Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/249 E. 2021/768 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2017/249 Esas
KARAR NO : 2021/768

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
MİRASÇILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
4- … – … …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -….
Av. … -….
Av. … …
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 04/04/2017
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 05.03.2017 tarihli genel kurul toplantısına katıldığını, yapılan oylamalarda ret oyu kullandığını ve muhalefet şerhi koyduğunu, iptalini talep ettiği gündemin 7. Maddesi olan yönetim kuruluna verilecek yetkilerin görüşülmesi ve karara bağlanması ile ilgili olarak “3- İmar planı, planlar, projeler yaptırma, mühendislik müşavirlik iş akdi imzalama ve ilzam edecek her türlü mukavele ve makbuz evrak imzalama, 6- Kooperatifin menfaatleri doğrultusunda sözleşmede değişiklik yapma, ek sözleşmeleri imzalama,” yetkilerinin iptalini istediğini, konutların iskan alma aşamasında olduğunu, yönetim kurulu raporunda imalat eksikliklerinin liste halinde verildiğini, bu eksikliklerin yüklenici ile yapılan sözleşme gereği yüklenici tarafından yapılması gereken işler olduğunu, hangi imar planı, hangi planları, hangi projeleri yaptırma, hangi mühendislik müşavirlik iş akdi imzalama ve ilzam etme gibi açık, net, anlaşılır olmayan, kooperatif menfaatlerinin ne olduğu, kimin hangi usul ve esaslara göre tespit edeceği, ortakların menfaatlerinin göz önüne alınıp alınmayacağı, yüklenici aleyhine açılan davalardan feragat edilip edilmeyeceği, yüklenicinin iskan ruhsatı alması için gerekli yükümlülüklerini yerin getirmesinin sağlanıp sağlanmayacağı gibi bir çok hususun açıklığa kavuşturulmadan muğlak, belirsiz ve anlaşılır olmayan bir yetkinin istenmesinin sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek davalı kooperatifin 05.03.2017 tarihli genel kurulunda alınan 7 nolu kararın 3. ve 6. maddelerinin iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alınan kararların yasa ve usule uygun olduğunu, soyut ifadelerle açılan davanın hukuki dayanağı bulunmadığını, davacının öncelikle verilen yetkinin ne gibi zararlar doğuracağının ispat etmesi gerektiğini, maddede sayılan yetkilerin Yönetim Kuruluna verilmesinde yasal veya sözleşmesel engel bulunmadığını, maddede sayılan yetkilerin kooperatifin iş ve işlemlerinin zamanında ve kolaylıkla yürütülebilmesi adına verilen, gerek yasa gerekse ana sözleşme gereği yönetim kuruluna devredilmesinde engel bulunmayan yetkiler olduğunu, bu yetkilerin Yönetim Kurulu’nun Kooperatifler Kanununda belirtilen “kanun ve ana sözleşme hükümleri çerçevesinde kooperatifin faaliyetlerini yürütmek ve kooperatifi temsil etmek” görevlerini gereği gibi ifa edebilmeleri adına verildiğini, söz konusu yetkilerin Genel Kurul’un devredemeyeceği yetkiler ( Kop.Kan. Mad.42) arasında bulunmayıp, yönetim kurulunun yasaklı muameleleri arasında da sayılmadığını, esasen bu yetkilerin bir kısmı ana sözleşmenin 60. maddesinin 3. fıkrası gereği yönetim kurulunun takip etmekle yükümlü olduğu işlerden olduğunu, genel kurulun karar alma organı olduğu ve yılda bir kez toplandığı göz önünde bulundurulduğunda her bir işlemin genel kurul tarafından onaylandıktan sonra icra edilmesinin mümkün olmadığını, bu usulün uygulanmasının ise kooperatif faaliyetlerini sürüncemede kalmasına neden olacağı ve işlerin yürümesini durma noktasına getireceğinin açık olduğunu, bu nedenle anlık bürokratik işlemlerin süratle yapılması adına yönetim kuruluna söz konusu yetkilerin verilmesinin olayın mahiyetine uygun olduğunu, yetkinin kullanımına ilişkin sınırların yasayla çizildiğini, yönetim kurulu’nun sorumluluğunun gerek Kooperatifler Kanununda, gerekse ana sözleşmede düzenlenmiş olduğunu, Kooperatif menfaatlerinin Yönetim Kurulunun karşısına çıkacak somut olay ve uyuşmazlıklara göre değerlendirileceğini, sözleşmede değişiklik yapma ve ek sözleşme yapma yetkilerinin de Kooperatif iş ve işlemlerinin yürütülmesine ilişkin olup, Yürütme Organına böyle bir yetkinin verilmesinde yasal veya sözleşmesel bir engel bulunmadığını, söz konusu yetkilerin yönetim kuruluna devredilmesinin 1 red oyuna (davacının oyu) karşılık hazirundaki ortakların kabulü ile gerçekleştiğini, davacının, her toplantıda ve her alınan kararda bu tutumunu devam ettirdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı kooperatifin 05.03.2017 tarihli olağan genel kurulunun 7/3 ve 7/6. maddelerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacı …’nun 14/08/2020 tarihinde vefat etmesi üzerine mirasçılar …, …, … ve … davaya davacı olarak devam etmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen 25.10.2021 tarihli raporda; 1163 Sayılı Kooperatifler Yasası’nın 53. maddesi uyarınca, iptal davasının genel kurulu kovalayan günden itibaren 1 ay içerisinde açılması gerektiği, işbu davada 05.03.2017 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptali istenildiği, davanın 04.04.2017 tarihinde açıldığı, davanın süresinde açılıp açılmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, genel kurula çağrı da yasa ve anasözleşmeye aykırı bir yön tespit edilmediği, genel kurul toplantı nisabında anasözleşmeye aykırı bir durum bulunmadığı, Genel kurul tutanağı incelendiğinde, davacının 05.03.2017 tarihli genel kurul toplantısına bizzat katıldığı ve iptalini talep ettiği gündemin 7. maddesinin 3. ve 6. bentlerinde alınan kararlara (yönetim kuruluna verilen yetki kararları) ret oyu kullanarak muhalefet şerhi yazdırdığının anlaşıldığı, bu durumda 1163 Sayılı kanunun 53. maddesi hükmü uyarınca davacının iptal davası açma şartlarının oluştuğu, iptali istenen maddelerde benzer yetkiler verildiğinden birlikte değerlendirildiği, dosya kapsamından, davalı kooperatifin arsa maliki, dava dışı … KYK’nin ise yüklenici sıfatıyla iki kooperatif arasında 01.07.2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı ve dolayısıyla davalı kooperatifin imalat bedeli ödemeden konutlarını imal ettirdiğinin bilindiği, davalı kooperatifin konutlarını kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yaptırmış olmasının, yönetim kurulunun bu konularda başkaca yetkiye ihtiyaç olmadığı sonucunu doğurmadığı, davalı kooperatifin arsa maliki olması nedeniyle, genel kurul tarihi itibarıyla henüz iskan izni alınmadığı anlaşılmakla gerek belediye, gerekse yüklenici ve gerekse de diğer kurumlarda (Doğalgaz, Elektrik, su, telefon vs.) yapılacak çoğu işlemlerde arsa malikinin veya vekilinin onayına ihtiyaç olacağının muhakkak olduğu, ki gerek fiziki yapı, gerekse de değişen veya yeni çıkan mevzuatlar gereği kısmi proje değişiklikleri veya tadilatının gündeme gelmesinin de kuvvetle muhtemel olacağı, ayrıca Ana Sözleşmenin 44. maddesi uyarınca, Yönetim kurulu, kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organı olup, 44. madde de yönetim kuruluna benzer yetkiler ve daha fazlası *başlıca görev ve yetkileri şunlardır” denilerek sadece yetki değil aynı zamanda görev olarak örnek kabilinden sayıldığı, yine 1163 Sayılı Kanunun 62/III maddesi uyarınca, iptali talep edilen söz konusu yetkilerin rutin yetkiler olduğu, genel kurulun teveccühü ile seçilen yönetim kurulunun bu yetkileri ne şekilde kötüye kullanarak kooperatife zarar verebileceklerine yönelik yönetim kurulu hakkında görevi kötüye kullanma yönünde açılmış bir savcılık soruşturması vs. gibi somut bir hususun da ileri sürülmediği, diğer taraftan davalı kooperatif ile dava dışı yüklenici … KYK arasında bir kısım davalar (eksik iş/ kira cezai şart) olduğu bilinmekle, bazı uyuşmazlıkların ileride yine genel kurulun onayına sunulmak üzere bir kısım ön anlaşma protokollerinin yapılması gündeme gelebileceği, zaten kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yapılacak esaslı bir değişikliğin genel kurulun onayı olmadan geçerli olmayacağı, bu kapsamda iptale konu yetkilerin rutin denebilecek yetkiler olduğu, somut olayda 05.03.2017 tarihli genel kurulda yönetim kuruluna verilen yetkilerin iptali talep edilmiş olup, rapor tarihi itibarıyla 4-5 yıl geçtiği halde yönetim kurulunun bu yetkiyi kötüye kullandığına dair bir kaydın dosya kapsamında yer almadığı, sonuç olarak yönetim kuruluna verilen gündemin 7. maddesi 3. ve 6. bentlerindeki söz konusu yetkilere ilişkin alınan genel kurul kararında yasa, anasözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı bir yön tespit edilemediği açıklanmıştır.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davanın süresinde açıldığı, toplantı ve karar nisabının bulunduğu, yönetim kuruluna verilen gündemin 7. maddesi 3. ve 6. bentlerindeki yetkilere ilişkin alınan genel kurul kararının yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 17,9‬0 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avanısının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …. ile davalı vekili Av. …’İN yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/11/2021

Başkan …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı