Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/813 E. 2023/586 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/813 Esas
KARAR NO : 2023/586

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – …
DAVA : Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2022
KARAR TARİHİ : 26/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Ada …. parsel kain arsa üzerine yapılacak olan inşaatın yapı denetim işlerini yapmak üzere müteahhit işveren … İnş. Taah. Tur. Paz. San. Tic. Ltd. Şti’ni temsilen … tarafından anlaşma yapılacağının söylendiği, yapı denetim işlerinin karşılığı olarak firmadan 221.000,00 TL nakit olarak ödeme yapılması, taşeron müvekkili şirket … Hırd. İnş. İml. San. Tic. Ltd. Şti yapı denetim işlerinin yapılması için 25/10/2021 tarihinde şirketin …. Şubesi hesabından yapı denetim firması olan … Ltd Şti hesabına eft yapılarak yapı denetim işlerinin yapılması için ödeme yapıldığını, yapı denetim bedeli olarak herhangi bir fatura tanzim edilmediğini, davalı … firmasına 18/10/2022 tarihinde …. Noterliği, … yevmiye numarası ile ihtar çekildiğini, 18/11/2022 tarihinde arabuluculuk son tutanağı tutularak dava açıldığını belirterek, 25/10/2021 tarihinde havale edilen 221.000,00 TL’sının öncelikle denkleştirici adalet gereği zararın tespiti ile fazlaya ilişkin saklı kalmak üzere sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği havale tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile davalılardan müştereken müteselsilen iadesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalılardan … Ltd. Şti.’ye yapılan yapı denetim ödemesinin karşılıksız kaldığından bahisle davalılardan tahsili istemine ilişkin olup taraflarca dayanılan deliller toplanmış, uyuşmazlığın çözümünün teknik incelemeyi gerektirmediği değerlendirildiğinden bilirkişi incelemesine gerek duyulmamıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa 7155 sayılı kanunla eklenen 5/A maddesinde ”Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (…)” düzenlenmesi 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sayılı kanunla eklenen 18/A maddesinde ise ”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. (…)” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkememizce yapılan incelemede davacı vekilince davalı … Ltd. Şti. dışındaki davalılara dair arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı anlaşıldığından 13/06/2023 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararında davacı vekiline verilen kesin süre ile işbu dava yönünden 6325 sayılı yasaya 7155 sayılı yasa ile eklenen 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca arabuluculuk tutanağının aslını yahut arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini ibraz etmek üzere ara kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta kesin süre verilerek süresinde gereğini yerine getirmez iseler davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği ancak gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu, bu kapsamda 7155 sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi kapsamında arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu mahkememizce kabul edilmiş, yapılan tacir araştırması neticesinde tacir olmadığı anlaşılan … yönünden arabuluculuk dava şartının geçerli olmadığı anlaşılmış ise de diğer davalı … … Ltd. Şti. bakımından dava dilekçesi ekinde uyuşmazlık konusuna ilişkin arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı, 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca arabuluculuk son tutanağının aslı yada arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin ibraz edilmesi yönünde kesin süre verildiği halde davacı tarafça arabuluculuk son tutanağı aslı yada onaylı örneğinin sunulmadığı anlaşılmakla davalı … İnş. Taah. Tur. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşadığıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalılar yönünden işin esasına gelince; davacı vekili dava dilekçesi ile aşamalardaki beyanlarında özetle; davalılardan …’ın yetkilisi olduğu … İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili arasında eser sözleşmesinin bulunduğu, davalı … İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisinin talebi üzerine, yapı denetim ödemesinin müvekkili tarafından yapıldığı, ancak … Ltd. Şti.’nin yapı denetim hizmetini vermediğini, bu konuda yetkili de olmadığının anlaşıldığını belirterek, yapılan 210.000,00 TL tutarlı ödemenin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 555 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal niteliği itibariyle bir ödeme vasıtası olup, başka bir anlatımla, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine bulunmakta olduğundan bu yasal karinenin tersini ileri sürenin, bu iddiasını miktara göre yazılı delil ile kanıtlamakla yükümlü olduğu kabul edilmiştir (Emsal: …. sayılı 6.12.2018 tarihli ilamı). Ancak kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve re’sen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde; davacı tarafından sunulan “İnşaat Taahhüt ve Yapı Kati Sözleşmesi” başlıklı eser sözleşmesinin incelenmesinden davalı …’ın yetkilisi olduğu davalı … İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin …. Noterliği’nin 28/08/2017 tarih ve … yev. nolu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi kapsamında yüklenici sıfatıyla üstlendiği işlerin bir kısmının davacı şirkete bırakıldığı görülmekle, davacı ile davalı … … Ltd. Şti. arasında eser sözleşmesinin bulunduğu, davacının taşeron, davalının yüklenici olduğu anlaşılmıştır. Yine davacı vekilince sunulan deliller ve aşamalardaki beyanlarına göre, davacı ile diğer davalı … Ltd. Şti. arasında bir sözleşme ilişkisinin olmadığı, bu şirketin yapı denetim işini davalı … … Ltd. Şti.’ye taahhüt ettiği, bu bağlamda davalı … … Ltd. Şti. tarafından ödenmesi gereken yapı denetim bedelinin davalı … … Ltd. Şti. yetkilisinin talebi üzerine davacı tarafından ödendiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak; iddianın ileri sürülüş şekline göre, davacı ile davalı … Ltd. Şti. arasında bir akdi ilişkinin olmadığı, ancak davacının diğer davalı … … Ltd. Şti. ile arasındaki akdi ilişki çerçevesinde bu şirketin diğer davalıya olan borcunu ödediği anlaşılmakla davacının yapı denetim hizmetinin verilmediğinden bahisle yapılan ödemenin iadesini kendi akidi olmayan … Ltd. Şti.’ye karşı ileri süremeyeceği, yapılan ödemenin iadesi talebinin ancak kendi akidi olan … … Ltd. Şti. ile arasındaki hukuki ilişki çerçevesinde tartışılabileceği anlaşıldığından davalı … Ltd. Şti. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmiş; diğer davalı …’ın ise davalı … İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi olup taraflar arasındaki sözleşmeyi bu şirketi temsilen imzaladığı ve davacı tarafından adı geçenin şahsi taahhüdünün varlığının iddia ve ispat olunmadığı anlaşıldığından davalı … yönünden de davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmiş, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … İnş. Taah. Tur. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın 6102 sayılı TTK 5/A-1 maddesi ile 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesi gereğince arabuluculuk dava şartı yokluğundan HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Diğer davalılar yönünden davanın, pasif husumet yokluğundan ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin harçlar toplamı olan 3.774,13-TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 3.504,28 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde davacının ve davalının artan avansının iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …. Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
26/09/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸