Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/689 E. 2022/906 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/689 Esas
KARAR NO : 2022/906

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2022
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.01.2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirketi arasında 18/02/2022 tarihinde üretici sözleşmesi imzalandığını, İlgili sözleşme ile davacı Türk Marka ve Patent Kurumu’nun 2019/05676 Patent numarasıyla tescilli “…” isimli manyetik kemeri “…” markası ile üreterek davalı şirkete satmayı taahhüt ettiğini, Yine sözleşmeye göre davalı şirket, … ürünlerini yalnızca üretici olan davacıdan temin edecek, aynı zamanda ürünlerin patent hakkına sahip olacağını, Buna karşılık davacının ise satımını taahhüt ettiği ürünleri başka ad altında da olsa üretip kendisi veya üçüncü kişiler adına satamayacak veya sattıramayacağını, Sözleşmenin 6. Maddesi, sözleşmenin akdedildiği 2020 yılı içinde davalı şirketin davacıya 20.000 (yirmi bin) adet … marka kemer satın almasını öngörüldüğünü, davacının, davalının satın almayı taahhüt ettiği kemerlerin imali için gerekli işlemlere başladığını, bu doğrultuda yatırım ve harcamalar yaptığını, Ancak davalı şirket tarafından sadece 8.000 (sekiz bin) adet sipariş verildiğini, Davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle davacının büyük meblağlara tekabül eden maddi zararlara uğradığını, Yalnızca üretimi taahhüt edilen kemerlerin imali için satın alınan ham maddelere 79.000,00 TL ücret ödendiğini, ayrıca sipariş verilmemesi sebebiyle davacının büyük ticari zarara uğradığını, davalının, sözleşme hükümlerine riayet etmemesi nedeniyle davacının uğramış olduğu zararlarını tazmin etmesi gerektiğini, Sözleşmenin 10. Maddesi ile taraflar, sözleşmeye aykırı bir davranışta bulunmaları halinde herhangi bir ihtar, ihbar, dava veya icra takibine gerek kalmaksızın diğer tarafa 50.000,00 TL cezai şart ödemeyi üstlendiğini, Davalının, davacı ile aralarında akdettiği sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle öngörülmüş olan cezai şartı ödemesi gerektiğini, Taraflardan birinin sözleşmenin herhangi bir hükmüne aykırı davranışı halinde diğer tarafa sözleşmeyi hiçbir mehil vermeksizin derhal feshetme hakkı tanıyan 9. madde hükmüne istinaden davacı yanca sözleşme feshedildiğini ve davalıdan davacının uğradığı zararların tazmin edilmesi talep ettiklerini belirterek şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın ve 50.000,00 TL cezai şartın davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek ticari (avans) faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap verilmediği anlaşılmıştır
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Davacı hakkında yapılan tacir araştırmasında, Başkent Vergi Dairesi Müdürlüğü cevabında davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, Ankara Ticaret Odası yazı cevabında ise davacının kaydının olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 1/(1) maddesinde “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-c maddesine göre, görev hususu dava şartlarından olup aynı kanunun 115. maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve gözetilmesi gerekmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir.
Eldeki dava dosyasının incelenmesinde; taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi ilişkinden kaynaklanmış olup TTK 4. Maddede sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, ticaret odası kaydını mevcut bulunmadığı, işin mahiyeti gereğince ticari işletme boyutunda da olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine, HMK 2. madde gereğince talep halinde genel görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/12/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.