Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/787 E. 2023/75 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/787 Esas
KARAR NO : 2023/75

DAVA : Tapu İptali ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 24/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, Altındağ ilçesi, … nolu parselde kain , 432,00 metrekare yüzölçümlü, arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine davacı tarafından müteahhit sıfatıyla zemin+3 kat, her katta 2 bağımsız bölüm olmak üzere toplam 8 (sekiz) bağımsız bölümlü bina inşa edilmesi için arsa sahipleri ile imzalanan Altındağ 1. Noterliğinin 08.03.2017 tarihli, …yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince davacı tarafından inşaat tamamlanarak arsa sahiplerine (…….’a) teslim edildiğini, İş bu Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin ekinde yer alan şemada dairelerin paylaşımı gösterildiğini, buna göre zeminde bulunan 2+1’lik 2 daire, 1. Katta bulunan 2+1’lik 2 daire ve terasta bulunan dairelerden bir tanesi müteahhit sıfatıyla davacıya ait olacağını, davacı tarafından inşaatı tamamlanan binanın Yapı Ruhsatında bodrum katı da çıktığını, arsa sahipleri ile yapılan sözleşmede kottan veya kattan çıkacak bütün bağımsız bölümleri tamamının müteaahhit sıfatıyla davacıya ait olacağı ve arsa sahiplerinin herhangi bir hak ve alacak talep etmeyeceği kararlaştırıldığından davacının bodrum katı üzerinde tasarrufta bulunma hak ve yetkisi bulunduğunu, İş bu Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine konu taşınmazın bodrum katında yer alan 37/432 arsa payı olan dairesi “dükkan” niteliğindeki bağımsız bölümü için davalının annesi ……, binanın inşaatı sırasında müvekkilin yanına gelerek burayı oğlu … (davalı) adına satın alacağını, taşınmaz bedelinin 50.000 TL’lik kısmının inşaat tamamlanmadan ödeyeceğini beyan ederek müvekkilden inşaatın tamamlanacağına dair teminat istediğini, davacının da inşaatın tamamlanmasının güvencesi olarak kendisine ödemeyi taahhüt etmekte olduğu 50.000 TL için; teminat olarak 50.000TL bedelli, tanzim tarihi 18.08.2018 olan, lehtarı boş olan, ödeme günü boş olan, yetkili mahkeme kısmı boş olan, ahzolunduğu kısmı boş olan ve tanzim yeri boş olan bir adet senet imzalayarak verdiğini, karşılığında ise taşınmazın satış bedelinin 50.000TL’lik kısmını elden aldığını, taşınmazın inşaatını tamamlanmasını müteakip tapu devrinin gerçekleştirilebileceği müvekkil tarafından davalı … ile annesi …..a bildirildiğini Ancak taşınmazın satış bedeli 98.000 TL olduğundan ve davalı tarafından bu bedel ödenmemiş olduğundan tapu devri geciktirildiğini, akabinde Altındağ 1. Noterliğinin 06.07.2018 tarihli, 08356 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile müvekkil tarafından 29.11.2021 tarihinde davalı … adına gerçekleştirildiğini, tapu devrinden sonra teslim edilmesi gereken senedin önce teslim edilmediğini, Ankara 12. İcra Müdürlüğünün 2021/17645 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkil aleyhine başlatılan iş bu icra takibine karşı her ne kadar tarafımızca Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/747 Esas sayılı dosyası üzerinden tedbir talepli menfi tespit davası açılmış ise de; tedbir talebi reddedildiğinden davacının haciz tehdidi altında dosya borcunu tamamen ödemek mecburiyetinde kaldığını, Halihazırda ise iş bu menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüş olup yargılaması devam ettiğini belirterek 24082 ada 3 parselde, bodrum katında bulunan dükkan niteliğindeki 10 nolu daire olan taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına kaydına, söz konusu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, söz konusu taşınmazın tapu kaydına davalıdır şerhinin düşülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap verilmediği anlaşılmıştır
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava TBK 36. maddesine dayanan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir
6100 sayılı HMK’nın 1/(1) maddesinde “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-c maddesine göre, görev hususu dava şartlarından olup aynı kanunun 115. maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve gözetilmesi gerekmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir.
Eldeki dava dosyasının incelenmesinde; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabında davalının tacir kaydına rastlanmadığı, Dışkapı Vergi Dairesi Müdürlüğü yazı cevabında işletme hesabına göre defter tuttuğu, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği yazı cevabında sicil kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir. Taraflar arasındaki ilişki taşınmaz satışından kaynaklanmış olup, davanın TTK 4. Maddede sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, ticaret odası kaydını mevcut bulunmadığı, işin mahiyeti gereğince ticari işletme boyutunda da olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine, HMK 2. madde gereğince talep halinde genel görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 10/02/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.