, Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davacının davasını somutlaştırmasının gerektiğini, talep yönünden zaman aşımı süresinin ve hak düşürücü sürenin dolduğunu, davalının ihlalli geçiş yapmadığını, ihlalli geçiş iddiasının davacı tarafından ispatlanmasının gerektiğini, ihlalli geçiş bulunması halinde dahi davacının süresinde tebliğ yapmak suretiyle ücret talep etme hakkının bulunduğunu, talep edilen faiz ve ferilerinin yüksek olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine yönelik, taraflar arasındaki uyuşmazlık ise, Ankara İcra Dairesinin yetkili olup olmadığı, davalının takibe konu edilen alacaklardan sorumlu olup olmadığı, sorumlu olması halinde talep edilebilecek alacak miktarına ilişkindir.
… Dairesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında ihlalli geçişlere ilişkin plaka belirtilmek ve dayanak gösterilmek suretiyle 58.448,15 TL asıl alacağın işlemiş faiz ve KDV’si ile birlikte ödenmesi için takip başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 22/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 22/03/2018 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca, faizine ve ferilerine itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunun belirtilmesi nedeniyle yetki itirazının usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali başlıklı 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.”hükmünü içermektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İfa yeri başlıklı 89/1. maddesi “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.” hükmünü içermektedir.
İtirazın iptali davaları, alacaklı tarafından başlatılan ve borçlunun İİK’nin 62 ile devamı maddeleri uyarınca yapmış olduğu itiraz nedeniyle duran icra takibinin devamını sağlamak üzere açılan davalardır. İcra takibinde icra dairesinin de yetkisine itiraz edilmesi halinde yetkili icra dairesinde takip yapılmasının itirazın iptali davaları yönünden dava şartı niteliğinde olması nedeniyle mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davacının Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu işletmecisi olduğu, davalıya ait araçların davacı tarafından işletilmekte olan otoyoldan/köprüden ihlalli şekilde geçiş yaptığının öne sürüldüğü, 6001 sayılı Kanunun 30/5. maddesine göre ihlalli geçiş yapan araçlar yönünden 15 (onbeş) günlük süre içinde ödeme yapılmaması halinde davacının ihlalli geçiş bedelini dört katı cezası ile birlikte talep edebileceğinin düzenlendiği, davacı alacaklı tarafından geçiş bedeli ile birlikte kanundan kaynaklanan ceza bedelinin de takipte talep edildiği, takibe konu edilen geçişe ilişkin kanundan kaynaklanan cezanın TBK’nin 89/1. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibari ile para borcu kabul edilen borçlardan olmadığı, davalının yerleşim yeri adresinin Sultangazi/İSTANBUL olduğu, takibe konu edilen ihlalli geçiş bedeline ve cezasına konu eylemlerin Ankara icra daireleri ve mahkemeleri yargı çevresinde gerçekleştirilmediği, İİK’nin 50. maddesi yollaması ile uygulanması gereken HMK’nin 6. maddesine göre davalının yerleşim yeri adresi olan Sultangazi/İstanbul İcra Daireleri ile Mahkemelerinin yetkili bulunduğu, Ankara İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olmadığı, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı, bu hali ile yetkili icra dairesinde başlatılmış bir takip bulunmaması nedeniyle dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Ankara BAM 25. HD. 03/02/2021 tarih, 2019/2329 e, 2021/180 k; 03/02/2021 tarih, 2019/2361 e, 2021/181 k).
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1) Yetkili icra dairesinde başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 207,56 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 148,26 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 (iki) haftalık yasal süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2021