Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/37 E. 2021/893 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/37 Esas – 2021/893

T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/37 Esas
KARAR NO : 2021/893

HAKİM : …
KATİP : …

ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA DAVACI : …

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi)
DAVA TARİHİ : 03/08/2016
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 14//02/2022

Ankara 1. Mahkemesince 2016/363 E. 2016/320 K. Sayılı 03/08/2016 tarihli davanın göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından davanın reddi kararı sonrasında yasal süresi içerisinde dosya Mahkememize tevzi edilen ve mahkememize görülen Tazminat (Cismani Zarar Nedeniyle Maddi ve Manevi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ: Davacı Vekili; 10/11/2011 tarihinde davalı …’un işleteni ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, ceza dosyasında davalının beraatine karar verilmiş ise de, karar sonrasında çıkan tek görgü tanığının belirttiğini göre kazanın ceza dosyasında belirtilen şekilde gerçekleşmediğini, kazanın …’un hatalı sollaması neticsinde gerçekleştiğini, bu nedenle ceza mahkemesinin kusura ilişkin tespitlerinin hukuk mahkemesini bağlamayacağını, müvekkilinin kaza neticesine maluliyetinin oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın (sigota yönünden maddi tazminat ve sigorta limiti ile sınırlı olarak) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı Sigorta vekili müvekkili hakkında davanın önceside sigortaya müracaat edilmediğinden 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesini, esas yönden ise müvekkilinin manevi tazminattan sorumlu tutulmayacağını bu nedenle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesini, maddi tazminat yönünden ise davacının kusur ve zararı ispatlaması gerektiğini, kazanın meydan gelmesinde davacı yayanın tam kusurlu olduğunu ceza dosyasındaki durumun tesit ediliğini, davacının ceza davasından sonra tanık ortaya çıktına ilişikin iddiasının ise dinlenmeyeceğini, ceza davasının maddi vakanın oluşumu açasından hukuk mahkemesini bağladığını, tazminat talebi yönünden ayrıca zararını, rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığını davacının ispatlaması gerektiğini, yine geçici iş görmezlik tazminatının sigorta kapsamında olmadığını, faizin başlangıcına ilişkin itirazların yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönden ise kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
CEVABA CEVAP DİLEKÇESİ: Davacı Vekili Sigorta Vekilinin Cevaba Cevap Dilekçesinde; Kendilerinin sigortadan manevi tazminat taleplerinin olmadığını, tanık olarak bildirdikleri …’in sürücü …’un hatalı sollama yaptığına, müvekkiline şerit üzerinde çarpığına ilişkin tanıklık edeceğini, öncelikle tanığının dinlemesini talep ettiğini belirterek itirazların reddine karar verilmesini istemiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava, Davalı tarafından sigortalanan aracın karıştığı kazada, yaralanan davacı tarafından, sigorta ve araç işleteni aleyhine açılan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın sigorta mevzuatı kapsamında açılmış olması nedeniyle mahkememiz görevlidir. Mahkememizin yetkisine itiraz bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki Uyuşmazlığın; davacının sigortaya mürcaat etmeksizin dava açma hakkının bulunup bulunmadığı, olayın meydan gelmesinde kusur durumu, davacının olayın oluşuna ilişkin savunmasına yönelik ceza dosyasındaki kabulden sonra aynı konuda tanık dinlenip dinlemeyeceği, tazminatın niteliği ve manevi tazminata ilişkin olduğu görüldü.
TEFRİK VE BİRLEŞTİRME KARARI: Mahkememiz 2016/723 Esas sayılı dosyasında Davalı Sigortanın, dava şartına ilişkin itirazının öncelikle incelemesi gerektiğinden, diğer davalı Songül yönünden dava şartına ilişin eksiklik görülmediği gibi iddia da edilmediğinden. 16/01/2016 tarihli celse de. davalı Songül hakkındaki davann dosyamızdan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş, dava dosyamızdan tefrik edilerek Mahkememizin iş bu esas dosyasına kaydedilmiş, 2016/723 Esas sayılı dosyamızdan davalı sigorta yönünden verilen dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 tarih ve 2017/671 Esas 2017/991 Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak Mahkememizin 2020/205 Esasını almış ve 2017/37 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu başlıklı 91/1. maddesi “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmünü; İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu başlıklı 85/1. maddesi “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü içermektedir.
İş göremezlik durumunun tespitinde uygulanacak yönetmeliğin belirlenmesine ilişkin olarak, trafik kazasından kaynaklanan, işleten ve sürücü ile sigorta şirketi hakkında açılan maddi tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairelerinin yerleşik kararlarına göre 11/10/2008 tarihinden önce gerçekleşen kazalar için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 – 01/09/2013 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 – 01/06/2015 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği (anılan yönetmeliğin % 60 ve üzeri iş göremezlik durumunun bulunması halinde rapor düzenlemeye elverişli nitelikte olması nedeniyle bu oran altındaki iş göremezlik durumlarında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği), 01/06/2015 – 20/02/2019 tarihleri arasında gerçekleşen kazalar için Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra gerçekleşen kazalar için Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca geçici iş göremezlik ve bakıcı ihtiyacı süresi ile sürekli iş göremezlik oranının tespit edilmesinin gerektiği, bu hali ile dava konusu kazanın meydana geldiği 10/11/2011 tarihi dikkate alındığında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasının gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay …. Hukuk Dairesi 02/06/2021 tarih 2021/2620 – 2021/2238 E.K.)
Tazminat hesabında kullanılacak yaşam tablosunun ve hesap yönteminin belirlenmesine ilişkin olarak, trafik kazasından kaynaklanan, işleten ve sürücü ile sigorta şirketi hakkında açılan maddi tazminat davalarının temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay dairelerinin değişen ve yerleşik hale gelen kararları uyarınca tazminat hesabında bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde kaza tarihi dikkate alınmaksızın TRH-2010 olarak adlandırılan yaşam tablosunun kullanılmasının gerektiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklikler sonrasında Yargıtay dairelerinin vermiş olduğu kararların kanunun yürürlük tarihinden önce meydana gelen kazalarda prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) yöntemin, kanunun yürürlük tarihinden sonra meydana gelen kazalarda ise kanunda yapılan değişiklik dikkate alınarak genel şartlar ile belirlenen yöntemin (1,8 teknik faiz) uygulanmasının gerektiği yönünde olduğu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, Yargıtay’ın yerleşik kararları ile kanunların geçmişe yürüyemeyeceği ilkesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 19/06/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren değişikliğin geçmişe yürüyeceğine ilişkin bir hükmün bulunmaması karşısında 19/06/2021 tarihinden önce meydana gelen kazalara ilişkin davalarda prograsif rant usulünün, bu tarihten sonra meydana gelen kazalara ilişkin davalarda ise kanun ile yürürlüğe konulan usulün uygulanmasının gerektiği ve bu hali ile dava konusu kazanın meydana geldiği tarih dikkate alındığında TRH-2010 yaşam tablosu kullanılmak ve prograsif rant olarak adlandırılan (% 10 artırım – eksiltim) yöntemi uygulanmak suretiyle tazminat hesabının yapılmasının gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay … Hukuk Dairesi 14/01/2021 tarih 2020/2598 – 2021/34 E.K.; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25/02/2021 tarih 2019/59 – 2021/379 E.K.)
DELİLLER: Poliçe ve hasar dosyası, olaya ilişkin Ankara … AsCM’nin 2019/437 Esas sayılı dosyası, tedavi evrakları, SGK kayıtları, davacının sosyal ekonomik durum araştırması, nüfus kaydı dosyamız içerisine kazandırılmıştır.
Poliçe ve hasar dosyasına göre davacının yaralanması medeniyle herhangi bir ödemenin yapılmadığı görülmüştür.
Davacının maluliyet raporu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümleri Bölümünden alınmış 02/10/2019 tarihli 72446162/641.03.01/3133 Sayılı raporda davacının, 17/11/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alınmak kaydıyla iş gücü kaybı oranı hesaplandığında trafik kazasına bağlı kişinin vücut genel çalışma gücünden % 100 (yüzde yüz) oranında kaybettiği, devamlı suretle iş göremezlik halinde kaydığı, devamlı suretle başka birinin bakımına muhtaç olduğu mütalaa edilmiştir.
Kazada kusur tespiti açısından trafik kusur bilirkişisinden rapor alınmış bilirkişi … 18/10/2017 tarihli raporunda; kazanın meydana gelmesinde davacı yaya … ‘in değerlendirme bölümünde anlatılan nedenlerden ötürü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 68/b maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle olayda *4 75 (Yüzde Yetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, 06 TY 203 plakalı araç sürücüsü davalı …”’in değerlendirme bölümünde anlatılan nedenlerden ötürü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 52/b maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle olayda 4 25 (Yüzde Yirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, olaya tali kusuru ile neden olan davalı sürücü …”’in sevk ve idaresindeki 06 TY 203 plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesini temin eden davalılardan …Sigorta A.Ş.’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesi uyarınca davalı sürücü ile birlikte kusur oranında (davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde) meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunacağı mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda yolun genişliği ve kazanın oluşuna ilşikin olarak mevcut koşulların tam olarak değerlendirilmediği, kazaya ilişkin olarak ceza dosyasında kusur yönünden davalının kusursuz olduğunun kabul edildiği, bu nedenle her iki raporda çelişki olduğu anlaşıldığından ve ayrıca davacı vekili tarafından kazanın meydana geldiği 646 numaralı bina önünden yaya geçidinin kaza tespit tutanağında belirtildiği gibi 30 m geride değil 138 m geride olduğunun beyan edilmesine göre mahallinde 3 kişilik bilirkişi heyeti ile keşif icrası ile yeniden kusur raporu alınmasına karar verilmiş, keşfin icra edilmesi sonrasında bilirkişi heyeti …. 18/05/2018 tarihli raporlarında; davalı …Sigorta AŞ’ne ZMMMS poliçesi ile sigortalı bulunan…. plakalı otomobilin sürücüsü diğer davalı …’in meydana gelen kazada %25 oranında, davacı yaya Mehmet Yaşar Dağdelen’in olayda %75 oranında kusurlu bulunduğu mütala edilmiştir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek mahkememizce yapılan keşif, keşif sırasında yapılan ölçüm, davacı vekilinin 646 nolu taşınmaz ile üst geçit arasındaki mesafeye ilişkin dosyaya sunduğu delil nazara alınarak ve ayrıca ceza dosyasındaki kusur raporu ile mahkememizde alınan kusur raporu, kaza tespit tutanağındaki kazanın meydana geldiği noktaya ilşikin olarak açıklama ve mesafeye ilişkin bu açıklamayla çelişir ölçüm nazara alınarak alternatifli rapor tanzim edilerek, bu durumun ayrıca kusura etkisi tartışılarak rapor tanzim edilmesinin istenilmiş, ATK Trafik İhtisas Dairesi 30/01/2019 tarihli raporunda, davalı …’in %10 oranında kusurlu olduğunu, davacı Mehmetyaşar Dağdelen’in %90 oranında kusurlu olduğunu mütala etmiştir.
Her ne kadar ceza dosyasında davalıya kusur verilmemiş ise de ceza dosyasındaki maddi vakalar ile keşifte yapılan maddi vakaların birbirlerine uygunluk arz etmemesi, ayrıca ceza mahkemesince alınan kusur raporunun mahkememiz açısından bağlayıcı olmaması nedeniyle davalı vekilinin yeniden rapor aldırılması talebinin reddine, mahkememizce alınan 3 ayrı raporadan hangisine üstünlük tanınacağının mahkememizce yapılacak değerlendirme neticesinde belirlenmesine karar verilmiştir.
Tüm deliller toplandıktan sonra Aktüer ve Adli Tıp Uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınmış adli tıp uzmanı bilirkişi Talat Yurtman ve aktüer bilirkişi Suat Üfelek 08/01/2020 tarihli raporlarında; davacının, dava konusu olayın meydana gelmesinde %90 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden, davacı lehine hesaplanan tazminattan TBK 52 inci maddesi kapsamında %90 kusur indirimi yapıldığı, davacının olay sonrasında sürekli bakıcı ihtiyacı bulunduğu tespit edilmiş olunmakla, davacı lehine kusur indirimi sonrasında 25.736,68 TL sürekli bakıcı gideri tazminatı hesaplandığı, hesaplanan maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti (200.000,00 TL) kapsamında kaldığı, hükmedilecek tazminata, dosya muhteviyatında davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair belge bulunmamakla, dava tarihinden itibaren, kazaya karışan araç otomobil olmakla yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı vekilince, varsa davacının SGK tarafından ödenmeyen tedavi giderine ilişkin yazılı belgelerin dava dosyasına sunulması, davacının tedavisine ilişkin ulaşım giderlerinin belirlenmesi bakımından, Sayın Mahkemece, davacının tedavi gördüğü hastaneye kaç kez kontrol ve tedavi amaçlı müracaat ettirildiğinin belirlenmesi bakımından, SGK Başkanlığı Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinden davacı ….’ in, 10.11.2011 tarihinde maruz kalmış olduğu kaza ile ilgili olduğu düşünülen tedavi giderlerine ait Kişi Sağlık Ödemeleri Tablosu ve Takip Detayı belgelerinin getirtilmesi gerektiği, Ankara Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığından, Yukarı Yahyalar Mahallesi 972. Sokak No:17/1 Yenimahalle/Ankara adresi ile Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi arasındaki Doblo türü veya binek tipi taksi ücretinin 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında kaç TL olduğunun sordurulması gerektiğini mütala etmişlerdir.
Bilirkişi heyet raporunda bahsedilen İlgili SGK’dan, SGK Başkanlığı Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinden ve Ankara Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığından ilgili evrakların celp edilmesi sonrasında dosya ek bilirkişi raporunun hazırlanması için yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, adli tıp uzmanı bilirkişi Talat Yurtman ve aktüer bilirkişi Suat Üfelek 08/04/2020 tarihli raporlarında; davacının, dava konusu olayın meydana gelmesinde %90 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden, davacı lehine hesaplanan tazminattan TBK 52 inci maddesi kapsamında %90 kusur indirimi yapıldığı, davacının olay sonrasında sürekli bakıcı ihtiyacı bulunduğu tespit edilmiş olunmakla, davacı lehine kusur indirimi sonrasında 24.944,58 TL sürekli bakıcı gideri tazminatı hesaplandığı, hesaplanan maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti (200.000,00 TL) kapsamında kaldığı, hükmedilecek tazminata, dosya muhteviyatında davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair belge bulunmamakla, dava tarihinden itibaren, kazaya karışan araç otomobil olmakla yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı vekilince, karşı kusur hesaba dahil edildiğinde, davacının SGK tarafından ödenmeyen tedavisine ilişkin ulaşım giderine ait zararının 146,24 TL olduğu mütala edilmiştir.
Dosya taraf itirazlarını karşılar şekilde ek rapor düzenlenmesi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, adli tıp uzmanı bilirkişi …. ve aktüer bilirkişi …. 20/01/2021 tarihli raporlarında; davacı vekilinin itirazları sonucu hukuki durumun takdiri Sayın Mahkemeye bırakılarak davalı …’in önce %10 sonra ise %25 oranında kusurlu olduğunun kabulüne göre hesaplama yapıldığı, davacının olay sonrasında sürekli bakıcı ihtiyacı bulunduğu tespit edilmiş olunmakla, davacı lehine, davalı sürücünün %10 kusurlu olması halinde (293.126,26×0,10=29.312,62) 29.312,62 TL sürekli bakıcı gideri tazminatı hesaplandığı, davalı sürücünün %25 kusurlu olması halinde (293.126,26×0,25=73.281,56) 73.281,56 TL sürekli bakıcı gideri tazminatı hesaplandığı, hesaplanan maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti (200.000,00 TL) kapsamında kaldığı, hükmedilecek tazminata, dosya muhteviyatında davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair belge bulunmamakla, dava tarihinden itibaren, kazaya karışan araç otomobil olmakla yasal faiz işletilmesi gerektiği, karşı kusur hesaba dahil edildiğinde, davacının SGK tarafından ödenmeyen tedavisine ilişkin ulaşım giderine ait zararının, davalı sürücünün %10 oranında kusuruna göre, 1.462,40 TL x 0,10 – 146,24 TL iken, davalı sürücünün %25 oranında kusuruna göre 1.462,40 TL X 0,25 – 365,60 TL olduğu mütala edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın, TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant kullanılarak hesaplama yapılması için yeniden bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, adli tıp uzmanı bilirkişi … ve aktüer bilirkişi …. 27/06/2021 tarihli raporlarında; hukuki durumun takdiri Sayın Mahkemeye bırakılarak davalı …’in önce %10 sonra ise %25 oranında kusurlu olduğunun kabulüne göre hesaplama yapıldığı, davacının olay sonrasında sürekli bakıcı ihtiyacı bulunduğu tespit edilmiş olunmakla, davacı lehine, davalı sürücünün %10 kusurlu olması halinde (326.647,44×0,10=32.664,74) 32.664,74 TL sürekli bakıcı gideri tazminatı hesaplandığı, davalı sürücünün %25 kusurlu olması halinde (326.647,44×0,25=81.661,86) 81.661,86 TL sürekli bakıcı gideri tazminatı hesaplandığı, hesaplanan maddi tazminatın davalı Sigorta Şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti (200.000,00 TL) kapsamında kaldığı, hükmedilecek tazminata, dosya muhteviyatında davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair belge bulunmamakla, dava tarihinden itibaren, kazaya karışan araç otomobil olmakla yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacının SGK tarafından ödenmeyen ulaşım ve tedavi giderine ait zararının toplam (2.400,00 TL + 1.462,40 TL) 3.862,40 TL olduğu, davalı sürücünün %10 oranında kusuruna göre, 3.862,40 TL x 0,10=386,24 TL iken, davalı sürücünün %25 oranında kusuruna göre 3.862,40 TL X 0,25=965,60 TL olduğu mütala edilmiştir.
ISLAH DİLEKÇESİ: Davacı, 20/01/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah dilekçesi sunarak, 29.312,62 TL sürekli bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat alacağının tahsilini talep etmiş, harcını ikmal etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, bilirkişi raporlarına, kazanın oluş şekline, tarafların beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre;
10/11/2011 tarihinde davalı sürücü …’in (…. ) idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki caddede seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermediği ve seyir istikametine göre sağ taraftan yola girerek karşıdan karşıya geçmek isteyen yayaya karşı zamanında ikazla beraber fren tedbirine başvurmadığı, tedbirde geç kalması neticesinde de yayaya çarptığı olayda %10 oranında, davacı …. ‘in ise olay mahallinde yaya olarak karşıdan karşıya geçişi öncesi ve geçişi sırasında kendi can güvenliği açısından taşıt yolu üzerinde seyir halindeki araçların hızlarına-mesafelerine ilişkin gerekli-yeterli kontrolleri yapması ve ilk geçiş hakkını olay yerine yaklaşan araçlara vermesi gerektiği hususlarına riayet etmediği, dikkatsiz-kontrolsüz biçimde karşıdan karşıya geçmek istediğinde de sol tarafından yaklaşan otomobilin çarpmasına maruz kaldığı olayda %90 oranında kusurlu olduğu, dosyaya getirilen poliçe örneğine göre davacının yaralanmasında kusur oranı ile neden olan 06 TY 203 plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği, sürekli sakatlık teminatı limitinin 200.000,00 TL, sağlık gideri teminatı limitinin 200.000,00 TL olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davaya konu kaza nedeniyle rücuya tabi olabilecek herhangi bir gelirin bağlanmadığının bildirildiği, davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen iş göremezlik raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %100, bakıcı ihtiyacının sürekli olduğunun tespit edildiği, aktüer bilirkişi tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca tespit edilen iş göremezlik durumu dikkate alınarak düzenlenen rapora göre davacının bakıcı giderinin 32.664,74 TL, adli tıp uzmanı bilirkişi tarafından alınan rapora göre ulaşım ve tedavi giderlerinden kaynaklı tazminatının ise 386.24 TL olduğunun tespit edildiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesine göre işletene düşen hukuki sorumluluğun aynı Kanunun 91. maddesine göre poliçede belirtilen limitler altında sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığı, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında tedavi giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olduğunun belirtildiği, dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun trafik kazalarındaki sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi kapsamında ve sağlık uygulama tebliği ile sınırlı olduğu, Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı, bu hali ile dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumunun dava konusu talepler yönünden sorumluluğunun bulunmadığı, sigorta poliçesi düzenlenmesi sırasında davalı tarafından risklere karşı prim alındığı, trafik kazası sonucunda oluşacak geçici iş göremezlik zararı, geçici ve sürekli bakıcı gideri zararı ile sağlık uygulama tebliği kapsamında kalmayan zararlardan sigorta poliçesini düzenleyen ve bu zararları poliçe kapsamında teminat altına alan davalı sigorta şirketinin ve davalı … (… )’un sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından davaya konu sürekli bakıcı giderinden kaynaklı maddi tazminat talepleri yönünden taleple bağlı kalınmakla davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının yaralanması nedeniyle elem ve üzüntüye hünkar olduğu anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana geliş şekli, zararın ağırlığı vs. hususlar gözönüne alınarak manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-Davacının maddi tazminat talebi yönünden; Asıl davanın ve birleşen Mahkememizin 2020/205 Esas sayılı davanın KISMEN KABULÜ ile; davacının 29.312,62 TL sürekli bakıcı gideri tazminatı ve 386.24 TL ulaşım ve tedavi giderlerinden kaynaklı tazminatı toplamı 29.698,86 TL’den ibaret maddi tazminatın davalı … ‘ten 10/11/2011 kaza tarihi, davalı …. Sigorta AŞ’den 03/08/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının manevi tazminat talebi yönünden; Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00 TL’den ibaret manevi tazminatın davalı … ‘ten 10/11/2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,

2-Harçlar Kanunu gereğince maddi tazminat yönünden alınması gerekli 2.028,73 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.363,96 TL (870,96 TL peşin harç, 493,00 TL ıslah harcı) harcın mahsubu ile bakiye 664,77 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat yönünden alınması gerekli 341,55 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’ten alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat talebi yönünden red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 400,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilip takdir edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat talebi yönünden red edilen miktar üzerinen hesap ve takdir edilen 5.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
8-Karar ve ilam harcından mahsup edilen 1.363,96 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 60,60 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti, 520,50 TL tebligat ve müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 4.189,60 TL’nin, davada red ve kabul oranına göre 4.133,92 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişikin giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/12/2021

Katip …
¸

Hakim ….
¸