Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/688 E. 2022/905 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/688 Esas – 2022/905

T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/688 Esas
KARAR NO : 2022/905

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2022
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.01.2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının göndermiş olduğu ihtarnamede ikrar da ettiği üzere … ve …plakalı 2 adet araç davacıya her türlü bakım, onarım, kaporta, motor ve şanzıman revizyon, ezcümle komple araç restorasyonu yapılması adına teslim edildiğini, Bahse konu araçlar ticari faaliyet kapsamında maden işletmeciliğinde kullanıldığını, araçların teslim anındaki fotoğraflarından açıkça görüleceği üzere davalı firma tarafından yapılan faaliyet neticesinde hem kaporta hem mekanik hem de motor-şanzıman açısından kullanılmaz halde geldiklerini ve bu vaziyette çekici beraberinde davacıya teslim ettiklerini, buna karşın davacı ilgili araçları, makul sürenin çok daha altında bir mühlet içerisinde, sıfırlama işlemi olarak adlandırılan restorasyon işlemlerini gerçekleştirdiğini ve bu kapsamda ilgili araçların tüm kaporta yüzeyleri değişim, onarım, astar, kat astar ve akabinde boya işlemlerine tabii tutulduğunu, Kaporta yüzeyleri kusursuz bir seviyeye gelen araçlar, salt olarak kozmetik değil aynı zamanda mekanik anlamda da işlemlere tabii tutulduğunu, bu kapsamda: yürüyen aksam olarak nitelendirilen ön ve arka takımlar sıfırlandığını, tüm burç, rot, rot başları ve amortisör sistemleri sıfırlandığını, en önemli kalem olarak ise ilgili araçların motor ve şanzımanları revize edilerek, ilgili araç kusursuz bir hale getirildiğini, davalı firma, davacı tarafından yerine getirilen eksiksiz iş karşılığında üzerine yüklenen edimi yerine getirmediğini, davacı tarafça düzenlenen 20.07.2022 tarih ve GIB2022000000163 nolu KDV dahil 126.260,00 TL bedelli fatura tebliğine karşın herhangi bir ücret ödemesi gerçekleştirmediğini, Söz konusu fatura davalı şirkete 18.08.2022 tarihinde tebliğ olunduğunu, davalı tarafça …. yevmiye nolu ihtar ile faturaya itiraz edildiğini, bu itirazın da gerçeğe aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile şimdilik, 100.00 TL alacağın, davalı tarafça ödenmesi gereken arabaların teslim edildiği 16.04.2022 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunduklarını, Taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş olarak nitelendirilmesi de doğru olmadığından görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, Dava konusu fatura konusu edildiği halde alacak konusu edilen tutar üzerinden değilde belirsiz alacak olarak açılmış olması da davanın usulden reddi sebebi olduğunu, Davacının alacağını tahsil etmek için açmış olduğu davaya talep ettiği ihtiyati tedbir kararı, davanın sonucuna etki edecek ve davalıyı zarara uğratabilecek nitelikte olan bir karar olduğunu, Bu nedenle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, Davacı tarafın ihtarnamede davalının ikrar ettiğini iddia ettiği hiç bir beyan yoktur. Bu tamamen davacının davasını ispatlamak ve mahkemeyi yanıltmak için kendisinin kurguladığı bir durum olduğunu davalıya gönderilen ve karşılığı olmayan faturanın kabul edilmemesi nedeniyle ihtar düzenlenmiş olup, davalının da hukuki ilişkinin oluşmadığı ve faturayı da kabul etmediğini süresi içerisinde beyan ettiğini, Dava konusu edilen fatura yalnızca davacı tarafça kesilen davalı tarafından kabul edilmeyen bir fatura olduğunu, Davacının iddia ettiği araçların restorasyon işlemlerini yaptığı ve bu kapsamda kalem kalem işlerin yapıldığı iddia edilse de bu durum bahsedildiği gibi olmadığını, Araçlara hiç bir işlem yapılmadığını, İspat yükü davacı da olduğu için bu beyanların hiçbirini kabul etmediklerini, Taraflar arasında sözleşme olmadığını, dava dilekçe ekine konu edilen görselleri de kabul etmediklerini, işlem yapıldığını gösterir hiç bir delil bulunmadığını, Davacının iddia ettiği fatura da gerçeği yansıtmadığını davacı tarafla davalı arasındaki ilişki ticari nitelikte olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava araç tamirinden (eser sözleşmesi) kaynaklanmaktadır.
Davacı hakkında yapılan tacir araştırmasında, Yenimahalle Vergi Dairesi Müdürlüğü cevabında davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası yazı cevabında kaydın mevcut olduğu, Ankara Ticaret Odası yazı cevabında ise davacının kaydının olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 1/(1) maddesinde “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-c maddesine göre, görev hususu dava şartlarından olup aynı kanunun 115. maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve gözetilmesi gerekmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir.
Eldeki dava dosyasının incelenmesinde; taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi ilişkinden kaynaklanmış olup TTK 4. Maddede sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davacının işletme esasına göre defter tuttuğu, ticaret odası kaydını mevcut bulunmadığı, işin mahiyeti gereğince ticari işletme boyutunda da olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine, HMK 2. madde gereğince talep halinde genel görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/12/2022