Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/187 E. 2023/611 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/187 Esas – 2023/611
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2023/187 Esas
KARAR NO : 2023/611

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2023
KARAR TARİHİ : 29/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emri 19.01.2023 tarihinde davalı tebliğ edildiğini, davalı vekili tarafından 23/01/2023 tarihinde borcun tamamına itiraz edildiğini ve takip durduğunu, Ticari nitelikteki itirazın iptali davalarının arabuluculuğa tabi olduğu gerekçesi ile 09/02/2023 tarihinde yapılan arabulucuk görüşmelerinde anlaşamadığını, … esas sayılı dosyasında davacı şirket lehine başlatılmış olan takip dayanağı cari hesaptan kaynaklanan alacak olduğunu, davacı şirketin davalı şirketen 02.04.2023 tarihi itibariyle 104.127,83 TL alacağı olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zaman aşımı itirazları ile birlikte esasa ilişkin olarak, davacıya çeşitli ödemeler yapıldığını, faturanın tek başına alacağı ispata yeterli olmadığı, malın teslim edildiğinin de davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddi ile birlikte davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hüküm olunmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden alınan 01.09.2023 tarihli raporda özetle; “Tarafların BA-BS bildirimlerinde birbirlerine düzenledikleri tüm faturaların kayıtlı olduğu, Sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan ve birbirlerini doğrulayan taraflara ait ticari defterlerde yer alan kayıt ve işlemlere göre, 19.01.2023 olan takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 104.127,83.-TL bakiye alacak kaydının bulunduğu, Nihai takdiri yüksek mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafın işlemiş faiz talebinde haklı olduğuna hüküm olunması halinde, yıllık % 15,75 ve değişen oranlarda avans faizi tutarının 11.919,75.-TL olacağı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline yöneliktir.
Davacı taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklı olarak davacının alacağının tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise cevabında taraflar arasında cari işlem akışının incelenmesi, alacak borç miktarının tespit edilmesi ve varsa bakiye miktarın tespiti yoluna gidilmesi gerektiği, faturanın tek başına ticari ilişkiyi kanıtlamadığı, davacıya ödemeler yapıldığını, temerrüdün olmadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 104.127,83 TL asıl alacak, 11.367,76 TL ve 552,02 TL olmak üzere toplamda 116.047,61 TL üzerinden cari hesaptan kaynaklı olarak takip yapıldığı takibin davalını borca faize ve borcun tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların BA/BS formlarının celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır….” hükmünün yer aldığı,
Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesine göre fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunmasının gerekli olduğu olgusudur. Madde hükmüne göre faturanın bir alacağın mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin varlığı gerekir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde; taraf ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğunun anlaşıldığı, birbirini doğrulayan ticari defter ve belgelerden takip tarihi itibariyle davalı yanın davacı yana cari hesaptan kaynaklı olarak 104.127,83 TL borcunun bulunduğu anlaşıldığından asıl alacak miktarı olan 104.127,83 TL üzerinden takibin devamına, usulüne uygun şekilde davalıya gönderilen temerrüt ihtarı olmadığından dolayı işlemiş faiz talebinin reddine, davalının itirazının haksız olması neticesinde asıl alacak üzerinden hesaplanan 20.825,00 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafından yapılan takibin yasal şartları taşıdığı anlaşıldığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile … esas sayılı takip dosyasında davalı itirazının 104.127,83 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-20.825,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-Alınması gereken 7.112,98 TL harçtan peşin alınan 1.401,57 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.711,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği … tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 3.120,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 2.799,58 TL’sinin davalıdan 320,42 TL’sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 179,90 TL başvurma harcı, 1.401,57 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.581,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 60,00 TL tebligat ve müzekkeri 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.560,00 TL masrafın davanın kabulü ret oranına göre 2.297,10 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 11.919,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/09/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.