Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/922 E. 2022/229 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/922 Esas – 2022/229
T.C.

14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2016/922 Esas
KARAR NO : 2022/229

BAŞKAN : …
KATİP :….

DAVACI/KARŞI DAVALI :….
DAVALI/KARŞI DAVACI ….
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 13/12/2016

BİRLEŞEN … …TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/821 ESAS SAYILI DAVASINDA;

DAVACILAR : …
DAVALI : …

BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) ve birleşen Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davalarının yapılan açık yargılamaları sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.08.2013 tarihinde Çayaltı Regülatörü I-II ve HES I-II İnşaat İşi’ne ilişkin sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmenin 8. maddesine göre, imza tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yer teslimi yapılacağını ve işin süresinin 540 gün olacağını, davalının belirlenen 30 günde yer teslimi yapmadığını, ÇED belgesi ve kati proje revizyonu nedeniyle yer tesliminin 01.07.2014 tarihinde yapılabildiğini, kati proje revizyonu sebebiyle Çayaltı Regülatörü HES I ve Çayaltı Regülatörü HES II projelerinin yerlerinin değiştiğini, yapı yerleri koordinatlarının değişmesinin mevcut ÇED belgesinin iptaline sebep olduğunu ve yeni ÇED belgesi almak gerektiğini, yeni ÇED belgesi alınıncaya kadar Regülatör ve Santral Binası İnşaatına başlanamadığını, sadece taşkın koruma ile ilgili imalatların yapılabildiğini, İlk keşifte 9.713.250,00 TL olarak belirlenen sözleşme bedelinin son keşifte 23.371.431,22 TL olarak belirlendiğinden sözleşme kapsamındaki işin bitim tarihine keşif artışından gelen 740 günlük ilave sürenin eklendiğini, sözleşmenin 17.1 maddelerinde süre uzatımı verilebilecek hallerin düzenlendiğini, bu durumda işin bitim tarihinin 1.1.2018 olduğunu, sözleşmenin 13. maddesine göre sözleşme konusu işte kullanılmak üzere yüklenicinin yazılı talebine istinaden Mobilizasyon işe başlama için hazırlıklar yapılması, şantiye kurulması, mühim ihzarat malzemelerinin temini için keşif bedelinin %10’undan az olmamak üzere 975.000,00 TL avans ödendiğini, söz konusu avansa karşılık olarak ise 24.09.2013 tanzim tarihli bila vade tarihli ve 973.000,00 TL bedelli “Teminat senedi”nin müvekkili tarafından davalıya teslim edildiğini, sözleşme konusu işte kullanılmak üzere ayrıca 300.000,00 TL ek avans ödemesi yapıldığını, buna karşılık da 13.11.2013 tanzim tarihli bila vade tarihli ve 300.000,00 TL bedelli teminat senedinin müvekkili tarafından davalıya teslim edildiğini, müvekkilinin işe 01.07.2014 tarihinde başladığını, 24 adet hak ediş düzenlendiğini, işlerin tamamlanıp geçici kabul aşamasına gelindiğini, işin %95’i tamamlanmışken davalının müteahhitliği kendisinin yapacağını belirterek, iş makineleri satın alma ve kiralamaları yaparak, müvekkilini şifahi olarak el çektirttiğini, bazı işçilerin müvekkili şirketten 31.07.2016 tarihinde toplu halde istifa ettiklerini ve davalı şirkete sigorta kaydı da yapılmak suretiyle davalı nezdinde işe başladıklarını Çayıraltı Regülatörü HES II İnşaatı İşi’nin geçici kabul tutanağının 12.01.2016 tarihinde düzenlendiğini, tutanak ile yapılan işin projelerine uygun olduğu, geçici kabule engel olabilecek nitelikte kusur ve arızaların bulunmadığının tespit edildiğini, ancak yatırımcı firmanın işletme aşamasında karşılaşabileceği muhtemel problemleri önleme adına ilave tedbirler ile işin tamamlanması için görülen bir kısım eksikliklerin de maddeler halinde belirtildiğini, geçici kabul tutanağında bulunan işlerden sadece 1-3-4-6-7-8 maddeleri arasında bulunan işlerin müvekkili şirketin taahhüdünde olduğunu, 2,5,9,10,11,12,13,14,15,16,17 maddelerinde eksiklikler bakımından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirket taahhüdünde bulunan 1,4,7,8 maddelerinde sayılan işleri yerine getirebilmesi için davalı tarafından yeterli büyüklükte ve uygun mesafede taş ocağı temin edilmesinin gerektiğini, bu hususun 18.5.2016 tarihli Teknik Gezi Raporundan da anlaşıldığını, bu nedene dayalı olarak müvekkili şirketin 1,4,7,8’de sayılı işleri yerine getiremediğini, geçici kabulde 3 ve 6 numaralı maddelerde sayılan işlerin tamamlandığını ve 3 numaralı madde kapsamında yapılan işin bedelinin ödendiğini, ancak 6 numaralı madde kapsamında yapılan işin bedelinin halen müvekkiline ödenmediğini, davalının sorumluluğunda olan ve geçici kabul tutanağının 2,5,9,10,11,12,13,14,15,16,17 maddelerinde sayılan işler, müvekkil şirketin taahhüdünde bulunmamasına rağmen davalının talebi üzerine 2 ve 9 nolu maddelerde belirtilen işlerin müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini, 9 nolu maddede belirtilen nakliye işinin yapılmasına rağmen nakliye bedellerinin müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin 5 Eylül 2016 kesin hesap talebi üzerine davalının iki gün sonra hiçbir haklı sebep olmaksızın … 63. Noterliğinden gönderilen 7 Eylül 2016 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini bildirdiğini, ayıplı iş bulunduğu veya işin süresinde yapılmadığı iddialarının doğru olmadığını, Çayaltı Regülatörü HES I İnşaatı’nın %95 oranında tamamlandığını ve geçici kabul aşamasına geldiğini, Çayaltı Regülatörü HES II İnşaatı için ise 12.01.2016 tarihinde geçici kabul tutanağı düzenlendiğini, gelinen noktada davalı işverenin sözleşme hükümleri gereğince kesin hesap işlemlerini başlatması gerekirken ibralaşma talep ettiğini, müvekkilinin davalıyı kesin hesaba davet ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 20/2maddesine göre gereği en az 10 gün süreli ihtar çekilmesinin gerektiğini, aynı durumun devam etmesi halinde sözleşmenin fesh edilebileceğini, müvekkiline hiçbir tebligat yapılmadığını, santralin işletmeye Cumhurbaşkanı tarafından açıldığını, davalı tarafından fesih işleminden sonra 9.9.2016 günü 973.000,00 TL bedelli teminat senedi takip dayanağı yapılarak … … Müdürlüğünün 2016/17761 Esas sayılı dosyası nezdinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, sözleşme kapsamındaki 13.11.2013 tanzim tarihli ve 300.000,00 TL tutarlı teminat senedi için de … Müdürlüğünün 2016/17516 Esas sayılı dosyası nezdinde kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, avans ödemesi 1.273.000,00 TL iken kesinti tutarının 1.430.000,00 TL olduğunu, hak edişlerinden haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak 157.000,00 TL kesildiğini, kesin hesapta dikkate alınması gerektiğini, hakedişlerden fazlasıyla tahsil edilen teminat senetlerinin icra takibine konu edilmesinin “Bedelsiz senet kullanma” suçu ile beraber “Resmi Belgede Sahtecilik” ve “Açığa imzanın kötüye kullanılması” suçları da dahil olmak üzere davalı şirket ve şirket yetkilileri aleyhinde … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, buna ilişkin soruşturma numarasının 2016/139866 olup şikayete ilişkin soruşturmanın devam ettiğini, ısrarla bildirilmesine rağmen davalı şirketin kesin hesap işlemini yapmaktan kaçındığını, kesin hesabın mahkemece bilirkişiler aracılığı ile yapılması talep edilerek dava açılmasının mümkün olduğunu, sözleşme dışı imalat bedelinin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan şartnamenin 23. maddesindeki yönteme göre hesaplanmasının gerektiğini, avans kesintilerinin fazla yapıldığını, müvekkilinin avans nedeniyle borcu değil 157.000,00 TL fazla ödemesi olduğunu, işin kesin hesabının mahkemece atanacak bilirkişiler aracılığı ile çıkartılmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL kesin hakediş alacağı ile 10.000,00 TL sözleşme dışı imalat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından esasa girilmeksizin usulden reddedilmesi gerektiğini, yer tesliminin 01.10.2013 tarihinde gerçekleştiğini, yer teslim tutanağı ve iş programının davacı şirket yetkilisi tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt düşülmeden imzalandığını, davacının yer teslimine ilişkin iddiasının hakediş raporları ile çeliştiğini, 01.07.2014 tarihine kadar müvekkiline 9 adet hak ediş gönderildiğini, bu hak edişler tutarının 7.494.640,00 TL olduğunu, yine davacının SGK kayıtlarından bu tarihte işçi çalıştırdığı ve işe başlamış olduğunun görüleceğini, kabul anlamına gelmemek üzere yer tesliminin 01.07.2014 tarihinde gerçekleştiği kabul edilse dahi davacının projeyi en geç 01.09.2015 tarihinde tamamlamasının gerektiğini, davacının işi tamamlayamaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili ile davacı arasında keşif artışına yönelik herhangi bir anlaşmanın yapılmadığını, davacının bu yönde herhangi bir belge sunamadığını, davacı şirketin, projenin hem müşaviri, hem müellifi, hem de müteahhidi olduğunu, sözleşmedeki 9.713.250,00 TL bedelin davacı şirketin müşavirliğinde belirlendiğini, keşif artışında herhangi bir etkisi bulunmadığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, bu hususta müvekkilini inandırdığını, davacı şirket yetkilisi Muammer Bayır’ın sadece müvekkili şirketin çıkarlarını koruduğundan bahisle süreç boyunca müşavirlik görevinin de kendi şirketi tarafından gerçekleştirilebileceğini ısrarla belirttiğini, müvekkili şirketin müşavir hizmetlerinin üçüncü bir şahsa tevdi edilmesi taleplerini bilinçli olarak ertelediğini, davacı şirket ve yetkilisinin müvekkili şirketi, teknik ve mali yeterlilikte olduğu yolunda hataya sevk ederek sözleşmeyi imzalattığını, sözleşme imzalandıktan sonra müvekkilinin, ülkenin ve şirketin ekonomik menfaatleri nedeniyle projeden ayrılamadığını, davacının bu durumu kullanarak sözleşme götürü bedelli 9.713.250 TL üzerinden yapılmasına rağmen kısım kısım 23.371.431,22 TL tahsilat yaptığını, şantiye içerisinde demir ve çimentonun tamamının müvekkili şirket tarafından sağlandığını, ayrıca verilen mazotun da yapılan hak edişlerden düşüldüğünü, keşif artışına rağmen işin bitirilemediğini üçüncü kişilerce davacı şirketin maddi olarak tükendiği yolundaki beyanlar üzerine projenin tamamlanabilmesi için müvekkili tarafından finanse edildiğini, davacının ekonomik olarak darboğazda olduğu hususunun kantının … … Müdürlüğü nezdinde devam eden 2016/20096 Esas, 2016/20097 Esas ve 2016/20098 Esas numaralı ilamlı icra takiplerine konu 1.459,50 TL tutarındaki bedeli dahi icra takibi kesinleşmesine rağmen ödeyememesi olduğunu, davacının borçları nedeniyle müvekkilinin 89/1 1. Haciz ihbarnamelerine de muhatap olduğunu, götürü bedelin, fahiş miktarda aşılmasına rağmen, sözleşme konusu işlerin ısrarla tamamlanamaması veya tamamlanabileceklerin sözleşmede öngörülen iki üç kat maliyetle ve ayıplı tamamlanabilmesinin ilişkinin devamını çekilmez hale getirdiğini, Ocak 2015 itibariyle tamamlanması gereken işlerin Eylül 2016 itibariyle hala tamamlanmadığını, inşaat faaliyetini tamamlayacak maddi gücünün bulunmadığını, taş ocağı bulma, patlatma ve taşımanın imalata dahil olduğunu, keşiflerin davacı tarafından yapıldığını, ilave fiyatlandırma yapılmadığını, bütün bir hakediş sürecinde yapılan fiyatlandırmalarda ayrı ayrı taş ocağı bulma, patlatma ve taşımanın ödenmediğini ve 25 TL m3 birim fiyat üzerinden ödeme yapıldığını, Devrek Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/8 D. İş sayılı dosyası kapsamında keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, sözleşmenin feshine sebep olan eksik ve ayıplı işlerin inşaat mühendisi Oğuz Yalçın tarafından hazırlanan bilimsel raporda da ortaya konduğunu, davacının şifahi olarak projeden el çektirildiği, çalışanları daha yüksek ücretle işe aldığı yolundaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, öyle ki davacı şirketçe alacakları ödenmeyen 60’a yakın işçinin müvekkiline dava açtıklarını, davacının bahsettiği işçilerin yine davacının ödeme yapmakta zorlanması nedeniyle işçilerin davacı şirketle iş ilişkisinin sona ermesinden belirli bir süre geçmesinden sonra müvekkili şirket nezdinde çalışmaya başladıklarını, müvekkilinin 975.000,00 TL avans ödediğini, müvekkilinin avansı her ay düzenlenen hak edişlerden mahsup ettiğini ve ödenen avans karşılığı alınan teminat senedinin davacı şirkete iade edildiğini, müvekkili tarafından tamamen soyut bir borca istinaden alınan ve … … Müdürlüğü nezdinde takibe konulan senet ile mezkur kendisine iade olunan teminat senedini birbirine karıştırdığını, … 5. İcra Mahkemesi tarafından 2016/823 Esas sayılı dosyasında davacı şirketin takibin durması talebinin reddedildiğini, davacının varlığını iddia ettiği 157.000,00 TL alacağının neden ve ne şekilde ortaya çıktığının anlaşılması için defterlerin incelenmesinin gerektiğini, davacının sözleşme kapsamındaki imalatları dahi tamamlayamadığı, kabul anlamında gelmemekle birlikte zaten sözleşmenin götürü bedelle imzalanmış olduğunu, 7.9.2016 tarihli sms’inde davacı şirket yetkilisinin hiçbir alacağı kalmadığını belirtmişken bu davada alacak iddiasında bulunmasının mümkün olmadığını belirterek davanın öncelikle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte olursa esastan reddini istemiştir.
Davalı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; sözleşmeye aykırı davranan davacı şirketin müvekkilinin bu nedenle uğradığı zararı tazmin etmesinin gerektiğini, anılan sözleşme uyarınca bedelin tamamının davacı şirkete ödendiğini, müvekkili şirketin davacı şirketin Çayaltı HES projesinde çalışan işçilerine 41.004,02 TL, Dereköy HES projesinde 241.128,21 TL ödeme yapmak zorunda bırakıldığını, işçilerin bizzat davacı tarafından kışkırtılarak Çayaltı HES projesinde müvekkili aleyhine 26 adet, Dereköy HES projesinde 15 adet dava açıldığını, yine davacının işçilere karşı tutarsız ve kanun aykırı faaliyetler nedeniyle Reis AŞ’den işçi alacaklı tahsil edilsin mantığı ile hali hazırda Çayaltı HES ile ilgili 4 adet davada karar çıktığını ve müvekkilinin tehiri icra için teminat yatırdığını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle 44.000,00 TL zararın 4.000,00 TL cezai şart alacağının, üretim kaybı nedeniyle 2.000,00 TL zararın, davacı/karşı davalı işçilerine yapılan işçilik alacakları nedeniyle 10.000,00 TL ödemenin 08.09.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN … …TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/821 ESAS SAYILI DAVASINDA;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından … Müdürlüğü nezdinde 2016/17761 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine mahsus olarak 1.070.246,00 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, icraya konulan 973.000,00 TL tutarlı senedin taraflar arasında akdedilen Çayaltı REG ve HES İnşaatı Yapım İşi Sözleşmesi nedeniyle alınan avansa karşılık verilen teminat senedi olduğunu, taraflar arasında düzenlenen 24.9.2013 tarihli Teminat Çek/Senet Teslim Tutanağının 2 nolu maddesinde bononun teminat senedi olarak verildiğinin, 4. maddesinde ciro edilemeyeceğinin, başka bir amaçla kullanılamayacağının açıkça belirtildiğini, … 5. İcra Hukuk Mahkemesinde 2016/822-823 Esas sayılı dosyaları ile şikayet edilmişse de davaların reddedildiğini, istinaf mahkemesince kararın onandığını ve temyiz aşamasında olduğunu, davalının hakedişlerden 1.430.000,00 TL kesinti yaptığını, alacaklı olanın aslında davacı olduğunu, buna ilişkin … 14. Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını, taraflar arasında başkaca ticari ilişki bulunmadığını, işin geçici kabulünün yapıldığını, başlangıçta 9.713.250,00 TL olan keşif bedelinin sözleşme gereği yapılan işlerle birlikte 23.371.431,22 TL ye çıktığını yapılan işlerin hakedişlere bağlandığını, kesin hesapla ilgili olarak 05.09.2016 tarihinde toplantı yapmak üzere mail gönderildiği halde, iki gün sonra sözleşmenin 20.2 maddesine aykırı olarak 07.09.2016 tarihli bildirim ile tek taraflı olarak sözleşmenin fesh edildiğini belirterek müvekkilinin … … Müdürlüğü’nün 2016/17761 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitini, %20’den az olmamak üzere tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın ve … 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/922 Esas sayılı davasının tarafları, konuları ve her iki davada dayanılan vakıalar ile hukuki sebepler aynı olduğundan huzurdaki davanın derdestlik nedeniyle reddinin gerektiğini, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanmadığı iddialarının açıkça destekten yoksun olduğunu, sözleşme 9.713.250,00 TL sabit götürü bedel üzerinden akdedilmiş olmasına rağmen işin bedelinin eksik ve hatalı olarak 23.371.431,22 TL’ye ulaştığını, müvekkilinin teminat senedini icra takibine koyduğu iddiasının doğru olmadığını, davacıya 975.000 TL avans ödemesi yapıldığını, bunun 2. hak edişten itibaren her ay mahsup edildiğini, avans karşılığı alınan teminat senedinin iade edildiğini, davacının, tamamen soyut bir borca istinaden alınan senetten karmaşa ile hak elde etmeye çalıştığını, halen sözleşme konusu işler tamamlanmamış veya ayıplı olarak ifa edilmiş olduğundan, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin feshedildiğini, senet ile sözleşme arasında hiçbir bağlantı olmadığını dikkate almayan davacının iddialarının hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın öncelikle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl ve Birleşen Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli ile ek imalat bedelinin tahsili, karşı dava eksik ve ayıplı imalat bedeli, cezai şart, işçilik alacağı ve üretim kaybı tazminatı istemine, Birleşen Dava; taraflar arasında imzalanan Çayaltı HES Yapım İşi kapsamında davacı tarafından davalıya verilen avans teminat senedi ve teminat senedi nedeniyle başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir
… …Ticaret Mahkemesinin 10.10.2018 tarihli ve 2017/821 Esas – 2018/733 Karar sayılı kararı ile dosya mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
Tek Hakimli olarak görülmeye başlayan yargılamaya, birleşen dava değeri itibariyle Heyet olarak devam edilmiştir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, … … Müdürlüğünün 2016/17761 Esas sayılı dosyası birleşen … …Ticaret Mahkemesinin 2018/733 Esas sayılı dava dosyası içerisine alınmış, bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Mahkememizde açılan dava ile birleşen … … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/821 Esas sayılı davasının konuları aynı olmadığından derdestlik itirazına itibar edilmemiştir.
Birleşen davaya konu … … Müdürlüğünün 2016/17761 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlular hakkında 09.09.2016 tarihinde toplam 1.070.246,68 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davacı borçluların itirazı üzerine takibin durduğu, süresi içerisinde dava açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen inşaat mühendisi bilirkişi tarafından tarafından düzenlenen 02.04.2018 tarihli raporda sonuç olarak; sözleşme tutarı 9.713.250,00 TL sabit götürü bedel olduğu için fiyat farkının uygulanmadığı, ancak sözleşme ile yapılan işlerin bitiminden sonra, keşif artışı sebebiyle meydana gelen artışlar, …’nin her yıl yayınlanan Birim Fiyatları ile ödenmesi gerekirken 2013 yılı teklif fiyatlarıyla ödemeye devam edildiği, bu nedenle sözleşme ile tespit edilmiş olan işlerin 2013 yılı ile 2016 yılı arasındaki fiyat farkı artış oranının; … Barajlar ve HES Dairesi Başkanlığı 2016 yılı Birim Fiyatlarıyla 2013 yılı Birim Fiyatları artışına göre hesaplandığı, bu artış oran katsayısının 1,4317 olduğu, fiyat farkına esas tutarın 2013 yılı Birim Fiyatları ile 19.828.409 TL olduğu, buna göre fiyat farkı tutarının 8.559.924 TL olarak hesaplandığı, dava tarihi itibariyle alacak tutarının ise 19.318.360 TL olarak tespit edildiği, yapılan hesaplamalarda davacının davalı/karşı davacıdan 19.318.360 TL alacaklı olduğu, dosyada bulunan 12.01.2016 tarihinde Devlet Su İşleri Kastamonu 23. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan, geçici kabul tutanağında; “yapılan işin projelerine uygun olduğu, geçici kabule engel olabilecek kusur ve arızaların bulunmadığı”nın belirtildiği, bununla beraber tespit edilen ve ikmal edilmesi gerekli eksikliklerin 17 madde halinde belirlendiği, projesinde bulunan ama fiiliyatta yapılmayan, eksiklikler ve/veya ayıplı iş durumu varsa; bunlar yerinde tespit edilmesi ve miktarlardan dolayısıyla alacaktan düşülmesi, ayrıca; … 23. Bölge Müdürlüğü tarafından 12/01/2016 tarihinde yapılan Geçici Kabul Tutanağında belirlenen eksikliklerin tamamlanması gerektiği, sözleşmede akdedilen 540 takvim gününün bedel artışına göre ilave süre olan 504 günün (totalde 1044 gün) ilave edilmesiyle, işin bitim tarihinin 27/04/2017 olduğu, dolayısıyla işte herhangi bir gecikme olmadığı için cezai şart alacağının söz konusu olmadığı, söz konusu projede, yasal olarak, bir gecikme söz konusu olmadığı ve yapılan iş’in projeye uygun olduğu, Devlet Su İşleri Kastamonu 23. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlanan, geçici kabul tutanağında belirtildiği üzere; “yapılan işin projelerine uygun olduğu, geçici kabule engel olabilecek kusur ve arızaların bulunmadığı” belirtildiği için üretim kaybının bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen hukukçu ve mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen tarihsiz raporda sonuç olarak; asıl davaya ilişkin olarak; davacının, Çayaltı HES işinden bakiye alacağının 16.840.056,55 TL, talebinin ise 10.000,00 TL olduğu, davacının bu alacağına, talep doğrultusunda dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletebileceği, karşı davaya ilişkin değerlendirme ve sonuçların ise, heyete dâhil olan inşaat mühendisi bilirkişi tarafından ayrı düzenlenen 02.04.2018 tarihli raporda belirtilmiş olduğu açıklanmıştır.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları üzerine mahkememize görevlendirilen yeni bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19.02.2020 tarihli raporda sonuç olarak; asıl dava açısından; taraflar arasında akdedilen 01.08.2013 tarihli Çayaltı Regülatörü I-II ve HES I-II İnşaat İşi” nin davalı iş sahibi tarafından tek taraflı olarak gerçekleştirilen feshinin haklı olmadığı, anılan iş sebebiyle teknik bilirkişi tarafından çıkartılan kesin hesaba göre davacının sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği iş bedelinin 24 nolu hak ediş itibariyle KDV dahil 20.872.455,51 TL olduğu, davacı yüklenicinin ilave olarak faturalı çalışma karşılığında gerçekleştirdiği işlerin bedelinin KDV dahil 3.137.001,57 TL olduğu, davacı yükleniciye bu iş sebebiyle yapılan ödeme toplamının 26.875.099,85 TL olduğu, bu durumda davacının sözleşme kapsamında gerçekleştirilen imalatlar ve ilave işler sebebiyle gerçekleştirdiği imalatlara göre davalı iş sahibinden alacaklı olmayıp aksine 2.865.642,77 TL borçlu olduğu, karşı dava açısından; eksik ve ayıplı imalatlar nedeniyle şimdilik 44.000,00 TL zararın tazmini talebinin sözleşmenin karşı davacı tarafından tek yanlı feshedilmesi ve fesihte haklı olmaması dikkate alınarak mahkemece değerlendirilmesinin gerekeceği, mahkemece karşı davacının bu zararlarını talep edebileceği kanaatine varıldığı takdirde, bu kalemler içinde yer alan beton kalitesinin gereği gibi olmaması nedeniyle santral binası duvarlarından sızmalara meydana geldiği, bundan dolayı oluşan ek maliyet için şimdilik 500,00 TL zararın beton yüzeylerinin pürüzsüz olması gerekirken bu hususa uygun olmaması sebebiyle şimdilik 500,00 TL zararın karşı davalı yükleniciden tazmininin gerekeceği, davacı/karşı davalı işçilerine yapılan işçilik alacakları nedeniyle karşı davacının karşı davalıdan rücuen talep edebileceği alacak tutarının 599.566,78 TL olarak hesaplandığı, bu kısımdaki davacı talebinin şimdilik 10.000,00 TL olduğu, birleşen … 7. ATM 2017/821 Esas sayılı dosyası açısından; teminat senedinin ancak yüklenici tarafından yükümlülükleri yerine getirilmemesi durumunda işveren tarafından kullanılabileceği, işlerin geçici kabulünün yapılmış olması, diğer taraftan davalının sözleşmeyi feshetmekte haklı olmadığının belirlenmesi karşısında teminat senedinin icra takibine konu edilmesinin haklı görülmediği, davacı yüklenicinin, davalı iş sahibine … … Müdürlüğü’nün 2016/17761 Esas sayılı icra takibi sebebiyle borcunun bulunmadığı açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları ile düzenlenen bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması nedeniyle mahkememizce görevlendirilen yeni bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 06.01.2021 havale tarihli raporda sonuç olarak; nihai raporun oluşturulabilmesi için, asıl davada iş bedeli (kesin hakediş bedeli) ile ek imalat bedelinin (sözleşme dışı imalat bedelinin) tespitive var ise nihai alacak miktarının belirlenmesi; karşı davada ise sözleşmeye aykırı eksik ve ayıplı imalatın bulunup bulunmadığı, cezai şartın alacağının koşullarının oluşup oluşmadığı, üretim kaybının olup olmadığı, davacı/karşı davalı şirket çalışanlarının işçilik alacaklarından sorumluluk hususu ve var ise bu alacak kalemlerinin tutarları tespit edilmesi gerektiği, ayrıca inşaat mühendisi bilirkişi dosyadan çekildiği için yerine yeni bir bilirkişi dahil edilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi heyetine yeni bir inşaat mühendisi bilirkişisi seçilerek oluşturulan heyet tarafından düzenlenen 25.08.2021 tarihli ek raporda; 12.11.2012 tarihli “Çayaltı HES Projesi için Mühendislik Hizmetleri Sözleşmesi”nde, davacı şirketin müşavir olarak tanımlandığı, davalı şirket tarafından davacı şirkete müşavirlik ücreti ödemelerinin yapılmış olması nedeniyle, davacı yüklenicinin müşavir firma olarak da sorumluluklarının bulunduğu, dosyaya sunulu Yer Teslim Tutanağına göre 01.10.2013 tarihinde Yer Teslimi yapılmış olduğu, sözleşmeye ve iş programına göre işin bitirilmesi gereken tarihin 01.03.2015 olduğu, hakediş kapaklarına göre iş bitim tarihinin 15.01.2016 olarak revize edildiği, 15.01.2016 olarak revize edilen iş bitim tarihinin tarafların kabulü olduğu ve bu suretle yüklenici davacıya 321 gün süre uzatımı verilmiş olduğu, 01.01.2016 tarihinden itibaren davalı tarafından 07.09.2016 tarihinde keşide edilen ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar davacı şirket tarafından yapılan iş ve işlemlerin, sözleşmede belirlenen birim fiyat ve bu birim fiyatlara ait poz numaralarından bağımsız, parça başı imalatlar, makine kiraları, muhtelif gider yansıtmalarından oluştuğu, bu hizmetlere karşılık davacının davalı adına faturalar düzenlendiği, fiilen uygulanan ve sözleşmede belirlenen sistem dışındaki uygulamanın, sözleşme hükümleri kapsamında olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, buna bağlı olarak, işin süresinin 07.09.2016 tarihine kadar uzatılmış olabileceği kabulü ile de ilave (12.01.2016 — 07.09.2016 arası) 235 gün daha süre uzatımının gerçekleşmiş olduğunun, toplamda sürenin 556 gün uzatılmış olduğu, fitili durum itibariye süre bakımından sözleşmenin %100’ünden daha fazla süre ilavesi olduğu, sözleşmede belirlenen 540 gün süreye 556 gün ilavesi ile sözleşmenin fesih tarihindeki fiziki imalat seviyesine kadar geçen toplam gün sayısının1096 gün, yani sözleşme ile belirlenen sürenin iki katı sürenin dolmasına rağmen sözleşme konusu işin 07.09.2016 tarihi itibariyle tamamlanmamış olduğu, işin tesliminin gecikmesine ilişkin olarak ileri sürülen def’ilerin, bu durumu izah etmekten uzak olduğu, keşif artışı olarak sadece Rip-Rap yapılması miktarı artışı, yüklenici tarafından yapılmış olan 85.000 m3’lük kısma tekabül eden miktarının yaklaşık 55.000 m3 civarında olduğu, bu imalat kaleminin de diğer imalatlardan bağımsız başka bir inşaat imalat kategorisi olduğundan Regülatör ve Santral Binası yapımına engel teşkil etmeyeceği, başka imalat kalemlerinde miktar itibariyle önemli bir artış olmadığı, proje değişikliği ve ödenek eksikliği olmamasına rağmen bu gecikmenin uygulamada karşılaşılan bir durum olmadığı, Devrek Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/8 D.İş sayılı dosyasında yapılan bilirkişi tespitleri, HES 2 geçici Kabul Tutanağı ve 18.05.2016 tarihinde … ilgili teknik elemanlarının yapmış oldukları Teknik İnceleme seyahat raporuna göre bir kısım imalatların eksik ve bir kısım imalatların maksadı karşılamaktan uzak, ayıplı olduğu, Çayaltı HES II yükleme havuzunun döşemesinin alt kotu, P.1043 nolu poligon referans alınarak yapılan ölçümde, yükleme havuzu döşemesinde bulunan kirişin alt kotunun 58,45, yükleme havuzu betonu alt kotunun ise 58,66 olarak ölçüldüğü, onaylı projesine göre yükleme havuzu döşemesi alt kotunun 58,50 olduğu, yapılan imalatın projeye uymadığı, Çayaltı HES II ünitesinde yapılan balık geçidi alt kotunun su kotundan yaklaşık 80 — 90 cm civarında yüksekte imal edildiği, balık geçidi yapısı uzatılmak suretiyle su kotuna ulaşıldığı, yapılan bu imalatın su kotu itibariyle projeye uymadığı, beton kalitesi ve izolasyon yetersizliği nedeniyle HES II santral binası türbin holü duvarlarında sızlamalar olduğu, ana firma tarafından betonda enjeksiyon yapılarak sorunun giderilmesinin sağlandığı, bu kapsamda Davalı/Karşı Davacı Reis Enerji firmasının, gerek bilirkişi raporunda, gerek HES II tesisi Geçici Kabul Tutanağı ve gerekse … Heyeti tarafından gerçekleştirilen 18.05.2016 Teknik Seyahat sonucunda düzenlenen raporda tespit edilen eksik ve kusurlu işler için yapmış olduğu iş ve işlemlere ilişkin olarak masraf kalemleri kapsamında tespiti yapılan izolasyon ve enjeksiyon ile su yalıtımı yapılması için davalı firmanın yapmış olduğu masrafın KDV Dahil 191.258,60 TL olduğu, davalın firmanın, işin kusurlu olmasından dolayı yüklenmiş olduğu 191.258,60 TL tutarındaki bu külfeti davacıdan talep edebileceği, Enerji Üretim Kaybından kaynaklı talep hususunda; iş bitim tarihinden 1 gün sonrası olan 08.09.2016 tarihinden başlanarak HES-I geçici kabul tarihinden bir gün öncesi olan 19.12.2016 arasında geçen 103 takvim günü için yalnızca HES-I enerji tesisinde 1.379.051 KWh (1,379 GWh) toplam enerji üretim kaybı gerçekleştiği, Çayaltı HES projesinin “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik” kapsamında yer aldığından dolayı Devlet tarafından tesiste üretilecek her KWh başına 0.073 USD (7.3 US cent) alım garantisi verildiği, 1.379.051 KWh’lik enerjinin satışından elde edilecek gelirin 100.670,72 USD olduğu, neticeten Çayaltı HES 1 tesisinin geçici kabulünün geç yapılmasından ötürü enerji üretimine başlanamaması sebebiyle ortaya çıkan gelir kaybının toplam 100.670,72 USD olduğu, Davalı/ Karşı Davacı … Enerji Elektik Üretim San ve Tic. Ltd. Şti.’nin Davacı/karşı Davalı …Müh.Proje İnş.Enerji Ür.Ltd.Şti.’den 13.12.2016 dava tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankası Döviz Satış Kuru olan 3,4784 TL/USD hesabı üzerinden 350.173,03 TL talep edebileceği, mahkemenin enerji üretim kaybının hesabında farklı tarihlerin esas alması gerektiği kanaatinde olması halinde; işin bitim tarihi, hakedişlerde de tarafların kabulü olan 15.01.2016 kabul edilmesi halinde, HES 1 geçici kabul tarihi olan 20.12.2016 tarihine kadar meydana gelebilecek enerji üretim kaybı, yukarıdaki ikinci tablodan da görüleceği üzere 7.824.790,22 KW/h olup, 7.824.790,22 KWh’lik enerjinin satışından elde edilecek gelirin 571.209,69 USD olabileceği, işin bitim tarihi 15.01.2016 olarak kabulü halinde; Çayaltı HES 1 tesisinin geçici kabulünün geç yapılmasından ötürü enerji üretimine başlanamaması sebebiyle ortaya çıkan gelir kaybının toplam 571.209,69 USD olduğu, neticeten Çayaltı HES 1 tesisinin geçici kabulünün geç yapılmasından ötürü enerji üretimine başlanamaması sebebiyle ortaya çıkan gelir kaybının toplam 571.209,69 USD olduğu, Davalı/karşı Davacı … Enerji Elektik Üretim San ve Tic. Ltd. Şti.’nin Davacıkarşı Davalı …Müh.Proje İnş.Enerji Ür.Ltd.Şti.’den 13.12.2016 dava tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankası Döviz Satış Kuru olan 3,4784 TL/USD hesabı üzerinden 1.986.895,79 TL talep edebileceği, işin bitim tarihi, hakkedişlerde de tarafların kabulü olan 15.01.2016 kabul edilmesi halinde, taraflar arasında kurulu sözleşmenin fesih tarihi olan 07.09.2016 tarihine kadar meydana gelebilecek enerji üretim kaybı, yukarıdaki üçüncü tablodan da görüleceği üzere 6.434.095 KW/h olup, 6.434.095 KWh’lik enerjinin satışından elde edilecek gelirin 469.688,94 USD olabileceği, işin bitim tarihi 15.01.2016 olarak kabulü halinde; Çayaltı HES 1 tesisinin geçici kabulünün geç yapılmasından ötürü enerji üretimine başlanamaması sebebiyle ortaya çıkan gelir kaybının toplam 469.688,94 USD olduğu, neticeten Çayaltı HES 1 tesisinin geçici kabulünün geç yapılmasından ötürü enerji üretimine başlanamaması sebebiyle ortaya çıkan gelir kaybının toplam 469.688,94 USD olduğu, Davalı/karşı Davacı … Enerji Elektik Üretim San ve Tic. Ltd. Şti.’nin Davacı/karşı Davalı …Müh.Proje İnş.Enerji Ür.Ltd.Şti.’den 13.12.2016 dava tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankası Döviz Satış Kuru olan 3,4784 TL/USD hesabı üzerinden 1.633.766,01 TL talep edebileceği, mahkemece sözleşmenin 8.2.1. maddesinden öngörülen cezai şartın, ifaya ekli cezai şart olduğunun değerlendirilmesi hâlinde, sözleşmenin fesih yoluyla sona erdiği nazara alınarak, söz konusu cezai şartı talep koşullarının oluşmadığının değerlendirilebileceği, mahkemece cezai şart talep edilebileceği yönünde karar verilir ise; davalı reis A.Ş.’nin cezai şart talebinin, işin süresinde bitirilip bitirilemediğinin tespitine bağlı olarak, sözleşmeye göre işin bitmesi gereken tarih baz alınarak ceza-i şart hesap edilebileceği, yukarıda da izah edildiği üzere işin bitim süresi olarak 07.09.2016 tarihi alındığında işin tamamı için, HES I geçici kabul tarihine (20.12.2016) kadar geçen 104 gün esas olmak üzere sözleşmenin 8.2.1. maddesi gereğince, her geçen gün için sözleşme bedelinin (9.713.250,00 TL) 0,0006 (On binde Altı) günlük gecikme cezası oranı ile toplam 606.106,80 TL gecikme cezası hesap edilebileceği, davalı reis A.Ş.’nin cezai şart talebinin, işin süresinde bitirilip bitirilemediğinin tespitine bağlı olarak, sözleşmeye göre işin bitmesi gereken tarih baz alınarak ceza-i şart hesap edilebileceği, yukarıda da izah edildiği üzere işin bitim süresi olarak 15.01.2016 tarihi alındığında işin tamamı için, fesih tarihi olan 07.09.2016 tarihine kadar geçen 235 gün esas olmak üzere sözleşmenin 8.2.1. maddesi gereğince, her geçen gün için sözleşme bedelinin (9.713.250,00 TL) 0,0006 (On binde Altı) günlük gecikme cezası oranı ile toplam 1.369.575,30 TL gecikme cezası hesap edilebileceği, davalı reis A.Ş.’nin cezai şart talebinin, işin süresinde bitirilip bitirilemediğinin tespitine bağlı olarak, sözleşmeye göre işin bitmesi gereken tarih baz alınarak ceza-i şart hesap edilebileceği, yukarıda da izah edildiği üzere işin bitim süresi olarak 15.01.2016 tarihi alındığında işin tamamı için, HES I geçici kabul tarihine (20.12.2016) kadar geçen 339 gün esas olmak üzere sözleşmenin 8.2.1. maddesi gereğince, her geçen gün için sözleşme bedelinin (9.713.250,00 TL) 0,0006 (On binde Altı) günlük gecikme cezası oranı ile toplam 1.975.675,05 TL gecikme cezası hesap edilebileceği, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında ve devamında yapılan iş ve işlemlerle alakalı olarak, yapılan imalat kesin hesabı, yansıtma faturaları, 01.01.2016 tarihinden sonra yapılan işlere ait faturalı işler ve bu faturalar dolayısıyla hesap edilen KDV ile yapılan ödeme ve yansıtma faturalarını içeren Çayaltı Regülatörü ve Hes Kesin Hesabı cetveli uyarınca Davalı/karşı Davacı … Enerji Elektik Üretim San ve Tic. A.Ş.’nin, Davacı/karşı Davalı …Müh.Proje İnş.Enerji Ür.Ltd.Şti.’nden 2.619.243,97 TL alacaklı göründüğü; dosyada mevcut davacı şirket personeline yapılan işçi alacakları listesinde yazılı 1.308.026,67 TL tutarındaki ödemelere ilişkin olarak davalı tarafından yapılan ödemelerin 299.500,00 TL’sının Dereköy İşi ile ilgili, 1.008.526,67 TL’sının ise davaya konu Çayaltı HES işi ile ilgili olduğu, ödeme tarihlerinin dava tarihinden sonraki bir döneme ait olduğundan, dava tarihi itibariyle çıkarılan kesin hesaba ithal edilmediği, kesin hesap sonucu çıkan borçtan düşülmesi veya çıkan alacağa eklenmesi gerektiği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu açıklanmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları ile taraflar arasında ihtilafsız olarak imzalanan belgeler gözönüne alınmak suretiyle bilirkişiler tarafından düzenlenen 27.12.2021 tarihli ikinci ek raporda sonuç olarak; 25.08.2021 tarihli ek raporda belirtilen görüşlerinde bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi ikinci ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından beyan ve itiraz dilekçeleri ile asıl ve birleşen davada davacı ve karşı davalı şirket vekilinin yeni bilirkişi eklenerek ek rapor alınması talep eden dilekçe sunmuş ise de, dosyada 3 ayrı bilirkişi heyetinden rapor alındığı da gözetilerek, delillerin takdiri de mahkememize ait bulunduğundan itirazlara itibar edilmeyerek ek rapor/yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmamıştır.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; sözleşmede işin bedelinin sabit götürü bedelli olarak kararlaştırılması, yüklenici şirketin aynı zamanda müşavir firma olması nedeniyle, iş artışı sonucu süre uzatımı talebinin haklı ve iyi niyetli olarak değerlendirilemeyeceği, kaldı ki taraflar arasında ihtilafsız imzalanan hakedişlerde önce yer teslim tarihi 01.09.2013, iş bitim tarihi 01.03.2015, sonrasında yer teslim tarihi 15.07.2014, iş bitim tarihi 15.01.2016 olarak yer aldığı, bu hakedişler sırasında işin metrajı ve bedeli arttığı halde iş bitim tarihine itiraz edilmediği, 12.01.2016 tarihinde sadece sözleşme konusu Çayaltı Regülatörü ve HES II İnşaatının geçici kabulünün eksik ve ayıplı olarak yapıldığı, Çayaltı Regülatörü ve HES I inşaatının geçici kabul aşamasına gelmediği, sözleşmenin 20.2 maddesi uyarınca, iş sahibinin en az 10 gün süreli ihtar keşide ederek fesih hakkını kullanabilecek iken bu hususu yerine getirmediği belirtilen nedenlerle sözleşmenin feshinde her iki tarafında kusurlu olduğu, iş sahibi davalı şirket tarafından, yüklenici şirkete, 19.02.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, 2.865.642,77 TL, 15.08.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre 2.619.243,97 TL fazla ödeme yapıldığı, bu nedenle asıl davanın haklı olmadığı, asıl davaya karşı açılan dava yönünden, sözleşmenin feshinde her iki tarafında kusurlu bulunması nedeniyle gecikme cezası ve üretim kaybı zararının talep edilemeyeceği, kaldı ki gecikme cezasının ifaya bağlı olması, hakedişlerde bu konuda herhangi bir kesinti yapılmaması nedenleriyle de talebinin haklı olmadığı, davalı-karşı davacı iş sahibi şirket tarafından, davacı-karşı davalı şirket işçilerine ödemelerin karşı dava tarihinden sonra yapılmış olması nedeniyle bu aşamada dava konusu edilemeyeceği, eksik ve ayıplı imalatlarından beton kalitesizliği nedeniyle santral binası duvarlarından sızma ve beton yüzeylerin pürüzsüz olmaması nedeniyle hesaplanan bedelin her iki bilirkişi raporunda da talep tutarından fazla olduğu anlaşıldığından bu kısım yönünden davanın kabulüne, diğer eksik ayıplı işler bedeli yönünden karşı davanın reddine, karar vermek gerekmiş, birleşen dava yönünden, icra takibine konu teminat senedi, yüklenicinin yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması ve iş sahibi şirketin teminat senedi bedelinden çok daha fazla ödemede bulunması gözönüne alınarak birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin 2016/922 Esas sayılı dosyasında;
– Davanın REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca asıl dava yönünden alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 260,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren asıl davada davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin asıl davada davacıdan alınarak asıl davada davalıya ödenmesine,
Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
– Karşı davanın KISMEN KABULÜ ile,
Santral binası duvarlarındaki sızmalar nedeniyle 500,00 TL, beton yüzeylerin pürüzsüz olmaması nedeniyle 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin 25.01.2017 karşı dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davacı karşı davalı şirketten alınarak davalı karşı davacı şirkete ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca karşı dava yönünden alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.024,65 TL karşı dava harcından mahsubu ile bakiye 943,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacıya iadesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren karşı davada davacı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin karşı davada davalıdan alınarak karşı davada davacıya ödenmesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren karşı davada davalı yararına reddedilen kısım yönünden AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin karşı davada davacıdan alınarak karşı davada davalıya ödenmesine,
Karşı davada davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve bakiye 943,95 TL karşı dava harcı toplamı 975,35‬ TL’nin karşı davada davalıdan alınarak karşı davada davacıya ödenmesine,
Asıl davada davalı karşı davada davacı tarafından yatırılan 8.750,00 TL bilirkişi ücretinin takdiren 4.375,00 TL’sinin asıl davada davacı karşı davalıdan alınarak asıl davada davalı karşı davacıya ödenmesine,
2-Birleşen … 7 ATM’nin 2017/821 Esas sayılı dosyasında;
Davanın REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 18.278,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18.197,3‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 70.258,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, asıl davada davacı ve karşı davalı şirket yetkilisi … ile vekili Av. …, birleşen davada davacı asıl ve davacı şirket yetkilisi… …ile vekili Av. … birleşen davada davalı asıl davada davalı karşı davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/04/2022

Başkan …
✍e-imzalı
Katip…
✍e-imzalı