Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/170 E. 2021/131 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2018/170 Esas
KARAR NO : 2021/131

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından, müvekkilleri aleyhine Ankara … Müdürlüğünün 2017/2652 Esas sayılı dosyası ile 07.02.2017 tarihinde icra takibi başlatıldığını vatandaş portal sisteminden kendilerine gelen mesaj ile haricen öğrendiklerini, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, müvekkili … ve yetkilisi olduğu diğer davacı şirketin dava dışı olan ve ikrazatçılık faaliyetini yürütmekte olduğu dönemde… ile yapılan 2008 tarihli İkrazatçılık Sözleşmesi karşılığı verilmiş teminat senedinin, davalı adına icraya konulduğunu, ödeme emri ve takip talebi üzerinde belirtilen adresin müvekkilleri ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını, usulsüz tebligat ile takibin kesinleştirildiğinin öğrenildiğini, müvekkili …’nın davalıyı hayatı boyunca görmediğini ve kim olduğunu dahi bilmediğini, taraflar arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, senet üzerindeki sadece isim, miktar ve imza kısmının müvekkili … tarafından doldurulduğunu, diğer bölümlerin haberi olmadan doldurulduğunu, dava dışı… ile müvekkilleri arasında yapılan İhrazatçılık Sözleşmesine istinaden müvekkili … tarafından verilmiş olan 4 adet tapunun borç ödendikçe müvekkiline iadesi konusunda anlaşıldığını, müvekkilinin tüm borcu ödemesine rağmen sadece 2 adet dairenin tapusunun iade edildiğini, iade edilmeyen tapular için Gölbaşı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/35 Esas sayılı dava dosyasının derdest olduğunu, bu dava sonrasında dava dışı…’nun müvekkili aleyhine 9.000,00 USD bedelli icra takibi başlatıldığını, iş bu bono nedeniyle Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/640 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, her iki davanın yargılamasının devam ettiğini, bu davaya konu bono için “Bedelsiz senedi kullanma ve tefecilik” suçundan dolayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/60729 Soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, yine dava dışı…’na teminat olarak verilen dava konusu bono için müvekkili tarafından kim olduğu dahi bilinmeyen … adına icra takibi başlatıldığını, iş bu bono nedeniyle de müvekkilleri tarafından davalı … ve dava dışı… adına “Nitelikli Dolandırıcılık”, “Bedelsiz Senedi Doldurmak”, “Tefecilik” ve “Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması” nedenleriyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/28014 Soruşturma sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı … tarafından müvekkili hakkında dolandırıcılık iddiası ile suç duyurusunda bulunulması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/23049 Soruşturma sayılı dosyasında “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verildiğini belirterek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20’den az olmamak üzere tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların, müvekkiline Ankara … Dairesinin 2017/2652 Esas sayılı takibi ile icra işlemine konu kambiyo senedi nedeniyle borçlu olduklarını, icra dosyasında borçlulara ödeme emrinin tebliğ edilebilmesi için bütün araştırmaların yapıldığını, dava dışı üçüncü şahsın davaya konu bono ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını, müvekkilinin son hamil olarak alacaklısı bulunduğu bono içeriğinden davacının iddialarını delillendirecek herhangi bir çıkarım yapılamayacağı gibi müvekkilinin dava dilekçesinde bahsi geçen üçüncü şahsı tanımadığını, kambiyo senetlerinin borç ikrarı olması nedeniyle davacı borçluların dava dışı üçüncü şahısla ilgili iddialar nedeniyle bu şahsa karşı dava açabileceklerini belirterek davanın reddini, %20’den az olmamak üzere tazminatın tahsilini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, Ankara … Müdürlğünün 2017/2652 Esas sayılı dosyasında takibe dayanak bono nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, Ankara … Müdürlğünün 2017/2652 Esas sayılı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/23049 Soruşturma sayılı ve 2017/28014 Soruşturma sayılı dosya asılları getirtilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Ankara … Müdürlğünün 2017/2652 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; 07.02.2017 tarihinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlular hakkında 31.10.2016 tanzim ve 07.02.2017 vade tarihli, 500.000,00 TL bedelli bono için takip başlatıldığı görülmüştür.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/23049 Soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu … hakkında, nitelikli dolandırılıcılık suçlamasıyla şikayette bulunulduğu, 07.04.2017 tarihinde, soyut iddia dışında kamu davasını açılmasını gerektirir delil ve emare elde edilemediği anlaşıldığından “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verildiği, müşteki … vekilinin itirazının Ankara …. Sulh Ceza Hakimliğinin 05.06.2017 tarihli ve 2017/3557 D.iş sayılı kararı ile reddedildiği, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 18.10.2017 tarihli yazısı ile kanun yararına bozma yoluna gidilmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/28014 Soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; davacı borçlular tarafından, davalı alacaklı … ile dava dışı… hakkında “Nitelikli Dolandırıcılık, Bedelsiz Senedi Kullanma, Tefecilik, Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması” suçlamalarıyla şikayette bulunulduğu, 16.04.2018 tarihinde, uyuşmazlığın Hukuk Mahkemelerinde çözülmesi gerekli hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu, şüphelilerin üzerine atılı suçları işlediklerine dair delil elde edilemediği, müşteki şüpheli … üzerine atılı iftira suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar” verildiği, müştekiler vekilinin itirazının Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 31.12.2018 tarihli ve 2018/4035 D.iş sayılı kararı ile reddedildiği görülmüştür.
Dava konusu bono üzerindeki yazı ve imza tarihlerinin aynı zaman dilimi içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu düzenlenen 25.12.2017 tarihli bilirkişi raporda sonuç olarak; yazı ve imzaların, aynı kalemle aynı anda veya aynı zamanda atılı olmadıklarının kabulü gerektiği mütalaa edilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacılar tarafından, dava konusu bononun teminat olarak dava dışı…’na verildiği ve davalının bu durumu bildiği iddia edilmiş ise de, bononun teminat olarak verildiği hususunun yazılı belge ile kanıtlanamadığı, kötü niyetli olarak davalı alacaklı tarafından ele geçirilip takip başlatıldığı husunda delil sunulamadığı, bono sebepten soyut olduğu, bonodaki imza, isim ve bedelin inkar edilmediği, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun tek başına davacıların iddialarının kabulüne yeterli sayılamayacağı, Cumhuriyet Başsavcılığının “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar’larının hükme esas alınamayacağı kanaatine varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacıların ihtiyati tedbir talepleri reddedildiği gibi kötü niyetli olarak da değerlendirilmediklerinden davalı yararına tazminata hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 8.564,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.505,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 42.050,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacı … ile davacılar vekili Av. … ve davalı vekili Av. … yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …