Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/704 Esas
KARAR NO : 2022/968
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 07.08.2013 tanzim ve 19.08.2015 vade tarihli bono ile icra takibi başlattığını, davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibin kötü niyetli başlatıldığını, davacının ve davalının dava dışı …’nin … Bankası Çayyolu Şubesinden 09.07.2012 tarihinde kullandığı krediye kefil olduklarını, takibe konu senedin de davalı tarafından teminat olarak alınmış olduğunu, buna ilişkin protokol bulunduğunu, davaya konu senedin teminat olarak verildiğini, davalının takibinde daacı hakkında haciz işlemleri yaptığını, davalının davacının kızı …’a ait eve dahi borç olmayan senede istinaden hacze gidildiğini, yine davacının yaşlı annesi ….ın evine yönelik haciz ile alacak tahsili çabası içinde olduğunu, davalının kötü niyetli haciz işlemleri yaptığını, dava dışı …’nin … Bankası Çayyolu Şubesinden kullandığı krediye ilişkin teminat olarak verilen takip konusu senet, dava dışı Abdurrahman’ın söz konusu kredi borcunu kapatmasıyla karşılıksız kaldığını, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına esas 07.08.2013 düzenleme tarihli 19.08.2015 vadeli 35.000 TL bedelli senet sebebiyle borçlu olmadığının tespitine ve alacağın %20’den az olmamak üzere davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının kefili olduğu … Bankası tarafından kullandırılmış krediden kaynaklı olarak dava dışı bankanın Ankara …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyadan ilamsız takip başlatılmış olduğunu, her ne kadar davacının iddiaları doğrultusunda dava konusu krediden bahsedilmişse de iş bu kredinin müvekkili ve davacı arasında düzenlenen senet ile bir ilişkinin bulunmadığını, taraflar arasında iş ilişkisi ve arkadaşlık ilişkisi mevcut olduğunu, aralarında borç alış verişi nedeni ile davaya konu senedin düzenlenmiş olduğunu, davaya konu senedin teminat sendi olmadığını, senet üzerinde teminat senedi olduğunu gösterir bir ibaresinin bulunmadığını, davacının iddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava; teminat olarak verildiği ileri sürülen vadesi geçmiş senedin takibe konması nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir .
Davacı vekili, dava dışı … tarafından çekilen banka kredisine davalı ile birlikte kefil olduklarını, … ‘nin kefaletleri karşılığı 7.8.2013 düzenleme 19.8.2015 vadeli 35.000,00 TL lik senedi teminat olarak verdiğini, kendisinin de uzun yıllar arakadaşlık ilişkilerine dayanarak ciro ile davalıya verdiğini,davalının senedin teminat olarak verildiğini bildiğini, usulen takibe koymak istediğini söylediğii için itiraz etmediğini, Ankara …İcra Müdürlüğü …. sayılı dosyası ile takip yapıp 2018 tarihine kadar işlemsiz btraktığını , 2018 yılında kendisinden habersiz yenileyerek … esasını aldığını,kızına ait olduğunu bildiği halde hacze gidildiğini, borcu olmadığı halde mahcup etmek için görüntülerini alıp paylaştığını, kredi borcunun kapatılmasına ve senedin karşılıksız kalmasına rağmen haciz gönderdiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı asil, Ön inceleme duruşmasında davacının arkadaşı olup … ‘yi tanımadığını, kefil ihtiyacı nedeniyle aradaşının isteği ile kefil olduğunu,senedi mağdur olmaması için verdiklerini, ancak borcun 4 yıl ödenmediğini, kendisinin bankalardan kredi çekemediğini, icra dosyasına yaptığı masraflar ve hacizler için takibe koyduğunu,icra masrafının ödenmesi halinde senedi tahsil etme niyetinin olmadığını kefil olduğu borcun an itibarı ile ödenmiş olduğunu takip masraflarının ödenmesi gerektiğini bildirmiştir. Ankara …İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş, 7.8.2013 tanzim 19.8.2015 vadeli 35.000,00 TL lik bono için takip yapıldığı, hacizlere gidilmiş olduğu görülmüştür.Celp edilen kredi sözleşmesinde tarafların kefil konumunda olduğu, Banka cevabından kredi borcunun asıl borçlu … tarafından 31.12.2019 tarihinde ödenip kapatıldığı ,icra dosyasındaki hacizlerin ödeme tarihinden önce olduğu görülmüştür. Davacı Banka tarafından Ankara …İcra Müdürlüğünün 2014/ 7906 sayılı dosyası ile asıl borçlu ve kefiller aleyhine takip yapılmıuş olduğu, davalı tarafça babadan kendisine kalan taşınmaz paylarına haciz koyduğu ileri sürülmüş ise de; gelen tapu ve araç kayıtlarında bu icra dosyası sebebi ile konulmuş haczin olmadığı görülmüştür. Davaya dayanak senedin borç karşılığı verilmediği, kredi kefaleti nedeniyle verildiğinin davalı asil tarafından kabul edildiği,bu nedenle teminat senedi niteliğinde olduğu, davalı tarafça kefalet nedeniyle uğrayacağı zarar için verildiği bildirilmiş ise de zarara uğradığının ispatlanamadığı , davalının davacıyı mağdur etmek için kötü niyetle takip yaptığı kanaatinin hasıl olmadığı, esasen asıl borçlunun krediyi kapatması sorasında hacizlere devam edilmediği ve davaalı asilin senedi tahsil etme niyetinin olmadığı ancak senedin borç karşılığı olmadığını kabul etmekle nakden ibaresi olan senedi talil etmiş olduğu gözetilerek hüküm kurulmuş, davalının temyizi sonucu mahkeme kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin …. sayılı kararı ile “ hüküm fıkrasında HMK 297/2 maddesi uyarınca gerekçeye ait sözlere yer verildiği ve kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile işin esasına girilmeksizin kaldırılarak gönderilmiştir. HMK 353/1. Maddesinde İstinaf aşamasında davanın esası incelenmeksizin kaldırılacak kararlar maddeler halinde sayılmış olup bunlar arasında hükme gerekçe yazılması bulunmamaktadır. Diğer yandan HMK 355. Maddesinde “ incelemede kamu düzenine aykırılık bulunması halinde istinaf dilekçesindeki sebeplerden ayrı olarak resen gözetileceği” belirtilmiştir. Ankara Bölge Adliye mahkemesi 22. Hukuk dairesi tarafından “ hükme gerekçe yazımının kamu düzenine aykırılığı” gerekçe gösterilerek kararlar esas yönünden inceleme yapılmaksızın kaldırılmaya başlanmıştır. Oysa “ Kamu Düzeni” demek “Toplumdaki düzenin korunması sosyal , siyasi ve ekonomik düzenin kamu yararına şekillendirilmesi ve bireylerin güvenli bir şekilde bir arada yaşamaları için konulmuş kurallar ve alınmış tedbirler anlamına gelmekte olup,kamu düzeni için toplumun bir arada dirlik , güvenlik ve düzen içinde yaşamasını sağlayacak tedbirlerin alınmasının söz konusu olacağı açıktır. Gerekçeli karar yazımı vakit aldığından tarafların hükmün gerekçesini anlamaları için birkaç cümle ile Hükme gerekçe yazımı senelerdir Yargıtay tarafından önerilen ve taktir gören bir durum iken HMK 297 maddesine aykırılık gerekçesi görüş değişikliği nedeni ile tekit edilebilecek usule ilişkin bir durumun kamu düzenine aykırı ve denetime elverişli bir kararın bulunmadığı sonucunu ne şekilde doğurduğu anlaşılamamış olup, yapılan uygulamanın yargılamanın uzamasına sebebiyet verdiği gibi kaldırmaya esas alınacak nitelikte gerekçe ile hüküm arasında bir çelişkinin bulunmadığı, taraflar arasındaki davanın kamu düzeni ile ilgisinin ne şekilde kurulduğu anlaşılamamış ise de, istinaf kararları kesin olduğundan ve yasa gereği uyma yükümlülüğü bulunduğundan yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Davanın kabulüne, Ankara …İcra Müd.’nün…. sayılı dosyasında bulunan 07.08.2013 tanzim tarihli 19.08.2015 vadeli 35.000 TL’lik senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin kötü niyetli yapıldığı kanaati hasıl olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 2.390,85 TL harçtan peşin alınan 661,93 TL harcın düşümü ile eksik kalan 1.728,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 716,33 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 844,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 28/12/2022
Katip …
Hakim …