Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/17 E. 2023/435 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ …13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2023/17 Esas
KARAR NO : 2023/435

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (TC Kimlik No:…) –
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2015
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/06/2023

… sayılı kararı sonrasında, mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında düzenlenen 22/07/2014 tarih ve … numaralı fatura ile bir adet regülatör bir adet ”…” satımı ve karşılığı toplam 37.205,40 TL’nin ödenmesi konusunda anlaştıklarını, davacının bu anlaşma sonucunda 18.600,00 TL tutarlı 30/09/2014 vade tarihli ve 18.600,00 TL tutarlı 30/01/2015 vade tarihli iki ayrı müşteri bonosunu ciro ederek davalıya teslim ettiğini, vade tarihi geldiği halde 30/09/2014 tarihli bononun asıl borçlu dava dışı … tarafından ödenmediği ve davalı tarafından protesto edildiğini, protesto neticesinde davacı tarafından bonaya ait borcun ödenerek davalı cirosu ile iade alındığını, 31/01/2015 vade tarihli bononun da protesto edilmesi ihtimaline karşılık davacının davalıya icra takibinin konusu … bu bonoya karşılık 30/01/2015 keşide tarihli … Bankasının 13.000,00 TL tutarındaki çekini verdiğini kalan borcun ödenmesi halinde bonoyu alma konusunda anlaştıklarını, çekin bankaya ibraz edilerek tahsil edildiğini ve davacının bakiye 5.655,00 TL borcunu 23/02/2015 tarihinde davalıya ödediğini, bononun iadesi amacıyla davalıya …. Noterliğinden davalıya ihtarname çekildiğini ancak davalının bonoyu iade etmeyerek … esas sayılı dosyası üzerinden takibe koyduğunu belirterek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, bonunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip konusu olmayan 30/09/2014 tarihli bonunun vadesinde borçlular tarafından ödenmediğinden davacı tarafından 30/01/2015 keşide tarihli 13.000,00 TL bedelli çekin verildiğini ve bonoya karşılık verilen çeke ilişkin tediye makbuzu düzenlendiğini ve ödenmeyen ilk senedin iade edildiğini ve bakiye 5.600,00 TL’nin elden ödendiğini, davacının tahsilat makbuzunda çekin hangi bonoya ilişkin verildiği hususunun yazılmaması nedeniyle kendi lehine kullanmaya çalıştığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava icra takibinden sonra ikame açılan kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
Mahkememizce verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine istinaf davasını inceleyen … sayılı kararı ile “…Davaya konu senedin ödendiğinin senedin mükerrer tahsile çalışıldığını iddia eden tarafın iddiasını yazılı delille veya yemin delili ile kanıtlaması gerekir.
Davacının ödeme belgesi olarak dayandığı banka havale makbuzunda dava konusu senede yönelik ödeme yapıldığına dair bir ibare bulunmamaktadır. Ancak davacı taraf dava dilekçesinde ve delillerini bildirdiği 18.07.2018tarihli dilekçesinde yemin deliline dayanmıştır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf o vakıayı başka delillerle ispat edemezse diğer tarafa yemin teklif eder. Yemin teklifini ispat yükü kendisine düşen taraf yapar. Yemin teklifine dayanan taraf bunu dava dilekçesinde veya cevap dilekçesinde açıkça belirtmesi gerekir. Mahkeme ancak bu halde (dava dilekçesinde veya cevap lahiyasında yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi halinde) yemin teklifini hatırlatmakla yükümlüdür. Kendisine yemin teklif edilen taraf, yemin teklifinin kabulünden sonra, usulüne uygun biçimde (HMK m. 233) yemin eder ise, yemin teklif eden tarafın iddia ettiği vakıanın mevcut olmadığı kesin delil ile ispat edilmiş olur. Yemin teklif eden taraf, bundan sonra iddiasını ispat için başkaca delil gösteremez.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığı oluşturan çeke ilişkin olarak davalının borçlu olup olmadığının belirlenmesi için açıklanan yönlerden tahkikat yapılması zorunlu olup anılan araştırma ile davalı yanın ileri sürdüğü vakıaya dair delilin toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delillerin toplanmaması ve bu delillere ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne ve ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir…” şeklindeki ilam ile kaldırılmakla mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce istinaf mahkemesi ilamı sonrasında davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış olup, davacı tarafından davalıya yemin teklif edilmiş, davalı şirket temsilcisi mahkememiz huzurunda yemin eda etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde incelendiğinde; eldeki davada davacı tarafından 22/07/2014 tarihli fatura ile 1 adet regülatör ve 1 adet … satımı karşılığı toplamda 37.205,40 TL’nin ödenmesi hususunda anlaşıldığını davacının da bu anlaşma sonucunda davalıya 18.600,00 TL tutarında 30/01/2015 vade tarihli toplam bedeli 37.200,00 TL tutarında iki adet bononun verildiğini, 30/09/2014 vade tarihli bononun davalı tarafından protesto edildiğini, davacının bu bonoyu ödediğini, icra takibine konu bono hususunda da 13.000,00 TL tutarında müşteri çeki ve 5.600,00 TL tutarında ödeme hususunda anlaşıldığını, 13.000,00 TL tutarındaki çekin tahsil edildiğini, 5.600,00 TL tutarındaki ödemeninde banka havalesi sonucu ödendiğini borcun kalmadığını beyanla menfi tespit talep etmişmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki sonucunda davalı tarafından davacı adına 22/07/2014 tarihli 37.205,40 TL bedelli faturaya ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, yine bu ilişki çerçevesinde 18.600,00 TL tutarlı 30/09/2014 ve 30/01/2015 vade tarihli iki adet bononun bononun düzenlendiği anlaşılmıştır. Ancak davacı tarafından takibe konu 12/05/2014 keşide tarihli 30/01/2015 vade tarihli bononun ödendiğine ilişkin olarak yemin delili sonrasında ödeme iddiasının ispatlanamadığı, davalı şirket temsilcisi tarafından … bu davaya konu bononun icra marifetiyle tahsil edildiğinin beyan edildiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş yine şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan toplam 317,65 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 137,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/06/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.