Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/163 E. 2023/141 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2023/163 Esas
KARAR NO : 2023/141

DAVA : İstifanın Tespiti
DAVA TARİHİ : 16/12/2022
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan istifanın tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …, … Yapı Endüstri ve Ticaret A.Ş.’nin 18.12.2013 tarihli genel kurul ve 02.01.2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilen kararıyla 3 yıl süreyle yönetim kurulu üyeliğine ayrıca 19.03.2014 tarihinde de davalılardan… Üretim İthalat İhracat ve Pazarlama A.Ş.’nin yönetim kurulu üyeliğine 26.05.2011 tarihinde de diğer davalı …’nın icra kurulu üyeliğine seçildiğini, ancak davacı 20.05.2015 tarihinde davalı şirketlere göndermiş olduğunu, Ankara 22. Noterliği’nin 4804 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … bünyesindeki icra kurulu üyeliğinden adi ortak … Yapı Endüstri ve Ticaret A.Ş. tarafından iş akdi feshedildiğinden istifa ettiğini bildirdiğini, söz konusu ihtarnameler ilgili şirketlere tebliğ olunduğu belirterek davacının, davalı şirketlerden … Yapı Endüstri ve Ticaret A.Ş. ile… Üretim İthalat İhracat ve Pazarlama A.Ş.’deki yönetim kurulu üyeliğinden … nezdindeki icra kurulu üyeliğinden 20.05.2015 tarihi itibariyle istifa ettiğinin ve bu tarihten sonra işbu davalı şirketlerdeki mali yükümlülüğünün kalmadığından tespitine, davacının 20.05.2015 tarihi itibariyle istifa ettiğinin Ticaret Sicil Kayıtlarına işlenmesine, istifanın tescil ve ilan edilmesine, davacının içerisinde bulunmayacak şekilde davalı şirketlerin yeni yönetim kurulunun oluşturulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 2022/848 esas sayılı davasının 02.03.2023 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı … hakkında açılan davanın tefrikine karar verilmekle tefrik edilen dava işbu esas numarasını almıştır.
Taraf ehliyeti bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Taraf ehliyeti medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekil olarak anlaşılmalıdır. Buna göre; medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek ya da tüzel kişi davada taraf ehliyetine sahip kabul edilmelidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle, adi ortaklığa ilişkin davalarda, adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Bu kapsamda adi ortaklık tarafından açılan davaların iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereği bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerektiği gibi adi ortaklığa karşı açılacak davalar yönünden ise; ikili bir ayrım yapmak gerekecektir. Davanın konusu paradan başka bir şey ise davanın bütün ortaklara karşı birlikte açılması (mecburi dava arkadaşlığı) davanın konusu para ise; ortaklar bu borçtan müteselsil sorumlu bulunduklarından ortaklardan biri, bazıları ya da tümüne karşı (ihtiyari dava arkadaşlığı) dava açılabilecektir.
Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı gösterilen …nın icra kurulu üyeliğinden istifasının tespiti ve tescili talebinde bulunmuş olup davanın konusu itibariyle davacının, adi ortaklığın her bir ortağını hasım göstermesi gerekirken taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklığın davalı gösterilmesi suretiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf ehliyeti, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, taraflarca ileri sürülemese dahi mahkemece re’sen nazara alınması gerektiğinden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın taraf ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca hesap olunan 179,90 TL karar harçı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafca yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Gerekçeli karar tebliği sayılmamak ve yasa süreleri etkilememek kaydıyla HMK 27/2-a maddesi kapsamında hüküm özünün derhal taraflara tebliğine,
Dair gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi.
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 09.03.2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …