Emsal Mahkeme Kararı Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1206 E. 2021/376 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA “TÜRK MİLLETİ ADINA “
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1206 Esas
KARAR NO : 2021/376

DAVA : Menfi Tespit, Islah ile İstirdat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2015
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 23/06/2021
Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Dava kurumun… … İşletmesinde bulunan ocaktan, tüvenan cevher ve ara … nakliyesi işini ihale usulü ile alt işverenlere vermekte olduğunu ve müvekkili şirketinde davalı kurumdan 3.400.000 ton tüvenan cevherin ve 100.000 ton ara dekapajın nakliyesi işini 02/11/2011 imza tarihli sözleşme ile ihale aldığını, davalı kurumdan ihale ile iş alan tüm firmaların davalı kurumda alt işverenler değiştiği halde çalışmasına devam eden şoförler ile bu hizmeti verdiğini, davalı kurumdan müvekkili şirket tarafından ihale ile alınan nakliye işine ilişkin taraflar arasında 02/11/2011 tarihinde sözleşme akdedildiğini, 31/12/2012 tarihinde işin sona ereceğinin kararlaştırıldığını, ancak işin toplam bedelinin % 20 sine kadar iş artışı yapıldığını bu nedenle müvekkili şirketin 31/12/2012 tarihinden sonra da hizmet vermeye devam ettiğini, 13/02/2013 tarihinde ise yeni dönem ihale işlemleri yapılmadan müvekkili şirkete bir faks metni gönderilerek ” hizmet alım işini 13/02/2013 saat 24:00 ‘da sonlandırmanız gerekmektedir ” şeklinde bildirim yapıldığını, bildirim sonrasında işçiler tarafından alacaklarının tazmini için… … . ve … . İş Mahkemelerinde dava açtıklarını, davalı kurumun ise ihale sebebi ile istihdam edilen işçilerin tüm alacaklarını müvekkili şirkete ait teminat mektupları ile nakit teminatından tahsil etmek istediğini, davalı kurumun müvekkili şirkete ait teminat mektuplarından tahsil etmek istediği meblağın işçilerin tüm çalışma sürelerine ilişkin kıdem ihbar teminatları ile yıllık izi ücretlerine ilişkin meblağlar olduğunu ve farklı şirketlerde geçen çalışma sürelerinin de tamamından sorumlu tutulması hakkaniyete ve de taraflar arasında sözlemeye aykırı olduğunu, 20 kişinin kıdem tazminatlarının ve sair alacaklarını doğmasında davalı kurumun kusurunun bulunduğunun tartışılmaz olduğunu, davalı kurumun kusuru sebebi ile de müvekkili şirketten söz konusu bedellerin talep edilmek istenmesinin yasaya ve taraflar arasında sözleşmeye aykırı olduğunu , müvekkili şirkete işçilik alacağı olarak 13,959,19 TL bildirildiği halde, kendi beyan ve tespitleri ile bağlı olan davalı kurumun 267.783,40 TL işçilik alacağının üstelik de sözleşmede önceki dönemlere ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığı halde müvekkili şirketten talep etmesinini hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek öncelikle teminat mukabilinde davalı kurumca müvekkili şirkete ait olan teminat mektuplarının çözülerek parasının tahsilinin karar kesinleşinceye dek durdurulmasını, davalının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davaya konu edilen meblağ kadar davalı kuruma müvekkil şirketin 207.785,46 TL borcu bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Müvekkili kurumun devlete ait bir kamu kuruluşu olduğunu, davacı şirket ile de 02/11/2011 tarihinde… … İşletme Müdürlüğü İhtiyacı …Açık Ocağından 3.400.000 Ton tüvcnan Cevherin Konsantratör Tesisine 100.000 Ton Ara Dekapajın işletme … Tumba Sahasına Nakliyesi ve tahliyesi işine ilişkin sözleşme imzalandıklarını, davacı ile imzaladıkları sözleşme hükümlerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek derecede açık ve net olduğunu, tacir olan ve hizmet alımı işe iş üstlenen davacının sözleşme hükmünü bilmemesinin veya anlayamamasının mümkün olmadığını, bu dosyada hukuki sorunun davacının çalışanların mahkeme kararlı ile tahsil ettikleri kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretlerinden son alt işverinin sorumluluğu noktasında toplandığını, Yargıtay kararlarında son alt işverinin sorumlu olduğuna ilişkin kararların artık yerleşmiş olduğunu, müvekkili kurum tarafından işçiler için toplam 267.783,40 TL ödeme yapılmak zorunda kalındığını ileri sürerek haksız ve dayanaksız davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, tüm deliller toplandıktan sonra dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 12/06/2017 tarihli raporda, 6552 sayılı Kanunun 8. Maddesi ile 4857 sayılı Kanunun 112 nc maddesine yapılan ekleme sebebiyle işçilerin , kıdem tazminatı alacakları bakımından kanun gereğince davalı kurumdan ödeme talebinde bulunabileceğine ve ödeme yapan davalı kurumun sözleşmenin 5.3.2 ve 8.6 hükümleri çerçevesinde rücu hakkına sahip olacağına, ancak rücu hakkının içeriğinin belirlenmesinin, davacı şirketin dava dışı işçilere karşı sorumluluğu çerçevesinde mümkün olması gerektiğine , çerçevede söz konusu ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti ile kıdem tazminatı alacakları bakımından davacı şirketin, sözleme uyarınca dava dışı işçileri çalıştırdığı ( 01/01/2012- 14/02/2013 ) süreleri ile orantılı ve sınırlı olarak sorumlu olacağına, her mahkeme dosyası bakımından ayrı ayrı ne kadar alacağı olduğunu gösterir hesaplama çerçevesinde 20 ayrı mahkeme dosyasından toplamda 67.817.66 TL kıdem tazminatı , ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarından dolayı yaptığı ödemeler bakımından davalı kurumun, davacı şirkete rücu hakkı bulunduğuna, davacı şirketin dava dışı işçelerin açtığı davalara ilişkin ortaya çıkan yargılama giderlerinden ödemekle yükümlü olduğu kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları oranında sorumlu olduğuna, her bir Mahkeme dosyası ve icra dosyasında davacı şirketin hesaplamada belirtilen sorumlu olduğu borçlarına ilgili mahkeme dosyası ve icra dosyasında davacının ödemek zorunda kaldığı vekalet ücretinin yargılama giderlerinin , harçların icra masraflarının ve harçlarının , icra vekalet ücretlerinin faizlerinin v.s nin davacı şirketin, borçlarına isabet eden kısımlarını ayrı ayrı talepte haklı olduğu, ancak icra dosyası hesaplarının dosyaya celp ile icra ve mahkeme masrafları ile vekalet ücretlerinin hesaplama da uzman bir bilirkişiye dosyanın tevdi ile her bir icra dosyasında ve mahkeme dosyasında davalı şirketin borçlarına isabet eden kısımların ayrı yarı belirlenmesi sağlanıp davalının sorumlu olduğu net rakamların her bir icra dosyası ve mahkeme dosyası bakımından tespit edilmesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen 29/06/2018 tarihli raporda özetle; davacının alt işverenliği dönemine ait toplam sorumluluk tutarının icra dosyasına yapılan ödemelerden 132.386,68 TL + davalının davaların takibi için yaptığı harç ve masraflardan davacıya isabet eden 11.514,71 TL olmak üzere toplam 143.901,39 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Hesap bilirkişisi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından yapılan itirazlar üzerine dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek düzenlenen 27/06/2019 tarihli raporda; sadece asıl alacakları toplamlarının 75.188,23 TL olduğunu, asıl alacaklara ilamda yazılı faiz başlangıç tarihlerinden itibaren davalının ödeme yaptığı tarihe kadar faiz işletilerek hesaplama yapıldığında, yine asıl alacak + ödeme tarihine kadar işlemiş faizler toplamı ise 84.653,23 TL olmakta olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Hesap bilirkişisi ek raporu taraflara tebliğ çıkarıldıktan sonra dosya yeniden hukukçu bilirkişi, hesap bilirkişisi ve nitelikli hesap bilirkişisi heyetine tevdi edilmiştir, bilirkişiler tarafından düzenlenen 09/07/2020 tarihli raporda özetle; davalının davacıya rücu edebileceği tutar, 143.901,39.TL kabul edilmesi halinde, toplamda 143.901,39 + 8.693,22 = 152.594,61 TL olup bundan ödeme toplamı olan teminat mektubunun paraya çevrilmesi tutarı 131.547,62 TL düşüldüğünde davacının istirdadı gereken bir alacağı çıkmadığını, dava istirdat davasına dönüşmediğini, Ancak davalının davacıya rücu edebileceği tutar 84.653,23.TL kabul edilmesi halinde, davalının davacıya rücü edebileceği tutar toplamda 84.653,23 + 5.113,98 faiz= 89.767,21.TL olup bundan, nakit teminat mektupları 20.547,62.TL ile Garanti Bankasının 111.000,00.TL teminat mektubunun paraya çevrilmesi ile ödemelerin toplamı olan 131.547,62 TL düşüldüğünde davacının 131.547,62 – 89.767,21 = 41.780,41 TL’nin istirdadını talep edebileceği anlaşıldığını, böylece davacının 41.780,41 TL ‘nin 19/01/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte istirdadını talep edebileceği konusunda takdirin mahkemede olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili, 07/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah ederek, davalı tarafın 10/06/2015 tarihli yazısı ile 267.783.40.TL talep ettiklerini, kendilerinin ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 207.785,46.TL üzerinden menfi tespit davası açtıklarını, davalı tarafa verilen nakit teminat mektupları 20.547,62.TL ile Garanti Bankasının 111.000,00.TL teminat mektubunun haksız şekilde paraya çevrilmesi ile ödemelerin toplamı olan 131.547,62 TL olduğunu, 27/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile 75.188,29 TL işçilik alacakları yönünden sorumlu tutulduklarını faizi ile birlikte alacağın toplam 84.653,23.TL olduğunu, buna göre davalı kurumun 10/06/2015 tarihli talep yazısına istinaden 267.783.40.TL’den müvekkili şirketin sorumlu olduğu 84.653,23.TL.nin mahsup edildiğinde davacı şirketin davalı kuruma toplam 183.130,17.TL borcu bulunmadığının tespitine, karar verilerek ayrıca dava sırasında davalı taraf bir kısım haksız tahsilatlar yaptığından, açtıkları menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüş olduğundan, davalı tarafa verilen nakit teminat mektupları 20.547,62.TL ile Garanti Bankasının 111.000,00.TL teminat mektupları paraya çevrildiğinden, 09/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre toplam 41.780,41.TL.nin istirdat davasının kabulü ile, davalıdan 41,780,41.TL istirdat alacağının 19/01/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın açtığı menfi tespit davası, yargılama sırasında davalı tarafın teminat mektuplarını paraya çevirmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşmüş olduğundan, davacı tarafta buna göre davasını ıslah etmiş olup bu kapsamda uyuşmazlık konusunun, davacı şirket ile davalı idare arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi hükümleri gereğince davacı şirket çalışanı işçilerin kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacakları nedeniyle davalı … İşl. tarafından ödenen tazminatların tamamının davalıdan istenip istenemeyeceğinin tespiti ile davacı tarafın fazla ödeme yaptığına ilişkin alacağın istirdadına ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, iddia, savunma ile toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişiler tarafından oluşturulan 09/07/2020 tarihli raporda, davalının davacıya rücu edebileceği tutar 84.653,23.TL kabul edilmesi halinde, davalının davacıya rucü edebileceği tutar toplamda 84.653,23 + 5.113,98 faiz= 89.767,21.TL olup bundan, nakit teminat mektupları 20.547,62.TL ile Garanti Bankasının 111.000,00.TL teminat mektubunun paraya çevrilmesi ile ödemelerin toplamı olan 131.547,62 TL düşüldüğünde davacının 131.547,62 – 89.767,21 = 41.780,41 TL’nin istirdadını 19/01/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte talep edebileceği belirtilmiş olup yine 27/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile 75.188,29 TL işçilik alacakları yönünden davacı tarafın sorumlu tutulduğunu, faizi ile birlikte alacağın toplamının 84.653,23.TL olduğu belirtilmiş olup bu kapsamda bilirkişilerin raporu gerekçeli ve denetime açık olup karar ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaat ve sonucu varılmış buna göre, davalı kurumun 10/06/2015 tarihli talep yazısına istinaden 267.783.40.TL’ davacı şirketin işçi alacaklarından sorumlu olduğu 84.653,23.TL.nin mahsup edildiğinde davacı şirketin davalı kuruma toplam 183.130,17.TL borcu bulunmadığının tespiti ile davacı tarafın açtığı menfi tespit davası aynı zamanda istirdat davasına dönüşmüş olduğundan, bilirkişi raporu ile davacı tarafından, davalı tarafa teminat mektuplarının paraya çevrilmesi nedeni ile yapılan ödeme ile birlikte 41,780,41.TL fazla ödeme yapıldığı tespit edildiğinden, buna göre davacı tarafın istirdat davasınında kabulü ile, davacının davalıdan 41,780,41.TL istirdat alacağının 19/01/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-) Davalı kurumun 10/06/2015 tarihli yazısına istinaden davacı şirketin davalı kuruma toplam 183.130,17.TL borcu bulunmadığının TESPİTİNE,
2-)Davacı tarafın açtığı menfi tespit davası, istirdat davasına dönüşmüş olduğundan, buna göre istirdat davasının KABULÜ İLE, davacının davalıdan 41,780,41.TL istirdat alacağının 19/01/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 15.363,64.TL karar ilam harcının, dava açılışında davacıdan alınan 3.548,46.TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 715,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.263,46.TL harcın mahsubu ile eksik alınan 11.100,18.TL karar ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu, yargılama sırasında yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 362,20 TL tebligat ücreti, 4.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.489,90.TL’nin davanın kabul oranına göre hesaplanan 4.046,33. TL yargılama giderinin, 3.548,46.TL peşin harç, 715,00 TL’de ıslah harcı da olmak üzere toplam 4.263,46.TL harçlar ile birlikte toplam 8.309,79.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri 224.910,58.TL üzerinden hesaplanan 24.193,74. TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6) Davalı yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen miktar ( dava değeri 207.785,46.TL- 183.130,17.TL tespit= 24.655,29.TL) üzerinden hesaplanan 4.0800,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren, HMK.nun 345.maddesine göre 2 (iki) hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 26/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.