Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/87 E. 2023/716 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2023/87 Esas
KARAR NO : 2023/716

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – ….
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2023
KARAR TARİHİ : 03/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında mal alım satımına dayalı bir cari hesap ilişkisi bulunduğunu, İşbu mal alım satım ilişkisinden kaynaklı olarak davacı şirketin davalıdan 46.966,56 TL’lik cari hesap alacağı bulunmakta olup söz konusu alacak davalı tarafından ödenmediğini, Alacağını tahsil edemeyen davacı şirketin talebi doğrultusunda …. esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, İşbu takipten davalı borçluya gönderilen ödeme emri 18.12.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, Davalı tarafından 21.12.2022 tarihinde borca itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, Bunun üzerine, davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devam etmesi ayrıca davacı şirkete icra inkar tazminatı ödenmesi amacıyla tarafımızdan dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı yana çıkartılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden alınan 18.09.2023 tarihli raporda özetle; “Her iki tarafa ait ticari defterlerin sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, Davacı şirketin ticari defterlerinde yer alan tüm faturaların davalı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, Davalı şirket kayıtlarında davacı şirkete ödeme kaydı bulunmamasından ötürü 12.12.2022 olan icra takip tarihi itibariyle davacı şirkete 94.118,94.-TL bakiye borç kaydının bulunduğu tespit edilmiş ise de, davacı şirket ticari defterlerinde kayıt ve kabul ettiği tahsilat kayıtlarının mevcut olduğu görülmüş olup, davacı şirkete ait ticari defterlerde yer alan kayıt ve işlemlere göre; 12.12.2022 olan icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten 46.966,98.-TL bakiye alacak kaydının bulunduğu,
” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava ticari satımdan kaynaklanan takibe vaki itirazın iptaline yöneliktir.
Davacı, taraflar arasında ticari satımdan kaynaklanan cari hesap ilişkisi olduğunu, cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağın davalı tarafından ödenmediğini, yapılan takibe de yapılan itirazın haksız olduğunu beyanla itirazın iptalini talep etmiştir.
…. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından cari hesaptan kaynaklı olarak davalı aleyhine 46.966,98 TL asıl alacak, 11,58 TL işlemiş faiz toplamı 46.978,56 TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı, davalı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır….” hükmünün yer aldığı,
Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesine göre fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunmasının gerekli olduğu olgusudur. Madde hükmüne göre faturanın bir alacağın mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin varlığı gerekir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde incelendiğinde; taraflar arasında ticari satımdan kaynaklanan cari hesap ilişkisinin mevcut bulunduğu, taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmakla delil olma vasfını taşıdığı, davacı ticari defterlerine göre alacak kaydının 46.966,98 TL olduğu, davalı kayıtlarında ise takip tarihi itibariyle borcun 94.118,94 TL olduğu görülmüştür.
Buna göre davalı yan tarafından ödemeye ilişkin delillerin ibraz edilmemiş olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, alacak likit bulunmakla inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile …. esas sayılı takip dosyasında takibin 46.966,98 TL üzerinden iptaline ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
2-9.393,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 3.208,32 TL harçtan peşin yatırılan 567,19 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.641,13 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği …. tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 3.120,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 179,90 TL başvurma harcı, 567,19 TL peşin harç olmak üzere toplam 747,09 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 51,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.551,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …. Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 03/11/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.