Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/879 E. 2023/112 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/879 Esas – 2023/112
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/879 Esas
KARAR NO : 2023/112

DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/12/2022
KARAR TARİHİ : 24/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının annesi … TC …Bankası Yenişehir şubesinden 10.000.TL bedelli kredi kullandığını, Kredi sözleşmesi yapılırken bankaca kredi anlaşması için zorunlu tutulan … Sigorta A.Şirketinden 607022221 poliçe nolu hayat sigortası yaptırıldığını, davacıların murisi annelerinin 22.09.2022 tarihinde vefat etmesi üzerine davacılar müracaatla kalan kredi borcunun sigorta tarafından ödenmesini ve kalan tazminatın taraflarına ödenmesini talep ettiklerini, davalı yanca işbu müracaata verilen cevapta murisin kanser hastalığının bulunması nedeniyle ödeme yapılmayacağı beyan edildiğini, murisin ölüm nedeni beyin kanaması olduğunu, Meme kanseri ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını, bunun yanısıra murisin geçirdiği hastalığın tarihi 2014 yılı olduğunu, ameliyat olup sağlığına kavuştuğunu, Nitekim 10.12.2022 tarihli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinden verilen raporda murisin vücudunda kanser hücresine rastlanmadığını belirten Remisyon teşhisi bulunduğunu, Tamamen iyleşmiş olan murisin vefatı, beyin kanaması neticesinde olduğuna ilişkin Ankara Şehir hastanelerinin raporu ile sabit olduğunu, Murisin kredi borcunun sigorta ile güvence altına alınmış olması sebebiyle davalı şirketçe tazmin talebimizn red edilmiş olması nedeniyle davacıların haksız yere kredi borcunu ödemekle yükümlü olma ihtimallinin kuvvetle muhtemel olması nedeniyle tedbir vazından TC …Bankası Yenişehir şubesinin 163385306 nolu kredi borcu tahsilatının davacılardan tahsili işleminin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava öncesi Ankara Arabuluculuk Bürosunun 2022/14830 nolu müracaat ile 2022/136795 nolu arabuluculuk görüşmesi sonucunda 07.12.2022 tarihinde anlaşma sağlanamadığını belirterek İhtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile TC …Bankası Yenişehir şubesinin 163385306 nolu kredi borcu tahsilatının müvekkilllerden tahsili işleminin durdurulmasına davanın kabulü ile TC …Bankası Yenişehir şubesinin 163385306 nolu kredi borcunun davalı şirket tarafından ödenmesine, davalının ………. poliçe nolu hayat sigortası gereğince bakiye tazminatın ölüm tarihi olan 22.09.2022 tarihinden itibaren işeyecek reeskont faizi ile birlikte davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev yönünden itirazları bulunduğunu, sigorta süresi içinde sigortalının vefatı halinde ödenecek tazminat o tarihte borçlu bulunduğu bakiye kredi ve faiz miktarının dain-i mürtehin olan T.C …Bankası A.Ş’ ye, geriye kalan meblağ olması durumunda da lehtarlara ödendiğini, Rehin alacaklısı bankanın başvurudan haberdar edilmesi ve başvuruya muvafakat verip vermediğinin sorulması hukuken zaruri olduğunu, Sigortalının 22.09.2022 vefat etmesi üzerine 6…… poliçe numaralı tazminat dosyasına ilişkin davalı şirkete iletilen tüm evraklar incelendiğini, İnceleme neticesinde sigortalını sigorta başlangıç tarihi öncesinden gelen kanser hastalığı olduğu, hastalık tanısının sigorta tanzim tarihi öncesinde konulduğunun tespit edildiğini, bu kapsamda sigortalının kapsama alınmadan kanser hastalığı olduğu ve beyan yükümlülüğünü ihlal ettiğinin sabit olduğunu, Dava konusu olayda sigortalı, poliçe tanzim edilmeden önce mevcut olan ve tedavisine başlanmış kanser hastalığını davalıya bildirmemiş ve sözleşmenin hiçbir şartta yapılmamasını gerektirecek nitelikte önemli olan bir konudaki bildirim yükümlülüğünü ihlal ettiğini, Zira, davalı sigortalının verdiği bilgiler çerçevesinde riski üstlenip üstlenmeyeceğine veya hangi şartlarda üstleneceğine karar vereceğini, davacıların murisi ise bu yükümlülüğe aykırı davranarak ne sözleşme yapılırken ne de sonraki süreçte davalıya mevcut kanser hastalığı ile ilgili bilgi vermediğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
6502 Sayılı yasanın 3/1. maddesinde; gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler tüketici işlemi olarak tanımlanmış, anılan kanun 73.maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiş, aynı kanunun 83.maddesinde ise; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili olarak diğer kanunlarda düzenleme bulunmasının, bu işlemin tüketici sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engellemeyeceği belirtilmiştir. Anılan yasa hükümleri nedeniyle 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.
Yine, 6100 sayılı HMK’nın 1/(1) maddesinde “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-c maddesine göre, görev hususu dava şartlarından olup aynı kanunun 115. maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve gözetilmesi gerekmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir.
Somut olayın incelenmesinde ise; eldeki davada davacı tüketici mirasçıları tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine tüketici kredisi akdedilirken zorunlu olduğu dava dilekçesinde ifade edilen hayat sigortası nedeniyle alacak talebinde bulunulmuş olup taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmakla mahkememizce görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/02/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.