Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/764 E. 2023/131 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/764 Esas
KARAR NO : 2023/131

HAKİM : ….
KATİP : ….
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : ….

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2016
KARAR TARİHİ : 01/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket , davalı… … ve dava dışı … – … … Kardeşler San. Tic. Ltd. Şti. arasında 12.06.2013 tarihinde Açık Satış Noktası Sözleşmesi akdedildiğini, buna göre davalı… ‘nin işyerinde, davacının satış, pazarlama ve dağıtımın yaptığı ürünlerden 84.000 litre ürünü süre sınırlaması olmadan satmayı taahhüt ettiğini, satışın tamamının gerçekleşmesi ile sözleşmenin sona ereceğini, sözleşmenin 12. maddesi gereğince davalı…’ye 50.000.00 TL katkı sağlandığını, davalının iş yerinin kapatarak ticari faaliyetinin sonlandırması nedeniyle ürün satışı yapmaması nedeniyle, müvekkili için sözleşmenin 20. ve 21. maddeleri kapsamında talep hakkı doğduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; 50.000 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren Devlet Bankalarının 1 yıl vadeli USD mevduat hesabına ödediği en yüksek ile birlikte, ödeme günündeki … efektif döviz kuru üzerinden TL olarak, 50.000.00 TL mali yardım/katkı tutarının verildiği tarihten itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte tahsilinin talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı yazılı beyanda bulunmadığı gibi duruşmaya da katılmamıştır.

GEREKÇE:
Dava; açık satış noktası sözleşmesinin Feshi nedeniyle mali yardım ve cezai şart bedellerinin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili davalı ile 12.6.2013 tarihli … Ünvanlı işyeri için Miktar taahhütlü olarak Açık Satış Noktası Sözleşmesinin düzenlendiğini,sözleşmenin 12. maddesi uyarınca işyerinin açılmasına katkı sağlamak için 50.000,00 TL katkı ödendiğini,ancak davalının sözleşmenin 21-22 maddelerine aykırı olarak işyerini kapattığnıı ve ticari faaliyetini sonlandırdığını ileri sürerek mali yardım bedeli ile cezai şartın tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı tebligatlara rağmen savunmada bulunmamıştır.Dava konusu işletmenin bulunduğu yer kira sözleşmesinin davalı adına olduğu, sözleşmede … Klübü adına… olarak davalının imzasının bulunduğu,ruhsatların davalı adına olduğu ,17.8.2013 tarihli fatura ile 50.000,00 TL nin ödenmiş olduğu, dosyaya sunulan yangın raporu ile dava konusu yerde 24.3.2013 tarihinde yangın çıktığı,yangın raporunda yangının elektrik kontağından çıktığının düşünüldüğünün tespit edildiğini, … Mahkemesinin 2015/51 D.iş dosyası ile taşınmazın 24.3.2014 tarihinde çıkan yangın neticesinde iş yerinin kullanılmaz hale geldiği,işleticisinin mükellefiyet kaydının 31.3.2014 tarihine terk edildiğinin Mal Müdürlüğünce bildirildiği, başka bir ticari faaliyetinin olmadığının tespit edildiği, davalı adına ruhsat kaydına rastlanmadığının bildirildiği,davacı defterlerinin bilirkişi vasıtası ile incelendiği,davalı adına borç kaydının olmadığının tespit edildiği görülmüştür.Dava konusu iş yerinin yangın nedeniyle fiilen faaliyetini sürdürmesinin imkansız hale geldiği tespit edilmiş; yangının işletmecinin kusurundan kaynaklandığının tespit edilemediği, borcun ifasının imkansız hale gelmesi nedeni ile TBK 136.maddesi uyarınca cezai şart talebinin yerinde olmadığı, 50.000,00 TL mali yardım bedelinin sözleşme 12.maddesi ve 17.8.2013 tarihli fatura gereği tahsilinin istenebileceği sözleşmede fesih için ihtara yer olmadığı şartının bulunduğu gibi yangın nedeni ile faaliyetin fiilen sona ermiş olduğu, davadan önce temerrüde düşürülmediği gözetilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiş, davalının temyizi sonucu mahkeme kararı … Dairesinin 7.11.2022 gün 2021-476 esas, 2022/1533 sayılı kararı ile “ hüküm fıkrasında HMK 297/2 maddesi uyarınca gerekçeye ait sözlere yer verildiği ve kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile işin esasına girilmeksizin kaldırılarak gönderilmiştir. HMK 353/1. Maddesinde İstinaf aşamasında davanın esası incelenmeksizin kaldırılacak kararlar maddeler halinde sayılmış olup bunlar arasında hükme gerekçe yazılması bulunmamaktadır. Diğer yandan HMK 355. Maddesinde “ incelemede kamu düzenine aykırılık bulunması halinde istinaf dilekçesindeki sebeplerden ayrı olarak resen gözetileceği” belirtilmiştir. … tarafından “hükme gerekçe yazımının kamu düzenine aykırılığı” gerekçe gösterilerek mahkememiz kararları esas yönünden inceleme yapılmaksızın kaldırılmaya başlanmıştır. Oysa “ Kamu Düzeni” demek “Toplumdaki düzenin korunması sosyal , siyasi ve ekonomik düzenin kamu yararına şekillendirilmesi ve bireylerin güvenli bir şekilde bir arada yaşamaları için konulmuş kurallar ve alınmış tedbirler anlamına gelmekte olup,kamu düzeni için toplumun bir arada dirlik , güvenlik ve düzen içinde yaşamasını sağlayacak tedbirlerin alınmasının söz konusu olacağı açıktır. Gerekçeli karar yazımı vakit aldığından tarafların hükmün gerekçesini anlamaları için birkaç cümle ile Hükme gerekçe yazımı senelerdir … tarafından önerilen ve taktir gören ve bugüne kadar kamu düzenine aykırılık ile ilgili … ve diğer daireler tarafından tekit dahi edilmeyen ve hükmün ne olduğunun açıkça anlaşılmasına ve esasen hükmün neden verildiğine ilişkin açıklama içermesi amacı ile yazılmasına , hükmün açık,şüphe ve tereddüt uyandırabileck nitelikte bulunmamasına rağmen; salt … Hukuk Dairesince mahkememizce verilen kararların HMK 297 maddesine aykırılık gerekçesi ile esasa girilmeksizin kaldırılmasının , ayrıca tercihan tekit edilebilecek usule ilişkin bir durumun kamu düzenine aykırı ve denetime elverişli bir kararın bulunmadığı sonucunu ne şekilde doğurduğunun mahkememizce anlaşılamamış olması da gözönüne alınarak , yapılan uygulamanın yargılamanın uzamasına sebebiyet verdiği gibi kaldırmaya esas alınacak nitelikte gerekçe ile hüküm arasında bir çelişkinin bulunmadığı,kamu düzenine aykırılık olması durumunda … ve diğer dairelerce de bunun gözetilmesi gerekeceği değerlendirilerek ; istinaf kararları kesin olduğundan ve yasa gereği uyma yükümlülüğü bulunduğundan yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın kısmen kabulüne, 50.000 TL mali yardım talebinin 15.02.2016 tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline,
50.000 USD cezai şartta ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 3.357,87 TL harcın düşümü ile eksik kalan 57,63 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 3.521,07 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 22.993,75 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan kabule göre hesaplanan taktiren 804,07 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan redde göre hesaplanan taktiren 86,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 01/03/2023

Katip …

Hakim …