Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/779 E. 2023/74 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/779 Esas – 2023/74
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/779 Esas
KARAR NO : 2023/74

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/02/2023

Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11.10.2022 tarih, 2022/87 Esas, 2022/560 Karar sayılı görevsizlik kararı sonrasında mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının oğlu …’ın … Türk Mühendislik Müşavirlik ve Müteahhitlik A.Ş.’ye ait yol şantiyesinde inşaat mühendisi olarak çalışmakta iken 14.12.2009 tarihinde şirketin çalışanı Burak Karaman’ın idaresindeki araç ile kaza yapması sonucu olay anında vefat ettiğini, olayın işveren tarafından işyeri çalışanlarının şirketçe sağlanan araçla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülmesi sırasında meydana gelmesi nedeniyle iş kazası niteliğinde olduğunu, davacının oğlunun vefatıyla onun maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını, bu nedenle Ankara 19. İş Mahkemesi’nin 2010/591 Esas sayılı dosyasında açılan davada işveren şirketin tazminata mahkum edildiğini, davalı tarafından ise olay tarihi itibariyle geçerli mesuliyet sigortası altında sigorta yapıldığını, keza iş mahkemesi kararında belirtilen tazminat miktarının işveren şirket tarafından ödenmediğini, davalı sigorta şirketine de ihbar edilmesine rağmen ödemeye yanaşmadığını belirterek, destekten yoksun kalma nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL sigorta bedelinin olay tarihi olan 14.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle 12/10/2016 günü Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan duyuruyla … Genel Sigorta unvanı resmen … Sigorta A.Ş. olarak değiştiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinden 14/12/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili …’ın oğlu …’ın vefat ettiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği …….. numaralı 03/12/2009-04/12/2010 devreli işveren mali mesuliyet sigorta poliçesinin sigortalısının ….-… İş Ortaklığı olduğunu, davacıya davalı sigortalıdan talep hakkını vermediğini, davaya konu trafik kazası olay mezkur işveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi teminatına girmediğini, davalı müvekkilin sigorta şirketinin tazmin sorumluluğunun bulunmadığını ile sürerek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup, destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline yöneliktir.
HMK 353. Maddesinde “…Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
(3) Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması…” şeklindedir.
Eldeki dava dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından açılan davada Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesince 11.12.2015 tarih 2015/453 Esas, 2015/362 Karar sayılı ilam ile iş mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, Ankara 4. İş Mahkemesi’nin 19.01.2017 tarih 2016/133 Esas, 2017/74 Karar sayılı ilamı ile karşı görevsizlik kararı verildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 05.10.2017 tarih, 2017/582 Esas, 2017/530 karar sayılı ilamı ile Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlendiği, Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29.06.2021 tarih, 2017/672 Esas, 2021/129 Karar sayılı ilamı ile davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verildiği, hükmün davacı tarafından istinaf edildiği, istinaf davasını inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih 2021/2498 Esas, 2022/35 Karar sayılı ilamı ile kararın kaldırılarak kesin hükmün koşulları oluşmadığı gerekçesiyle dosyanın mahkemesine iade edildiği anlaşılmıştır. HMK 353/3. Maddesi gereğince istinaf mahkemesince verilecek olan göreve ilişkin kararlar kesin olup, dosya kapsamında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 05.10.2017 tarih, 2017/582 Esas, 2017/530 karar sayılı ilamı ile yargı yerinin Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi olarak belirlendiği, devamında ise verilen hükmün istinaf talebini inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2022 tarih 2021/2498 Esas, 2022/35 Karar sayılı ilamı ile de hükmün görev nedeniyle kaldırılmadığı mahkemece işin esasına girilmesi gerektiği gerekçesine yer verildiği görülmüştür, bu nedenle iş bu davada mahkememiz görevli olmayıp işin esasını inceleme görevinin Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine hükmolunarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olacağından görevli mahkemenin tayini yönünde dosyanın resen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine,
4-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
5-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
6-Gerekçeli karar tebliği sayılmamak ve yasal süreleri etkilememek kaydıyla HMK 27/2-a maddesi kapsamında hüküm özünün derhal davacı yana bildirilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 10/02/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.