Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/822 E. 2023/672 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/822 Esas – 2023/672
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/822 Esas
KARAR NO : 2023/672

HAKİM : …..
KATİP : ….

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında …’den alacağı ürünlerin taşınmasına ilişkin 10/08/2022 tarihli sözleşme imzalandığını, anlaşmada belirtildiği gibi taşınması gereken ürünlerin müvekkili firmaya teslimatı için 13/08/2022 tarihinde fabrikadan yüklemesi yapılarak 15/08/2022 tarihinde uçağa yüklenerek ürünlerin 33 gün konteyner süresi sonunda müvekkiline tesliminin gerektiği, ilgili sözleşme gereği müvekkilinin 8.500,00 Dolar bedeli nakit havale ile kalan bedel olan 1.500,00 Dolar bedeli boşaltma ile ödemeyi kabul ettiğini, bunun üzerine müvekkiline kesilen 8.500,00 USD miktarlı faturayı ödediğini, ancak davalı tarafından ürünlerin teslim edilmediği gibi ödenen paranın iadesinin de gerçekleştirilmediğini, davalı ile sözlü iletişime geçildiğini ancak görüşmelerden bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine …. Noterliğinin … yevmiye numaralı 26/08/2022 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, verilen taahhütlerin yerine getirilmediği ihtar edilerek sözleşmenin feshedildiği bildirilerek yapılan ödemenin iadesinin talep edildiğini, temerrüt ihtarına rağmen dahi davalı firmadan bir cevap alınamadığını belirterek, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile davalı firmaya yapılan 8.500,00 Dolar ödemenin yasal faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında hizmetin verilmediğinden bahisle yapılan avans ödemesinin iadesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin tespiti istemlerine ilişkin olup taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, ilgili vergi dairelerinden tarafların BA/BS formları celp edilmiş, ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamından bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerce sunulan 23/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde; sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından davacı şirket adına 10.08.2022 tarih ve … no.lu “…/…-…. Konteyner Ve Uçak Nakliye Bedeli Avansı” içerikli 8.500 USD karşılığı 152.660,00 TL tutarında fatura tanzim edildiği, 10.08.2022 tarih … no.lu faturaya karşılık 10.08.2022 tarih …. referans numaralı … Bankası dekontu ile davalı şirketin … hesabına “… nolu Navlun Fatura Ödemesi” açıklaması ile 152.660,00 TL aktarıldığı, davacının sözleşme kapsamında ilk ödemeyi gerçekleştirdiği, davalının sözleşme kapsamında 13/08/2022 tarihi itibari ile yüklemeyi yapmadığı, … davacının 3095 sayılı Kanunun yabancı para borcunda faize ilişkin 4/a maddesi çerçevesinde, alacağına devlet bankalarının … Doları üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranını talep edebileceği” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna süresinde itirazda bulunulmamıştır. HMK’nın 281/I. fıkrasında belirtilen bilirkişi raporuna itiraz süresi, hak düşürücü süre olup hak düşürücü süre içinde rapora itiraz edilmezse diğer taraf için usuli kazanılmış hak doğacaktır (Emsal: …. ., 28/03/2018 tarih ve ….. sayılı ilamı). Buna göre, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar taraflar yönünden kesinleşmiş olup dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi raporunun hükme esas alınması uygun bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki bila tarih taşıma sözleşmesi kapsamında davalının … konteyner yükü, 13/08/2022 tarihinde …/… adresinden yüklenmek üzere, 3 gün uçak, 33 gün konteyner olarak belirlenen zamanda taşıyarak … adresinde teslim etmeyi üstlendiği, taraflarca bu taşıma karşılığında belirlenen 10.000,00 USD ödemenin, davacı tarafından 8.500,00 USD’si nakit, 1.500,00 USD’si ise boşaltmayı mütekip ödenmesinin kararlaştırıldığı, buna uygun olarak davalının 10/08/2022 tarihinde düzenlendiği “…/…-….. Konteyner ve Uçak Nakliye Bedeli Avansı” açıklamalı, 8.500,00 USD karşılığı 152.660,00 TL miktarlı avans faturasının, aynı tarihte davacı tarafından ödendiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte; gerek dosyaya mübrez kayıt ve belgeler gerek davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınıldığından HMK’nın 222/3 hükmü gereğince davacının kendi lehine kesin delil niteliğini haiz olan usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları nazara alındığında, davalı tarafından taşıma ediminin ifa edildiğinin kabulüne olanak bulunmadığı ve mevcut hukuki durum karşısında davacının 8.500,00 USD avans ödemesinin iadesini talep edebileceği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından yasal faiz talep edilmiş ise 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 4/a maddesinde, “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır” şeklindeki amir hükmü gereğince yabancı para alacağına yasal faiz işletilmesi olanaklı olmadığından (Emsal: …. ., 23/01/2007 tarih ve … sayılı ilamı), 8.500,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir. Davacının sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi istemi yönünden ise; taraflar arasındaki sözleşmenin, hukuki nitelikçe taşıma sözleşmesi olduğu, somut olayda olduğu gibi adi yazılı olarak düzenlenmesinin mümkün olduğuna ve tek taraflı irade beyanıyla feshedilebileceğine tereddüt bulunmadığı, bunun yanında iddianın ileri sürülüş şekline göre de sözleşmenin geçersizliğinin tespitini gerektirir bir hukuki nedenin olmadığı anlaşılmakla, davacının sözleşmenin geçersizliğinin tespitine dair talebinin reddi gerekmiş, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 8.500,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işletilmek suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacının sözleşmenin geçersizliğinin tespitine dair isteminin reddine,
3-Alınması gereken 10.840,45TL harçtan peşin alınan 2.710,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.130,33 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 2.710,12 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.790,82 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 285,75 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.285,75 TL olan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği ….. tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 3.210,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 25.391,… TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …. Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
17/10/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸