Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/47 E. 2021/651 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/47 Esas – 2021/651
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/47 Esas
KARAR NO : 2021/651

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACILAR :…
DAVALI : ……

DAVA : Tazminat (Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/01/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 27/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Destekten Yoksun Kalma Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı Vekili Dilekçesinde; 04/11/2017 tarhinde davalı …’in işleteni ve sürücüsü olduğu, davalı … Sigortanın ise ZMM Sigortası olduğu …. plaklı aracın vefat eden…’ın içersinde bulunduğu… plaklı araca çarpması neticesinde vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde …’in asli ve tam kusurlu olduğunu, ölenin müvekkillerinden …’ın eşi, …, … ve …’ın annesi olduğunu, müvekkillerinin ölenin desteğinden mahrum kaldıkları gibi, manevi zarara uğradıklarını, müvekkillerinden … daha mnce evleniş ise de, eşinden boşanarak baba evine döndüğünü, bu nedenle annesinin desteğinden mahrum kaldığını, yine müvekkili İbrahim Hakkı Çağlarında 18 yaşından büyük olmasına rağmen ailesi ile birlikte yaşadığından annesinin desteğinden mahrum kaldığını, belirterek müvekkilleri …, … ve… için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak her biri için 500,00 TL olmak üzere 1500,00 TL destekten Yoksun kalma tazminatının … yününden kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine müvekkili … için 100.000 TL diğer müvekkillerinin ise her biri için 50.000 TL olmak üzere 250.000 TL manevi tazminatın davalı …’ten tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasında; müvekkile Kemalettin Çağlar yönünden dava tarihinden önce ödeme yapılmış ise de sözkonusu ödeme yeterli dğildir, ayrıca diğer müvekkilerim yönünden herhangi bir ödeme bulunmamaktadır, Kemalettin çağlar yönüden eksik yapılan ödemeye ilişkin taleplerinin olduğunu bildirmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı … Vekili Cevap dilekçesinde; Kazanın meydan geldiği yerde uyarıcı lehva olmadığını, bu durumun kazadan hemen sonra çekilen fotograflar ilede sabit olduğunu, bu durumda müvekkiline tam kusur izafe edilemeyceğini, tanık …’ın beyanında belirtildiği üzere yol çalışması devam eden yolun kullanıma açık olduğunu, kaza olay yere uyarı lehvalarının kazadan 2 gün sonra yerleştirildiğini, kazanın müvekkilinin değil Karayolları Genel Müdürlüğünün ihmalinden kaynaklandığını, şayet uyarı lehvaları yerleştirilmiş olsaydı ve jandarma tarafından yol açılmamış olsaydı kazanın meydan gelmeyeceğini, Ağır Ceza Mahkemesinde yargılamanın devam ettiğini, belirterek Ankara …Ceza Mahkemesinin 2017/582 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.
Davalı Sigorta Cevap Dilekçesi vermemiş, Kemal Çağlara ödemeye illişkin hasar dosyasını göndermiştir.
CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ: Davacı Vekili Cevaba Cevap Dilekçesinde; Davalının itirazlarını kabul etmediklerini, davalının ölenin içersinde bulunduğu aracın şeridine girerek kazaya sebebiyet verdiğini ve kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağından kusurun belirlendiğini, davacının gnlerce gidip geldiği yolun bölündüğünü bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kaldı ki yolda hiç bir işartleme yapılmamış bile olsa olayın gündüz vakti görüşe açık bir saatte meydana geldiğini, davalının ilk sorgusunda tutuklanmamasının kusursuz olduğunu göstermeyeceğini, kaldı ki davacının yargılandığı ceza mahkemesinde tutulu olduğu ve halen tutukluluğunun devam ettiğini, belirterek itirazların reddine karar verilmesini istemiştir.
İKİNCİ CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı … 2. Cevap Dilekçesinde; Kazanın meydan geldiği yerde uyarıcı lehva olmadığını, bu durumun kazadan hemen sonra çekilen fotograflar ilede sabit olduğunu, bu durumda müvekkiline tam kusur izafe edilemeyceğini, tanık …’ın beyanında belirtildiği üzere yol çalışması devam eden yolun kullanıma açık olduğunu, kaza olay yere uyarı lehvalarının kazadan 2 gün sonra yerleştirildiğini, kazanın müvekkilinin değil Karayolları Genel Müdürlüğünün ihmalinden kaynaklandığını, şayet uyarı lehvaları yerleştirilmiş olsaydı ve jandarma tarafından yol açılmamış olsaydı kazanın meydan gelmeyeceğini, Ağır Ceza Mahkemesinde yargılamanın devam ettiğini, belirterek Ankara …Ceza Mahkemesinin 2017/582 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; Çift taraflı trafik kazası neticesinde, araç içerisinde yolcu olarak bulunan, şahsın vefatı nedeniyle kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen diğer araç sürücüsü ve sigortasına karşı açılan destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat ve araç sürücüsüne karşı açılan manevi tazminat istemine ilişkidir. Davada sigortanın da taraf olması nedeniyle mahkememiz görevlidir. Mahkememizin yetkisine itiraz edilmemiştir.
Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık; Kazanın meydana gelmesinde kusur durumu, davacıların destek zararının bulunup bulunmadığı, destek zararının bulunduğunun kabulü halinde, Davacıların talep edebileceği tazminat miktarı, davacıların talep edebileceği manevi tazminat miktarı, faizin niteliği ve başlangıcına ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu başlıklı 91/1. maddesi “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmünü; İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu başlıklı 85/1. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü içermektedir.
Tazminat hesabında kullanılacak yaşam tablosunun ve hesap yönteminin belirlenmesine ilişkin olarak, trafik kazasından kaynaklanan, işleten ve sürücü ile sigorta şirketi hakkında açılan maddi tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairelerinin değişen ve yerleşik hale gelen kararları uyarınca tazminat hesabında bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde kaza tarihi dikkate alınmaksızın TRH-2010 olarak adlandırılan yaşam tablosunun kullanılmasının gerektiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklikler sonrasında Yargıtay dairelerinin vermiş olduğu kararların kanunun yürürlük tarihinden önce meydana gelen kazalarda prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) yöntemin, kanunun yürürlük tarihinden sonra meydana gelen kazalarda ise kanunda yapılan değişiklik dikkate alınarak genel şartlar ile belirlenen yöntemin (1,8 teknik faiz) uygulanmasının gerektiği yönünde olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, Yargıtay’ın yerleşik kararları ile kanunların geçmişe yürüyemeyeceği ilkesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 19/06/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren değişikliğin geçmişe yürüyeceğine ilişkin bir hükmün bulunmaması karşısında 19/06/2021 tarihinden önce meydana gelen kazalara ilişkin davalarda prograsif rant usulünün, bu tarihten sonra meydana gelen kazalara ilişkin davalarda ise kanun ile yürürlüğe konulan usulün uygulanmasının gerektiği ve bu hali ile dava konusu kazanın meydana geldiği tarih dikkate alındığında TRH-2010 yaşam tablosu kullanılmak ve prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) yöntemi uygulanmak suretiyle tazminat hesabının yapılmasının gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 14/01/2021 tarih 2020/2598 – 2021/34 E.K.; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25/02/2021 tarih 2019/59 – 2021/379 E.K.)
DELİLLER: Ankara … ACM 2017/582 Esas 2018/601 Karar sayılı ilamı, dosyası ve dosyada alınan 14/09/2018 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen kusur raporu UYAP ortamında dosyaya kazandırılmıştır.
Ölenin aile nüfus kaydı dosyaya kazandırılmış ölenin 20/11/1959 doğumlu, evli ve üç çocuklu olduğu davacı …’in ölenin kocası, davacılar…. n ölenin çocukları olduğu görülmüştür.
Ölenin, davacıların ve davalı …’in sosyal ekonomik durumu araştırılmış, gelirlerine ilişkin deliller toplanmıştır.
Kaza yapan … plakalı aracın ZMMS sigorta poliçesi dosyamız içersine alınmış kaza yapan aracın, kaza tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı görülmüştür.
Kazada kusur tespiti açısından trafik kusur bilirkişisinden rapor alınmış bilirkişi … 15/05/2019 tarihli raporunda; kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan … plakalı kamyonetin sürücüsü davalı …’in olayda % 90 (Yüzde Doksan) Oranında, olaya karışan… plakalı otomobilin sürücüsü davacı …’ın olayda %10 (Yüzde On) Oranında Kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Taraflarca rapora itiraz ediliş olması nedeniyle, ceza dosyasındaki kusur tespiti, mahkememizce alınan rapor, kazanın oluş şekli, kazanın meydana geldiği şerit ve yol durumu nazara alınarak, çelişkilere gidercek şekilde kusur oranın tespiti için dosyanın 3 kişilik kusur bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, trafik bilirkişileri Murat Yurtbekcisi, Naci Şahin ve Haydar Kökten bila tarihli raporlarında; davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan kamyonetin sürücüsü davalı …’in … plakalı aracı ile Gölbaşı’ndan Haymana istikametine seyir halinde iken, doğal yaşam şartlarına aykırı hareket ederek, dikkatsiz ve tedbirsizliği nedeniyle, bakım çalışması olan yolda karşı yönde trafiğin işlediği yol şeridine girerek, ters yönde seyrederek ve seyir etmesi gerektiği hızdan daha hızlı seyir ederek, kaza olmasını engelleyecek hiçbir güvenlik tedbirine başvurmadan, frene basmadan, sağa-sola manevra yapmadan seyir ettiği için kazaya kendi hareketiyle sebep olduğu için Karayolları Trafik Kanunu 84. Maddesinde geçen asli kusurlardan (c), (f) ve (g) maddeleri, 52. Maddesinde geçen (a) ve (b) maddeleri gereği bu kazada %100 oranında ASLİ kusurlu olduğu, olaya karışan otomobilin sürücüsü davacı …’ın sevk ve idaresindeki… plakalı aracı ile Haymana’dan Gölbaşı istikametine düz yolunda ilerlerken, yolun yapım ve bakım alanı içerisinde, Topaklı Köyü Mevkiine geldiğinde yolun sağa virajlı olduğu kesimlerde karşısında ve kendi şeridinde olan … plakalı aracı fark etmiş, kazanın olmaması için küçük bir fren tedbirine ve sola manevra yaparak kazanın olmasını engellemeye çalışmış ama kazanın olmasını engelleyememiştir. Hızının 85-86 km/s olduğunu sürücü beyan etmiştir. Bahsedilen bu hız, o yol için belirlenen hız limitinden yüksektir ve cezai işlem gerektirir. Bu hız doğrudan kazaya etki etmiş olarak gösterilemeyeceği için sürücünün bu kazanın oluşmasına herhangi bir etkisi olmadığından KUSURSUZ olduğu ve yolun yapım ve bakımından sorumlu olan kuruluşun, gerekli işaretlemeleri yaparak periyodik olarak yol yapım ve bakım çalışma yapma zorunluluğu vardır. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden işaretlemelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. İşaretlemelerin olmadığı yönündeki iddialar, işaretleme kurallarının bilinmemesinden kaynaklanmıştır. Bundan dolayı yol yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun bu kazanın oluşumunda etkisi olmadığı gerekçesiyle KUSURSUZ olduğu mütala edilmiştir.
Rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuşsa da; alınan son bilirkişi raporunun ceza mahkemesinde alınan rapor ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla rapora ilişkin itirazların reddine dair karar verilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra Aktüer bilirkişiden rapor alınmış bilirkişi … 16/05/2020 tarihli raporunda; sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığını, ölen şahıs başına azami teminat limitinin 330.000,00 TL olduğunu, davalı sigorta şirketinin davacı …’a 12/01/2018 tarihinde 72.447,64 TL ödeme yaptığını, Müteveffa…’ın 20.11.1959 doğumlu olup; 04.11.2017 tarihinde vefat ettiğini, vefat tarihinde 58 yaşında olduğu kabul edilip TRH 2010 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün 22,52 yıl olduğunu, ev hanımı olup; pasif çalışma döneminde olduğunu, davacı eş; … 18.09.1950 doğumlud olup, eşinin vefat tarihinde 67 yaşında olduğu kabul edilip TRH 2010 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün 12,72 yıl olduğunu, kendisinin muhtemel yaşam sonu tarihine değin eşinden destek tazminat talep edebileceğini, davacı eşin evlenme ihtimali bulunmadığından bu yönde bir indirim uygulanmadığını, erkek çocukların kural olarak; 18 yaşına değin anne ve babasından destek göreceği yüksek öğrenim görmesi halinde dahi azami 25 yaşına değin destek talep edebileceği Yargıtay Kararları ile de belirtilmekte olduğundan davacı erkek çocuklar … ve…’ın bu yaşı aşmış olmaları nedeniyle Yargıtay Kararlarına göre annelerinden destek talep edemeyeceklerini, kız çocuğu …’in halen evli olduğu, ancak fiilen eşinde ayrı yaşadığı, babası ve kardeşiyle birlikte yaşamakta olduğu, annesi vefat ettikten sonra işe girip çalışmaya başladığı 28.01.2019 tarihli celsede dinlenen tanık beyanından anlaşılmış olduğunun, kız çocukların ise kural olarak; 22 yaşına değin anne ve babasından destek göreceği, Davacı …’in bu yaşı aşmış olduğunu, evlendiği ve çalışmaya başladığı gözönünde bulundurularak; Yargıtay Kararlarına göre annesinden destek talep edemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığını, bu nedenle sadece davacı eş … yönünden destek tazminatının hesaplandığı, Sigorta şirketince 12.01.2018 tarihinde yapılan 72.447,64TL tutarlı ödemenin muhtemel hüküm tarihi olan 21.09.2020 tarihine değin işlemiş yasal faizle güncellenmesi neticesinde; davacı eş …’ın bakiye destek zararının; 119.717,28TL – 90.007,76TL= 29.709,52 TL olduğunu raporunda mütala etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda ek rapor tanzimi için dosya yeniden aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … 19/11/2020 tarihli raporunda; Sigorta şirketince 12.01.2018 tarihinde yapılan 72.447,64TL tutarlı ödemenin bilirkişi rapor tarihi olan 19.11.2020 tarihine değin işlemiş yasal faizle güncellenmesi neticesinde; 1042 gün için işlemiş yasal faiz tutarı 18.614,08 TL olarak hesaplandığını, bu durumda yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin; 72.447,64TL + 18.614,08TL = 91.061,72TL olduğunu ve davacı eş …’ın bakiye destek zararının; 119.717,28TL – 91.061,72TL = 28.655,56 TL olduğunu raporunda mütala etmiştir.
Taraf itirazlarının değerlendirilmesi ve Anayasa mahkemesinin iptal kararının dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılması için ek rapor düzenlenmesi konusunda dosyanın aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi … 19/04/2021 tarihli raporunda; Taraf itirazları doğrultusunda; 2021 yılı asgari ücret verileri, AYM İptal kararı esas alınarak; TRH 2010 tablosu ve Prograssif Rant yöntemi esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda, Sigorta şirketince 12.01.2018 tarihinde yapılan 72.447,64TL tutarlı ödemenin bilirkişi rapor tarihine değin işlemiş yasal faizle güncellenmesi neticesinde; 1193 gün için işlemiş yasal faiz tutarı 21.311,52TL olarak hesaplanmak suretiyle yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin; 72.447,64TL + 21.311,52TL = 93.759,16TL olduğunu, bu durumda davacı eş …’ın bakiye destek zararının; 179.293,25TL – 93.759,16TL = 85.534,09 TL olduğunu raporunda mütala etmiştir.
Bilirkişi raporu karar vermeye yeterli görülmüştür.
TALEP ARTTIRIM DİLEKÇESİ: Davacı vekili, 19/04/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda talep arttırım dilekçesi sunarak, davacı … yönünden 85.534,09 TL destekten yoksun kalma zararının tahsilini talep etmiş, harcını ikmal etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, ceza dosyasındaki ifade ve kaza tespit tutanağına, nüfus kayıdına ve karar vermeye yeterli Kusur bilirkişi heyeti ve Aktüer bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre; Olay tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan kamyonetin sürücüsü davalı …’in … plakalı aracı ile Gölbaşı’ndan Haymana istikametine seyir halinde iken, doğal yaşam şartlarına aykırı hareket ederek, dikkatsiz ve tedbirsizliği nedeniyle, bakım çalışması olan yolda karşı yönde trafiğin işlediği yol şeridine girerek, ters yönde seyrederek ve seyir etmesi gerektiği hızdan daha hızlı seyir ederek, kaza olmasını engelleyecek hiçbir güvenlik tedbirine başvurmadan, frene basmadan, sağa-sola manevra yapmadan seyir ettiği için kazaya kendi hareketiyle sebep olduğu için Karayolları Trafik Kanunu 84. Maddesinde geçen asli kusurlardan (c), (f) ve (g) maddeleri, 52. Maddesinde geçen (a) ve (b) maddeleri gereği bu kazada %100 oranında ASLİ kusurlu olduğu, olaya karışan otomobilin sürücüsü davacı …’ın sevk ve idaresindeki… plakalı aracı ile Haymana’dan Gölbaşı istikametine düz yolunda ilerlerken, yolun yapım ve bakım alanı içerisinde, Topaklı Köyü Mevkiine geldiğinde yolun sağa virajlı olduğu kesimlerde karşısında ve kendi şeridinde olan … plakalı aracı fark etmiş, kazanın olmaması için küçük bir fren tedbirine ve sola manevra yaparak kazanın olmasını engellemeye çalışmış ama kazanın olmasını engelleyememiştir. Hızının 85-86 km/s olduğunu sürücü beyan etmiştir. Bahsedilen bu hız, o yol için belirlenen hız limitinden yüksektir ve cezai işlem gerektirir. Bu hız doğrudan kazaya etki etmiş olarak gösterilemeyeceği için sürücünün bu kazanın oluşmasına herhangi bir etkisi olmadığından kusursuz olduğu ve yolun yapım ve bakımından sorumlu olan kuruluşun, gerekli işaretlemeleri yaparak periyodik olarak yol yapım ve bakım çalışma yapma zorunluluğu vardır. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden işaretlemelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. İşaretlemelerin olmadığı yönündeki iddialar, işaretleme kurallarının bilinmemesinden kaynaklanmıştır. Bundan dolayı yol yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun bu kazanın oluşumunda etkisi olmadığı gerekçesiyle kusursuz olduğu sabit olmakla, meydana gelen kazadan kaynaklı maddi zarardan davalılar, sigortalı araç sürücüsü davalı …’in kusuru oranında sorumludur. Manevi zarardan ise davalı … kendi kusuru oranında sorumludur. …’ın hayatını kaybetmesi sonucu davacı …’ın bakiye muhtemel yaşam sonu tarihine değin destekten yoksun kaldığı sabit olduğundan maddi tazminat talebinin davacı … için hesaplanan kısmı yönünden kısmen kabulüne, ancak davacılar … ve… anneleri müteveffanın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri yaşları aşmış olduklarından onlar yönünden talep edilen maddi tazminat talebinin reddine, yine davacı Mustafa Kemal’in eşinin, davacılar …. ‘in annelerinin vefatı nedeniyle elem ve üzüntüye hünkar olduğu anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana geliş şekli, zararın ağırlığı vs. hususlar gözönüne alınarak manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 85.534,09 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta yönünden 22.12.2017 temerrüt tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı … yönünden 45.000,00 TL, davacılar…yönünden 15.000,00’er TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ten kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara belirtilen miktarlarda ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince maddi tazminat yönünden alınması gerekli 5.842,83 TL nispi karar ve ilam harcından 859,00 TL peşin harç ve 290,43 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.149,43 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.693,40 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat yönünden alınması gerekli 6.147,90 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’ten alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı … kendini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 11.919,43 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
5-Davacı … kendini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 6.650,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak adı geçen davacıya verilmesine,
6-Davacılar…kendilerini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre her bir davacı için hesap edilip takdir edilen 4.080,00’er TL olmak üzere toplam 12.240,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak adı geçen davacılara verilmesine,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat talebinde red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davacı…’dan, 500,00 TL vekalet ücretinin …’den alınarak davalılara verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat talebinde red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 6.650,00 TL vekalet ücretinin davcı …’dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin…’dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin …’den, 4.080,00 TL vekalet ücretinin …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
9-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 859,00 TL peşin harç ve 290,43 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.149,43 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacılara verilmesine,
10- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 2.750,00 TL bilirkişi ücreti, 413,70 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 3.204,80 TL’nin, davada red ve kabul oranına göre 3.167,62 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine fazlaya ilişikin giderin davaclıar üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … tarafından yapılan 5,20 TL vekalet harcı giderinin davada red ve kabul oranına göre 3,33 TL’sinin davacılardan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
12-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2021

Katip ….
¸

Hakim …
¸