Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/706 E. 2021/275 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2017/706 Esas
KARAR NO : 2021/275

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 12.05.2015 tarihinde, davalı tarafından… parselde inşa edilen “… Entegre Sağlık Kampüs Alanı” projesi için iş güvenliği hizmeti verilmesi konusunda sözleşme akdedildiğini, sözleşme ile müvekkilinin davalı tarafından yürütülen Ankara … Entegre Sağlık Kampüsü inşaatına iş güvenliği hizmeti vermeyi kabul ettiğini, davalının da sözleşme özel şartları 19.1 maddesinde hakediş döneminde tamamlanmış işlerin bedelinin fatura tarihini izleyen 30 gün içerisinde ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak sözleşmeye uygun ifa gerçekleştirilmesine rağmen davalı şirketin sürekli olarak ödemeleri geciktirdiğini, tüm taleplere rağmen mütemerrit durumda olduğu borcunu ödemediğini, tarafların son olarak 30.04.2017 tarihinde hesap mutabakatı yaptığını ve müvekkilinin davalıdan 1.535.699,55 TL tutarında alacaklı olduğu hususunun sabit hale geldiğini, davalı bu mutabakat sonrasında kısmi ödemede bulunmuş ise de 1.247.835,24 TL fatura borcunun kaldığını, bunun üzerine davalı şirkete evvela Bakırköy …. Noterliğinin .. yevmiye numaralı 09 Mayıs 2017 tarihli ihtarnamesinin keşide edilerek, mezkur sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiğini, ayrıca faturalandırılmış alacakların faizi ile birlikte ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafın mehile uygun olarak ödemeyi gerçekleştirmemesi üzerine Ankara …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, akabinde tarafların bir araya gelerek münfesih sözleşme kapsamında kesin hakediş hesaplaması yaptıklarını ve mutabakata vararak imza altına aldıklarını, bu hesaba göre müvekkilinin davalıdan icra konusu alacağı talep hakkı olduğu bir kez daha ispat edildiği gibi feshe kadar geçen dönem içerisinde ayrıca doğmuş alacakları ile birlikte fesih edilen sözleşme kapsamında 24.05.2017 tarihi itibariyle toplam bakiye alacağın 1.691.485,88 TL olduğunun taraflarca kesin olarak kabul edildiğini belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin devralma suretiyle birleştiği … ile davacı şirketin, 12.02.2015 tarihinde “… Entegre Sağlık Kampüs Alanı” işi için İş Güvenliği Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığını, ancak davacı şirketin müvekkili şirkete gönderdiği Bakırköy …. Noterliğinin 09.05.2017 tarihli ve .. yevmiye numaralı ihtarnamesiyle sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, daha sonra 12.05.2017 tarihinde müvekkili şirket aleyhine … Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla 3 adet fatura bedeli toplam 213.522,65 TL alacak için ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilinin davacıya icra takibi uyarınca herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında hesap mutabakatı bulunmadığını, kaldı ki davacı şirketin sunmuş olduğu 01.07.2017 tarihinde imzalanan kesin hakediş tablosundan görüldüğü üzere, kesin hakediş bedelinin 1.691.458,88 TL değil, 436.124,20 TL olduğunu, zira davacı şirket tarafından sunulan hiçbir belgede de böyle bir rakamın yer almadığını, davacı tarafın iddialarını kanıtlaması gerektiğini, ancak farazi beyanlarda bulunduğunu, davacı tarafın düzenlemiş olduğu faturaların bedelleri hatalı olduğu gibi kendisinin hali hazırda sözleşme uyarınca hakedişlerden kesilen nakit teminat bedelini talep edebilmesinin mümkün olmadığını, davacının, taraflar arasında imzalanan hakedişler uyarınca takip konusu faturalardaki hizmet bedelini, sözleşme uyarınca yapılması kararlaştırılan teminat ve diğer kesintileri tenzil etmeden, sözleşmeye aykırı olarak takibe konu ettiğini, icra takibine konu fatura bedellerine ilişkin toplam 1.250.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin hali hazırda davacı şirkete ödemesi gereken tek bir fatura bedeline ait yalnızca 208.301,09 TL bedel bulunduğunu, söz konusu bedelin huzurdaki davanın dayanağı olan icra takibine konu edilmeyen ve takipten sonra düzenlenen 01.07.2017 tarihli 436.124,20 TL bedelli faturanın bakiye tutarı olduğunu, davacının mahkemeyi yanıltmaya çabaladığını, icra takibine konu etmediği ve takipten sonra düzenlediği 01.07.2017 tarihli 436.124,20 TL fatura bedelini, sanki icra takibine konu ettiği faturaymış gibi göstererek tahsilini, cebri icra yoluyla ve icra inkar tazminatıyla birlikte elde etmeye çalıştığını, bu durumun alenen hukuka aykırı olduğunu, teminat iadesi şartlarının oluşmadığını, dolayısıyla takip konusu edilen 213.522,65 TL’nin muaccel hale gelmediğini, hem fatura bedelinden kaynaklı %5 kesintinin fatura bedeli içine alınarak takibe konu edilmesinin, hem de ayrıca %5 kesintilerden oluşan nakit teminat bedelinin takibe konu edilmesinin mükerrerlik yarattığını, zira icra takibinde 213.522,65 TL’lik bu bedelin iki kere konu edildiğini belirterek davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsili talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, Hizmet Sözleşmesi nedeniyle bakiye alacağın tahsili için faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 42. maddesinde anlaşmazlıkların çözümü için Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelere yetkili kılındığından davalı tarafın yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, … Dairesinin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
… Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 12.05.2017 tarihinde, toplam 1.301.170,56 TL tutarındaki nakdi teminat alacağı ve fatura alacakları için takip başlatıldığı, davalı borçlu şirketin itirazı üzerine takibin durduğu, süresi içerisinde mahkememize dava açıldığı görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle alacak/borç durumunun tespiti için İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucu düzenlenen 21/02/2019 tarama tarihli raporda; tarafların ticari defterler ve dayanağı belgeler ile yardımcı defterlerin birbirini teyit etmesi, açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılması nedenleri ile TTK’nın 85 maddesi ve HMK’nın 222. maddesi gereğince sahibi lehine delil niteliğine haiz oldukları, davalı şirketin düzenlediği 30.04.2017 tarihli mutabakat mektubunda davacı şirkete 1.535.699,65 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, mutabakat mektubunda davalı şirket kaşe ve imzasının mevcut olduğu, davacı şirkete ait kaşe imzanın mevcut olmadığı, icra takibinin 12.05.2017 tarihinde başlatıldığı, icra takibine konu alacağın toplam 3 adet faturadan ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 28.6 maddesi uyarınca 213.522,65 TL’den kaynaklandığı, davacı şirketin icra takibine koyduğu fatura alacaklarının her iki firmanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 208.301,13 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 208.301,09 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları ile teminatın iadesi koşularının oluşup oluşmadığı ve davanın itirazın iptaline ilişkin bulunması nedeniyle icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespiti hususunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, yeniden yazılan talimat sonucu bilirkişi tarafından düzenlenen 13/12/2019 tarama tarihli ek raporda; davacı şirketin icra takibine koyduğu fatura alacaklarının her iki firmanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 120 Müşteriler hesabında 208.301,13 TL ve 226 Verilen Depozito ve Teminatlar Hesabında 233.184,87 TL teminat alacağı olmak üzere toplam 441.456,00 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda 208.301,09 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının teminat alacağına konu 233.184,87 TL’den kaynaklandığı, buna ilişkin dosya ekinde bulunan … Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında davalı vekilinin 17.08.2017 tarihli dilekçesinde “…sunulan teminatın … Denetim İş Sağlığı Güvenliği ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd Şti’ne iade edilmesini muvafakat ettiğimizi beyan ederiz” şeklinde tanzim edildiği, bu beyan dilekçesi üzerine davacı vekilinin “Teminatın iadesi için muvafakat edip etmediği hususunun davalı tarafa meşruhatlı muhtıra ile sorulmasını arz ederiz” şeklinde beyanda bulunduğu ve tebligat yapıldığı, ilgili mahkemenin 26/09/2017 tarihli ara kararında teminatın, talep eden davacı şirkete iadesine karar verildiği, davalı vekilinin iadesi için ikrarının bulunduğu görüldüğünde, davacı şirketin, davalı şirketten 441.486,00 TL alacaklı olduğu açıklanmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, bilirkişi raporunda davalı tarafın savunmaları yönünde yeterli değerlendirme ve açıklama yapılmadığı gibi, davaya konu icra takibinin faturaya dayalı olması, bilirkişi raporunda icra takibinden sonra düzenlenen 01/07/2017 tarihli faturanın da dahil edilmek suretiyle toptan hesaplama yapıldığı, icra takibi ve dava tarihi itibariyle alacak borç durumunun belirlenmediği, nakit teminatın iade koşulları ve mükerrer olarak tahsilinin talep edilip edilmediğinin değerlendirilmediği anlaşıldığından gerçeğin daha ziyade tezahürü için mahkememizce görevlendirilen SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 28/05/2020 tarihli raporda; tarafların muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan ve kapanış tasdiki bulunan ticari defter ve kayıtlarına göre, taraflar arasında cari hesap ilişkisine dayalı bir ticari alışveriş bulunduğu, kayıtların birbirini teyit ettiği ve davacının davalıdan icra takip tarihi olan 12.05.2017 tarihi itibariyle 1.022.176,92 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, 31.12.2016 tarih ve 42246 nolu KDV dahil 281.194,00 TL’lik faturadan davacının sorumluluğunda olan malzeme, yemek, ceza vb giderleri kapsayan ve davalı tarafından davacı adına düzenlenen 6.087,57 TL’lik fatura ile 11.915,00 TL’lik %5 teminat kesintisinin mahsubu sonucunda fatura bedelinin 263.191,59 TL olduğu, 02.02.2017 tarih ve 42365 nolu KDV dahil 280.226,40 TL’lik faturadan davacının sorumluluğunda olan malzeme, yemek, ceza vb giderleri kapsayan ve davalı tarafından davacı adına düzenlenen 6.302,57 TL’lik fatura ile 11.874,00 TL’lik %5 teminat kesintisinin mahsubu sonucunda fatura bedelinin 262.049,84 TL olduğu, 20.04.2017 tarih ve 42650 nolu KDV dahil 490.618,43 TL’lik faturadan davacının sorumluluğunda olan malzeme, yemek, ceza vb giderleri kapsayan ve davalı tarafından davacı adına düzenlenen 12.135,67 TL’lik fatura ile 20.788,91 TL’lik %5 teminat kesintisinin mahsubu sonucunda fatura bedelinin 457.693,85 TL olduğu, bu faturalar nedeniyle davalı şirketin davacı şirkete ödemesi gereken tutarın (teminatlar ve giderler hariç) 982.935,28 TL olduğu, tarafların ticari defter kayıtlarında icra takip tarihi itibariyle davacı alacağı olarak görünen 1.022.176,92 TL ile faturalar toplamı olan 982.935,28 TL arasında oluşan 39.241,64 TL’lik farkın icra takibine konu edilmeyen önceki döneme ait faturalardan kaynaklandığı, kayıtların incelenmesinde, icra takip tarihi olan 12.05.2017 tarihinden sonra davalı şirket tarafından davacı şirkete 1.250.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı ve davacının, davalıdan 31.10.2017 dava tarihi itibariyle 208.301,13 TL alacaklı olduğu, fatura bedelleri icra takip tarihinden sonra ödenmiş olduğundan ve faturaların icra takibine konu edilmesi dikkate alındığında, yapılan bu ödemelerden öncelikle icra masrafları, vekalet ücreti, faiz vb giderlerin mahsubunun yapılması gerektiği, dava dosyasında davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ şerhi bulunmadığından faize ilişkin bir hesaplama yapılmadığı, davacı tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine konu alacaklardan 213.522,65 TL’lik kısmının nakit teminat alacağından oluştuğu, davacının hakedişlerinden icra takip tarihi olan 12.05.2017 tarihi itibariyle 213.522,66 TL’lik teminat kesintisi yapıldığı, bu tarihten sonra davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 52985 nolu faturadan da 19.662,22 TL’lik daha kesinti yapıldığı ve dava tarihi olan 31.10.2017 tarihi itibariyle davacının hakedişlerinden toplam 233.184,88 TL kesinti yapılmış olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 29. maddesinin “Teminatların İadesi” başlıklı maddesinde aynen; “…29.1 madde 10’da belirtilen sözleşme süresinin sonunda işlerin sözleşme ve eklerine uygun biçimde yerine getirildiği usulüne göre tespit edildikten sonra, yüklenicinin işlerin ifasından dolayı, işverene ve SGK, Vergi Dairesi vb kurumlara herhangi bir borcunun olmadığına dair belgelerini işverene sunmasını müteakip 30 gün içerisinde, madde 26 hükümlerince işverence onaylı kesin hesapta hesaplanan nakdi teminatı yükleniciye iade edilir…” denildiği, davacı tarafından davalı şirkete gönderilen ihtarnamede, icra takip tarihi olan 12.05.2017 tarihinden sonra 27.05.2017 tarihine kadar sözleşmeye uygun olarak edimlerin ifası hakedişe bağlanmak şartıyla devam edeceği ve 27.05.2017 tarihi itibariyle sözleşmenin münfesih hale geleceğinin belirtildiği, ayrıca dava dosyasında davacı tarafından “işlerin ifasından dolayı İşveren ve SGK, Vergi Dairesi vb kurumlara herhangi bir borcunun olmadığına dair belgenin” davalıya verildiğine dair bir belge bulunmadığı, … Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında iadesine karar verilen teminatın icra takibindeki alacağa konu edilen nakit teminat olmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Bölüm B- Sözleşme Özel Şartları” kısmının 28.1 maddesinde belirtilen kesin teminat mektubu olduğunun tespit edildiği, davalı vekilinin teminatın iadesine muvafakat ettiği dilekçenin de icra takibinden sonra verildiği, bu tespitler doğrultusunda davacının 213.522,66 TL’lik nakit teminat alacağının icra takip tarihi itibariyle muaccel hale gelip gelmediği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillenin beyan ve itirazları üzerine düzenlenen 10.02.2021 tarihli ek raporda; TTK’nın 1530. maddesi kapsamında, davacının düzenlemiş olduğu fatura tarihlerinden 30 gün sonradan başlamak üzere icra takip tarihi olan 12.05.2017 tarihine kadar T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenen TTK’nın 1530/7. maddesi uyarınca, “Mal ve Hizmet Tedarikince Geç Ödemelerde Uygulanacak Temerrüt Faiz Oranı” olarak belirlenen %10,75 oranına %8 oranı eklenerek %18,75 oranı üzerinden hesaplama yapıldığında, 3 adet fatura bedelinin faizleriyle birlikte toplam 1.005.744,39 TL olduğu, bu miktar üzerine başvuru harcı, tahsil harcı, vekalet ücreti ve icra masraflarının eklenmesiyle alacağın 1.082.744,72 TL olduğu, davalı şirket tarafından yapılan ödemeler öncelikle faiz ve icra masraflarından mahsup edilmek üzere, davacının iş bu faturalardan kaynaklı olarak 31.10.2017 dava tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişiden davanın itirazın iptali istemine ilişkin olduğu ve takdiri mahkememize ait olmak üzere 213.522,65 TL nakdi teminatın takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı gözetilerek fatura konusu diğer alacaklar yönünden muacceliyet tarihleri dikkate alınmak suretiyle icra takibinden sonra dava tarihinden önce yapılan ödemeler ve tarihleri, icra takip tarihi itibariyle asıl alacak ve istenebilecek faiz miktarı ile icra takibi sırasındaki feriler göz önüne alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle davacının bir alacağının bulunup bulunmadığının tespiti hususunda ikinci ek rapor istenilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 10.02.2021 tarihli ikinci ek raporda; birinci ek rapordaki görüşler tekrar edilerek, davacının 31.10.2017 dava tarihi itibariyle davalı şirketten alacağının bulunmadığı açıklanmıştır.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından keşide edilen 09.05.2017 tarihli ve 07985 yevmiye numaralı ihtarnamede, sözleşmenin 27.05.2017 tarihine kadar devam edeceğinin belirtildiği, bu tarih itibariyle sözleşmenin münfesih hale geleceğinin açıklandığı, buna göre davaya konu icra takibinin 12.05.2017 tarihinde başlatılması nedeniyle devam eden akdi ilişkiye konu nakit kesin teminatların iade koşullarının gerçekleştiğinden bahsedilemeyeceği, kaldı ki davacı şirket tarafından 01.07.2017 tarihinde fatura tanzim edildiği, icra takibine dayanak 490.618,43 TL bedelli faturanın 20.04.2017 tarihli olup, sözleşmenin 19/1 maddesine göre bedelinin fatura tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ödenmesi gerektiği halde bu süreden önce takip başlatıldığı, bu faturanın da takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmediği, davacının icra takibine konu ettiği faturalar nedeniyle davalı tarafından icra takibinden sonra ancak davadan önce yapılan ödemeler sonucu dava tarihi itibariyle alacağının kalmadığı, dolayısıyla dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.033,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye 974,33‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. ….’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/04/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …