Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/634 E. 2021/454 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/98
KARAR NO : 2021/451

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av….

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/02/2017
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
Davacı vekili ayrıntısı dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalının sürücüsü ve maliki olduğu araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacının yaralandığını, davalının meydana gelen kazada tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle davacının olağan yaşam hareketlerini eskisi gibi tek başına yerine getiremediğini, kızının desteği ve yardımı ile yaşamını sürdürmek zorunda kaldığını, kaza nedeniyle davacının sağlık durumunun kötüye gittiğini ve hayatın zor bir hal aldığını, kızının yardımı olmaksızın yaşamını sürdüremediğini belirterek 100,00 TL çalışma ve kazanma gücü kaybı zararı, 100,00 TL bakıma muhtaç olması nedeniyle bakıcı gideri zararı, 100,00 TL tedavi gideri zararı ile 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, aşamalarda taleplerini tekrarlamıştır.
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunmadığını, kusurun davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünde olduğunu, kaza sırasında davacının emniyet kemerini takmamasının da yaralanmasına neden olduğunu, müterafik kusurunun bulunduğunu, kaza ile davacının öne sürdüğü iş göremezlik durumu arasında illiyet bağının ve davacının iş göremezlik durumunun bulunmadığını, tedavi giderlerinin sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanması gereken zararlardan olduğunu, davacının bakıcı hizmeti aldığına dair dosya kapsamına herhangi bir belge veya bilginin sunulmadığını, iş göremezlik durumunda olmayan davacının bakıcı ihtiyacının da bulunamayacağını, davalının kusurunun bulunmaması, davacının ise iş göremezlik ve bakıcı ihtiyacının bulunmaması nedeniyle manevi zarara uğramasının da söz konusu olmadığını, talep edilen manevi tazminatın çok yüksek olduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, aşamalarda taleplerini tekrarlamıştır.
Davacı tarafından kazaya sebebiyet verdiği belirtilen aracın kaza tarihi itibari ile sigorta poliçesini düzenlemiş olan Sompo Sigorta Anonim Şirketi ile birlikte davalıya karşı dava açılmış, aşamalarda sigorta şirketi hakkında açılan davanın takip edilmemesi nedeniyle dosya sigorta şirketi yönünden dosyadan ayrılarak yeni bir esasa kaydedilmiş ve davaya davalı yönünden haksız fiil hükümlerine yönelik olarak devam olunmuştur.

Dava, meydana gelen trafik kazasında yaralanma nedenine maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir.
Kaza tespit tutanağına ve dosya kapsamında bulunan belgelere göre, davacının yaralanmasına neden olduğu ileri sürülen kazaya karışan… plaka sayılı aracın kaza tarihi itibari ile davalı … adına kayıtlı olduğu ve kaza anında araç sürücüsünün davalı … olduğu, taraflar arasında bu hususta bir uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu yazı cevabına göre, dava konusu kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi olabilecek herhangi bir gelir bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/24546 soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde, kaza nedeniyle davacının içinde bulunduğu araç sürücüsü …hakkında şikayet bulunmaması nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair ek karar verildiği, davalı … hakkında ise Ankara Asliye Ceza Mahkemesine Taksirler bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı TCK’nin 89/1, 22/4, 53/6. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporlar ile, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının % 9,3, geçici iş göremezlik süresinin ise 3 ay; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre ise davacının sürekli iş göremezlik oranının % 4, geçici iş göremezlik süresinin ise 3 ay ve bakıcı ihtiyacı süresinin 1 ay olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin düzenlenen kaza tespit tutanağı ile soruşturma dosyası kapsamı da değerlendirmek suretiyle kusur durumuna ilişkin alınan usule, yargı kararlarına, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapora göre, davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalının ise kazada % 100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca tespit edilen sürekli iş göremezlik oranı, geçici iş göremezlik ve bakıcı ihtiyacı süresi dikkate alınmak, PMF-1931 yaşam tablosu uyarınca bakiye ömür tespiti yapılmak ve prograsif rant usulü uygulanmak suretiyle yapılan hesaplama uyarınca, davacının geçici iş göremezlik zarar miktarının 3.753,48 TL, sürekli iş göremezlik zarar miktarının 38.314,29 TL olduğunun, TRH-2010 yaşam tablosu uyarınca bakiye ömür tespiti yapılmak ve prograsif rant usulü uygulanmak suretiyle yapılan hesaplama uyarınca ise, davacının geçici iş göremezlik zarar miktarının 3.753,48 TL, sürekli iş göremezlik zarar miktarının 69.940,50 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca tespit edilen sürekli iş göremezlik oranı, geçici iş göremezlik ve bakıcı ihtiyacı süresi dikkate alınmak, TRH-2010 yaşam tablosu uyarınca bakiye ömür tespiti yapılmak ve 1,8 teknik faiz uygulanmak suretiyle yapılan hesaplama uyarınca, davacının geçici iş göremezlik zarar miktarının 3.753,48 TL, sürekli iş göremezlik zarar miktarının 18.800,076 TL, bakıcı ihtiyacı zararının 1.339,13 TL olduğunun, TRH-2010 yaşam tablosu uyarınca bakiye ömür tespiti yapılmak ve prograsif rant usulü uygulanmak suretiyle yapılan hesaplama uyarınca ise, davacının geçici iş göremezlik zarar miktarının 3.753,48 TL, sürekli iş göremezlik zarar miktarının 30.081,94 TL, bakıcı ihtiyacı zararının 1.695,29 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tedavi giderlerine ilişkin olarak bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile, davacının talep edebileceği tedavi giderlerine ilişkin zararının 2.381,49 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 27/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 3.753,48 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 38.314,49 TL, tedavi gideri zararı talebini 2.381,49 TL olarak ıslah etmiştir.

Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, 12/12/2016 tarihinde davalının maliki ve sürücüsü olduğu… plaka sayılı araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu 06 T 5887 plaka sayılı araca çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, kaza tespit tutanağı ile soruşturma dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporuna göre meydana gelen kazada davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davalının ise % 100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun trafik kazalarındaki sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi kapsamında ve sağlık uygulama tebliği ile sınırlı olduğu, belirtilen hükümler nedeniyle karşılanmayan tedavi giderleri ile bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararından araç maliki ile sürücüsü olan davalının sorumluluğunun bulunduğu, Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından iş göremezlik durumunun varlığı ve oranının haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesinin gerektiği, kaza tarihi olan 12/12/2016 tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin yürürlükte olduğu, Karayolları Trafik Kanununa ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararının hesaplama yönteminin araç maliki, sürücüsü ve sigorta şirketi arasında zararın hesaplanmasında ortaya çıkan farkın eşitsizliğe yol açması ile ilgili olduğu, yaralananın iş göremezlik oranının belirlenmesi yönünden herhangi bir hüküm veya gerekçe içermediği, iptal kararının haksız fiil hükümlerini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu hükümlerine yönelik olmadığı, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ilgili olduğu hükümler ile Yargıtay’ın yerleşik kararları dikkate alındığında kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri uyarınca tespit edilen iş göremezlik oran ve süresine ilişkin tespite göre hesaplamanın yapılmasının gerektiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından önceki yıllarda yaşam tablosu olarak PMF-1931 tablosu kullanılmakta ise de güncel yaşam istatistikleri ile özellikle ülkemize özgü yaşam istatistikleri dikkate alınmak suretiyle oluşturulan ve TRH-2010 olarak adlandırılan yaşam tablosunun tazminat hesaplamasında kullanılması yönünde oluşan içtihat değişikliği de dikkate alındığında kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tespit edilen geçici iş göremezlik süresi, bakıcı ihtiyacı süresi ve sürekli iş göremezlik oranı dikkate alınmak, TRH-2010 yaşam tablosu kullanılmak ve prograsif rant usulü uygulanmak suretiyle hesaplanan tazminat miktarının zararın belirlenmesinde dikkate alınmasının gerektiği, davacının yolcu olarak bulunduğu araçta üzerine düşen emniyet kemerini takma yükümlülüğünü yerine getirmediği ve kaza sırasında araç içerisinde savrulması sonucunda aracın iç aksamlarına çarpması nedeniyle kırık oluşmasına ve meydana gelen zararın artmasına neden olduğu, Yargıtay’ın yerleşik kararları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararları uyarınca belirlenen maddi tazminat alacaklarından % 20 oranında müterafik kusur indiriminin yapılmasının gerektiği,
meydana gelen kazanın oluş şekli, davacıda meydana gelen sürekli iş göremezlik oranı ve geçici iş göremezlik süresi, kaza sırasında davacının yaşamış olduğu korku, kaygı ve panik ile hayatı boyunca devam edebilecek olan aynı nitelikteki korku, kaygı ve panik, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihi itibari ile paranın satın alma gücü, davacının ve davalının yaşı, kazada tarafların kusur durumu gibi hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi yollaması ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 56/1. maddesi uyarınca davacının meydana gelen kaza nedeniyle duymuş olduğu acının dindirilebilmesi için bir miktar manevi tazminata hükmedilmesinin gerektiği,
anlaşıldığından kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca tespit edilen geçici iş göremezlik süresi, bakıcı ihtiyacı süresi ve sürekli iş göremezlik oranı dikkate alınarak TRH-2010 yaşam tablosu kullanılmak ve prograsif rant usulü uygulanmak suretiyle 22/04/2021 tarihli raporda tespit edilen zarar miktarı üzerinden müterafik kusur indirimi uygulanmak suretiyle maddi tazminat davasının, yukarıda açıklanan gerekçelerle ise manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
– Maddi tazminata yönelik dava ile ilgili olarak,
1) Davanın KISMEN KABULÜ ile 3.002,80 TL geçici iş göremezlik zararı tazminatı, 24.065,55 TL sürekli iş göremezlik zararı tazminatı 80,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı ile 1.905,19 TL karşılanmayan tedavi gideri tazminatının kaza tarihi olan 12/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek YASAL FAİZİ ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2) Müterafik kusur indirimi nedeniyle kabul edilen toplam 29.053,54 TL üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.984,65 TL harçtan, dava açılışında alınan 137,65 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 151,14 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 288,79 TL harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 1.695,86 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 31,40 TL başvurma harcı, 389,00 TL tebligat ücreti, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 124,40 TL posta gideri, 1.140,00 TL iş göremezlik rapor ücreti toplamı 3.084,80 TL’nin müterafik kusur indirimi yapılmaksızın belirlenen 36.316,91 TL dikkate alınarak belirlenen davanın kabul oranı üzerinden hesaplanan 2.514,74 TL’si ile dava açılışında alınan 137,65 TL peşin harç ve yargılama sırasında yatırılan 151,14 TL ıslah harcı toplamından oluşan 2.803,53 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca müterafik kusur indirimi sonucunda kabul edilen 29.053,54 TL dikkate alınmak suretiyle hesaplanan 4.358,03 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca müterafik kusur indirimi nedeniyle reddedilen kısım dikkate alınmaksızın belirlenen 36.316,91 TL dikkate alınmak suretiyle reddedilen 8.232,55 TL üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
– Manevi tazminata yönelik dava ile ilgili olarak,
1) Davanın KISMEN KABULÜ ile 17.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek YASAL FAİZİ ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.195,43 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Yargılama sırasında davacı tarafından yapılan giderlerin maddi tazminat yönünden yapılan gideler olarak kabul edilmesi nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2. maddesi uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
Kullanılmayan gider ve delil avansı ile ilgili olarak,
Kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin YÜZÜNE KARŞI, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip … Hakim …
e – imzalıdır e – imzalıdır
Bu gerekçeli karar güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.