Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/564 Esas – 2023/540
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2023/564 Esas
KARAR NO : 2023/540
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/08/2023
KARAR TARİHİ : 11/08/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/08/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (sigorta ödemesine dayanan rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket kasko sigortalısı dava dışı …’ya ait … plakalı araç 11/06/2022 tarihinde …. ,…. mevkinde meydana gelen yoğun yağış sonucunda sele maruz kalıp aracın zarara uğradığını ve maddi hasar gerçekleştiğini, bunun üzerine kasko sigortalının zararı davacı şirket tarafından tazmin edilmiş olup söz konusu tazminatın sorumluluğu bulunan davalılardan TTK 1472. Madde kapsamında rücuen tazmini için öncelikle davalılara rücu mektubu gönderildiği ancak ödeme yapılmaması nedeniyle arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu ve anlaşma sağlanılamadığını, açıklanan sebeplerle iş bu alacak davası talebinde bulunmuştur.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dava, TTK’nın 1472. maddesine dayalı rücuen alacak davasıdır.
…. . sayılı ilamında, “…Sigortacının, sigortacılık mutlak bir ticari muameledir diye kanuni halefiyetine istinaden açacağı rücu davası için dava ikamesi icap eder, denecek olursa, menşei, mahiyeti ve illeti aynı olan ve haksız fiil faili için tecezzisi mümkün bulunmayan bir borç için, iki ayrı kaza merciinde birden dava açılmış olabileceği kabul edilmiş olur. Bu ise kanuna ve hukuka uygun düşmez. Bu itibarla, sigortacının, sigorta poliçesinden münbais olmayıp, kanundan aldığı selahiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği davada hukuk mahkemesine başvurulması gerekir.” şeklindedir.
…. sayılı ilamında; “…Buna göre, TTK’nın 1472. maddesine dayalı rücuen tazminat davaları, sigorta şirketince halefiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup, sigorta poliçesinden doğmadığından, mutlak ticari dava olduğu söylenemez. Bu davalarda davacı sigorta şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre, görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. ….., aynı dairenin 20.09.2016 tarih ve …. sayılı ilamları da aynı yöndedir….” şeklindedir.
Somut olayda davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı kasko sigortalısı …’ya ait … plakalı aracın sel nedeniyle hasar görmesi neticesinde sigortalıya ödenen bedelin rucüen tahsili talep edilmiş olup, dava dosyasına ekli Kara Araçları Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi’nden kaynaklı olarak iş bu davanın açıldığı, açılan bu davada sigortalının sıfatı nazara alınarak ticaret mahkemelerinin görevli olmadığı, genel görevli asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli …. NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …. Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme ile karar verildi.11/08/2023
Katip ….
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı