Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/219 E. 2021/746 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C… 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
14. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ “TÜRK MİLLETİ ADINA”
KARAR
ESAS NO : 2015/219 Esas
KARAR NO : 2021/746

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
4- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
: 5- … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2015
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Kızılay şubesi ile … İnş.Turizm Tic.ve San.A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmelerine istinaden adı geçen firmaya kredi kullandırıldığını, diğer davalıların ise müşterek horçlu müteselsil kefil sıfatı ile söz konusu sözleşmeyi imzalayarak borcun sorumluluğunu üstlendiklerini, ayrıca borçlular ile aralarında müvekkil Bankanın da bulunduğu alacaklı Bankalar Konsorsiyumu arasında 4743 sayılı Kanun kapsamında akdedilen 25.10.2002 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi ile 27.03.2003 ve 12.01.2005 tarihli ek Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmeleri imzalandığını, 25.10.2002 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi ile alacaklılar, borçlular, müşterek borçlular ve müteselsil kefillerin ayrı ayrı belirtildiğini, tüm borçlular tarafından sözleşmede belirlenen esas ve usuller çerçevesinde mutabakat sağlanan miktarlardan dolayı kayıtsız ve şartsız borçlu oldukları hususunun kabul edildiğini, ayrıca ödemelerin ne şekilde yapılacağının da belirlendiğini, aynı sözleşmede tememüt ve muacceliyet halleri ile borçluların temerrüde düşmesi halinde nasıl hareket edileceği hususlarının da hüküm altına alındığını, sözleşmeye göre temerrüt hallerinin oluşması halinde bakiye alacağın tamamının herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın kendiliğinden muaccel olacağı, alacaklıların bakiye alacağını dilediği borçlular için 01.01.2002 tarihinden itibaren … de belirtilen faiz oranlarının %50 fazlasıyla faiz yürümek suretiyle, dilediği borçlular için kredi sözleşmelerine veya alacağın dayandığı belgelere göre belirlemeye ve takibe geçmeye ve/veya takiplerine devam etmeye yetkili olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmeler doğrultusunda ödeme yapılmaması sebebiyle davalılar hakkında temerrüt kararı alındığını ve Ankara …Müdürlüğü’nün 2013/10083 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borcun tümüne itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … İnşaat…AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, bu nedenle öncelikle usulden reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte olursa esasa ilişkin olarak; davacı bankanın takibe konulmaya elverişli bir alacağının bulunmadığını, ….’nin imza edildiği tarihten önce kullanılmış teminat mektuplarına ait tüm riskler ve faizlerinin nasıl düzenleneceği ve ne şekilde ödeneceğinin … ile tek tek hüküm altına alınmış olduğundan, alacaklının imza edilmiş ve yürürlükte bulunan sözleşme hilafına teminat mektubu bedellerinden ve işlemiş faizinden bahisle alacak talebinde bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, …’nin akdedilmesinden sonra ve icra takibinden önce … İnşaat Turizm Tic.ve San. A.Ş. ve … Grubu şirketlerince, ABK’nu temsilen, alacaklı…. ‘na ödemelerde bulunulduğunu, bir kısım taşınmazların devredildiğini, ancak, davacı Bankanın alacağına mahsuben yapılmış bu ödemelerin takip alacağından düşülüp düşülmediği konusunda müvekkillerine bu güne kadar hiçbir bilgi ve belge verilmediğini, TMSF tarafından, … Gıda Üretim Pazarlama San.ve Tic.A.Ş’nin varlık satışından dolayı satış bedeli 77.050.000,00 USD nakden tahsil edilmiş olmasına rağmen, halen bizzat TMSF tarafından yapılan “Tahsilat Paylaşım Sıra Cetvelinin” kesinleşmemiş olması nedeniyle bloke hesapta tutulduğunu, ayrıca ABK tarafından verilen karara dayalı olarak TMSF tarafından son dönemde de … İnşaat Turizm Tic. Ve San A.Ş.nin taşınmazlarının satışının gerçekleştirildiği, TMSF tarafından taşınmaz satışlarından elde edilmiş gelirin bu rakamlara dahil edilmediğini, hesap özetlerinde, nakde tahvil edilmiş teminat mektubuna ilişkin kredi alacakları için … ile belirlenmiş USD karşılığına yine …’de öngörülmüş Libor+2,5 faiz (temerrüt halinde de Libor+5 faiz) yürütülebileceğini, ancak, takipte alacaklı tarafından kredi alacağı … hükümlerinin aksine TL’ye çevrildiğini ve asıl alacağa USD için öngörülmüş Libor+2,5 (temerrüt halinde Libor+5) faiz yürütülmesi gerekirken, TL alacağa sözleşme dışı %97 oranı üzerinden fahiş faiz yürütüldüğünin belirtildiğini, … hükümlerine aykırılık teşkil eden %97 faiz oranına göre de faiz bedellerinin ne şekilde hesap edildiğinin belli olmadığını, buna ilişkin hesap özetlerinin ilgili dönemlerinde alacaklı banka tarafından gönderilmediğini, “Gayrı Nakdi Alacaklar” başlığı altında talep edilen 26.426,88,00.-USD tutarındaki teminat mektubunun ise halen meri olarak kullanıldığını, riski … ile teminat altına alınmış olduğundan bedelinin depo edilmesi talebinin FYSS hükümleri ile hukuka aykırılık içerdiğini, müvekkilinin Genel Kredi Sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza ettiğini, halen ödenmesi gereken bir borçtan söz edilmesinin mümkün bulunmadığını, ayrıca kendilerinin sorumluluğunun Genel Kredi Sözleşmeleri’nde yer alan kefalet limiti ile sınırlı olacağından, kefalet limitini aşan kısımlar bakımından hiçbir şekilde sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını, fahiş faiz talep edildiğini, müvekkil şirket hakkında halen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/199 Esas sayılı dosyası ile iflas erteleme istemli davanın derdest olduğunu, bu davada verilecek kararın huzurdaki dava ve dayanağı takip dosyasının akibetini belirleyeceği dikkate alınarak, iflas erteleme istemli davanın bekletici mesele sayılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar …, …, … ve …Gıda…AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kefalet sebebiyle zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiği, İİK uyarınca itirazın iptali davası için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, ayrıca İstanbul Adliyesi Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, mahkememizin yetkisiz olduğunu, mahkeme aksi kanaatte olursa davanın esasına ilişkin olarak; müvekkillerinin icra takibine konu herhangi bir borçlarının olmadığını, hangi krediden ne kadar borçlu olunduğunun kalem kalem bildirilmesi gerektiğini, kredi sözleşmelerindeki tüm risklerin gerçekleşmediğini, dava dilekçesinde faiz bedellerinin hangi krediden dolayı ve ne şekilde hesap edildiğinin belli olmadığını, kredi sözleşmelerine ve mer’i uygulamalara aykırı fahiş miktarda “faiz alacağı” iddiasının taraflarınca kabul edilemeyeceğini, kefil olan müvekkillerin sorumluluğunun kefalet limiti ile sınırlı olduğunu, 2002 yılında “… Grubu Şirketleri” ile davacının da aralarında bulunduğu banka/ finans kurumları arasında “Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi (…) ve ek …’ler akdedildiğini, anılan sözleşmeler halen meri olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmeksizin taraflar arasında olası bir alacak talebinin de … hükümlerine tabi bulunduğunu, dava konusu kredilerin EYYS de Tablo 1 va 2 şeklinde gösterilen borç dökümünde “nakdi ve gayrinakdi kredi borcu” tutarları içinde zaten yer aldığını, … gereğince … Grubundan yüklü miktarda tahsilat yapıldığını, bu tahsilatların halen devam ettiğini, gerek davacı Vakıfbank gerekse dava dışı TMSF nezdinde tahsilatların söz konusu olduğunu, bizzat TMSF’nin kendi resmi internet sitesinden kamuoyuna duyurduğu 2015 yılı Ocak-Mart Faaliyet Raporunda … Grubundan 71.500.000- USD tahsilat yapıldığının belirtildiğini, davacı bankanın da TMSF tarafından yapılan tahsilatlardan … gereği garameten pay aldığını ve halen de almaya devam ettiğini, bu nedenlerle alacağın likit olmadığını, dava dilekçesinin sondan ikinci paragrafında takip konusu edilen gayrı nakdi alacaklardan 186.292.706,00 USD’lik teminat mektubunun 30.01.2015 tarihinde davacı banka tarafından bir icra dosyasına ödenmek suretiyle tazmin edildiğinin belirtildiğini, bu ifadeden de anlaşıldığı üzere anılan teminat mektubunun, Ankara…Müdürlüğünün 2013/ 10083 Esas sayılı dosyasından müvekkilleri aleyhine takibe geçildiği sırada henüz tazmin edilmediğini, bir başka deyişle riskin gerçekleşmediğini, davacı bankanın, bu mektubu 2013 yılımda icra takibine konu etmesinde hukuki yararı bulunmadığını ve elbette ki tazmin edilmemiş bir teminat mektubu bedeline yönelik olarak müvekkillerince “borçları olmadığı” yönünde yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmeleri ile finansal yeniden yapılandırma asıl ve ek sözleşmeleri nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, Ankara …Müdürlüğü’nün 2013/10082 Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Ankara …Müdürlüğü’nün 2013/10083 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı banka tarafından davalıların da içinde bulunduğu borçlular hakkında 01.07.2013 tarihinde 216.881.775,71 TL nakdi alacağın tahsili ile 26.426,88 USD bedelli teminat mektubu bedellerinin faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi için takip başlatıldığı, davalı borçluların itirazı üzerine takibin durduğu, süresi içerisinde mahkememize dava açıldığı görülmüştür.
Davalı … İnş…AŞ vekili hak düşürücü süre, davalılar …, …, … ve …Gıda…AŞ vekili tarafından yetki, hak düşürücü süre itirazında ve zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, asıl borç davacı bankanın Kızılay/Ankara şubesinden kullanıldığı, 25.10.2002 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi’nin XI.17 maddesinde, borçlu firmaların ikametgahları veya bulunduğu yerlerin adli mercilerine de başvurulabileceğinin düzenlendiği, davalı borçlu … İnş…AŞ vekili tarafından yetki itirazında bulunulmadığı anlaşıldığından, diğer davalıların yetki itirazının reddine, davalılar vekilinin borca itiraz dilekçeleri davacı alacaklığa tebliğ edilmediğinden hak düşürücü süre itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında en son 12.01.2005 tarihli Ek Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalandığı, bu tarihe göre dahi, icra takibinin 10 yıllık süre sona ermeden başlatıldığı anlaşıldığından zamanaşımı def’ine itibar edilmemiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen 31.01.2017 tarihli ön raporda, bir takım eksikliklerin tamamlanması halinde raporun düzenlenebileceği açıklanmış, eksik belgelerin tamamlanması üzerine bilirkişi tarafından düzenlenen 22.01.2018 tarihli raporda özetle; davacı Bankanın, 13 alacaklı kuruluş ile birlikte içerisinde davalılarında bulunduğu 11 borçlu arasında 4743 sayılı Yasa ve bu Yasa kapsamındaki Yönetmelikler ve Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması hükümleri doğrultusunda 25.10.2002 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi ile 27.03.2003 ve 12.01.2005 tarihlerinde Finansal Yeniden Yapılandırma Ek Sözleşmeleri imzalandığı, 25.10.2002 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi’nin 26. maddesi ile kabul edilen İtfa (Ödeme) Tablosu’nda öngörülen 2004, 2005, 2006, 2007 yıllarında ödenecek tüm taksitleri ile 2008 yıllına ait ilk üç taksit … İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile … Gıda Üretim Paz. San. ve Tic. A.Ş.’nin davacı Bankanın garame oranına isabet eden kısımlarının ödendiği, 31.12.2008 tarihindeki taksidin kısmen ödenmemesiyle 31.12.2008 tarihinden itibaren davalıların temerrüde düştüğü, temerrüt ve muacceliyeti düzenleyen 25.10.2002 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi’nin XI.5. maddesinin 4. fıkrasında “Ancak, işbu sözleşmenin Ödeme Tablosunda gösterilmiş olan 2004 ve 2005 yılı taksit ödemelerinin sözleşmeye uygun olarak yapılmış olması halinde, muaccel olacak bakiye borç, temerrüt tarihindeki sözleşmede belirlenmiş olan bakiye miktar olarak kabul edilecek; bu borca sözleşmede tespit edilmiş olan faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanacak ve yapılan ödemeler anaparadan mahsup edilmiş kabul edilecektir.” hükmü uyarınca, davacı Bankanın Kredi Genel Sözleşmelerine göre değil işbu madde çerçevesinde alacak talep edebileceği, işbu hükme göre yapılan ödemeler … İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. İle … Gıda Üretim Paz. San. ve Tic. A.Ş. ödemeleri şeklinde ayrıştırılmadan 30.09.2002 tarihi itibariyle taraflar arasında mutabık kalan bakiye miktar 16.928.984,00 USD borç ve ilave kredilerden doğan borçlara bu sözleşmede tespit edilmiş olan faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp, yapılan ödemeler anaparadan mahsup edilmesi suretiyle, davacı Bankanın alacağının belirlenmesi gerektiği, bu doğrultuda yapılan hesaplamada davacı Bankanın … İnşaat Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile … Gıda Üretim Paz. San. Ve Tic. A.Ş.”den takip tarihi 01.07.2003 tarihi itibariyle nakdi bir alacağının bulunmadığı, takip tarihinde … Gıda Üretim Paz. San. ve Tiç. A.Ş.’nin mer’i olan 22.09.2004 tarih Seri A 051161 nolu 12.250.00 USD’lık ve 25.11.2004 tarihli 064785 nolu 35.000,00 USD’lık olmak üzere toplam 47.250,00 USD’lık teminat mektuplarına davacı Bankanın katılım oranı 045,88 olduğu, buna göre davacı Bankanın verdiği garanti tutarı olan 21.678,30 USD’nın faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi hususunda bu mektupların verilmesine dayanak 25.10.2002 tarihli Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesinde ve 27.03.2003 tarihli Finansal – Yeniden Yapılandırma Ek Sözleşmesinde hüküm bulunmadığından depo edilmesini talep hakkına sahip olmadığı açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları üzerine düzenlenen 12.10.2018 tarihli ek raporda özetle; kök rapordaki görüşler tekrar edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, gerçeğin daha ziyade tezahürü ile tarafların beyan ve itirazları gözönüne alınmak suretiyle görevlendirilen ikinci bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26.06.2019 tarihli raporda özetle; davacı Banka ile davalılar arasında 25.10.2002 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi akdedildiği ve davalı şirketin de içinde bulunduğu … Grubunun davacı Bankaya olan borçlarının bu sözleşme ile yeniden yapılandırılıp itfa planına bağlandığı, davalıların yeniden yapılandırılan borçlarına ilişkin taksit ödemelerin … hükümlerine uygun olarak yerine getirmemiş olmakla anılan sözleşmenin XI. maddesi uyarınca davacı Bankaya olan borçlarının muacceliyet kespettiği, davacı tarafça davalılara gönderilmiş bir ihtarname bulunmadığı için davalıların temerrüdünün takip tarihi itibariyle oluştuğu, diğer yandan alacağa muacceliyet verildiği Alacaklı Bankalar Konsorsiyum Toplantısının yapıldığı tarihe kadar … geçerli olduğu için, borç miktarının tespitinde de … ile düzenlenmiş faiz oranlarının esas alınması gerektiği, dosya kapsamında yapılan hesaplamalar neticesinde; davacının takip tarihine göre davalılardan talep edebileceği anapara alacağı bulunmadığı, bununla birlikte, davacının davalılardan takip tarihine göre talep edebileceği faiz tutarının 3.789.403,78 USD olduğu, takip tarihi 01.07.2013 itibariyle Merkez Bankası döviz satış kuru 1,9269 üzerinden ödenmesi gereken faizin TL karşılığının 7.301.802,14 TL’ye tekabül ettiği, dolayısıyla, davacının takip tarihinde davalılardan talep edebileceği tutarın 7.301.802,14 TL olarak dikkate alınmasının uygun olacağı, Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesinde açık bir hüküm bulunmadığı için takip tarihi itibariyle meri olan 47.250,00 USD teminat mektubundan davacı Bankanın riskine isabet eden 21.678,30 USD’nin depo edilmesinin davalılardan talep edilemeyeceği, söz konusu teminat mektuplarının nakde dönüşmesi halinde nakde dönüştükleri tarihten itibaren nakde dönüşüm tarihinde geçerli temerrüt faizi oranları üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılara rücu edilebileceği, takip tarihine göre hesaplamaların … İnşaat A.Ş. ve … Gıda A.Ş. yönünden ayrı ayrı yapılmasını talep eden davacı vekilinin önceki Bilirkişi Raporuna yaptığı itirazlar dikkate alınarak Heyetlerince kredilerin kullandırıldığı Kızılay Şubesinde yerinde yapılan incelemede her iki firmaya ait takip hesabı ekstrelerinin sunulması istenmiş ise de, adı geçen Şube yetkililerince Heyetlerine tevdii edilen takip hesabı dökümlerinde de borç ve alacak kayıtların … İnşaat A.Ş. ve … Gıda A.Ş. bazında ayrı ayrı izlenmediğinin görüldüğü, bu nedenle takip tarihine göre borç miktarının … İnşaat A.Ş. ve … Gıda A.Ş. yönünden ayrıştırma olanağı bulunmadığı gözetilerek, davacı vekilinin, her iki firmanın kredilerinin takip hesaplarına aktarıldığı tarihlerden icra takibinin başlatıldığı 01.07.2013 tarihine kadar ki Tasfiye Olunacak Alacaklar Hesabı hareketlerini dosyaya sunması halinde firma bazında ayrı ayrı hesaplama yapılabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları üzerine düzenlenen 09.01.2020 tarihli ek raporda özetle; iş bu davada asıl borçlu … İnşaat A.Ş. ile 2015/218 Esas sayılı dosyadan asıl borçlu … A.Ş.’nin davacı Bankaya olan toplam faiz borcunun, davacı vekilinin 2015/218 esas sayılı dosyaya yaptığı itirazı doğrultusunda yeniden yapılan hesaplama sonucunda davacının … İnşaat A.Ş. ve … A.Ş.’den talep edebileceği toplam faiz tutarının 7.304.284,33 TL olduğu, davacı tarafın, işbu dava dosyasından davalılardan talep edebileceği faiz tutarının 6.573.855,90 TL olarak dikkate alınmasının uygun olacağı, sair hususlardaki itirazların yerinde görülmediği, kök rapordaki görüşlerin tekrar edildiği bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilinin itiraz dilekçesi ve bir takım belgeler sunması üzerine bilirkişiler tarafından düzenlenen 19.06.2020 tarihli ikinci ek raporda sonuç olarak; davalı asıl borçlu ve davalı kefillerin Ek Raporda yapılan hesaplamalar sonucu tespit edilen tutardan sorumlu tutulmaları gerektiğine ilişkin Heyet kanaatlerinde bir değişiklik bulunmamakla birlikte; mahkemece yapılacak değerlendirmede bu görüşe itibar edilmemesi, dolayısıyla davacı Bankanın takip hesabı ekstresinde kayıtlı bulunan borç ve alacak rakamları üzerinden, %225 oranından hesaplanacak faizi ile birlikte davalıların sorumlu olacağına kanaat getirilmesi halinde takip tarihine töre davacının davalılardan talep edebileceği tutarın toplam (8.991,91 TL asıl alacak + 197.670.375,66 TL işlemiş faiz=) 197.679.367,57 TL olduğu açıklanmıştır.
Bilirkişi ikinci ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, gerçeğin daha ziyade tezahürü ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla mahkememizce görevlendirilen üçüncü bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 01.01.2021 tarihli ve 30.03.2021 tarihli raporlarda sonuç olarak; davacı Bankaca icra takibinde istenilen %225 oranındakı faizin emsal Yargıtay ilamındaki görüş kapsamında değerlendirilebilmesi için icra takibine konu kredi türünden kredilere 30.03.2001 tarihinden 01.07.2013 tarihine kadar fiilen uygulanan akdi faiz oranlarına ihtiyaç bulunduğu, ayrıntılı belirtilen diğer eksik belge ve bilgilerin tamamlanması halinde, raporun tanzim edilebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından belirtilen eksik belgelerin tamamlanması üzerine bilirkişiler tarafından düzenlenen 14.10.2021 tarihli nihai raporda özetle;dosya kapsamında daha önce düzenlenmiş olan Bilirkişi Raporlarında davacı alacağının 19.06.2020 tarihli Bilirkişi Kurulu İkinci Ek Raporu dışında taraflar arasında imzalanan “…. Grubu Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi” kapsamında değerlendirdiği, son olarak düzenlenen 19.06.2020 tarihli ikinci Ek Raporda ise takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı yanca talep edilen yıllık %225 temerrüt faiz oranı esas alınarak, yine davacı yanca sunulan ekstrelere göre hesaplandığı, taraflarınca yapılan değerlendirmede de, dosya kapsamında daha önce düzenlenmiş olan Bilirkişi Raporlarında belirtildiği üzere, davacı Banka alacağının Kredi Genel Sözleşmelerine göre değil, taraflar arasında imzalanmış olan 25.10.2002 tarihli FYSS çerçevesinde talep edebileceği, 25.10.2002 Tarihli FY’YS’nin V.2. maddesi uyarınca 30.09.2002 tarihinde sonra nakde dönüşen teminat mektupları ile diğer kalemlerden kaynaklanan ilave borçların da hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği, ancak dosyada 30.09.2002 tarihinden sonraki ilave borçlar için bir ekstre sunulmakla birlikte, anılan ekstrede borcun mahiyetine ilişkin detaylı bir açıklama yapılmadığı gibi, bu borca ilişkin dosyada herhangi bir belge de bulunmadığı, davacı Banka tarafından borç kalemlerinin dayanağı olan belgelerin (nakde dönüşen teminat mektubu ise hangi mektup olduğu ve muhataba yapılan ödemeye ait dekont; teminat mektubu komisyonu ise hangi mektuba ve döneme ilişkin olduğunun belirtilmesi; masraf ise bu masrafa ait belge gibi) dosyaya sunulması halinde, hesaplamalarda değerlendirmeye alınabileceği, dosyadaki mevcut belgelere göre, davacı Bankanın icra takip tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı, mahkemece yukarıda yer verilen görüşlerine iştirak edilmemesi ve davacı Bankanın sunmuş olduğu ekstrelere göre hesaplama yapılmasına karar verilmesi durumunda, icra takip tarihi itibariyle, asıl alacak 5.483.989,20 TL olarak belirlenmiş olduğundan, davacı Bankanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 19.211.398,05 TL) 13.727.408,85 TL’lik kısmının yerinde olmadığı, işlemiş faiz 79.965.388,00 TL olarak belirlenmiş olduğundan, davacı Bankanın bu kaleme ilişkin talebinin 117.704.969,66 TL’lik kısmının yerinde olmadığı, takibin 85,449.377,20 TL üzerinden yürütülmesi gerektiği, icra takibinde yıllık %225 oranında temerrüt faizi uygulanması talep edilmiş olmasına karşın, uygulanacak temerrüt faizi oranmın % 60 olduğu, gerek faraflar arasındaki Kredi Genel Sözleşmeleri, gerekse FYSS’lerde kefillerin depo talebinden sorumlu olduğuna dair açık bir hüküm bulunmadığından, davacı Bankanın depo talebinin yerinde olmadığı, mahkemece bu görüşe iştirak edilmemesi durumunda talep edilebilecek depo tutarı 21.678,30 USD olduğundan, davacının bu kaleme ilişkin talebinin 4.748,58 USD’ye ilişkin kısmının yerinde olmadığı açıklanmıştır.
Toplanan deliller ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; 25.10.2002 tarihli sözleşmenin 26. maddesi uyarınca 2004, 2005, 2006, 2007 yıllarına ait tüm taksitler ile 2008 yılına ait ilk üç taksitin … İnş. Tur. Tic. ve San. AŞ ile … Gıda Üretim Paz. San. ve Tic. AŞ’nin davacı Bankanın garame oranına isabet eden kısımlarının ödendiği, 31.12.2018 tarihinden itibaren davalıların temerrüte düştükleri, temerrüt ve muacceliyeti düzenlenen sözleşmenin XI.5. maddesinin 4. fıkrasında “Ancak, iş bu sözleşmenin ödeme tablosunda gösterilmiş olan 2004 ve 2005 yılı taksit ödemelerinin sözleşmeye uygun olarak yapılmış olması halinde, muaccel olacak bakiye borç, temerrüt tarihindeki sözleşmede belirlenmiş olan bakiye miktar olarak kabul edilecek, bu borca sözleşmede tespit edilmiş olan faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanacak ve yapılan ödemeler anaparadan mahsup edilecektir” hükmü uyarınca, davacı Bankanın kredi genel sözleşmelerine göre değil iş bu madde çerçevesinde alacak talep edebileceği, bu doğrultuda yapılan hesaplamalara göre, davacı bankanın takip tarihi itibariyle nakdi alacağının bulunmadığı, 25.10.2002 ve 27.03.2003 tarihli sözleşmelerde açık bir hüküm bulunmadığından teminat mektupları bedelleri için depo talep edilemeyeceği kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalılar yararına AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.257.442,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … yüzüne karşı davalılar vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içerisind… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ’ne İSTİNAF BAŞVURU YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/11/2021

Başkan …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı