Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/23 E. 2023/410 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/23 Esas
KARAR NO : 2023/410

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2023
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin karo bordür, parke, çevre düzenlemesi işler yaptığını, dava dışı … ile de işçilik karşılığı bir takım işlerin yapımı konusunda anlaştıklarını, malzemelerin dava dışı … ve … aracılığıyla dava dışı … … Ltd. Şti.’den temin edildiğini, bu şirketin ortağı olan davalı … ile dava dışı …’ın kardeş olduklarını, ancak müvekkilinin her ikisi ile de tanışıklığının olmadığını, ancak müvekkilinin … ile aralarında …Esas, …. Esas, …Esas, … Esas, … sayılı sayılı dosyalarından görülen takip ve davalar olduğunu, bu sırada müvekkili tarafından yapılan işler nedeniyle 3.400-TL ve 16.000-TL bedelli senetlerin dava dışı … ile … ile aralarındaki anlaşmaya istinaden teminat amacıyla lehdar hanesi dışındaki unsurları doldurulmuş bir şekilde düzenlendiğini ve senedin dava dışı … tarafından teslim alındığını, ancak bonoların davalının adı yazılıp teminat senedidir yazan kısım da kopartılmak suretiyle … sayılı dosyasından takibe konulduğunu, ancak müvekkilinin davalıya borcunun olmadığını, davalının bahsi geçen diğer kişilerle anlaşmalı olarak müvekkilinin aleyhine kötüniyetle hareket ettiğini, müvekkilinin davalı ile hiçbir ilişkisinin olmadığını, borç para da almadığını, davalının borç para verdiyse iddiasını ispatlamak zorunda olduğunu, takibe konu bonodaki teminat senedidir ifadesinin koparılarak takibe konulduğunu, takibe konu bononun verildiği kişiler ile veriliş amacı farklı olup davalının … ve …’dan bonoları aldığının sabit olduğunu, senedin geçersiz olduğunu, ilgililer hakkında suç duyusunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını belirterek davacı aleyhine … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen senetler yönünden borçlu olmadığının tespitine, senetlerin iptaline, … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibinin iptaline, davacı lehine alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, dava neticeleninceye kadar icra takbinin durdurulmasına dair tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava dilekçesinde sözü edilen dava ve icra dosyalarının eldeki dava ile ilgili olmadığını, dava dışı … ve …’ın ayrı ayrı müvekkiline olan ticaretlerinden dolayı bu tarafların birbirlerini tanıdığını, davacı …’ın borcuna ilişkin dava dışı …’a vermiş olduğu senetlerin, dava dışı … tarafından davalıya borcuna karşılık verildiğini, icraya konulan dava konusu senetlerle davacının dosyaya sunmuş olduğu ve sadece bir tanesinde teminattır ibaresi olan senetlerin aynı senetler olup olmadığı, teminattır ifadesinin davacı tarafından yazılıp yazılmadığı bilinmemekle beraber senetlerin müvekkiline icra takibindeki mevcut haliyle verildiğini, ayrıca teminat senedinin varlığı için senet üzerinde teminattır ifadesinin yazılı olmasının yeterli olmadığını, davacının imzaya itirazının olmadığını belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, açık bonodan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, davanın dayanağı olan … sayılı takip dosyası celp edilmiş, davacı vekilince dava dilekçesinde değinilen … Esas, … Esas, … Esas, … Esas, … sayılı dava ve takip dosya suretleri getirtilerek incelenmiş, dosya kapsamına göre uyuşmazlığın çözümünün teknik incelemeyi gerektirmediği değerlendirilerek bilirkişi incelemesine gerek duyulmamıştır.
… sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davalının davacı aleyhine 3.400,00 TL miktarlı, 18/05/2018 tanzim tarihli 15/10/2020 vade tarihli ve 16.000,00 TL miktarlı, 18/05/2018 tanzim tarihli, 15/02/2020 vade tarihli senetler dolayısıyla 26/12/2022 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı, davaya ve takibe konu senetlerin incelenmesinde; tüm bonoların keşidecisinin davacı …, hamilinin davalı … olduğu, senetlerin 18/05/2018 tanzim tarihli olup 3.400,00 TL miktarlı senedin ödeme tarihinin 15/01/2020, 16.000,00 TL miktarlı senedin ödeme tarihinin ise 15/02/2020 olduğu, senetlerin nakden kaydını içerdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından özetle; davaya konu icra takibine konu senetlerin davacı tarafından dava dışı … ile … ile aralarındaki anlaşmaya istinaden teminat amacıyla lehdar hanesi dışındaki unsurları doldurulmuş bir şekilde düzenlendiğini ve senedin dava dışı … tarafından teslim alındığını, ancak bonoların davalının adı yazılıp teminat senedidir yazan kısım da kopartılmak suretiyle takibe konulduğunu, ancak müvekkilinin davalıya borcunun olmadığını savunmuş, davalı vekili tarafından ise özetle; bonoların dava dışı … tarafından, …’ın müvekkiline borcu sebebiyle ve takibe konulan şekliyle verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
…’ın yerleşik içtihatları ile öğretide, bir bölümü boş olan bononun da geçerli olduğu, boş olarak senet kendisine verilen kişice bir başkasının adının yazımının senedin sağlığını etkilemeyeceği ve adı yazılı lehdarın senede dayanabileceği kabul edilmektedir. Diğer bir ifadeyle, açık bonoyu doldurma yetkisi, tamamlamayı olduğu gibi bu yetkiyi diğer hamillere geçirme salahiyetini de içerir; açık bono kendisine verilen, başkasının adını yazmak suretiyle de bonoyu tedavüle koyabilir (Emsal: … sayılı ilamı; …). Bu bağlamda somut olaya gelindiğinde; davacının bonolardaki imzaya itirazı bulunmadığı gibi iddianın ileri sürülüş şekline göre davacının dava dışı üçüncü kişiye hamil kısmı boş olarak verilen bonoların davalının adının yazılmak suretiyle icra takibine konu edilmesinin tek başına uyuşmazlık konusu bonoların geçerliliğine etki etmediği ve davacının kambiyo taahhüdü ile bağlı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu bağlamda da alacağın senede dayandırılmış olması sebebiyle eldeki davada ispat yükü, davacının üzerindedir. Davacının bonoların teminat amacıyla üçüncü kişilere verildiği, bu bağlamda senetlerden biri üzerinde de “teminat senedidir” şerhinin bulunup koparıldığına ve senetler nedeniyle borçlu olmadığına yönelik iddiasına gelindiğinde ise, davacının bu iddiası, davanın tarafı olmayan üçüncü kişilere yönelik olup doğrudan davalının kendisinden kaynaklanmadığı gibi bir kambiyo senedinin ön veya arka yüzünde sadece “teminat senedidir” şerhinin bulunmasının da senedin teminat senedi olarak kabul edilmesi için yeterli olmayıp teminat senedinin hangi ilişkinin teminatı olduğunun belirtilmesi gerektiğinden (Emsal: … sayılı ilamı), iddianın ileri sürülüş şekline göre tek başına senetlerden biri üzerinde “teminat senedidir” şerhinin bulunduğunun kabulünün dahi sonuca etkili olmadığı değerlendirilmiştir. Kaldı ki davacı tarafından da bu iddia dışında uyuşmazlık konusu bonoların dava dışı üçüncü kişilere teminat amacıyla verildiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı gibi bu iddia ile birlikte davalının iktisabında kötüniyet niyetli olduğu da kanıtlanamamıştır.
Son tahlilde; tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı tarafından haklılığının kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 479,86 TL harçtan ve 179,90 tamamla harcı mahsubu ile 479,86 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Talep halinde davacının ve davalının artan avansının iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸