Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/467 E. 2023/534 K. 19.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2023/467 Esas
KARAR NO : 2023/534

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2023
KARAR TARİHİ : 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı 15.01.2021 -14.03.2023 tarihleri arasında yönetim kurulu başkanı sıfatı ve yönetim kurulu üyesi sıfatı ile yönetim kurulu kararıyla “münferit imzayla tam yetkili ve salahiyetli temsil ve ilzam yetkisinin” sadece yönetim kurulu başkanına verildiğinden ve yetkiyi kötüye kullanarak davalının şirkete ve pay sahibine doğrudan ve dolaylı verdiği zararların 6752 sayılı yasanın 309. madde gereğince davalıdan ticari faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ticari faizi ile verilmesine bilirkişi raporu ile tespit edilecek rakama ilişkin olarak ıslah hakkı saklı kalmak ile birlikte şimdilik 500.000 TL’nin TTK 550 /1 maddesi sermaye tamamen taahhüt edilmemiş veya karşılığı kanun veya esas sözleşme hükümleri gereğince ödenmemişken taahhüt edilmiş veya ödenmiş gibi gösterenler ile kusuru olmaları şartıyla şirket yetkililerin bu payları üzerine alma ve karşılıklarını varsa zararı faiziyle birlikte ödeme hususunda sorumlu olacağından davalı gercekte hissesine tekabül eden pay bedelini şirkete gercekte şahsi malvarlığından ödemediğinden davalı hissesine düşen bedelin davalıdan gercek zarar doğrultusunda tazmini ya da davalı payının diğer davacı adına davacı tarafından pay bedeli ödenmek şartı ile payı üzerine almasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, yönetici sorumluluğuna dayalı tazminat talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 7155 sayılı kanunla eklenen 5/A maddesinde ”Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (…)” düzenlenmesi 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sayılı kanunla eklenen 18/A maddesinde ise ”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (…)” düzenlemesi bulunmaktadır.
Tensip 1 nolu ara kararında davacı vekiline verilen kesin süre ile işbu dava yönünden 6325 sayılı yasaya 7155 sayılı yasa ile eklenen 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca arabuluculuk tutanağının aslını yahut arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini ibraz etmek üzere ara kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta kesin süre verilerek süresinde gereğini yerine getirmez iseler davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği ancak gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın bir miktar paranın ödenmesine ilişkin yönetici sorumluluğuna dayalı tazminat talebini içerdiği bu kapsamda 7155 sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi kapsamında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu mahkememizce kabul edilmiş, dava dilekçesi ekinde uyuşmazlık konusuna ilişkin arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı, 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca arabuluculuk son tutanağının aslı yada arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin ibraz edilmesi yönünde kesin süre verildiği halde davacı tarafça arabuluculuk son tutanağı aslı yada onaylı örneğinin sunulmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşadığıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı TTK 5/A-1 maddesi ile 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile 673,98‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Gerekçeli karar tebliği sayılmamak ve yasal süreleri etkilememek kaydıyla HMK 27/2-a maddesi kapsamında hüküm özünün derhal taraflara bildirilmesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi.
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 19.07.2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …