Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/265 E. 2023/724 K. 06.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/265 Esas – 2023/724
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2023/265 Esas
KARAR NO : 2023/724

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACILAR : 1- …
2- …
3- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/04/2023
KARAR TARİHİ : 06/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların mirasbırakanı …’a ait … plakalı araç 11/05/2021 tarihinde tek taraflı kazaya karıştığını ve araçta maddi hasar meydana geldiğini, Muris … 15/11/2022 tarihinde vefat ettiğini, bu nedenlerle dava mirasçıları tarafından ikame edildiğini, sürücü … 11/05/2021 tarihinde mülkiyeti …’a ait … plakalı araç ile saat 01:30 sıralarında … İlçesi arasında … Mevkiinde de 30-40 km hızla seyir esnasında önüne çıkan hayvana çarpmamak için sola manevra yaptığını ve aracın sol ön kısımlarını sol tarafta bulunan refije çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın gece geç saatte ve pandemi döneminde meydana gelmesi, olay yerinin ıssız bir yer olması, kaza mahallinin evinin bulunduğu… İlçesine 120-130 km mesafede bulunması sebebiyle yoldan geçen ve kazayı gören bir kamyon sürücüsünün yardımı ile evine döndüğünü, davacı … aracı kendi imkanları ile … İline servise çektirdiğini, araç karşı taraf … A.Ş.’nin … poliçe numarası ile Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, karşı taraf sigorta şirketinin Genişletilmiş Kasko Poliçesinden dolayı araçta meydana gelen maddi zararlar ile uğranılan diğer zararlı tazmin etme yükümlülüğü bulunmadığını, açıklanan nedenlerle, davacıların uğradığı zarar sebebiyle yasal mevzuat ve … plakalı aracın Genişletilmiş Kasko Poliçesi hükümleri gereğince davalı sigorta şirketi tarafından tazmin edilmesini sağlamak amacıyla mahkememize başvurmak zorunluluğun doğduğunu, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı … için 7.056,88 TL araç kiralama, araç sahibi … için 2.950,00 TL’si çekici ve 108.171,59 TL’si araçta oluşan hasarlar olmak üzere 111.121,59 TL’nin toplamda 118.178,47 TL maddi zararın başvuru tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ticaret mahkemesinde dava açılmış ise de tüketici sözleşmesinden kaynaklanan davanın ticari dava olmadığını, 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtildiğini, Davacı ile müvekkil şirket arasında kurulan kasko sigorta poliçesine ilişkin sözleşmenin 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemi olması ve görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması nedeniyle huzurdaki davada Sayın Mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini,
GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacıların murisi … ile davalı … A.Ş. arasında kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan ilişki bulunmaktadır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/k. maddesine göre; “Tüketici: ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi” ifade eder. Tüketici işlemi ise Kanunun m. 3/l.bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” kapsar. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Aynı Kanunun 83/2. maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği, aynı Kanunun 73/1. maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu, düzenlemesi yer almaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4/1-a maddesi uyarınca ise sigorta hukukundan kaynaklanan davalar mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Kanun’un 5/3 bendinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkemenin görevli olması da, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında somut olaya gelindiğinde, davalı … A.Ş. tacirdir. Davacıların murisinin tüketici sıfatına sahip olup olmadığı saptanarak görevli mahkemenin tespit edilmesi gerekir. Bir başka anlatımla davacıların murisinin tüketici olması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi iken davacıların murisinin tüketici sıfatına sahip olmaması halinde uyuşmazlığın çözüm yeri ticaret mahkemesi olacaktır. Davaya dayanak yapılan kasko sigorta poliçesinden sigortalı aracın otomobil olduğu, kullanım tarzının hususi/özel olarak belirtildiği görülmüştür. Davacıların murisin …’un tacir olduğuna ilişkin bir iddia ve delil ise dosyada yer almamaktadır. Bu durumda davacı tüketici sıfatına haizdir. Bu nedenle davacı ile davalı … A.Ş. arasındaki ilişkinin sigorta ilişkisi olduğu, davacının ticari ve meslek amaçlı hareket etmediğinden tüketici sıfatına haiz bulunduğu, davacı ile davalı … A.Ş. arasındaki iş bu tazminat davasının tüketici mahkemesinin görevi alanında kaldığı, belirtilen nedenlerle mahkememizin eldeki davaya bakmakla görevli olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili …. Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, mahkememizce resen davanın açılmamış sayılmasına karar VERİLECEĞİNE,
İlişkin, tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilen kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/11/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı