Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/628 E. 2022/209 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/628 Esas – 2022/209
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/628 Esas
KARAR NO : 2022/209
HAKİM : …
KATİP :….
DAVACILAR :…
DAVALI : ….
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
DAVA TARİHİ : 29/07/2016
KARAR TARİHİ : 06/04/2022
KARAR YAZMA TARİHİ : 20/04/2022
Mahkememize açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; 03/05/2016 tarihinde sürücü … ‘ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken karşı istikametten gelmekte olan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın şerit ihlali yapması neticesinde müvekkillerinin desteği müteveffa … ‘ün arabasına çarpması sonucu çift taraflı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerinin desteğinin meydana gelen kazada araç sürücüsü olarak kaza yaptığını, kazaya ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2016/33331 numarası ile soruşturma yürütüldüğünü, kazaya yol açan … plakalı aracın … Genel Sigorta A.Ş tarafından sigortalı olduğunu, … plakalı aracın ise … (… ) Sigorta A.Ş tarafından ZMMS ile sigortalanmış olduğunu, meydana gelen vahim kaza sonucu müteveffa …’ün hayatını kaybetmesi nedeniyle desteğinden yoksun kalan davacı müvekkillerinin bu nedenle uğradığı maddi zararlardan davalı sigorta şirketince kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminat limitleri dahilinde karşılanması gerektiğini, müvekkillerinin müteveffa …’ü kaybetmelerinden dolayı yaşama sevinçlerini kaybettiklerini, müteveffanın kendilerine yönelik maddi desteğinden de yoksun kaldıklarını, müvekkillerinin uğradığı destek zararının karşılanması için davalı sigorta şirketlerine başvuru yapıldığını, ancak davalı şirketler tarafından yasal süre içerisinde cevap verilmediğini, bu nedenle müvekkillerinin destek zararlarının tam olarak karşılanması için bu davayı açmak zarureti doğduğunu ileri sürerek Fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 03.05.2016 tarihinde meydana gelen çift taraflı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasında hayatını kaybeden …’ ün desteğinden yoksun kalanlar için şimdilik, … plakalı araç sürücüsünün zararlarından sorumlu olan … Genel Sigorta A.Ş. den; eşi … için 500,00 TL maddi, oğlu … için 500,00 TL maddi ve kızı… için 500,00 TL maddi, annesi … için 500,00 TL ve babası … için 500,00 TL maddi, … plakalı araç sürücüsünün zararlarından sorumlu olan …Sigorta A.Ş. den; eşi … için 500,00 TL maddi, oğlu … için 500,00 TL maddi ve kızı … için 500,00 TL maddi, annesi … için 500,00 TL ve babası … için 500,00 TL maddi, olmak üzere yani TOPLAMDA 4.000,00 TL tutarındaki maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalı sigorta şirketlerince ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
DAVALI … (HALK) SİGORTA A.Ş CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Öncelikle davacının dava konusu yaptığı taleplerine ilişkin olarak dava açmadan önce müvekkili şirkete yasaya uygun olarak başvuruda bulunmadığını, davacıların dava şartı niteliğinde olan bu başvuruyu yapmaması nedeniyle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, … plakalı aracın 20356531 poliçe numarası ile müvekkili şirket tarafından ZMMS kapsamında sigortalandığını, sigorta şirketi olarak sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Bursa CBS soruşturma dosyasında aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi gerektiğini davanın reddini karar verilmesini savunmuştur.
DAVALI … SİGORTA A.Ş CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Ölümlü trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın 08/07/2015 başlangıç – 08/07/2016 bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere 410150115551 numaralı ZMMS ile şahıs başına 310.000 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, davacılar vekilinin müvekkili sigorta şirketine yönettiği talebinin kabulünün mümkün olmadığını, 14/05/2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının Teminat Dışı Kalan Haller Başlıklı A.6-d maddesine göre “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri ” teminat dışıdır ” somut olayda da sigortalı araç sürücüsünün kendi tam kusuru ile meydana gelen trafik kazası sebebiyle vefat ettiğini, kendi kusuruna tekabül eden tazminat taleplerinin poliçe teminatı sorumluluğunda olmadığını, bu nedenle müvekkili şirket yönünden davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, davanın reddini, savunmuştur.
Mahkememiz tarafından Makine Mühendisi bilirkişi … ‘tan alınan 06/06/2017 tarihli kusur bilirkişisi raporunda özetle; … plakalı davalılardan … Genel Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan araç sürücüsü davacılar murisi …’ün değerlendirme bölümünde açıklanan nedenlerden ötürü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 52/a-b maddeleri ile 84/g maddesinde yer alan “şeride tecavüz etme” asli kuralını ihlal etmesi nedeniyle olayda % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı davalılardan …Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan araç sürücüsü …’ın değerlendirme bölümünde açıklanan nedenlerden dolayı herhangi bir kural ihlali görülmediğinden kusursuz olduğunu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
…Ağır Ceza Mahkemesinin İstinaf incelemesinde bulunan 2017/112 Esas, 2019/262 Karar sayılı dosyası kapsamında bilirkişi … tarafından oluşturulan 20/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; … plakalı aracın sürücüsünün ASLİ ve … plakâlı araç sürücüsünün ise TALİ kusurlu olduğu sonuç ve görüşüne varılmıştır.
Dosyanın davacı vekilinin talebi üzerine aktüerya uzman bilirkişisine tevdi edildiği bilirkişi tarafından düzenlenen 02/03/2021 tarihli rapor dosyaya sunulmuş olduğu; Davacı Eş … destekten yoksun kalma tazminat tutarının 209.478,39.TL, davacı Baba … için 24.858,16 TL , Davacı Anne … için 17.893,24TL, davacı Çocuk … için 37.750,95.TL, davacı Çocuk … için ise 20.019,27.TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 10/03/2021 tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; Davacı Eş … için 322.279,30-TL’ye , davacı baba … için 38.243,89-TL’ye , davacı anne … için 27.528,48-TL’ye, davacı çocuk … için 58.079,26-TL’ye, davacı çocuk … için 30.799,34-TL’ye artırdıklarını ileri sürerek. Ceza dosyasın da alınan kusur raporu doğrultusunda hesap edilen tazminat bakımından bedel artırım taleplerinin göz önünde bulundurularak, davalıların temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen sorumluluk çerçevesinde davacı müvekkillerine ödenmesine, mahkeme aksi kanaatte ise itirazlar kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsünde yer alan öğretim görevlilerinden oluşan bilirkişi heyetine gönderilerek kusur raporu alınmasını talep etmiştir.
Mahkememiz tarafından, alınan trafik kusur bilirkişi raporu ile … Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/112 Esas sayılı dosyası alınan raporlar arasında ÇELİŞKİ bulunması üzerine bu çelişkili giderilmek üzere dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi kusur raporunda özetle; olayın oluş şekli, konumu ve tüm beyanlar incelendiğinde çarpışmanın hangi sürücünün seyir şeridi üzerinde gerçekleştiği konusunda kesin kanaate varılamamış olup bu hususun takdiri mahkemenin takdirine bırakılarak olay iki durumda incelendiğini,
1.DURUM: Çarpışmanın; sürücü … sevk ve idaresinde bulunan aracın seyir şeridi üzerinde gerçekleşmesi halinde. Sonuç olarak; 1.DURUM:
A) Sürücü …’ün %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğunu,
B) Sürücü …’ın %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğunu,
2.DURUM: Çarpışmanın; sürücü … sevk ve idaresinde bulunan aracın seyir şeridi üzerinde gerçekleşmesi halinde. 2 DURUM:
A) Sürücü …’ün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu,
B) Sürücü …’ın kusursuz olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Aktüerya bilirkişi tarafından İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporuna göre düzenlenen 01/12/2021 tarihli ek raporda özetle; Dosyaya kök rapor sonrası kazandırılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 13.10.2021 tarih ve 13679 sayılı raporun dikkate alınarak Müteveffa …’ün %100 ve %15 kusurlu olması durumuna, Mahkeme tarafından müteveffa …’ün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu kabul edilmesi halinde; Müteveffa sürücü …’ün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusuru bulunduğundan 2918 sayılı KTK 92. maddesi d ve g bendi gereği ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 01.11.2017 tarih 2017/17-1315 E., 2017/1239 K. Sayılı ilamı gereğince dava tazminat talep etme bulunmadığı kanaati olmakla beraber, mahkeme tarafından aksi kanaate varılması halinde: davacı Eş … destekten yoksun kalma tazminat tutarının 209.478,39TL, Davacı Baba … için 24.858,16.TL, Davacı Anne … için 17.893,24TL, Davacı Çocuk … için 37.750,95 TL, Davacı Çocuk … için 20.019,27 TL olduğunu. Mahkeme tarafından müteveffa sürücü …”ün kazanın meydana gelmesinde %85 kusurlu olduğu kabul edilmesi halinde; Davacı Eş … destekten yoksun kalma tazminat tutarının 209.478,39TL, Davacı Baba … için 24.858,16 TL, Davacı Anne … için 17.893,24TL, davacı Çocuk … için 37.750,95 TL, Davacı Çocuk … için 20.019,27 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf vekillerinin itirazları kapsamında alınan kusur raporlara göre trafik kusurunun, tarafların sorumluluğunun tam tespit edilemediği itirazı kapsamında dosya incelendiğinde, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda da, olayın oluş şekli, konumu ve tüm beyanlar incelendiğinde çarpışmanın hangi sürücünün seyir şeridi üzerinde gerçekleştiği konusunda kesin kanaate varılamamış olduğundan 1.durum ve 2.duruma göre rapor tanzim edilmesi üzerine dosya arasında bulunan trafik kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya Yargıtay içtihatları kapsamında kusur raporları arasındaki çelişki giderilmek üzere, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak İTÜ Trafik -Makine kürsüsünde yer alan öğretim görevlilerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınması istenilmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin talimat 2022/9 talimat sayılı dosyası ile alınan İTÜ KÜRSÜSÜ öğretim görevlilerinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 05/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … ‘ün yönetimindeki araçla yolun icap ve şartlarına uygun süratle seyretmesi, viraja girmeden 50 km/sn limitine uyması gerektiği halde buna riayet etmediği, sağa viraja süratli girmesine bağlı olarak savrulduğu ve geliş şeridine girerek aksi istikamette seyreden …’ın yönetimindeki aracın önünü kapatarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği KTK.nun 47/d.52/a. maddelerini ihlal ettiğini, şerit tecavüzünün aynı kanun 84/g.maddesinde asli kusur kabul edildiği birlikte değerlendirildiğinde, … ‘ün kural ihlallerinin kendisinin ölümü ile sonuçlanan kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını. …’ın kendi şeridinde seyrettiği, kural ihlali yapmadığı, kazanın kendisinin insiyatifi dışında meydana geldiğinin anlaşıldığını. Buna göre, Davacıların murisi …’ ün kural ihlali kazanın meydana gelmesinde %100 oranında etkili olduğunu, …’ ın kural ihlali olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların, davacıların davalı şirkete başvuru yapıp yapmadıkları, trafik kazasındaki kusur oranı, davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıkları, kaldılar ise zararlarının miktarına ve talebin poliçe teminatları kapsamında kalıp kalmadıkları ilişkindir.
BK.’nun 44. maddesi hükmüne göre ise, zarar gören taraf, zararın doğmasına veya zararın artmasına sebep olmuş ise hâkim zarar ve ziyan miktarını indirebileceği veya zarar ve ziyan konusunda hüküm kurmaktan sarfınazar edebilecektir. Yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmaları mümkün değildir.
Nitekim BK’nun 44/I. maddesi, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmaktadır. Zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi sonuçlarına da kendisi katlanmalıdır. Diğer bir deyişle, nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin kusurlu davranışlarının da aynı şekilde destek görenlere yansıyacağının kabul edilmesi gerekir. Zira zarara uğramamak için gerekli özeni göstermeyen veya hatta zararın meydana gelmesini isteyen kimse, bu hareket tarzının sonuçlarına katlanmalı ve bu davranışının zararın meydana gelmesinde oynadığı role, etkisine ve derecesine göre zararı kısmen veya tamamen üzerine almalıdır. Çünkü kendi kusuruyla sebebiyet verdiği ya da artmasına neden olduğu zararın ödettirilmesini istemek Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen doğruluk ve dürüstlük kurallarına aykırı olacaktır.
Sürücünün ölümü nedeni ile onun desteğinden mahrum kalanların, işletenden ve onun sigortacısından destek tazminatı talebinde bulunabilecekleri ilke olarak benimsenmelidir.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, zarar verici bir olay sonucu ölen sürücünün ekonomik desteğinden yoksun kalanların uğradıkları zarar, ölen sürücünün değil, destekten yoksun kalanların, bir başka ifade ile, işletene göre üçüncü kişi durumunda olanların üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zarar olup, destekten yoksun kalanlar bu zararlarının tazmini için zarar sorumlusundan istemde bulunabilirler. Ancak, yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmayıp, sürücünün ve dolayısıyla destek tazminatında bulunanların, kendi kusurlarından yararlanamazlar.
Bu durumda işletenin, destek sağlayan kişiye karşı ileri sürebileceği def’ileri, destekten yoksun kalanlara karşı ileri sürebilecek olmasına göre işleten, zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürerek TBK’nın 52/1. maddesi gereğince, tazminatın sürücünün kusuru oranında indirilmesini isteyebilir. Zira trafik kazası sonucu ölenin desteğinden yoksun kalanların Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısına yöneltebilecekleri yansıma yolu ile oluşan zararla ilgili tazminat istemlerinin tutarı, işletene karşı ileri sürebilecekleri tutar kadar olmalıdır.
Kaza tarihinde geçerli olan, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir. Somut olayda ise sürücü destek murisin üçüncü kişi olarak kabulü mümkün değildir. ( Adana Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin 06.01.2020 tarihli 2019/978 Esas, 2020/29 Kararı, Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.11.2017 tarihli 2017/17-1315 Esas, 2017/1239 Kararı)
Yukarıda açıklanan sebeplerle davacılar, 03/05/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında destek …’ün … plakalı aracın sürücüsü olarak bulunduğu aracın davalı … Genel Sigorta A.Ş tarafından ZMMS poliçe ile sigortalı olduğunu, kazaya karışan diğer … plakalı aracın ZMMS poliçesinin ise davalı … (… ) Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenmiş olduğunu. Kazanın gerçekleşmesinde destek …’ün % 100 oranında kusuru ile sebebiyet verdiği İTÜ Trafik-Makine kürüsündeki öğretim görevlilerinin bilirkişi kurulu raporu ile tespit edilmiş olup kaza sonucunda desteğin vefat etmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunmuşsa da, müteveffa … in %100 oranında kendi kusuruyla kazaya ve ölüme sebebiyet verdiğinden, davacılar, davalı sigorta şirketlerinden destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunamayacaktır. Desteğin kendi kusuruyla kazaya ve ölüme sebebiyet verdiğinden kusuruna denk gelen tazminat talebinin trafik poliçe teminatı dışında olduğunu dikkate alınarak, Davacılar tarafından açılan destekten yoksun kalma maddi tazminatın reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1)Davacılar tarafından açılan destekten yoksun kalma maddi tazminatın REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.TL red karar ilam harcının, dava açılışında davacılardan alınan 29,20.TL peşin harç ile 30,10 TL tamamlama harcı ile yargılama sırasında yatırılan 1.612,00 TL talep artırım ıslah harcı olmak üzere toplam 1.671,30.TL harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 1.590,60.TL harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde yatıran davacılara iadesine,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4) Davalıların yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4.maddesi uyarınca hesaplanan 5.100,00.TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı davalı …Sigorta A.Ş vekili ile davalı … A.Ş vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nin 345/1. maddesi uyarınca 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

¸* Bu karar 5070 sayılı kanun gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır*¸