Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/824 E. 2021/646 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2017/824 Esas
KARAR NO : 2021/646

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : ……
VEKİLLERİ : Av. … -….
Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – ……
Av. … -…
Av. … – …
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, … H-16 panosu 22.000,000 m³ dekapaj + ara dekapaj ve 2.700,000-ton kömür kazı, yükleme, nakliye ve stoklama işi’nin 21.07.2009 tarihinde müvekkil şirkete ihale edildiğini, ihale kararı üzerine müvekkili şirket ile davalı Kurum arasında, Ankara … Noterliği tarafından tasdik edilen 02.10.2009 tarihli, 11765 yevmiye numaralı sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşmenin 9.3 üncü maddesi kapsamında işin bitiş tarihinin, işyeri tesliminden itibaren 1280 gün olarak ve çalışılmayan sürenin yine sözleşmenin 9.4 üncü maddesi kapsamında 1 Aralık – 1 Nisan olarak belirlendiğini, müvekkil şirket tarafından çalışılan sürenin ise, müvekkil şirketten kaynaklanmayan nedenler sonucu davalı Kurumun onay ve izniyle belirlenen zamanlarda iş durdurma ve bu doğrultuda doğan süre uzatım işlemleri nedenleri ile iş bitirme süresinin uzadığını, davalı Kurum tarafından müvekkil şirkete gönderilen 01.10.2014 tarihli yazıda; çıkarılan kömüre ihtiyacın kalmadığı, bu nedenle işin tasfiyesi görüşünün oluştuğu belirtilerek müvekkil şirketin bu husustaki görüşünün sorulduğunu, müvekkil şirketin, 16.10.2014 tarihinde davalı Kuruma verdiği dilekçe ile tasfiye işlemlerini kabul ettiğini, ancak hak ettiği alacakların kendisine ödenmesini talep ettiğini, böylelikle sözleşmenin 16.10.2014 tarihinde sonlandırıldığını, 08.01.2015 tarihinde davalı Kurum tarafından tasfiye işlemine olur verildiğine ilişkin yazı, akabinde 23.03.2015 tarihinde tasfiye işleminin başlatılması hususuna olur verildiğine ilişkin yazı düzenlendiğini, davalı Kurumca 15.10.2015 tarihinde tasfiye komisyonunun nihayet oluşturulduğunu ve 22.10.2015 tarihinde de tasfiye komisyonuna olur verildiğini, ancak bu zamana kadar tasfiyeye yönelik herhangi bir fiili işlem yapılmadığını, müvekkili şirketin yazılı ve sözlü açıklama taleplerine en ufak bir cevap dahi verilmediğini, hakkını aramasının engellendiğini, taraflarınca söz konusu işin başka bir şirkete yeniden ihale edildiğinin haricen öğrenildiğini, söz konusu dava dışı şirketin ilgili işte çalışmaya başladığının tespit edildiğini, davalı Kurumun kötü niyetle müvekkil şirketin teminat mektuplarını iade etmediğini, söz konusu işte kullanılan araçların tasfiye işlemini sonuçlandırmadığı için teslim alınmasına olanak verilmediğini, bir takım alacakları da yıllardır tasfiye işlemi yapacağı bahanesi ile beklettiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak yaptığı kesintileri de iade etmediğini, bu doğrultuda davalı Kuruma 17.11.2017 tarihinde Ankara … Noterliği’nden 40926 yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarnamede verilen 5 iş günü içerisinde ödeme yapılmadığını ve teminat mektuplarının taraflarına iade edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirkete ait davalı Kurum nezdinde bulunan 7 adet teminat mektubunun iadesini, davalı Kurum tarafından yapılan revize iş programı kapsamında haksız ve hukuka aykırı olarak kesilen 981.000,00 TL fiyat farkının, davalı Kurum tarafından yapılan revize iş programı kapsamında kömür nakliye yolunun projede tahmin edilenden uzun olması nedeni ile oluşan bakiye için şimdilik 100,00 TL fiyat farkının, Kararname kapsamında şimdilik 100,00 TL ÖTV farkının, söz konusu işte kullanılan ve tasfiye işlemininin sonuçlandırılmaması nedeniyle teslim alınmasına olanak verilmeyen müvekkili şirket araçlarının şimdilik 100,00 TL kira bedellerinin ve şimdilik 100,00 TL kar kaybı/kazanç mahrumiyeti alacağının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22.09.2021 tarihli talep arttırım dilekçesinde, davalı Kurum tarafından yapılan revize iş programı kapsamında haksız ve hukuka aykırı olarak kesilen 981.000,00 TL fiyat farkının, davalı Kurum tarafından yapılan revize iş programı kapsamında kömür nakliye yolunun projede tahmin edilenden uzun olması nedeni ile oluşan bakiye fiyat farkının, Kararname kapsamında ÖTV farkının, 16.10.2014 tarihinden itibaren tasfiye işleminin kötü niyetle yapılmaması ve söz konusu işte kullanılan ve tasfiye işlemi sonuçlandırılamadığı için teslim alınamayan müflis şirket araçlarının kira bedelleri tutarı 18.792.672,66 TL’nin, kar kaybı/kazanç mahrumiyeti alacağının ticari faizi ile birlikte ödenmesine, davaya konu banka teminat mektuplarının ise dava aşamasında iade edilmesi nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … H-16 panosu 22.000.000 m2 dekapaj + ara dekapaj ve 2.700.000 ton kömür kazı, yükleme, nakliye ve stoklama işinin tasfiyesi hususunda 01.10.2014 tarih, 73875274-755.06.02-2414/9330 sayılı davalı … firmasına muhatap yazılarında; … bölgesi Harman alan sahasındaki kömür rezervlerinin … Termik Santrali’nin kömür temin alanı olmaktan çıktığının, üretilecek kömürün bu aşamada … Termik Santrali’ne verilmesinin söz konusu olmadığının, mevcut durum itibari ile … H-16 panosundan üretilecek olan kömüre ihtiyaç kalmadığının, bu nedenle … H-16 panosu 22.000.000 m2 dekapaj + ara dekapaj ve 2.700.000 ton kömür kazı, yükleme, nakliye ve stoklama işinin tasfiyesi yönünde Kurumlarının görüşü oluştuğundan bahisle işin mevcut durum itibariyle tasfiyesi yönündeki firma görüşünün bildirilmesinin istendiğini, davalı firmanın 16.10.2014 tarih 12462 sayılı yazısında; Kurumun kamu yararı çerçevesinde ön görülen tasfiye kararını saygı ile karşıladıklarını, bu hususta firmalarının ilave her hangi bir zarar görmemesi halinde sözleşmenin ilgili maddeleri gereği her hangi bir tazminat talebi olmaksızın işin tasfiye edilmesini kabul ettiklerini belirttiğini, Yönetim Kurulunun 05.10.2015 tarih, 12/132 sayılı kararıyla, panonun 01.10.2014 tarihi itibariyle tasfiye edilmesine ve işlemlerin Genel Müdürlüklerince yürütülmesine yetki verildiğini, tasfiye (Geçici Kabul) komisyonunun, 05.11-08.12.2015 tarihleri arasında iş yerlerinde ve büroda yaptığı çalışmalar sonucu, yüklenici tarafından yapılmış işleri Tasfiye (Geçici Kabul) bakımından incelediğini ve Tasfiye Geçici Kabul Tutanağını ve Yapım İşleri Geçici Kabul Tutanağının davalı firma yetkilisi ile birlikte düzenlendiğini, …Müessese Müdürlüğünün 08.12.2015 tarihli, 10921 sayılı yazısı ile Tasfiye (Geçici Kabul) dosyasının Genel Müdürlüklerine sunulduğunu, davalıya tasfiye işleminin teklifi, davacının tasfiye talebini kabulü ile Yönetim Kurulu kararı arasında geçen zamanda davacının sözleşme kapsamında hiçbir faaliyette bulunmadığını, Yönetim Kurulu Kararının tasfiye tarihi olarak belirlenmesi halinde davacıya ceza uygulanması, hatta sözleşme kapsamında sözleşmenin feshi gerekeceğini, bu anlatılanlar doğrultusunda tasfiye tarihinin 01.10.2014 tarihi olarak alındığını, davacı şirketin 17.11.2017 tarih, 40926 yevmiye numaralı ihtarname ile iddialarını Kurumlarına yönelttiğini, 5 (beş) iş günü içerisinde cevap talep ediğildini, davacıya 27.11.2017 tarih, 12549 yevmiye numaralı Ankara … Noterliğinden cevabi ihtarname gönderildiğini, davacının tasfiye sonrasında sahada bulunan makine teçhizatının sahanın dışına niçin çıkarmadığının anlaşılamadığını, tasfiye sonrasında makine teçhizatını çıkarmasına yönelik bir izin talebi olmadığını, hatta sahanın kurumları ile iştirakleri arasında yapılan sözleşme sonrasında davacının makine teçhizatını çalışma alanından kaldırmasının ihtaren duyurulduğunu, kullanılmayan ve kullanılma ihtimali olmayan makine teçhizat için kira bedeli istenmesinin davacının iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, teminat mektuplarının kesin hesap sonucuna kadar uzatılması gerektiğini, Kamu İhale Kurulunun 06.05.2015 tarih, 2015/DK.D-86 sayılı “Özel Tüketim Vergisi Değişikliğinden Kaynaklı Olarak Hesaplanacak Fiyat Farkı Hakkında” kararı doğrultusunda firmaya 30-1, 31 Nolu hakkedişlerinde ÖTV fiyat farkı ödendiğini, tasfiye sonrasında sahaya dönük yapılacak işlemlerin müvekkili kurumun tasarrufunda olduğunu, davacı yüklenicinin kar mahrumiyet talebi anlamsız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 02.10.2009 tarihli sözleşmenin tasfiyesi nedeniyle ödenmeyen fiyat farkı, ÖTV farkı, makine ve araç kira bedeli, kar mahrumiyeti alacaklarının tahsili, kesin teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler tarafından düzenlenen 01/07/2020 tarihli raporda özetle; taraflar arasında 02.10.2009 tarihinde imzalanan sözleşmenin 10.4.1 maddesinde, Taahhüdün sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa işe ait eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından ve Yüklenicinin bu işten dolayı İdareye herhangi borcunun olmadığı tespit edildikten sonra alınmış olan kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların yarısı; kesin kabul tutanağının onaylanmasından ve Sosyal Güvenlik Kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesinden sonra ise kalanın Yükleniciye iade edileceğinin, 14.2.7 maddesinde, sözleşmesine göre süresi bitmiş, süre uzatımı alamayan ve idarenin izni ile cezalı çalışan işlerde fiyat farkı hesaplanırken süre bitim tarihinde uygulanmakta olan (Pn) değeri ile cezalı çalışıları sürcdeki (Pn) değerinden düşük olanı esas alınacağının, 4.2.8 maddesinde, idari şartname ve sözleşmesinde fiyat farkı verilmesi öngörülmeyen işlerde mücbir sebeplerle ya da idarenin kusuru sonucu işin bitim tarihinin süre uzatımı verilmek suretiyle uzatılması halinde uzatılan süre içinde ve bu süreye göre revize edilen iş programına uygun olarak yapılan iş kalemleri ya da iş grupları için, bu madde hükmüne işin idari şartname ve sözleşmesinde yer verilmiş olması şartıyla bu esaslara göre fiyat farkı verilebileceğinin, 27.maddesinde, sözleşmenin idare veya yüklenici tarafından feshedilmesine ilişkin şartlar ve sözleşmeye ilişkin diğer hususlarda 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile Yapım İşleri Genel Şartname Hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği, İdarenin, mahkemeye yazmış olduğu 10.04.2019 tarihli yazısında, firmanın işe başladığı 09.10.2009 tarihinden 01.09.2015 tarihine kadar 11.773.909,37 m3 dekapaj ve 618.972 ton kömür kazı yükleme nakliye işi yaptığı, geriye 10.226.090,63 m3 dekapaj ve 2.081.028 Ton kömür kazı yükleme nakliye işi kaldığı. 01.10.2014 tarihi itibariyle tasfiye geçici kabulü yapıldığı, tasfiye komisyonu tarafından hazırlanan 08.12.2015 tarihli Geçici Kabul (Tasfiye) Raporu’nun Yönetim Kurulunun 20.03.2018 tarih 8/75 sayılı kararı ile onaylandığı, kesin kabulün 18.10.2018 tarih 252363 sayılı takrir yazısında belirtilen değerler üzerinden Yönetim Kurulunun 18.10.2018 tarih 22:217 sayılı kararı ile onaylandığının belirtildiği, tarafların ticari defter kayıtlarının incelenmesinde, cari hesap ilişkisine dayalı bir ticari alışveriş bulunduğu ve kayıtların birbirini teyit ettiği, birbirini teyit cden kayıtlara göre davacı yan tarafından davalı adına düzenlenen faturaların KDV hariç bedelleri ile bu faturalardan kesilen stopaj tutarlarının dökümü incelendiğinde, davacı yan tarafından toplam 27.309.166,16 TL’lik hak ediş yapıldığı, iş bu hakediş bedellerinden bir kısım giderler (elektrik, SGK vb.) düşülerek kalan tutarlar KDV bedelleri de dahil edilmek üzere davacı şirkete ödendiği ve davacının düzenlemiş olduğu hakkedişlerden kaynaklı olarak bir alacağının bulunmadığı, davalı Türkiye Kömür İşletmelerinin ticari defter kayıtlarının incelenmesinde, son kesin hakedişten yapılan kesintilerden sonra 26.12.2019 tarihi itibariyle davacının davalı kurumdan 938.402,70 TL alacaklı olduğu, davacı yan tarafından davalıya 6 adet teminat mektubu verildiği, bu teminat mektuplarından 01.10.2009 tarihli 925.000,00 TL teminat mektubunun süresinin 31.12.2017 tarihinde dolduğu ve uzatılmadığı, diğer teminat mektuplarının ise davacı şirkete iade edildiği, sonuç olarak, talep edilen fiyat farkına ilişkin 23.09.2014 tarihli 50 nolu hak cdişte yapılan 733,402.40 + 131.777,04 = 865.179,40 TL lik (KDV Hariç) kesintinin 17.08.2018 tarihinde yapılan kesin hesapta iade edildiği, bu bedelin 23.09.2014 tarihi itibariyle işleyen ticari faizi ilc birlikte ödenmesi hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, talep edilen nakliye farkına ilişkin bedelin (86.656,08 TI’nin) idare tarafından da uygun görülerek kesin hesapta gerekli düzeltmenin yapıldığı, davacının ÖTV farkına ilişkin talebi hususunda yapılan incelemede; İdare tarafından düzenlenen kesin hesapta ÖTV Fiyat Farkı Düzeltme adı alanda dekapaj da 1.087,44 TL, kömür kazı yükleme ve nakliye işinde 3.482,98 TL fark ödendiğinin tespit edildiği, bu hususta davacının bir alacağının bulunmadığı, davacının kira bedeli talebi hususunda; dosyada bulunan tüm yazışmalardan tasfiye işlemini makul sürede yapılmadığının anlaşıldığı, yüklenicinin 17.11.2017 tarihli ihtarnamede iş kapsamında işyerinde halihazırda bekletilen makine ve araçlarına ilişkin bu güne kadar olan kira bedeli alacaklarını talep ettiğini, fiili olarak işin 91.10.2014 tarihi itibariyle durdurulduğu anlaşılmakla birlikte bu itibar tarihinin Genel Müdürlükçe 20.03.2018 tarihinde onaylanmış olduğu ancak yüklenicinin de 17.11.2017 tarihine kadar bir uyarısının veya talebinin bulunmadığının anlaşıldığı, takdiri mahkemeye ait olmak üzere, talebin uygun görülmesi halinde taraflarına verilecek talimat ile hesaplama yapılabileceği, davacının kar kaybı/kazanç mahrumiyeti talebi hususunda dosyadaki belgelere göre, davacı ile yapılan sözleşme belirli bir bedelle dekapaj yapılması, üretilen kömürün belirli bir bedelle stok alanına naklini içeren yapım işi sözleşmesi iken, sahanın Kurumun iştirakine verilerek değerlendirilmesinin, üretilerek satılan kömürden belirli bir bedel alınmasını içeren rödovans sözleşmesi olduğu, sözleşmelerin kurgularının farklı olduğu, bu kapsamda davacının talebinin yerinde olmadığı, buna rağmen kar/kazanç talebi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları ile özellikle takdiri mahkememize ait olmak üzere tasfiye kesin hesabının tamamlanması için öngörülecek makul süreden itibaren davacı şirketin talepte bulunduğu 17.11.2017 tarihine kadar sözleşme sahasında bulunan makina ve araçlar için kira/yoksunluk bedelinin hesaplanması yönünden bilirkişilerce düzenlenen 24.05.2021 tarihli ek raporda sonuç olarak; yapılan kesintiler ve iade edilecek olan blokeler ve nakit teminatlar doğrultusunda davacının 938.402,70 TL alacağı olduğu, bu alacağın davalının ticari defter kayıtları ile örtüştüğü, kök rapor da belirtildiği üzere; davacının ÖTV farkına ilişkin talebi hususunda yapılan incelemede; İdare tarafından düzenlenen kesin hesapta ÖTV Fiyat Farkı Düzeltme adı altında dekapaj da 1.087,44 TL, kömür kazı yükleme ve nakliye işinde 3.482,98 TL fark ödendiğinin tespit edildiği, bu hususta davacının bir alacağının bulunmadığı, davacının kira bedeli talebi hususunda; mahkememiz tarafından verilen görev doğrultusunda yapılan piyasa araştırmalarından ve dosya kapsamından; Tasfiye komisyon oluru 15.10.2015 tarihinde alındığı, 08.12.2015 tarihinde Tasfiye Geçici Kabul Komisyonu kurulduğu değerlendirildiğinde takriben 3 ay içerisinde tasfiye kesin hesabının yapılabileceği, bu durumda 08.03.2016-17.11.2017 tarihleri arasında 20,63 ay kira talebinde bulunabileceği, detayları ekte sunulduğu üzere talep edilebilecek tutarın ise 18.792.772,66 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafin talebinin şirketin el çektirildiği tarih olan 16.10.2014 tarihi olduğu, mahkemenin talimatı ile yapılan tasfiye kesin hesap aşamasındaki makul süreye göre değerlendirme yapıldığı, yine davacı tarafın talebi olan kurumun belirlediği makine kirası talebi olup dosya kapsamında bu bedele ilişkin belge sunulmadığından değerlendirme yapılamadığı, piyasa rayiçleri itibariyle değerlendirme yapıldığı, kök rapor da belirtildiği üzere; davacının kar kaybı/kazanç mahrumiyeti talebi hususunda dosyadaki belgelere göre; davacı ile yapılan sözleşme belirli bir bedelle dekapaj yapılması, üretilen kömürün belirli bir bedelle stok alanına naklini içeren 4734 ayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapım işi sözleşmesi iken sahanın Kurumun iştirakine verilerek değerlendirilmesi, üretilerek satılan kömürden belirli bir bedel alınmasını içeren rödövans sözleşmesi olduğu, sözleşmelerin kurgularının farklı olduğu, bu kapsamda davacının talebinin yerinde olmadığı, buna rağmen gelişen süreç içinde farklı bir kapsamda yapılan ihale nedeniyle kar/kazanç talebi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; sözleşmenin tasfiyesi konusunda taraflarca mutabakata varıldığı, bu nedenle kar mahrumiyeti talep edilemeyeceği, yine iş makinalarının sahadan çıkarılmasına engel bulunmadığı halde davacı şirket tarafından usulünce başvuru yapıldığı hususunun kanıtlanamaması nedeniyle kira bedeli talebinin de haklı olmadığı, dava konusu teminat mektuplarının yargılama sırasında da iade edildiği, bir tanesinin süresinin sona erdiği, bilirkişi raporunun dosya içeriğine ve denetime uygun olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
938.402,70 TL’nin 15.02.2017 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Dava konusu teminat mektuplarının yargılama sırasında iade edildiği, 1 tanesinin süresinin sona erdiği anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 64.102,29 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 16.759,86 TL harç ve 320.932,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 273.589,57‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davacı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 63.970,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına reddedilen kısım yönünden AAÜT’nin 13/3 maddesi uyarınca hesap ve takdir edilen 63.970,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 16.759,86 TL peşin harç ve 47.342,43‬ TL bakiye ıslah harcı olmak üzere toplam 64.102,29‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 385,20 TL posta gideri ve 6.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.416,6‬0 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 304,51 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı müflis şirket iflas idare vekilleri Av. … ile Av. … ve davalı vekili Av. …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/10/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …