Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/12 E. 2023/279 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/12 Esas – 2023/279
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/12 Esas
KARAR NO : 2023/279

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2023
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Davacıya ait … plakalı, … model, … marka hususi aracın davalı … A.Ş.’ye hizmet sözleşmesi gereği 28.01.2021 tarihinde teslim edildiğini, aracın davalı şirket çalışanının sevk ve idaresinde iken, 03.06.2021 tarihinde davalı şirket çalışanı … isimli araç sürücüsünün yapmış olduğu tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası sonucu davacıya ait aracın hasar gördüğünü ve aracın orjinal olan birçok parçası değiştiği gibi, araçta 9.617,00 TL değerinde hasar meydana geldiğini, her ne kadar davalı şirket sürücüsü bir tutanak tutmuşsa da; tek taraflı ve tam kusurlu olarak yaptığı kazaya ilişkin kaza mahalline polis memuru çağırarak resmi tutanak tutması ve alkol raporu alması gerekirken bu yükümlülüğü yerine getirmediğini, bu nedenle kendi eliyle tutmuş olduğu tutanağın geçerliliği olmadığını, aracın davalı şirket uhdesinde bulunduğu süreçte meydana gelen kazaya ilişkin hasar bedellerinin, kasko tarafından ödeme yapılmaması nedenleriyle davacı tarafından karşılanmış olduğunu, bu nedenlerle davacı şirkete ne hasar bedeli ne değer kaybı ne de kazanç kaybına ilişkin sigorta şirketi ve davalılar tarafından bir ödeme alamadığını, meydana gelen hasarlardan anlaşılacağı üzere, davalı şirketin özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, araçların davalı şirket uhdesinde bulunduğu sırada hor kullanıldığını, kullanımdan kaynaklı olarak davacı şirketin zarara uğratıldığını, davalı şirketin bakım ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmasının faturasını davacı şirketin ödemek zorunda kaldığını, davacının kaza tarihine kadar aracın tüm bakımlarını zamanında ve yetkili servisinde yaptırdığını, kaza gerçekleşene kadar geçen süre içerisinde aracın değişen herhangi bir parçasının bulunmadığını, kaporta ve boyasında herhangi bir kusur, çizik söz konusunun olmadığını, davacı şirketin bir araç kiralama şirketi olduğunu, bünyesindeki araçlardan ticari kazanç elde ettiğini, ancak dava konusu kazadan dolayı ciddi hasar gören davacı şirkete ait … plaka sayılı aracın günlerce kullanılamadığını, bu nedenle davacının bu aracı kullanamamasından dolayı ticari kazanç kaybına da uğradığını, kazaya karışan aracın davacı ile davalı arasındaki Araç Kiralama Hizmet Alım İşi kapsamında davalı şirkete teslim edildiğini, davalı araç işleteni olarak kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, ayrıca davalı tarafın davacı şirketle aralarında imzalanan sözleşme gereği, kaza durumunda yapması gereken yükümlülükleri yerine getirmediğini, meydana gelen kazaya ilişkin kaza tutanağı ve fotoğrafları davacı şirkete iletmediğini ve davacı şirketi ciddi derecede zarara uğrattığını, davalı şirketle şifahen yapılan görüşmelerde, şirketin bu talepleri kaskodan karşılaması gerektiğinin belirtildiğini, taleplerin karşılanmadığını, ancak davalı şirketin kaza tutanağı tutma, fotoğraf çekme, alkol testi gibi yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle davacı şirket kaskodan da ödeme alamadığını, bu nedenle, davacıya ait araçta meydana gelen -sonradan artırılmak üzere- şimdilik 100,00 TL hasar bedeli, davacıya ait araçta meydana gelen -sonradan artırılmak üzere- şimdilik 100,00 TL değer kaybı, davacıya ait araçta meydana gelen -sonradan artırılmak üzere- şimdilik 100,00 TL ticari kazanç kaybı olmak üzere toplamda 300,00 TL’nin, kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev yönünden itirazlarının bulunduğu, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğunu, davalının petrol ve doğalgaz arama, sondaj, kuyu tamamlama, saha geliştirme, üretim, petrol sahası yüzey tesisleri, taşıma, rafineri, ham petrol ve petrol ürünleri ticareti, petrol dağıtımını içeren bütün değer zincirinde yurtiçi ve yurtdışı faaliyetler gösteren ülkemizin sayılı kamu şirketlerinden olduğunu, davalının faaliyet gösterdiği iş sahası ve kanunun sağladığı ayrıcalıklar sebebi ile bazı istisnai hükümler çerçevesinde inşa edilmekle birlikte, davacı da dahil olmak üzere bu sözleşmeleri ihale usulü ile imzalayan yüklenicilerin basiretli birer tacir gibi davranarak tüm ihale dokümanlarından haberdar olma yükümlülükleri bulunmadığını, 6098 Sayılı …Kanunu’nun “Sözleşme özgürlüğü” başlıklı 26’ncı maddesi bir sözleşmenin kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirlenebileceği hükmünü içerdiğini, dolayısı ile ihale şartlarını ve imzalanacak sözleşmenin taslağını ihaleye teklif dahi vermeden önce okuması kendisinden beklenen ve bu minvalde ıslak imzalı beyan veren davacının, Sözleşme ve cüzlerinden bali olarak, kanunun genel kiralama hükümleri üzerinden tazminat talep etmesi hukuka ve kamu düzenine aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava taşınır kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Eldeki davada davaya konu sözleşmenin 29.11.2021 tarihli Hizmet Alımına Ait Sözleşme nedeniyle sürücüsüz olarak kiralanan araçlara ilişkin olduğu anlaşılmakla, davaya konu talebin değerlendirme görevi HMK 4/1-a maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi aittir. Görev kamu düzenine ilişkin bulunduğundan yargılamanın her aşamasında resen nazara alınır. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli …NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/04/2023

Katip ….
E-imzalı

Hakim ….
E-imzalı