Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/736 E. 2023/178 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/736 Esas – 2023/178
T.C.

13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/736 Esas
KARAR NO : 2023/178

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş. ile davalı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında … nolu proje üzerinde anlaşma sağlandığını, söz konusu sözleşmeye göre davalı yana 14.06.2022-06.07.2022 tarihleri arasında 17 iş günü sözleşme esas stant kullanım süresi verildiğini, ancak davalı yanın deney performansı yetersiz kaldığını, kendilerine ayrılan süreyi aşarak 18 iş günü daha stant işgalinde bulunduğunu, müvekkili firmanın akredite bir test kurumu olduğunu, müşterilere sözleşme gönderilir ve onaya müteakip sözleşme şartlarındaki koşullar çerçevesinde hizmet verildiğini, proje bazlı olarak başvuran müşterilere 15+2 iş günü test süreleri ile 6*12 m ölçülerinde …standı verildiğini, yine 15+2 iş günü kapsamında kalacak şekilde müşteri işini tamamladığı zaman ön test yapıldığını, bunlardan 3 adet hava ve 3 adet su testi ücretsiz olduğunu, müşteri bu testleri geçerse ana test tarihi belirlendiğini, yapılan anlaşma uyarınca tüm bu süreç 15+2 iş gününü geçemeyeceğini, somut olayda davalı müşteri, ön testte başarılı olmayın gün uzattığını, bu sebeple olması gerekenden uzun süre kaldığını, bu sebeple müvekkil firma tarafından ön testlerin yüzde %50’si ve süre aşıma ilişkin bedel istediğini, süre aşımının yanı sıra davalı firma ilave ücretleri testler de yaptığını, yine 16.08.2022 tarihli ve … sayılı yazıdan anlaşılacağı üzere ekte sunulduğunu, davalı yana iş bu ilave faaliyetler karşılığında fatura tanzim edilmiş fakat davalı yan bu faturaya karşılık iade faturası tanzim ettiğini, bunun üzerine müvekkil firma tarafından tekrar fatura iade olarak kesildiğini, yine davalı yan tarafından buna da iade faturası tanzim edildiğini belirterek fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı tutarak haklı davalarının kabulüne, davalıların dava konusu yaptığı 149.352,58 TL asıl alacağı takip tarihinden itibaren avans faiziyle ve ferileriyle ödemesi için itirazın iptaline, takibin devamına, İİK m.67/2’ye göre %20’Den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca yapılacak olan işin, davalı müvekkil şirketten kaynaklı sebepler ile uzadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı yanın sözleşme gereği kendi üzerine düşen edimleri tam ve eksiksiz ifa etmediğinden dolayı işin süresi uzadığını, davacının kendi hatasına dayanarak müvekkile sözleşme ile kararlaştırılmamış bir tutarın fatura edilmesini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, zira davalı müvekkil şirket tarafından da haksız keşide edilen faturaların davacı yana usulüne uygun şekilde iade edilmiş ve bu durum müvekkilin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde de açıkça anlaşılabileceğini, davacı yanın haksız iddialarının ispatı için tanık deliline dayanmış olduğunu, eldeki davanın niteliği itibari ile 6100 sayılı HMK Md. 200 gereğince yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini, davacı yanın tanık dinletme taleplerinin muvafakatleri bulunmadığını, davacı yanca, işin süresinde bitirilememesinden dolayı müvekkilin işleri aksadığını, emek, zaman ve para olarak ciddi kayıplarla karşı karşıya kalındığını, müvekkilin aynı zamanda ticari itibarı da zedelenmiş olup tüm bu hususlara ilişkin olarak her türlü alacak ve dava hakları bu aşamada saklı tuttuklarını, davacı yanca, dava dilekçesi ekinde sunulan deney kayıt formları ve numune kabul formları altında müvekkil şirket yetkilisine ait bir imza bulunmamakta olup işbu belgelerin huzurdaki dava açısından delil kabiliyeti bulunmadığını, davacı yanın takibe konu faturayı 18.08.2022 tarihinde iade faturasını keşide ederek davacı yana gönderdiğini, davacı yan ilk faturanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildiği için bu kez 01.09.2022 tarihli faturayı keşide ederek müvekkil şirkete gönderdiğini, aynı hususta ve herhangi bir değişiklik yapmaksızın ikinci kez fatura keşide ederek davalı müvekkili şirketten alacak talebinde bulunan davacı yana ikinci kez düzenledikleri faturalarına karşılık olarak müvekkil tarafından fatura düzenlenerek davacıya gönderildiğini, davacı yanın bu kez yine herhangi bir hesap mutabakatı olmaksızın ve ilk iki faturada herhangi bir değişiklik yapmaksızın 11.10.2022 tarihli ve … numaralı faturayı keşide ettiğini ve bu faturaya karşılık da davalı müvekkil şirket tarafından 12.10.2022 tarih ve … numaralı iade faturası düzenlendiğini, davacı yanın dilekçe ekinde sunduğu mail kayıtlarının da huzurdaki dava açısından herhangi bir delil kabiliyeti bulunmadığını, zira sunulan mail kayıtlarında da iddia olunduğu gibi işin uzamasına davalı müvekkil şirketin sebebiyet verdiği sonucu çıkmadığını, davacı yanın alacak iddiasını yazılı ve kesin delillerle ispat etmesi yasal sorumluluk olduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, davanın ve alacak talebinin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle davacı yanın takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Davacı vekili 14.03.2023 havale tarihli dilekçesi davalı yan ile sulh olunduğunu, davanın konusuz kaldığını tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını beyan ve imza ettiği, davalı vekilinin ise 14.03.2023 havale tarihli dilekçesinde sulh protokolü gereğince dava konusuz kaldığını, davacı yandan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı uyarınca dava konusu edilen tazminat yönünden taraf vekillerinin dava konusu alacağın ödendiği vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını beyan ettikleri anlaşılmakla dava konusuz kaldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 315/1 maddesi uyarınca dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 1.803,81 TL harçtan mahsubu fazla kalan 1.623,91 TL harcın davacıya iadesine,
3-Taraflarca yargılama gideri vekalet ücreti talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/03/2023

Katip ….

Hakim ….