Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/130 E. 2023/414 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/130 Esas
KARAR NO : 2023/414

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2015
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu şirketin … ‘ne … onarım işi ile bir kısım imalatlar için ilgili fiyat teklifi istediğini ve sonrasında yapılan anlaşmaya göre 24/02/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını sözleşmeye uygun işin tamamlandığını ayrıca sözleşme ve teklif mektubu haricinde iki adet daha kapı yapım ve montajının gerçekleştirildiğini, fatura kesilmesine rağmen faturanın kesilmemesini davacının ısrarla istediğini ve faturayı da iade ettiğini ayrıca fatura bedelini de ödemeye yanaşmadığını, bildirmiş toplam KDV dahil 16.992,00 TL ödemenin aksatılması nedeni ile … sayılı takip dosyasında takibe geçildiğini, takibe itirazın haksız olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesine ve itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmedeki imzaların müvekkili şirkete ait olmadığını şirket yetkilisinin imzalarıyla sözleşmedeki imzaların tamamen farklı olduğunu, müvekkili aleyhinde başlatılan takibin tamemen haksız olduğunun düzenlenen 16.992,00TL ‘lik faturanın müvekkilince kabul edilmeyerek iade edildiğini, vergi usül yasası gereğince bu faturanın hukuki bir geçerliliğinin olmadığının malzemenin montajı sırasında talep edilmesi gereken miktarların müvekkilinden istenmediğini bu nedenle sözleşme harici ilişkilerden sorumluluklarının bulunmadığını, kaldı ki davacı yanın bunların yapıldığına dair hiçbir belge sunamadığını haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine başlatılan takibin iptaline, davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı faturalandırılan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
… sayılı takip dosyası getirtilmiş ve incelenmiştir. 11/02/2015 tarihinde 24/02/2014 tarihli sözleşmenin dayanak yapıldığı takip talebinde davacı alacaklı şirket tarafından davalı borçlu şirket aleyhine 16.992,00 TL asıl alacak ve 1.414,19 TL işlemiş faiz olmak üzere 18.406,19 TL’nin tahsilinin ilamsız icra yoluyla istenildiği ödeme emrinin davalı borçluya 19/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği borçlu şirket vekili tarafından yasal süresinde tüm alacak ve tebliğlerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu bu itirazda herhangi bir imza itirazının da ileri sürülmediği görülmüştür.
İİK’nun 67/1. Madde hükmü uyarınca eldeki davanın yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmekle işin esasına geçilmiştir.
Tarafların tüm kanıtları ve ticari kayıt ve belgeleriyle faturalandırılmış alacaktan kaynaklı takip dayanağı belgenin yanların … ve … kayıtlarında yer alıp almadığı hususu da özellikle araştırılmıştır.
Konusunda uzman bir mali müşavir ve diğer teknik bilirkişiler aracılığıyla yerinde incelemeye dayalı rapor alınmıştır.
10/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; yanlar arasında eser sözleşmesinden kaynaklı alt yüklenicilik ilişkisinin bulunduğu uyuşmazlığın konusunu oluşturan compact kapı imalatının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunun mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı bunun öncelikli olarak keşif artışı veya imalat değişikliği yapılarak imalata dahil edilip edilmediğinin mahallinde görülmesi gereği açıklanmıştır.
Dosyamıza söz konusu bakım ve onarım işlerine ait keşif artışı, imalat değişikliği ve tüm diğer kayıt ve belgeler getirtilerek dosyaya eklenmiş dosya bilirkişilere mahallinde inceleme yapılmak üzere yetki de verilerek ek rapora tevdi edilmiştir.
20/03/2017 tarihli ek kurul raporunda özetle; sözleşmede adet başına birim fiyat belirlenmediği ancak sözleşmenin birim fiyat usulü anahtar teslimi şeklinde tarif edilerek toplam imalatın 14.400,00 TL +KDV olarak belirlendiği … imalatının 175,68 metre kare olarak sonuçlandırıldığı imal edilen ve yapılan metrajlara göre toplamda davacının söz konusu imalatlara ilişkili KDV dahil makul ve piyasa şartlarnıa uygun üretiminin 16.097,80 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, 25/12/2018 tarih ve … ayılı karar ile, “Davanın kısmen kabulü ile, davalının … sayılı takip dosyasında itirazının 16.097,80 TL asıl alacak için iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.219,56TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine,” dair verilen verilen hükmün, davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine … sayılı ilamı ile, “Somut olayda, davacının dayandığı sözleşme fotokopi olup, aslı ibraz edilemediği ve davalı tarafından akdi ilişkinin inkar edildiği gibi, mahkemenin kabulünün aksine davacı tarafından düzenlenen faturanın davalının ticari defterinde kayıtlı olmadığı ve … formunda bildirilmediği anlaşılmakla taraflar arasında olduğu iddia edilen akdî ilişkinin varlığı yazılı delille kanıtlanamamış olup, davacı tarafça sunulan belgeler yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmadığından akdi ilişkinin tanıkla kanıtlanabilmesi de mümkün değildir. Davacı taşeronun, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olduğu anlaşıldığından mahkemece, davacıya akdi ilişkinin varlığıyla ilgili davalıya yemin yöneltme hakkının bulunduğu hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yemin hususu nazara alınmaksızın eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne hüküm kurulması doğru olmamıştır.” denilmek suretiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamı sonrasında mahkememizce yapılan yargılama neticesince, 13/09/2022 tarih ve … sayılı karar ile, “Davanın kısmen kabulü ile, davalının … sayılı takip dosyasında itirazının 16.097,80 TL asıl alacak için iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.219,56TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının tazminat talebinin reddine,” dair verilen verilen hükmün, davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine …sayılı ilamı ile, “Mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere davalının yetkili temsilcisinin tebliğe elverişli adresi nazara alınarak usulüne uygun şekilde yemin davetiyesi tebliği sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek davalı şirket yetkilisine yemin davetiyesi çıkarılmasına rağmen duruşmaya katılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir.” denilmek suretiyle mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamı doğrultusunda davalı şirket yetkilisine yeniden yemin davetiyesi çıkarılarak usulüne uygun tebliğ edilmiş olup celp olunan ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirket yetkilisi olduğu anlaşılan … tarafından 06/06/2023 tarihli duruşmaya katılmak suretiyle davacı tarafından teklif olunan yemin eda edilmiştir. Bu bağlamda, tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile alınan bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; … sayılı ilamında da belirtildiği üzere, davacı tarafından düzenlenen faturanın davalının ticari defterinde kayıtlı olmadığı ve … formunda bildirilmediği anlaşılmakla taraflar arasında olduğu iddia edilen akdî ilişkinin varlığı yazılı delille kanıtlanamamış olup, davacı tarafça sunulan belgeler yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmadığından akdi ilişkinin tanıkla kanıtlanabilmesi mümkün değildir. Davacı tarafından bu bağlamda teklif olunan yemin de, yukarıda belirtildiği gibi, davalı tarafından eda olunmuştur. Mevcut hukuki durum karşısında davacı tarafından akdi ilişkinin varlığı kanıtlanamamıştır. Bu nedenle davanın reddi ile, davacı tarafından başlatılan takibin haklı olmadığı anlaşılmakta ise de kötüniyetinin varlığının ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine dair son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Koşulları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 314,34 TL harçtan mahsubu ile bakiye 134,44 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Talep halinde davacının ve davalının artan avansının iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
06/06/2023

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı