Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/618 E. 2021/767 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/618 Esas – 2021/767
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2018/618 Esas
KARAR NO : 2021/767

BAŞKAN : …..
KATİP :….

DAVACI :…..
DAVALILAR :…..
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında, davalıların imalat ve dağıtımını yaptığı boya alım-satımı konusunda anlaşma yapıldığını, davalıların, müvekkili şirketten 6 adet toplam 360.000,00 TL bedelli senet aldığını, davalı tarafın döviz artışları ve boya fiyatlarına zam geldiği gerekçesi ile bağlantı yapılan boyayı vermek istemediğini, bunun üzerine müvekkilinin bonoların iadesini talep ettiğini, dağıtıcı ve alt firma olan davalı …’nın cirosu ile senetlerin, ana firma olan …’ya verildiğini, … tarafından karşılıksız kalmış bonoların tahsili amacıyla bankaya konulması üzerine bonoların ihbarlarının müvekkili şirkete yapıldığını, davalılar arasında organik bağ bulunduğunu, davalı …’nın, diğer davalı …’nın distribütörü olduğunu, …’nın, diğer davalı şirketin tüm satış ve tahsilatlarını server yardımı ile internet üzerinden takip edebildiğini, boya renk yapımı için kullanılan boya makinesini davalı ana firma …’nın direk müvekkili şirket ile sözleşme yaparak verdiğini, bu olayın dahi davalıların organik bağlantı içerisinde olduklarının ve kötü niyetli olarak hareket ettiklerinin açık bir göstergesi olduğunu, davalı …’nın bonoları iade edeceğini beyan ederek müvekkilini oyaladığını, müvekkilinin en son müracaatında ise bonoları iade etmeyeceklerini beyan ettiklerini, müvekkilinin mezkur bonolar nedeniyle borçlu olmadığını belirterek 20.03.2018 tanzim, 30.09.2018 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli, 20.03.2018 tanzim, 31.10.2018 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli, 20.03.2018 tanzim 30.11.2018 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli, 20.03.2018 tanzim 31.12.2018 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli, 20.03.2018 tanzim 31.01.2019 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli ve 20.03.2018 tanzim 28.02.2018 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 360.000,00 TL bedelli 6 adet bononun karşılıksız kaldığını, müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının ve sorumluluğunun olmadığının tespitini, bonoların iptali ile müvekkili şirkete iadesini, bono bedellerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yıllardır diğer davalı şirketin Ankara Bölge Bayii olarak, bulunduğu bölgeye bağlı onlarca müşteri/alt bayii de, müvekkili firmaya bağlı olarak çalıştığını, davacı şirketin yıllardır müvekkili şirketin alt bayiisi olarak faaliyet gösterdiğini, ülkemizde yaşanan ekonomik kriz neticesinde bir takım sıkıntılar yaşandığını, mali sıkıntılar sonucunda ödemeler dengesinin açık vermeye başladığını ve müvekkili şirketin diğer davalı şirkete borçlandığını, ancak bu borçlanmanın karşılıksız kalmadığını müvekkili şirketin yedinde bulunan gayrimenkullerden bazılarının diğer davalı şirkete borcuna karşılık teminat olarak ipotek verildiğini, verilen bu ipotekler karşılığında sadece ticaret devamının ve malzeme akışının kesilmemesinin talep edildiğini, diğer davalının başta bu teklifi kabul ettiğini ancak daha sonrasında aldığı ipoteklere rağmen talep edilen siparişleri göndermediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin diğer davalı şirkete malzeme karşılığı olarak verilen çeşitli vade ve bedelli müşteri çek/senetlerin iadesini istediğini, nitekim müvekkili şirketin bu çek/senetleri kendi borcuna karşılık değil bayileri adına gönderilecek yeni siparişler karşılığı olarak verdiğini, ancak diğer davalı şirketin bu çek/senetleri, müvekkili şirketin borcuna mahsup etmeye çalıştığını, bunun üzerine müvekkili şirketin 3 gün içerisinde çek/senetlerin karşılığı olan siparişlerin gönderilmesi, ya da bu sipariş çek/senetlerinin 3 gün içerisinde sahiplerine teslim edilmesi için Ankara …. Noterliğinin 05.09.2018 tarihli ve 15537 yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen diğer davalı şirketin gereğini yerine getirmediğini, bu nedenle davacı tarafından diğer davalı şirkete teslim edilmek üzere verilen çeklerin iadesinin yapılamadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu bonoları ciro yolu ile teslim aldığını, davacı tarafından senetler kapsamında borçlu bulunmadığına ilişkin itirazların dava dilekçesinde de açıkça görüleceği üzere bedelsizlik iddiasına dayandığını, bir kişisel defi olan bedelsizlik iddiasının ise kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebileceğini, iş bu hususun kambiyo senetlerinin soyutluğu ilkesinin bir uzantısı olduğunu, soyutluk ilkesi gereğince senetlerin doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız nitelikte bulunduğundan temel ilişki kapsamında alacağın mevcut olmamasının, kambiyo senedinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmadığını, ciro yolu ile senedi teslim alan iyi niyetli hamil müvekkili … A.Ş.nin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, her ne kadar davacı tarafından uyuşmazlık konusu senetlerin boya alım ve satımı konusunda davalılar ile yapılan anlaşma sebebiyle karşılığında boya malzemeleri teslim edilmesi koşuluyla verildiği iddia edilmekte ise de iş bu iddialar gerçeklikten yoksun olduğunu, müvekkil şirket ile davacı arasında davacının iddia ettiği şekilde boya alım satımına ilişkin yapılan bir sözleşme mevcut olmadığını, müvekkil şirketin davacıya boya malzemesi temin edileceği yönünde bir taahhüdünün de bulunmadığını, ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılacak olması halinde davacı ile müvekkil şirket arasında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı, cari hesap kaydının bulunmadığı hususlarının açıkça tespit edileceğini, davacı tarafından davalılar arasında organik bir bağın bulunduğu, davalı … Ltd. Şti.nin müvekkil şirketin distribütörü olduğu ileri sürülmüş ise de iş bu iddiaların soyut nitelikte ve gerçeklikten yoksun olduğunu, davacı ile müvekkil şirket arasında akdedilen tek sözleşmenin 12.02.2013 tarihli … … Sisteminin kullanım sözleşmesi olduğunu, müvekkili şirketin piyasada olan tanınmışlığını korumak, müşteri sayısını müşteri talepleri doğrultusunda … sistemi ile üretilecek yeni renkler ile arttırması amacıyla tüketiciye boya satımında bulunan firmalara ariyet olarak mülkiyeti müvekkili şirkette kalmaya devam edecek şekilde ve sözleşmenin sona ermesi halinde geri alınması koşuluyla … … Sistemini kurduğunu, safi iş bu sözleşme ile müvekkil şirketin davacı ile boya alım satımında bulunmak sureti ile ticari faaliyette bulunduğundan bahsedilmesi mümkün olmadığını, şu an itibariyle müvekkil şirketin, … A.Ş.den yüklü miktarlarda alacaklı konumda olduğunu, diğer davalı … A.Ş. tarafından verilen şahsi çekler icra takibine konu edilmeye başlanmış ise de şirketin borca batık olması nedeniyle tahsilat sağlanılamadığını, bu açıdan müvekkil şirketin de diğer davalı … A.Ş.’nin yüklü miktardaki cari hesap borcu nedeniyle mağduriyetinin açık olduğunu, cari hesap borcundan mahsup edilmek üzere alınan müşteri çek ve senetleri karşısında ise iyi niyetinin korunması gerektiğini belirterek davanın reddini, davacının, dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, bono nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Davalı … AŞ’nin defter ve kayıtlarının incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucu düzenlenen 06.05.2019 tarihli raporda özetle; davalı … AŞ’nin ticari defter ve kayıtlarının tasdiklerinin uygun şekilde yapıldığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin, 2017 yılından önce başladığı ve raporun hazırlandığı an itibarı ile ticari ilişkilerinin devam ettiği, … FAB. SAN. VE TİC. A.Ş.’nin boya üretim işleri ile ilgili faaliyette bulunduğu, … VE İNŞ. MALZ. TİC. LTD. ŞTİ. firmasına üretim konusu ürünlerinin satışını yaparak aralarında ticari faaliyetten dolayı borç alacak ilişkisi oluştuğu, … FAB. SAN. VE TİC. AŞ. İla … VE İNŞ. MALZ. TİC. LTD. ŞTİ. arasında bayilik sözleşmesi olduğu, …’nın bu sözleşmede tamamıyla toptancı olduğu, nihai tüketiciye satış yapamayacağı, fatura bedelinin takip eden ay sonuna kadar yapılacağı, ödemelerin nakit, banka havalesi, çek, senet veya müşteri çeki veya senedi yoluyla yapılabileceği, yapılan detaylı incelemeler sonucunda; 01/01/2018 – 31/12/2018 yılları arasında …’nırı … FAB. A.Ş.’den 967.764,73 TL alacaklı olduğu, ticari ilişkinin devamı olarak yapıları incelemelerde 01/01/2019 – 31/03/2019 dönemi arasında … FAB. A.Ş.’nin 4.213.539,98 TL alacaklı olduğu, 31/12/2018 tarihinde aralarında yapılmış cari mutabakat bulunmadığı, … şirketinin söz konusu boya ürünleri toptan olarak yapılan anlaşma gereği çektiği, söz konusu bonolara ilişkin teslimi ciro yoluyla ticari ilişkiden doğan borçlarına mahsup edilmek üzere … FAB. A.Ş.’nin muhasebe kayıtlarına girdiği, … ile … FAB. A.Ş.’nin arasındaki evraklarda teslim konusu mallarını direkt … LTD. ŞTİ’ne teslim edildiği, oradan nereye satıldığına ilişkin bir bilgi edinmenin mümkün olmadığı açıklanmıştır.
Dava konusu bonoların davalı … AŞ ticari defter ve kayıtlarına ne şekilde kaydedildiği hususunun incelenmesi talep edildiği halde sunulan raporda bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla dava konusu bonoların davalı … AŞ kayıtlarında ne şekilde yer aldığı 13.09.2018 dava tarihi ve 31.12.2018 yıl sonu itibariyle bu bonolar dahil edilmeden davalı …’nun davalı …LTd Şti’den alacaklı olup olmadığının, ayrıca 31.12.2018 tarihi itibariyle davalı … 967.764,73 TL (987.764,73 TL) alacaklı iken 31.03.2019 tarihi itibariyle 4.213.519,98 TL borçlu olarak gözükmesinin gerekçesinin tespiti yönünden … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucu düzenlenen 12.03.2021 tarihli ek raporda özetle; … A.Ş.’nin 27.03.2018 tarihinde dava konusu bonoları kayıtlarına alacak olarak kayıt ettiği, toplamda 8 adet kayıtla 400.000,00 TL … lehine alacak kaydı atılmış olduğu, ancak dava konusu bonolar (6 adet ve 360.000,00 TL) hesaba katılmadığı takdirde 13.09.2018 tarihinde 1.804.268,00 TL … A.Ş.’nin alacaklı ve 31.12.2018 tarihinde yine bu bonolar hesaba katılmadığında …’nın 607.764,73 TL alacaklı olduğu, … A.Ş. dönem başlarında bayilerine satış politikası olarak, önden kampanya dahilinde vadeli olarak çekleri alıp defterlerine alacaklı olarak kayıt ettiği, dönem içinde … çeklere karşılık kendilerinden ürün çekildikçe faturaları kestiği ve muhasebe kayıtlarına yansıttıkları, satış politikaları 2018 den önce, dönem içinde iki kampanya şeklinde iken, 2018 den sonra bir takvim dönemi için tek kampanyaya döndükleri ve bu şekilde bayiye verilecek boyalar için önden çek, senet alarak tahsilat problemini minimize etmeye çalıştıkları ve bu şekilde bayiye de indirimli ürün vererek satış hedeflerini önden belirleyip böyle bir yöntemle çalıştıkları belirtilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen 09.03.2020 tarihli raporda özetle; davalılardan …… Ltd. Şti. tarafından davacı adına düzenlenen 20.03.2018 tarih ve 011427 nolu Tahsilat Makbuzunun incelenmesinde; davacı yan tarafından davalıya; toplam 400.000,00 TL’lik senet verildiği, bu senetlerin arasında dava konusunu oluşturan; 30.09.2018 vadeli 60.000,00 TL’lik, 31.10.2018 vadeli 60.000,00 TL’lik, 30.11.2018 vadeli 60.000,00 TL’lik, 31.12.2018 vadeli 60.000,00 TL’lik 31.01.2019 vadeli 60.000,00 TL’lik ve 28.02.2019 vadeli 60.000,00 TL’lik senetlerin de bulunduğu, hem bu tahsilat makbuzu hem de taraf beyanları dikkate alındığında dava konusunu oluşturan toplam 6 adet 360.000,00 TL bedelli senetlerin davacı yan tarafından davalı …… Ltd. Şti.’ne verildiği, davalı yan tarafından da diğer davalı …… A.Ş.’ye ciro edildiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davacı şirketin muhasebe usul ve ilkelerine uygun olarak kayıt altına alınan 2017 – 2018 ve 2019 yılı yevmiye defterlerinin T.T.K.’unun 64/1II maddesine göre yapılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, 2019 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin ise henüz zamanı gelmediğinden yaptırılmamış olduğu, davalılardan …… A.Ş. adına bir kaydın bulunmadığı, davalı … AŞ’nin ticari defter ve kayıtlarını mahkemeye sunmadığı, bulunduğu yer ile ilgilisini bildirmediği, bu nedenle inceleme yapılamadığı, sonuç olarak; davacı şirketin, davalı …… Ltd. Şti.’ne dava konusunu oluşturan 360.000,00 TL’lik senetler ile birlikte 443.854,73 TL fazla ödeme yapmış olduğu, bu senetlerin mahsubu halinde davacı şirketin, davalı şirketten (443.854,73 – 360.000,00) 83.854,73 TL alacaklı olduğu açıklanmıştır.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş ise de, raporlar usul ve yasaya, dosya içeriğine uygun olduğundan ve delillerin takdiri mahkememize ait bulunduğundan itirazlara itibar edilmemiştir.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin bilirkişi raporlarına göre, dava konusu bonolor ile birlikte davalı ……Ltd Şti’ne toplam 443.854,73 TL fazla ödeme yaptığı, bono bedellerinin mahsubu halinde dahi, davalı ……Ltd Şti’den 83.854,73 TL alacaklı olduğu, bonoların avans mahiyetinde olmak üzere davalı ……Ltd Şti lehine keşide edildiği, bu şirket tarafından da davalı ……AŞ’ye ciro edildiği, davacı şirket ile davalı ……AŞ arasında imzalanan 02.02.2013 tarihli sözleşme ile “… Sistemi”nin davacı şirkete kullanılmak üzere teslim edilmesi nedeniyle bu taraflar arasında da bir nevi alt bayilik ilişkisi kurulduğu, bu nedenle davacının bedelsizlik iddiasının her iki davalı şirket yönünden de geçerli olacağı ve davalı ……AŞ’nin iyi niyetli hamil olarak kabul edilemeyeceği kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, dava konusu bonolar için icra takibi başlatılmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile,
Davacı şirket tarafından davalı … Limited Şirketi lehine 20.08.2013 tarihinde tanzim edilen, 30.09.2018-31.10.2018-30.11.2018-31.12.2018-31.01.2019 ve 28.02.2019 vadeli ve her biri 60.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 360.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı davacı şirketin davalı şirketlere borçlu olmadığının TESPİTİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 24.591,6‬0 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6.147,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.443,7‬0 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davacı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 33.650,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 6.147,90 TL peşin harç, 388,00 TL posta gideri ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.371,8‬0 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av….. R’in yüzüne karşı diğer davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/11/2021

Başkan …..
✍e-imzalı
Katip …..
✍e-imzalı