Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/797 E. 2022/50 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2016/797 Esas
KARAR NO : 2022/50

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1-… – … …
: 2-… MİRASÇILARI:
A) … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2016
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit(Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin de hissedarı bulunduğu dava dışı … İnş…Ltd Şti’ne, dosya alacağını temlik eden … tarafından genel kredi sözleşmeleri kapsamında ticari kredi kullandırıldığını, müvekkillerinin sözleşmelerde her ne kadar bankaca müşterek ve müteselsil borçlu olarak gösterilmişseler de esas itibariyle kendilerinin iradesinin bu yöne ilişkin olmadığını, kefalete ilişkin olduğunu, sözleşmelerde bankanın müvekkillerinin imzasını alması ve bu imzanın bulunduğu yerde müşterek ve müteselsil borçlu yazmasının taraflar arasında kurulan hukuki ilişkinin müteselsil borç ilişkisi bulunduğu sonucunu doğurmadığını, zira müvekkillerinin şirket hissedarı olmalarından mütevellit kişisel teminat vermek maksadıyla sözleşmeye imza attıklarının anlaşıldığını, kefaletin geçersiz olduğunu, yargılama aşamasında müvekkillerinin imzalarının hukuki durumu müteselsil sorumluluk olarak kabul edilse dahi yine de borçtan sorumluluklarının olmadığının kabulü gerektiğini, müvekkillerinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 14 Aralık 2007 tarih ve 6958 sayılı nüshasında yayımlandığı üzere hisselerini devrettiklerini, bankaca bu kez 05/11/2008 tarihinde 50.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi tahsil edildiğini ve bu kredi sözleşmelerine her iki müvekkilinin de imzasının alınmadığını, bu sözleşmede müvekkillerinin imzasının alınmamasının, bankanın ilk sözleşmelerdeki müteselsil borçluluğa yönelik yaklaşımının esas itibariyle kefalete ilişkin olduğu sonucunu ortaya çıkardığını, ilk üç kredinin imzalanmasının akabinde ve müvekkillerinin ayrıldığı dönemde bankaya karşı dava dışı şirket tarafından ödemeler yapıldığını ve bankayla olan hesabın cari birkaç kere sıfırlandığını, borcun sona erdirildiği bir dönemden sonra yeni kredi sözleşmesi tahsisinin ve bu kredi sözleşmesine istinaden nakdi ve gayri nakdi kredi kullandırılmasının müvekkillerinin sorumluluğunu ortadan kaldırdığını, davalı tarafın keşide ettiği ve son iradesini yansıtan … 15. Noterliğinin 04/11/2010 tarihli ve 22483 yevmiye numaralı ihtarnamesinde özellikle müvekkillerinden … bakımından asaleten veya kefaleten kullanılmış kredi şeklinde beyanda bulunulmuş olmasının haklılıklarını ortaya koyduğunu, yapılan anlaşmalar sonucunda bankanın, yazılı başvurular neticesinde taşınmazların mülkiyetini müvekkillerine geçirme kastıyla verdiğini, başka bir anlatımla bankanın, bu mallar üzerindeki takip hukukundan kaynaklanan hakkından müvekkilleri lehine bedeli mukabilinde vazgeçtiğini, bankanın sattığı taşınmazlara uzunca bir süre haciz konulmamasının esasından müvekkilleri bakımından bankanın eylemli olarak borcu sona erdirmesinin hukuki sonucu olduğunu belirterek ….Dairesinin 2010/19325 Esas sırasında kayıtlı takip dosyasında mütevellit müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitini, haksız takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı …’ın dava devam ederken 25/10/2017 tarihinde vefatı nedeniyle, davacılar vekili 19.12.2019 tarihinde mirasçılar …, … ve … adına düzenlenmiş vekaletnameyi mahkememize sunmuştur.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … İnşaat…Ltd Şti’nin dava dışı … ile çeşitli tarihlerde karşılıklı imzalamış bulundukları Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kullandırılan ticari kredi hesaplarının 04.10.2010 tarihi itibariyle kat edildiğini ve 08.10.2010 tarihinde asıl borçlu şirket ile davacılardan müşterek ve müteselsil kefil … ve dava dışı diğer kefiller muhatap alınarak 5.387.766,91 TL nakdi, 4.739.288,23 TL meri teminat mektubu bedeli ve 11.500,00 TL çek karnesi bedelini ödemek üzere 3 gün süre verildiğini, son alarak 04.11.2010 tarihinde davacıların yanı sıra diğer tüm kefillere de çekilen ihtarname ile 5.387.766,91 TL nakdi, 4.739.288,23 TL meri teminat mektubu bedeli ve 11.500,00 TL çek karne bedelini ödemek üzere 3 gün süre verildiğini, yasaya ve usule uygun ihtarnamelere karşı verilen sürede ödemenin gerçekleşmemesi üzerine dava dışı … tarafından borçlu … İnşaat…Ltd Şti ile davacı kefiller hakkında ….Dairesinin 2010/19325 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, iş bu takip dosyasının da Beyoğlu 23 Noterliğinin 30.03.2015 tarih ve 06947 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde temlik sözleşmesi ile …’dan müvekkili şirkete “Tahsili Gecikmiş Alacakların Temliki Sözleşmesi” kapsamında temlik edildiğini, imzalanan 4 adet sözleşmenin her birinin tüm maddelerinde ve 40 ile 41. maddesinde borçluların, müşterek ve müteselsil borçlular olarak anıldığını, davacılar vekilinin kefalet sorumluluğunun feri ve tazminata ilişkin sorumluluk olduğuna dair iddiasının somut delili ve hukuki dayanağı olmadığını, davacılar vekilinin iddialarında yer alan son ihtarnamede …’a hitabında kendi adınıza asaleten ve kefaleten ibaresinin davacıların sorumluluk türünü değiştirmeyeceğini, taraflarca sözleşme serbestisi çerçevesinde imzalanan sözleşmeler uyarınca müşterek ve müteselsil borçlu olarak imzaladıkları tüm Genel Kredi Sözleşmeleri’nin toplam limiti olan 2.000.000,00 TL’den sorumlu olacaklarını, kabul ve ikrar anlamına gelmemek üzere bir an için davacıların sorumluluğunun kefalet sorumluluğu olduğu düşünülse dahi, dava konusu takip dosyasında davacıların 2.000.000,00 TL’den yani kefalet limitlerinden sorumlu tutulmuş olduklarından ortada yine hukuka aykırı bir durum bulunmadığını, genel kredi sözleşmesinde müşterek müteselsil borçlu olarak imzası bulunan hissedarın hisselerini devretmesinin hukuki olarak sözleşmeden sorumluluğu ortadan kaldırmayacağını, taraflar arasında hisse devrinden sonra kefaletin sonlandırılacağına dair bir anlaşma da mevcut olmadığından, taraflarca imzalanan genel kredi sözleşmelerin ve müteselsil kefaletin geçerliliğini koruduğunu, teminat mektubu dökümünden de anlaşılacağı üzere, mektupların hisse devrinden evvel kullandırılan kredilere ilişkin olduğunu, bu kredi ve çek hesaplarının açılış tarihleri itibariyle davacıların imzaladığı Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kullandırıldığını ve teminat mektuplarının düzenlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; ….Müdürlüğnün 2010/19325 Esas sayılı dosyasına konu borç nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacılar vekilinin adli yardım talebi, mahkememizin 28.10.2016 tarihli Ara Kararı ile reddedilmiş, davacılar vekilinin itirazı üzerine … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/11/2016 tarihli ve 2016/439 D.İş sayılı dosyasında mahkememiz kararı kaldırılarak, davacılar lehine adli yardım kararı verilmiştir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, ….Müdürlüğünün 2010/19325 Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
….Müdürlüğünün 2010/19325 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı dava dışı … AŞ tarafından davacıların da içerisinde bulunduğu borçlular hakkında 06.12.2010 tarihinde takip başlatıldığı, 30.03.2015 tarihli temlik sözleşmesi ile dosyanın davalı … Yönetim AŞ’ye devredildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen 10/05/2018 tarihli raporda; davacıların müşterek ve müteselsil borçlu bulundukları 18.01.2001, 29.01.2001, 28.02.2001 ve 24.10.2002 tarihli, sırasıyla 150.000,00 TL, 150.000,00 TL, 300.000,00 TL ve 1.400.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000.000,00 TL’lik Kredi Limitli Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden dava dışı şirkete teminat mektubu kredisi kullandırıldığı, buna göre 2.000.000,00 TL ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu olacakları, temerrütlerinin de 15.11.2010 tarihinde oluştuğu, kredinin teminatı olarak davacı …’a ait … ili Çankaya ilçesi İlker mahallesinde kain taşınmaz üzerinde toplam 375.000,00 TL’lik ipotek tesis edildiği, somut olayda davacı … aynı borç için ipotek veren 3. şahıs olarak ayni, müşterek ve müteselsil borçlu olarak da şahsi sorumluluk üstlendiği, dolasıyla alacaklı bankanın davacı … hakkında ipotek veren 3. şahıs sıfatıyla ipoteğin paraya çevrilmesi ve müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı nedeniyle genel haciz yoluyla takip hakkı bulunduğu, 14.12.2007 tarihli 6598 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan karara göre, dava dışı … İnşaat…Ltd Şti’deki davacı …’ın 24.000 payını Taner Gülser’e, davacı … Gürsel’in 4.000 payını Caner Gülser’e devrettiğinin görüldüğü, davacıların asıl borçlu şirketin ortaklığından ayrılmalarının, bu sözleşmeler çerçevesinde kullandırılan kredilere ilişkin sorumluluklarını ortadan kaldırmayacağı, ayrıca dosya içeriğinde, davacıların dava dışı bankaya ödeme yaptıklarını gösteren bir belge de bulunmadığı, akdi ilişkiyi düzenleyen sözleşmelerin 18 ve 27. maddelerinde tanınan yetki uyarınca bankanın, 04.10.2010 tarihi itibariyle kredileri kat ettiğine dair dava dışı kredi lehtarı şirkete … 35. Noterliği aracılığıyla keşide ettiği 08.10.2010 tarih ve 20133 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile müşterek ve müteselsil borçlu davacılara … 35. Noterliği aracılığıyla keşide ettiği 04.11.2010 tarih ve 22483 yevmiye sayılı ihtarnamesinde, mer’i toplam 4.739.288,23 TL’nin banka veznesine deposunu talep ettiği, deposu talep edilen teminat mektuplarının listesinin de ihtarname ekinde tebliğ edildiği, banka kayıtlarına göre takibe konu teminat mektupları halen mer’i oldukları, nakit kredi borçlarına yapılan tahsilatların 22.03.2010-10.10.2014 tarihleri arasında 4.803.155,10 TL olduğu, teminat mektupları için bankaya depo edilen bir tutarın bulunmadığının görüldüğü, davacıların müşterek ve müteselsil borçlulukları kapsamında verilen, icra takip tarihi itibariyle bedellerinin deposu gereken 15 adet teminat mektubu olduğu, bunların arasındaki Tüpraş Türkiye Petrol Rafineleri A.Ş’ye hitaben düzenlenen 07.06.2007 tarihli 206290060044525 nolu 6.000,00 TL’lik teminat mektubunun 31.08.2010 tarihinde tazmin edildiği, dava dışı …’ın, Ticari Bankacılık Pazarlama Müdürlüğü şubelerine 20.01.2009 tarihinden itibaren nakit kredilere yıllık %35 akdi ve bu oranın %50 fazlası olan yıllık %35 x 1,50=%52,50 temerrüt faizi uygulanacağını bildirdiği, ancak dava dışı şirketin kredi borçlarına %12 akdi faiz ve yıllık %18 temerrüt faizi oranı uygulanmasını kabul ettiği, buna göre davacıların 31.08.2010 tarihinde 6.000,00 TL olarak tazmin olan teminat mektubundan temerrütleri 12.11.2010 tarihinde oluştuğundan takip tarihi itibariyle toplam (6.000,00 TL asıl alacak, 72,00 TL temerrüt faizi ve 3,60 TL BSMV=) 6.075,60 TL sorumluluklarının bulunduğu, takipten itibaren asıl alacağa yıllık %18 temerrüt faiz talep hakkına sahip olunduğu, diğer (2.000.000,00 TL – 6.000,00 TL=) 1.944.000,00 TL’lik mer’i teminat mektubu tutarının depo edilmesi talep hakkına sahip bulunulduğu, depo öncesi tazminler için tazminden itibaren yıllık %18 temerrüt faizi talep edilebileceği açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları ile dosyaya sunulan bilgi ve belgeler sonrasında düzenlenen 31.12.2018 tarihli ek raporda sonuç olarak; itirazlar yönünden kök rapordaki görüşler tekrar edilmekle birlikte, nakdi kredilerin, 05.11.2008 tarihli 50.000.000,00 YTL’lik Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırıldığı, sözleşmede davacıların imzalarının bulunmadığı, nakit kredilerin sıfırlanmış olmasının davacıları teminat mektubu kredileri sorumluluğundan kurtarmayacağı, davacıların şirketteki hisselerini devrettikleri 14.12.2007 tarihine kadar şirket lehine verilen teminat mektuplarından sorumlu olacaklarının kabulü gerektiği, alacağını temlik eden dava dışı … AŞ … Kurumsal Şubesinin 08.08.2018 tarihli cevabi yazısına göre, sorumluluklarının bulunduğu genel kredi sözleşmelerine istinaden dava dışı şirket lehine toplam 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubu düzenlenerek verildiği, 5 adet toplam 376.521,27 TL’lik teminat mektubunun iade olunduğu, 1 adet 687.158,00 TL’lik teminat mektubunun vadesinin dolduğu, 6.000,00 TL bedelli teminat mektubunun takipten önce, 8.400,00 TL bedelli teminat mektubunun takipten sonra 24.01.2014 tarihinde tazmin olunduğu, ….Müdürlüğünün 2010/19325 Esas sayılı dosyasından başlatılan takipte, 06.10.2010 takip tarihi itibariyle; davacıların, anaparanın 5.072.944,29 TL’lik, faizin 2.028.232,22 TL, BSMV’nin 101.411,62 TL’lik, bloke edilecek çek yaprağı bedeli 101.500,00 TL’lik, depo edilecek mer’i mektup bedeli 2.745.288,23 TL’lik kısımlarından borçlu bulunmadığı, takipten itibaren 6.000,00 TL’lik ana para borca ve depo talebine konu 14 adette toplam 1.994.000,00 TL’lik teminat mektuplarının tazmini halinde tazmin tarihlerinden itibaren yıllık %18 temerrüt faizi ödemekten borçlu bulunduğu, davacıların, davalıya 27.10.2016 dava tarihi itibariyle; takipten sonra depo talebine konu 5 adette toplam 376.521,27 TL’lik teminat mektubunun iade olunması, 1 adet 687.158,00 TL’lik teminat mektubunun vadesinin dolması, 1 adet 8.400,00 TL’lik teminat mektubunun 24.01.2014 tarihinde tazmin olması nedeniyle, anaparanın 5.064.544,29 TL’lik, faizin 2.028.232,22 TL, BSMV’nin 101.411,62 TL’lik, bloke edilecek çek yaprağı bedeli 101.500,00 TL’lik, depo edilecek mer’i mektup bedeli 3.817.367,50 TL’lik kısımlarından borçlu bulunmadığı, takipten itibaren 6.000,00 TL ile 24.01.2014 tarihinden itibaren 8.400,00 TL ana para borçları ile yıllık %18 temerrüt faizi ödemekten borçlu bulunduğu, …’ye hitaben düzenlenen 648.250,00 TL’lik vadesi 02.10.2018 olarak uzatılan 11.10.2017 tarihli 206574060048252 nolu teminat mektubunun akıbetinin dava dışı …’dan sorulması, mektubun vadesi uzatılmış ise yukarıdaki tespitin değişmeyeceği, tazmin olmuş ise davacıların sorumluluk limiti kapsamında kalan 413.411,77 TL ana para borcu tazmin tarihinden itibaren yıllık %18 temerrüt faizi ile birlikte ödemeden borçlu olunduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin itirazı ve dosyaya gelen yeni belgeler üzerine bilirkişi tarafından düzenlenen 23.06.2021 tarihli ikinci ek raporda sonuç olarak; dava dışı … T.A.Ş. tarafından ….Müdürlüğünün 2010/19325 Esas sayılı dosyadan 06.12.2010 tarihinde başlatılan takipte, davacıların imzalarının bulunduğu Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden verilen teminat mektuplarının tespitinde önceki raporlarda sehven 10.05.2004 tarihinden sonra verilen teminat mektupları da davacıların “müşterek ve müteselsil borçlu” yada “müteselsil kefalet” imzalarının toplam tutarı olan 2.000.000,00 TL’ye ulaşana kadar davacıların sorumlu olacakları yönünde hatalı tespitte bulunulduğu, davacıların sorumluluğunun 2.000.000,00 TL’lik limit ve 10.05.2004 tarihine kadar verilen teminat mektupları ile sınırlı olacağı şeklinde düzeltildiği, bu düzeltme sonucunda davacıların dava dışı … T.A.Ş.’ne 06.12.2010 tarihinde … …. İcra Dairesinin 2010/19325 Esas sayılı dosyadan yapılan takipte dava dışı … T.A.Ş.’ca davacıların 18.01.2001, 29.01.2001, 28.02.2001 ve 24.10.2002 tarihli toplam 2.000.000,00 TL’lık “müşterek ve müteselsil borçlu” yada “müteselsil kefalet” imzalarının mevcut olduğu Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden dava dışı … İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. lehine verilen ancak takipten sonra iade olunan mektuplar çıkarıldığında, davacıların dava dışı … T.A.Ş.’a Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’ne hitaben 13.05.2002 tarihli, 183949000030546 nolu 144.000,00 yeni TL’lık süresiz, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’ne hitaben 22.07.2002 tarihli, 184225060001465 nolu 10.000,00 yeni TL’lık süresiz, teminat mektupları nedeniyle olmak üzere toplam 154.000,00 TL’lik sorumlu olduklarından davacıların dava dışı … T.A.Ş.’ye 2.000.000,00 TL-154.000,00 TL=1.846.000,00 TL’yi aşan tutardan sorumlu bulunmadıkları bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı … T.A.Ş. tarafından ….Dairesinin 2010/19325 Esas sayılı dosyası ile davacıların da aralarında bulundukları borçlular hakkında 06.12.2010 tarihinde, nakdi ve gayrinakdi toplam 12.059.451,95 TL alacak için takip başlatıldığı, davacıların riskin 2.000.000,00 TL kısmı ve temerrüt faizinden sorumlu tutuldukları, dava dışı … T.A.Ş. ile davalı Güven Varlık Yönetim AŞ arasında 30.03.2015 tarihinde “Tahsili Gecikmiş Alacakların Satış ve Temliki Sözleşmesi” imzalandığı, davalı şirketin temlik beyanını 04.02.2016 tarihinde takip dosyasına ibraz ederek takibe devam ettiği, icra takibine konu nakdi kredilerin 05.11.2008 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığı, davacıların bu sözleşmede imzalarının bulunmaması nedeniyle nakdi kredilerden sorumlu tutulamayacakları, davacıların, imzalarının bulunduğu sözleşmeler uyarınca dava dışı alacaklı … T.A.Ş. yazısına göre dava dışı şirket lehine düzenlenerek verilen toplam 2.000.000,00 TL tutarlı teminat mektuplarından sorumlu oldukları, nakit kredilerin sıfırlanmış olmasının davacıları teminat mektubu kredileri sorumluluğundan kurtarmayacağı, düzenlenen teminat mektuplarının bir kısmının iade olunduğu, bir kısmının vadesinin dolduğu, 6.000,00 TL bedelli teminat mektubunun takipten önce, 8.400,00 TL bedelli teminat mektubunun takipten sonra 24.01.2014 tarihinde tazmin olunduğu, 22.07.2002 tarihli 10.000,00 TL bedelli ve 13.05.2002 tarihli 144.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının mer’i olduğu, davalı şirket ile dava dışı … T.A.Ş. arasında imzalanan Tahsili Gecikmiş Alacakların Satış ve Temliki Sözleşmesi’nin 10.2.1 maddesi uyarınca, davalının taraf ehliyetinin bulunduğu anlaşıldığından toplam 1.831.000,00 TL bedelli gayri nakdi alacak yönünden davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … ve davacılar …, … ve … murisi …’ın ….Dairesinin 2010/19325 Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen gayri nakit alacaklardan sorumlulukları bulunduğu belirtilen 2.000.000,00 TL gayri nakdi alacağın (nakde dönüşen 24/06/2005 tarihli, 8.400,00 TL bedelli, 07/06/2007 tarihli, 6.000,00 TL bedelli teminat mektupları ile meri olan 22/07/2002 tarihli, 10.000,00 TL bedelli ve 13/05/2002 tarihli, 144.000,00 TL bedelli gayri nakdi alacaklardan sorumlu olduklarının tespiti ile) 1.831.600,00 TL’lik kısmı yönünden BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİNE,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalı harçtan muaf olduğundan karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davacılar yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan 329,5‬0 TL posta gideri ve 1.550,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.879,5‬0 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.721,25 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili davacılar vekili Av. … ile davalı vekili Av. MEVSİM AYÖZ’ün yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisinde … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/01/2022

Başkan …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı