Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/853 E. 2021/704 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/853 Esas – 2021/704
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/853 Esas
KARAR NO : 2021/704

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI :…
DAVALI : ….

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/11/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı Vekili Dilekçesinde; 22/09/2017 tarihinde ZMM Sigortası bulunmayan … plaklı aracın, müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plaklı araca çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde ZMM Sigortası bulunmayan … plaklı aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazada yaralanması nedeniyle zararlarından davalı Güvence Hesabının sorumlu olduğunu, müvekkilinin muasebeci olarak çalıştığını ve kazancının asgari ücretin 2 katı olduğunu, zararının karşılanması için davalıya müracaat etmesine rağmen zararının karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 200,00 TL geçici iş görmezlik, 4800,00 TL daimi maluliyet olmak üzere 5000,00 TL nin davalıya müracaat tarihinden itibaren hesap edilecek 8 iş günü sonundan itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davacı Vekili Cevaba Cevap Dilekçesinde; Davacının müvekkiline eksik evrakla müracaat ettiğinden dava şartını yerine getirmediğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini, Davacının kazaya kusuru ile sebebiyet veren araçta hatır için taşındığından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, ayrıca davacının araca emniyet kemeri takılı olmadan binmesi nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, ayrıca müvekkilinin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olmadığını, Sigorta Kanunu gereğince ödemekle yükümlü oldukları zararların destek ve maluliyet zararı olduğunu bu nedenle geçici iş görmezlik zararının da reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacının kusuru, maluliyeti ve zararı kanıtlaması gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödeme var ise indirilmesi gerektiğini, sorumluluklarının ise sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, ayrıca müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını, yine davcının ticari avan faizi talebinin de haksız olduğunu, zarar hesabının 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince Sigorta Genel Şartlarına göre yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ: Davacı Vekili Cevaba Cevap Dilekçesinde; Müvekkilinin davalıya müracaat ettiğini ancak sonuç alamadığını bu nedenle dava şartını yerine getirdiğini, kazada güvence hesabının kusurundan sorumlu olduğu aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı yan hatır taşımasından söz etmiş ise de, taşıma hatır taşıması olmadığı gibi, müvekkilinin kusurlu araç içersinde olmadığından davacının bu hususu ileri süremeyeceğini, ayrıca sorumluluğun sigortadan kaynaklanması nedeniyle müvekkilinin avans faizi talep edebileceğini belirterek itirazların reddini istemiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; Çift taraflı trafik kazası nedeniyle, ZZM Sigortası bulunmadığı iddia edilen aracın davacının içerisinde bulunduğu diğer araca çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğinden bahisle Güvence hesabına karşı açılan geçici ve sürekli iş görmezlik nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın Sigorta mevzuatı gereğince açılmış olması nedeniyle mahkememiz görevlidir. Mahkememizin yetkisine itiraz edilmemiştir. Davalı tarafından müvekkilinin eksik evrak ile müracaat ediliğinden dava şartının yerine getirilmediği ileri sürülmüş ise de, eksik evraka ilişkin düzenlemenin 2918 Sayılı Yasanın 99. maddesinde değerlendirilebilecek bir hususu olması nedeniyle davalının müracaata ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık; kazanın meydan gelmesinde kusur durumu, kaza neticesinde davacının Geçici ve sürekli maluliyetinin meydan gelip gelmediği, maluliyet oranı, geçici iş görmezlikten davalının sorumlu olup olmayacağı, davalının Hatır taşıması itirazını ileri sürme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının kazanın meydana gelmesinde kusuru olmasa dahi zarara veya zararın artmasına nden olabilecek müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, davacının talep edebileceği tazminat miktarı, faizin niteliği ve başlangıcına ilişkindir.
Güvence Hesabı 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesi uyarınca oluşturulmuştur.
Güvence Hesabının sorumlulukları ise aynı Kanunun 14/2. maddesinde “sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar, sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar, çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar, Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler” yönünden kuruma başvuru yapılabileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu olayın 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, başvurulabilir.” hükmünü içeren 14/2-b maddesi kapsamında davalı Güvence Hesabının sorumluluğunda olduğu anlaşılmıştır.
İş göremezlik durumunun tespitinde uygulanacak yönetmeliğin belirlenmesine ilişkin olarak, trafik kazasından kaynaklanan, işleten ve sürücü ile sigorta şirketi hakkında açılan maddi tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairelerinin yerleşik kararlarına göre 11/10/2008 tarihinden önce gerçekleşen kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 – 01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 – 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği (anılan yönetmeliğin % 60 ve üzeri iş göremezlik durumunun bulunması halinde rapor düzenlemeye elverişli nitelikte olması nedeniyle bu oran altındaki iş göremezlik durumlarında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği), 01/06/2015 – 20/02/2019 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra gerçekleşen kazalar için Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca geçici iş göremezlik ve bakıcı ihtiyacı süresi ile sürekli iş göremezlik oranının tespit edilmesinin gerektiği, bu hali ile dava konusu kazanın meydana geldiği 23/09/2016 tarihi dikkate alındığında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 02/06/2021 tarih 2021/2620 – 2021/2238 E.K.)
Tazminat hesabında kullanılacak yaşam tablosunun ve hesap yönteminin belirlenmesine ilişkin olarak, trafik kazasından kaynaklanan, işleten ve sürücü ile sigorta şirketi hakkında açılan maddi tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairelerinin değişen ve yerleşik hale gelen kararları uyarınca tazminat hesabında bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde kaza tarihi dikkate alınmaksızın TRH-2010 olarak adlandırılan yaşam tablosunun kullanılmasının gerektiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklikler sonrasında Yargıtay dairelerinin vermiş olduğu kararların kanunun yürürlük tarihinden önce meydana gelen kazalarda prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) yöntemin, kanunun yürürlük tarihinden sonra meydana gelen kazalarda ise kanunda yapılan değişiklik dikkate alınarak genel şartlar ile belirlenen yöntemin (1,8 teknik faiz) uygulanmasının gerektiği yönünde olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, Yargıtay’ın yerleşik kararları ile kanunların geçmişe yürüyemeyeceği ilkesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 19/06/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren değişikliğin geçmişe yürüyeceğine ilişkin bir hükmün bulunmaması karşısında 19/06/2021 tarihinden önce meydana gelen kazalara ilişkin davalarda prograsif rant usulünün, bu tarihten sonra meydana gelen kazalara ilişkin davalarda ise kanun ile yürürlüğe konulan usulün uygulanmasının gerektiği ve bu hali ile dava konusu kazanın meydana geldiği tarih dikkate alındığında TRH-2010 yaşam tablosu kullanılmak ve prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) yöntemi uygulanmak suretiyle tazminat hesabının yapılmasının gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay … Hukuk Dairesi 14/01/2021 tarih 2020/2598 – 2021/34 E.K.; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25/02/2021 tarih 2019/59 – 2021/379 E.K.)
DELİLLER: Dava dışı … AŞ’nin davaya konu kazaya karışan … plakalı araca ait poliçenin kaza tarihi öncesinde iptal edildiğine dair cevabi yazısı, hasar dosyası, olaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/1714 Sor. Sayılı dosyası, tedavi evrakları, SGK kayıtları, davacının sosyal ekonomik durum araştırması, nüfus kaydı dosyamız içerisine kazandırılmıştır.
Hasar dosyasına göre davacının yaralanması medeniyle herhangi bir ödemenin yapılmadığı görülmüştür.
Davacının maluliyet raporu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümleri Bölümünden alınmış 04/10/2018 tarihli 78663745-2683 Sayılı raporda davacının, 22/09/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı meydana gelen L1 vertebra korpus parçalı kırığı, L1 vertebra transvers proçes kırığı ve diğer yaralanmaları dikkate alınarak; 30 Mart 2013 tarih ve 28603 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla iş gücü kaybı oranı hesaplandığında; kişinin bedensel özür oranının % 24 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Akabinde dosya kusur incelemesi ve aktüer hesaplama yapılmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, kusur bilirkişisi Alper Şirinoğlu ve aktüerya hesap bilirkişisi … 20/05/2019 tarihli raporlarında; TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz kullanılarak ve Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca tespit edilen %24 maluliyet oranı dikkate alınarak, dava dışı sürücü …’in, olay öncesi idaresindeki aracı ile yerleşim yeri dahilindeki karayolunda izin verilen azami 50 Km/saat hız değerinin çok üzerinde bir hızla seyrini sürdürüyor olmakla, kavşak yaklaşımında kendisine hitaben yeşil fasılalı ışığın yandığını gördüğünde, kavşak içi mesafenin de uzunluğunu dikkate alarak, mutlaka aracın hızını düşürmek suretiyle kavşak başında aracını durdurması gerekli iken, aksine davranışla aracının hızını da arttırmak suretiyle kavşaktan geçmek istemekle, kavşağa girdiği anda fasılalı yeşil ışığın sönmesi ve sarı ışığın yanmasıyla birlikte ve akabinde 2-3 saniye sonra kırmızı ışığın yanacak olduğunu bilmesine rağmen kavşak içi seyrine devam etmekle, kavşak içi mesafenin 50 metrenin de üzerinde olması dolayısıyla kavşağın büyük bir kesimini kendisine kırmızı ışık yanmaktayken kat etmekle, böylelikle trafiği tehlikeye düşürmekle, sağındaki kavşak kolu olan 557 Sokak’tan kendisine yeşil ışık yanınca kavşağa giren davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı otomobilin sol arka tekerlek kesiminden aracının ön kesimi ile çarpmakla, tehlikeli durumu fark ve idrak etmekte oldukça geç kalarak bu 54 metrelik mesafe içinde dahi etkili fren tedbirine başvurmamakla, olayda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47. Maddesi “b” Bendi, 51. Maddesi, 52. Maddesi (a) ve (b) Bendi ile 57. Maddesi “a” bendi hükümlerine aykırı, dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları nedeniyle adı geçen Kanun’un 84. Maddesi “a” Bendinde belirtilen “Kırmızı ışıklı trafik işaretinde geçme” gerekçesi ile olayda %80 oranında kusurlu olduğu, davacının aracında yolcu olarak bulunduğu dava dışı sürücü …’in ise, olay öncesi idaresindeki … plakalı otomobili ile 557 Sokak üzerinden gelerek olay mahalli olan kavşakta kendisine kırmızı ışığın yanmakta olduğunu gördüğünde aracını durdurmuş, ışıklı işaretler kendisine yeşil yandığında, kavşak içinde kendisiyle aynı yönde olup solunda bekleyen araçların mevcudiyetine rağmen bu araçların hareketlenmelerini ve kavşağa girmelerini beklemeden, kavşak alanının büyüklüğünü de dikkate almadan, solundaki kavşak kolundan kavşağa girerek henüz kavşağı geçmekte olan bir aracın mevcudiyetini de öngörmeyerek, solunda hareketlenen diğer bir aracın ani fren yapmasını dahi fark ve idrak edemeyerek, aracına ani fren tatbik etmemekle, kavşağa yeni hareket ederek girdiği için etkili fren yapması halinde aracını derhal durdurmayı başararak olayın oluşumunu önlemesi mümkün iken, tehlikeli durumu fark ve idrak etmekte oldukça geç kalarak, buna bağlı olarak da fren tedbirini almayı başaramamakla, olayın önlenebilirliğini ortadan kaldırmış olduğu değerlendirilmiş olduğunu, sürücüler, kendilerine yeşil ışık yanmış olsa dahi gireceği kavşak güvenli geçişi için yeterli alanda boş değil ise, yani kavşak alanı içinde diğer kavşak kollarından kavşağa girmiş olup henüz kavşağı terk etmemiş olan araç ya da araçlar var ise, bu araç ya da araçların kavşağı boşaltmalarını beklemek zorunda olduklarını, dolayısıyla adı geçen sürücünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57. Maddesi “d” bendi hükümlerine aykırı, dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları nedeniyle olayda %20 oranında kusurlu olduğunu, kusur tenzili gerçekleştirilmek suretiyle yapılan hesaplama sonucunda davacının geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 8.723,77 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 152.505,62 TL olduğunu raporlarında mütalaa etmişlerdir.
Taraf vekillerinin itirazları sonrasında Asliye Ceza Mahkemesince alınan kusur raporu dosyaya celp edildikten sonra dosya taraf itirazlarını karşılar şekilde rapor düzenlenmesi için kusur bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, hasar kusur uzmanı makine mühendisi bilirkişiler Tahsin Akbaba, Ali Ekber Çakar ve Hüseyin Dinçer 06/10/2020 tarihli raporlarında; dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla seyir halinde iken 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/d, 51, 52/a-b, 57/a, 84/a maddelerini ihlal ettiğinden %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğunu, dava dışı sürücü …’in ise sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla seyir halinde iken meydana gelen davaya konu kazada, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 57/d maddesini ihlal ettiğinden %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Taraf vekillerinin alınan bilirkişi heyet raporuna itiraz ettikleri, mahkememizce alınan son kusur heyet raporunun önceki kusur bilirkişi raporu, ve Asliye Ceza Mahkemesince aldırılan ve dosyaya celp edilen ATK raporu ile uyumlu olduğu, raporun karar vermeye yeterli elverişli olduğu görülmekle itirazların reddine dair karar verilmiştir.
Akabinde Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 17/07/2020 tarih 2019/40 – 2020/40 E.K. Sayılı iptal kararı uyarınca davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca maluliyet oranının tespiti için yeniden Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümleri Bölümünden rapor alınmış, bila tarihli 78663745-000-00001436866 Sayılı raporda davacının, 22/09/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı meydana gelen L1 vertebra korpus parçalı kırığı, L1 vertebra transvers proçes kırığı ve diğer yaralanmaları dikkate alınarak; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla iş gücü kaybı oranı hesaplandığında; kişinin bedensel özür oranının % 33,2 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın, TRH 2010 yaşam tablosu %10 artırım eksiltim progresif rant yönetimi ile hesaplama yapılması için yeniden aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi … 22/04/2021 tarihli raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant kullanılarak ve çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı olarak tespit edilen % 33,2 maluliyet oranı, dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacının geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 8.723,77 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 420,923,29 TL olduğunu, kaza tarihinde ZMMS poliçesi ölüm ve sakatlanma teminat limitinin 330.000,00 TL olduğunu raporunda mütalaa etmiştir.
Mahkememizce dosyanın, taraf vekillerinin varsa süresi içerisinde sunacakları itirazlarını karşılar şekilde ve Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği uyarınca belirlenen maluliyet oranını dikkate alır şekilde terditli hesaplama yapılarak ek rapor hazırlaması için yeniden aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi Serhat Sevinç 06/07/2021 tarihli 2.ek raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant kullanılarak yapılan hesaplama sonucunda davacının geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının 8.723,77 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Kaybı oranı tespit işlemleri Yönetmeliği uyarınca 420,923,29 TL, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca ise 304.281,90 TL olduğunu, kaza tarihinde ZMMS poliçesi ölüm ve sakatlanma teminat limitinin 330.000,00 TL olduğunu raporunda mütalaa etmiştir.
TALEP ARTTIRIM DİLEKÇESİ: Davacı, 06/07/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda talep arttırım dilekçesi sunarak, 8.723,77 TL geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının, 304.281,90 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan tazminat alacağının tahsilini talep etmiş, harcını ikmal etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, bilirkişi raporlarına, kazanın oluş şekline, tarafların beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre;
22/09/2017 tarihinde dava dışı sürücü …yönetiminde bulunan ve … AŞ’nin yazı cevabına göre kaza tarihi itibari ile geçerli zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığı anlaşılan … plaka sayılı aracın, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araçla çarpışması sonucunda davacının yaralandığı, kusur durumuna ilişkin olarak alınan rapora göre meydana gelen kazada dava dışı sürücü …’in % 80 oranında, dava dışı sürücü …’in % 20 oranında kusurlu olduğu, kazanın meydana geldiği araçta yolcu olarak bulunmakta olan davacı da meydana gelen yaralanmaların niteliği (omuriliğinde ve kafasında yaralanma meydana gelmesi) dikkate alındığında kaza sırasında emniyet kemerinin takılmamasının davacıda meydana gelen zararı artırıcı nitelikte olduğu, emniyet kemerini takmış olması halinde kırıkların meydana gelmeme ihtimalinin olduğu ve meydana gelen kazadaki yaralanmada davacının müterafik kusurunun bulunduğu, kendi kusuru ile zararın artmasına neden olduğu, ancak olayda hatır taşıması bulunmakl meydana gelen kaza nedeniyle davacının sürekli iş göremezlik oranının kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca % 24, geçici iş göremezlik süresinin ise 9 ay olduğu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/2-b maddesi uyarınca davacının zararlarının davalı Güvence Hesabının sorumluluğunda bulunduğu, davacının usulüne uygun 04/12/2017 tarihli başvurusu dikkate alınarak 14/12/2017 tarihi itibari ile davalı yönünden temerrüdün oluştuğu, emniyet kemeri takılmaması nedeniyle davacının meydana gelen yaralanmada müterafik kusurunun bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları uyarınca hükmedilen tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indiriminin yapılmasına, takdiri indirim nedeniyle reddedilen kısım üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, ancak tazminat miktarında hatır taşıması savunması yönünden indirim imkânını kanun koyucu tarafından sadece hatır için taşıyan işleten ve sürücüye bahşedilmiş olup, iki taraflı kazalarda diğer aracın işleteni, tehlike esasına göre zarardan sorumlu olup, hatır ilişkisine yaslanarak mahkemeden tazminattan indirimine gidilemeyeceği sabit olduğundan hatır taşıması indirimi uygulanmayarak, davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Ankara BAM … H.D. 23/10/2020 tarih 2018/2656 – 2020/1522 E.K.; Ankara BAM …. H.D. 25/11/2021 tarih 2019/1832 – 2021/2194 E.K.)

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının 6.979,01 TL geçici iş göremezlik zararı ile 243.425,52 TL sürekli iş göremezlik zararı toplamı 250.404,53 TL maddi tazminatının 14.12.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 17.105,13 TL nispi karar ve ilam harcından 31,40 TL peşin harç ve 1.052,00 TL ıslah harcı toplamı 1.083,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 16.021,73 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 25.978,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 1.083,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 2.550,00 TL bilirkişi ücreti, 1.260,00 TL adli tıp muayene ücreti, 341,40 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 4.187,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nun 333 ve GAT’nin 5. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2021

Katip ….
¸

Hakim ….
¸