Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/267 E. 2021/72 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2018/267 Esas
KARAR NO : 2021/72

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
DAVALI : … – ……
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; merkezi Ankara’da, tesisleri Milas/Ören Gökova sahilinde bulunan 62 üyeli davalı kooperatifin 48 yıllık üyesi olduğunu, 11.03.2018 tarihinde yapılan 2017 yılına ait genel kurulun 7. maddesinde; Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşmemiş kararını dayanak yaparak ortaklık vasfı taşımayan 8 kişinin hazirun listelerinde yer aldığını, ortakmış gibi oy kullandıklarını, gündemin 9. maddesinde; bu kanuna aykırı olarak aylık %3 gecikme faizi uygulanmasına karar verildiğini, gündemin 10. maddesinde; usulsüz şekilde aidat toplanmasına karar verildiğini belirterek 11.03.2018 tarihli genel kurulda alınan 7, 9 ve 10 nolu kararların yoklukla malul olduklarının tespitini ve iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 22.03.2015 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında, davacının mülkünü dava dışı şahsa sattığından dolayı, kooperatif ortaklığının sona erdiği yönünde vermiş olduğu kararla birlikte, davacının tüm genel kurul kararlarının iptali için Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/761 Esas sayılı davayı açtığını, açılan davaya verilen cevapta, üyeliğin devam ettiğinin kabulü dışında diğer isteklerin reddinin istendiğini, bu doğrultuda karar verildiğini, davacının bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğunu, davanın halen derdest olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı kooperatifin 11.03.2018 tarihli genel kurulunun 7, 9 ve 10. maddelerinde alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen 22.01.2021 tarihli raporda; davacının kooperatif ortağı olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, davanın 1 aylık süre içerisinde açıldığı, genel kurula çağrıda ve toplantı nisabında ana sözleşmeye aykırı bir durum bulunmadığı, kural olarak bir ortağın genel kurulda alınan kararın iptalini talep edebilmesi için, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nın 53/1-1 maddesi uyarınca, karara karşı red oyu kullanıp muhalefet şerhini tutanağa yazdırması gerektiği, batıl kararlara karşı muhalefet şerhi söz konusu olmaksızın her zaman dava açılabileceği, davacının genel kurula bizzat katıldığının gerek hazirun cetvelinden gerekse de genel kurul tutanağından anlaşıldığı, Bakanlık temsilcisinin katılımı ile yapılan 11.03.2018 tarihli genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde, davacının iptalini istediği 7. maddede alınan karara red oyu vererek muhalefet şerhini yazdırdığı, ancak 9 ve 10. maddelere red oyu verdiği halde muhalefet şerhini yazdırmadığı, bu durumda davacının iptali kabil kararlar yönünden gündemin 7. maddesinde alınan karara karşı dava açma hakkı bulunduğu, ancak iptalini istediği gündemin 9 ve 10. maddelerinde alınan kararlarda muhalefet şerhi bulunmaması nedeniyle bu maddeler yönünden dava açma hakkı bulunup bulunmadığı hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, davacının gündemin 7. maddesinde, isimleri yazılı kişilerin ortak olmadığını iddia ederek ortaklığa kabul kararlarının iptalini talep ettiği, adı geçen kişilerin gerek Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.05.2019 tarih ve 2018/697E.-2019/345K. Sayılı kararında ortak olduklarının benimsenmesi ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 09.07.2020 tarihli ve 2019/1995E.-2020/897K. sayılı bozma/kaldırma kararının dışında kalması, gerekse bir ortağın ortaklığa kabulü kararına ancak eski ortak vs. o hisselerde hak iddia eden kişinin dava açabilecek olması nedeniyle gündemin 7. maddesinde alınan genel kurul kararında yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı bir yön tespit edilemediği, gündemin 9.maddesinde, ödenmeyen her ay için %3 gecikme tutarı alınmasına ilişkin kararın, TBK’nın 127. maddesinin emredici nitelikteki hükmü uyarınca, kooperatif genel kurulunca kararlaştırılacak faiz oranının, yasal faizin %100’ünü, yani yıllık yasal faiz %9 olduğundan yıllık %18’i (aylık %1,5) aşamayacağından gündemin 9. maddesinde gecikme faizine ilişkin olarak belirlenen %3 oranının batıl olduğu sonucuna varıldığı, gündemin 10. maddesinde alınan aidat ödenmesi kararının batıl bir karar olmadığı, mahkemece aksini düşünce ile davacının bu karara karşı dava açtığı hakkı bulunduğunun kabul edilmesi ihtimaline binaen, iptal edilebilirlik yönünden de değerlendirme yapıldığı, kooperatifte gerek kooperatif konutlarının güvenliğinin sağlanması, gerekse pis su arıtma sisteminin çalıştırılması, çimlerin biçilmesi vs. için yaz-kış bekçi istihdam edildiği, bekçiye ödenecek ücret, muhasebe, avukat, ortak alanın emlak vergi, elektrik, su, genel kurul, kırtasiye, defter tasdiki vs. giderler dikkate alındığında toplanmasına karar verilen aidat miktarının makul olduğu, ayrıca bu paranın kalem kalem planlanan giderlerin muhasebesel anlamda araştırılmasına gerek bulunmadığının düşünüldüğü, kooperatif genel kurulunca kararlaştırılan aidatların avans niteliği taşıdığı, yönetim kurulunun toplanan aidatların hesabını, bir sonraki yıl yapılacak genel kurulda vermek zorunda olduğu, kooperatifte henüz site yönetimine geçilmediği, yönetim işlerini kooperatif yönetim kurulunun yürüttüğü dikkate alındığında, iddia edildiği şekilde aidat ayrımına girilmesinin zorunlu olmadığı açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafından itiraz dilekçesi sunulmuş ise de itirazlara itibar edilmemiştir.
Dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davanın 1 aylık süre içerisinde açıldığı, genel kurula çağrıda ve toplantı nisabında ana sözleşmeye aykırı bir durum bulunmadığı, davacının, red oyu verdiği gündemin 7. maddesinde alınan karara karşı muhalefet şerhini yazdırdığı, ancak gündemin 9 ve 10. maddelerinde red oyu vermesine rağmen muhalefet şerhini yazdırmadığı, iptale kabil kararlar yönünden gündemin 7. maddesinde alınan karara karşı dava açma hakkı bulunduğu, ancak gündemin 9 ve 10. maddelerinde alınan kararlarda muhalefet şerhi bulunmaması nedeniyle bu maddelerin iptali yönünden dava açma hakkının bulunmadığı, gündemin 7. maddesinde adı geçen kişilerin gerek Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.05.2019 tarihli ve 2018/697 E.-2019/345K.sayılı kararında ortak olduklarının benimsenmesi ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 09.07.2020 tarihli ve 2019/1995E.-2020/897K. sayılı bozma/kaldırma kararının dışında kalması, gerekse bir ortağın kabulü kararına karşı ancak eski ortak vs. o hisse üzerinde hak iddia eden kişinin dava açabilecek olması nedeniyle gündemin 7. maddesinde alınan genel kurul kararında yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı, gündemin 9. maddesinde gecikme cezası olarak ödenmeyen her ay için %3 gecikme tutarı alınmasına ilişkin kararın TBK’nın 120. maddesi hükmüne aykırı olması nedeniyle batıl olduğu kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulü ile yasal faizin iki katını aşan kısmının yok hükmünde olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalı kooperatifin 11.03.2018 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 9. maddesi ile “Gecikme cezası olarak ödenmeyen her ay için %3 gecikme tutarı alınmasına” şeklinde alınan karardaki “%3” oranındaki yasal faizin iki katını aşan kısmının YOK HÜKMÜNDE OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına reddedilen kısım yönünden AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 peşin harç, 308,00 TL posta gideri ve 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.129,80 TL yargılama giderinin takdiren 1/2’si olan 564,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı … ile davalı vekili Av. …’un yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …