Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/7 E. 2023/50 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/7 Esas – 2023/50
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/7 Esas
KARAR NO : 2023/50

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2022
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.02.2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile … Güvenlik Hizmetleri AŞ arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, davalı şirkel ile davacı İdare arasında imzalanan hizmet almı işi kapsamında çalıştırılan personellerden …’ın işten çıkarılması sonucunda, hem davacı idare hem de yüklenici şirketkarşı taraf aleyhine 4857 sayılı yasadan kaynaklı alacaklar için öncelikle Ankara 26.İcra Müdürtüğünün 2017/11300 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yoluna gidildiğini, İş bu icra dosyasına davacı idare ve davalı şirkel tarafından itiraz edildiğini, Yapılan itiraz üzerine Ankara İ4. İş Mahkemesinin 2017/366 esas sayılı dosyası ile itirazın iplali (işçi ilc işveren ilişkisinden kaynaklanan) davası açıldığını, Ankara 14. İş Mahkemesinin 2017/366 esas, 2019/714 karar sayılı ilimi ile hükme bağlanan alacak kalemleri (kıdem tazminatı ihbar tazminatı. alama gideri ve harç ile ilam vekalet ücreti) Ankara 26.İcra Müdürlüğünün 2017/11300 esas sayılı dosyası ile devam ettiğinden davacı idare tatafladan söz konusu İcra dairesi tarafından tebliğ olunan 13.01.2020 tarihli bakiye borç muhtırasına istinaden 18.796,72 TL yatırıldığını, mahkeme kararı ve yürürlükte olan mevzuat gereği davacı tarafından ödenmek zorunda kalınan alacak bedellerinin üdeme tarihinden İtibaren işleyecek avans faizi ile birlikle davacıya iadesi hususunda arabulucuya başvurulduğunu, davalı ile anlaşmaya varılamadığını, Davalı yüklenici şirket ile imzalanan Teknik Şartaamenin 14.6. maddesine göre ”Yüklenici yürürlükteki İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı elemanların her türlü özlük haklarını karşdamak zorundadır. Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkarılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda tüm sorumluluk yükleniciye ait olduğunu, davalı, ilgili sözleşme, teknik şartname, Borçlar Kanunu ve sair mevzuat gereğince sorumlu olduğunu belirterek davacı tarafından ödenmek zorunda kalınılan 18.796,72 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu dava ile tarafları ve konusu aynı olan Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/545 esas sayılı dosyası ile Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/560 esas sayılı dosyasına davacı kurum tarafından sunulan muavin defter kayıtları incelendiğinde; davadışı işçiye ödenen tazminatların davalı şirkete ait hakedişlerden kesildiği görüldüğünü, muavin defterlerinin sunulduğu dosyalara konu olan ihale sözleşmesi ile işbu davaya konu edilen ihale sözleşmesinin aynı olduğu gözetildiğinde işbu davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, dosya kapsamında dava dışı işçinin tabi olduğu 1192 özel güvenlik görevlisi alımı ihalesi, davacı kurum tarafından asgari ücretin artışı neden gösterilerek feshedilmiş olup işbu dava kapsamında rücuya konu edilen alacak kalemlerinden davacı idare tek başına sorumlu olduğunu, ASKİ’nin kendi sebep olduğu fesihler neticesinde hükmedilen alacak kalemlerini kötü niyetli olarak zarara uğramış olan davacı şirketten tahsil amacı güttüğünü, 22.02.2019 tarihinde resmi gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Hizmetler Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 4857 Sayılı İş Kanununa eklenen fıkra gereği davacı kurumun dava dışı işçiye ödemiş olduğunu iddia ettiği alacak kalemlerini davalı şirketten rücuen tazmin edemeyeceğini, davalı ile davacı kurum arasında akdedilen 10.04.2015 tarihli sözleşmenin imzalanmasından yaklaşık iki ay önce “Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik” 08.02.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini, Taraflar arasındaki sözleşmenin imza tarihinden önce yürürlüğe giren ve hala yürürlükte olan söz konusu yönetmeliğin 5/2 hükmü ile 8’inci maddesi gereği ihale kapsamında ASKİ’nin sevk ve idaresinde çalışan işçilere ait kıdem tazminatı ve diğer tazminatları ödeme yükümlülüğü davacı kuruma ait olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce alınan 24/03/2022 tarihli raporda özetle; “Dava dışı işçinin davalı nezdinde 12.08.2014-21.04.2016 tarihleri arasında çalışmış olduğu, Davaya dayanak iş mahkemesi ilamında hükmedilen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının dava dışı işçinin davalı nezdindeki 12.08.2014-21.04.2016 tarihleri arasındaki hizmet süresine göre hesaplanıp hüküm kurulduğu, Dosyada 12.08.2014-03.08.2015 tarihleri arasında yürürlükte olan sözleşme ile teknik ve idari şartnamelerin olmadığı tespit edilmiş ise de; SGK kayıtları ve davaya dayanak iş mahkemesi ilamından dava dışı işçinin anılan tarihler arasındaki dönemde de davalı yüklenici işçisi olarak çalıştığı anlaşılmış olup; Mahkemece dosyada bulunmayan 12.08.2014-03.08.2015 tarihleri arasında yürürlükte olan sözleşme ile teknik ve idari şartnamelerin dosyaya celbi gerektiği ve celp edilecek bu sözleşme ve şartnamelerin de incelenmesi gerektiği kanaatine varılması halinde anılan belgelerin dosyaya kazandırılmasından sonra ve talep halinde tarafımdan ek rapor düzenlenebileceği, Dosyada mevcut CD içinde yer alan muavin defter kayıtları ve hak ediş belgelerinin incelenmesinden söz konusu kayıtlarda dava dışı işçi için davalının hak edişlerinden kesinti yapıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin yol gösterici ve güncel kararları uyarınca kıdem tazminatından davalının dava dışı işçiyi çalıştırmış olduğu süreyle sınırlı olarak sorumlu olduğu, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinden yine son alt işveren olan davalının sorumlu olduğunun Mahkemece kabulü ihtimaline göre; davacı yanın dava dışı işçi için iş mahkemesi ilamına istinaden 31.01.2020 tarihinde ödemiş olduğu 18.796,72 TL’nin tamamından davalının sorumlu olduğunun hesaplandığı, Davacının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talebinin Mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişiden alınan 05.10.2022 tarihli ek raporda özetle; “Dosyada mevcut tüm belgelerin ve muavin defter kayıtlarının incelenmesinden, dosyada dava dışı işçi için davacı tarafından davalının hak edişlerinden kesinti yapıldığına ilişkin herhangi bir kayda rastlanmadığı, Davalı yanın diğer itirazlarının takdir ve değerlendirmesinin Sayın Mahkeme Hakiminin takdirinde olduğu, Dosyada 12.08.2014-19.03.2015, 20.06.2015-03.08.2015 tarihleri arasında yürürlükte olan sözleşme ile teknik ve idari şartnamelerin bulunmadığı, Takdiri Mahkemeye ait olmak üzere kök raporun Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin yol gösterici ve güncel kararları ışığında hazırlandığı, Dosyadaki belgeler ile dosyada mevcut CD nin tekrar incelenmesi ve ayrıca kök rapordan sonra dosyaya ibraz edilen ve dava dosyasının ekleri olan 7 klasördeki belgelerin tek tek incelenmesi nedeniyle harcanan emek ve mesainin yoğunluğu dikkate alınarak tarafımıza 500,00 TL ek ücret takdirinin Mahkemenin dikkatine sunulduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsiline yöneliktir.
Davacı ile davalı arasında 11.08.2014 tarihli Tahsilat Şubesi ve Atıksu Tesisleri İçin Özel Güvenlik Personeli (144 Kişi) Alımı’na ait, 24.11.2014 tarihli Genel Müdürlük ve Özel Güvenlik Koruma Kapsamında Alınan Yerlerde Özel Güvenlik Hizmeti Alımına Ait, 03.08.2015 tarihli Aski Genel Müdürlüğü ve Birimlerinde Çalıştırılmak Üzere 1192 Özel Güvenlik Görevlisi Alımı’na ait sözleşmelerin akdedildiği, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin sözleşmelerin eki olduğu anlaşılmıştır.
Ankara 14. İş Mahkemesi’nin 2017/366 Esas, 2019/714 Karar sayılı ilamının incelenmesinde dava dışı yüklenici işçisi … tarafından iş bu davanın tarafları aleyhine kıdem ve ihbar tazminatları ile net yıllık izin ücret alacağı talebiyle dava açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün istinaf edilmesi üzerine istinaf davasının inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 23.05.2022 tarih 2020/1099 Esas, 2022/2075 Karar sayılı ilamı kesin olarak ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava dışı yüklenici işçisi …’ın hizmet döküm cetveli Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Davacı kurumdan taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında tüm hakedişler ve yapılan ödemeler dosya içerisine celp edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporu bir bütün halinde incelendiğinde; taraflar arasında düzenlenen 03.08.2015 tarihli hizmet sözleşmesi sonrasında 10 adet hakedişin düzenlendiği, sözleşmede işçi alacaklarından dolayı davacının sorumlu olacağına dair düzenlemenin mevcut bulunmadığı, sözleşme eki teknik şartnamenin 14.6. Maddesinde “…Yüklenici yürürlükteki İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı elemanların her türlü özlük haklarını karşılamak zorundadır. Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkarılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda tüm sorumluluk yükleniciye aittir…” maddesinin yer aldığı, dava dışı yüklenici işçisinin 12.08.2014-21.04.2016 tarihleri arasında 1 yıl 6 ay 1 gün süre ile davalı işçisi olarak çalıştığı, Ankara 14. İş Mahkemesi’nin 2017/366 Esas, 2019/714 Karar sayılı ilamı neticesinde davacı tarafından 31.01.2020 tarihinde 18.796,72 TL’nin ödendiği anlaşılmış olup, davalının sözleşme gereğince ödenen işçi alacaklarından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaflardan birisi işçiye yapılan ödemenin davalı hakedişlerinden ve nakit teminatlardan kesildiği iddiasıdır. Ödeme iddiasının yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilecektir, davalı ödeme iddiasına yönelik olarak başkaca yüklenici işçilerine yapıldığı iddia edilen ödemeleri ileri sürmüş, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamındaki tüm hakedişler ve ödemeler, muavin defter kayıtları celp edildiğinde yapıldığı iddia edilen ödemeler ispatlanmamış olup, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 18.796,72 TL’nin ödeme tarihi olan 31/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 1.284,00 TL harçtan peşin alınan 321,01 TL’nin mahsubu ile bakiye 962,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 321,01 TL peşin harç olmak üzere toplam 401,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 152,25 TL tebligat ve müzekkeri 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.652,25 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/01/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.