Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/99 E. 2022/901 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/99 Esas – 2022/901
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/99 Esas
KARAR NO : 2022/901

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin Türk Ticaret Kanunu’na uygun şekilde 11.08.1992 tarihinde Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tescil edilmiş olup şirketin unvanı “… Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” olarak belirlediğini, bahse konu unvanın davacı şirket sahibinin soy adı olduğunu ve davacı şirketin 30 yıldır bu ticari unvanını kullandığını, 2019 ve 2020 yıllarında kurulan davalı şirketlerin davacı şirket ile aynı mal hizmet gruplarında ticari faaliyet gösterdiğini, davacının müşteri çevresinden, tedarikçilerinden, sektördeki ün ve itibarından faydalanabilmek için davacının ticari unvanını “yedek” ve “grup” ifadeleri ekleyerek kullandığını, Davalı şirketlerin iş yerlerinde asılı levhalarda davacı adına tescilli “…” unvanı bulunduğunu, Davalılardan … Yedek Parça Otomotiv Şirketi tabelasında “… Yedek Parça” ünvanını ve davacı şirketin tabelasında kullanılan “… Otomotiv” ünvanını kullandığını, diğer davalı … Grup Otomotiv Yedek Parçaları Şirketi de tabelasında “… Yedek Parça” unvanını kullandığını, Davalı şirketler davacının ticaret unvanına tecavüzde bulunarak davacının maddi manevi zararlara uğrattıklarını, bununla da kalmayıp davacının müşteri çevresine ulaştıklarını, tedarikçilerinden mal aldıklarını, düşük fiyatlar vermiş ve davacıyı zor duruma düşürdüklerini Tüm bunlar sebebiyle davacının müşteri çevresinin azaldığını, ve itibarı zedelendiğini, davalı şirketlere 22.11.2021 tarihinde Ankara 17. Noterliği aracılığı ile ihtarname çekildiğini, uygulanan ihlal ve tecavüzün sonlandırılması, davacının uğradı maddi manevi zararların tazmin edilmesi; aksi takdirde tüm hukuki ve cezai yasal yollara başvurulacağı bildirildiğini belirterek davanın kabulü ile haksız rekabetin tespitine ve men’ine, davalılar tarafından kullanılan tabelaların sökülmesine ve toplatılmasına, haksız rekabetten dolayı davacının uğramış olduğu zararların tazmini HMK 107 maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi tazminatın İhtar tarihinden itibaren işleyecek avas faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 11.11.2022 tarihli raporda özetle; “Usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu anlaşılan davacı şirkete ait ticari defterlerde ve 2018,2019,2020 mali tablolarında, satış hasılatı ve karlılığında düşüş meydana gelmediği, ticari defter ve mali kayıtlarda haksız rekabetten doğabilecek herhangi bir zararın somut olarak tespitine olanak bulunmadığı, Yerinde yapılan inceleme ve keşif neticesinde, davalılara ait iş yerlerinde davalıların, ticari anlamda rekabet yaratacak ve davacının işyerleri ile benzerlik gösterir şekilde görsellerin kullanıldığı, söz konusu satışa konu ürünlerin otomotiv sektörüne ait yedek parçalar olduğu tespit edildiği, Manevi zarara ilişkin olarak da takdirin Mahkemede olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava, haksız rekabetin tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı davasında, davacının … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanı ile 11.08.1992 tarihinde tescil edildiğini ve o tarihten beridir kullanılmaya başlandığını, 2019 ve 2020 yıllarında davacı ile aynı mal ve hizmet grubunda faaliyet gösteren davalıların ticaret unvanlarına yedek ve grup ibarelerini ekleyerek kullanmaya başladığını, davalıların amacının davacının ticari ün ve itibarından faydalanmak olduğunu, davalılarca kullanılan ticaret unvanının davacı ticaret unvanı ile ayırt edilemediğini, eylemin davacı şirketin ticaret unvanına haksız tecavüz niteliğinde olduğunu beyanla haksız rekabetin tespiti ve meni, davalılar tarafından kullanılan tabelaların sökülerek toplatılması ile maddi ile manevi tazminat talebinde bulunulmuş, davalılar ise usulüne uygun tebligata rağmen yanıt vermemiştir.
Ankara Ticaret Odası’na yazılan yazı cevabında, davacı şirketin 11.08.1992 tarihinde , davalılardan … Otomotiv Grup Otomotiv Yedek Parçaları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 14.12.2020, diğer davalı … Yedek Parça Otomotiv İnşaat Hayvancılık Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 30.12.2020 tarihinde ticaret siciline tescil edildikleri anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin …. Karar sayılı ilamı “… Türk Ticaret Kanunu’nun 52. maddesi “(1) Ticaret ünvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret ünvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir. (2) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir.” hükmünü içermektedir.
İltibas kavramı, üretici firmaların veya üretilen mal veya hizmetlerin sahip oldukları ad ve işaretlerin birbirleriyle karıştırılarak ayırt etme işlevlerini doğru şekilde gerçekleştirememeleri tehlikesidir (Prof. Dr. Mehmet Emin Bilge tarafından 28/11/2014 tarihli 1.Fikri Mülkiyet Hukuku Uluslarası Sempozyum Tebliğinde Sunulan Makale).
İltibas tehlikesi, görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, çağrıştırma, bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubun toplumsal düzeyi ve durumu, …, esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları, karşılaştırılan işaretler arasındaki benzerlik, telafuz, anlam ve biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktıkları izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26/02/2016 tarih ve 2014/11-627 Esas 2016/180 Karar).
Bununla birlikte Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/02/2020 tarih ve 2019/1319 Esas 2020/1319 Karar sayılı kararında da; 6102 sayılı TTK’nun 52. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre, ticaret ünvanının ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibinin bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret ünvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını isteyebileceği, yine TTK’nun 45. maddesinde de bir ticaret ünvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir ünvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde, ek yapılacağı hükme bağlanmıştır….” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı bilirkişi raporunun bir bütün halinde değerlendirilmesinde, davacı şirketin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne 11.08.1992 tarihinde tescil edildiği, diğer davalıların ise 14.12.2020 ile 30.12.2020 tarihinde tescil edildikleri, işletmelerin faaliyet kollarının otomotiv sektörüne yedek parça satışına ilişkin olduğu benzer nitelikte mal ve hizmetlerin piyasaya arz edildiği, bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere davalılara ait iş yerlerinin birbirinden ayırt edilemeyecek şekilde donatıldığı ve davacının iş yeri ile karıştırılmaya da elverişli olduğu anlaşılmıştır. Bu suretle davacı tarafından davalıların eylemlerinin TTK 52. Maddede belirtilen haksız rekabet eylemine vücud vereceği ve davacının ise tecavüzün meni ile haksız rekabetin meni talebinde bulunabileceği anlaşıldığından, haksız rekabetin meni ile iş yeri tabelalarının sökülmesine karar verilmiş, bilirkişi raporunda davacının maddi zararının ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiş yine manevi tazminat istemi yönünden de davacı tarafından davalı eylemlerinin TBK 58. Madde gereğince manevi tazminatı gerektirecek nitelikte olduğunun ispat edilememesi nedeniyle manevi tazminat isteminin de reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalıların haksız rekabette bulunduğunun tespiti ile davalılar tarafından kullanılan iş yeri tabelalarının sökülmesi ve kullanmaktan menine,
2-Maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 1.724,83 TL harçtan mahsubu ile 1.644,13‬‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.600,00 TL arabulucu ücretinin kabul ret oranına göre 1.066,67 TL’sinin davalıdan müştereken ve müteselsilen, 533,33 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 1.724,83 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.805,53 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 198,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.698,25 TL’nin davanın kabul red oranına göre 3.132,17 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/12/2022