Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/651 E. 2023/509 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/651 Esas – 2023/509
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2022/651 Esas
KARAR NO : 2023/509

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/10/2022
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/03/2022 tarihinde davacı müvekkili … sevk ve idaresindeki ve davacı müvekkiline ait … plakalı araca, davalı … sevk ve idaresinde olan maliki diğer davalı … olan … plakalı aracın çarptığını ve müvekkiline ait aracın büyük hasar görmesine neden olduğunu, kaza tarihinde davacı müvekkilinin aracının … model hatasız ve hiçbir değişeni boyası olmayan bir araç olduğunu, kural ihlali sebebiyle kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … A.Ş. tarafından 29/05/2022 bitiş tarihli … numaralı poliçe ile sigortalandığını, kaza nedeniyle aracında değer kaybı olduğunu, yine müvekkilinin araç mahrumiyet zararına da maruz kaldığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak şimdilik, araçta oluşan değer kaybına ilişkin olarak 100,00 TL tazminatın tüm davalılardan kaza tarihi olan 21/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte, araçtan mahrum kalma tazminatının ise davalı … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, davacının haksız fiil nedeniyle uğradığı tüm zarar karşılandığını, davacının bu hususlara ilişkin başvurusunda hukuki yarar bulunmadığını, atfedilen kusurunun kabulüne olanak bulunmadığını, araç mahrumiyet zararının da kabul edilebilir olmadığını, davacının iddiasını kanıtlamak zorunda olduğunu, avans faizi talebinin de haklı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … poliçe limitinin 50.000,00TL olduğunu, davacının kasko sigortacısı … A.Ş.’ye yapılan 50.000,00 TL maddi hasar ödemesi ile poliçe limitinin tükendiğini, araç mahrumiyet zararının da poliçe teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; çift taraflı trafik kazası nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta oluşan araç mahrumiyet zararının kazaya karışan … plakalı aracın davalı araç sürücüsü ile malikinden; değer kaybı zararının ise davalı araç sürücüsü, araç maliki ve … poliçesi kapsamında sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların göstermiş oldukları deliller toplanmış, davacıya ait araca dair tramer kayıtları, trafik tescil bilgileri ile ilgili sigorta şirketinden poliçe ve hasar dosyaları celp edilmiş, kusur ve hasar konularında uzman makine mühendisi ile sigortacılık uzmanı bilirkişilerden rapor alınmış olup düzenlenen 21/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… plakalı araç/otomobil sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK’nın 57/a, 84/h madde bentleri ile Trafik Yönetmeliği’nin 109/a ile 157/a-8 madde bentlerine aykırı hareketleri ve trafik kazasına sebep olmakla olayda birinci derecede etken (ve %75, yüzde yetmiş beş oranında kusurlu) olduğu, … plakalı araç/otomobil sürücüsü …’nın 2918 sayılı KTK’nın 52/a madde bendi ile Trafik Yönetmeliği’nin 101/a madde bendine aykırı hareketi ve olaya katkıda bulunmakla olayda ikinci derecede etken (ve %25 yüzde yirmi beş oranında kusurlu) olduğu, davacının olay tarihi itibariyle aracında oluşan reel değer kaybı zararının kusur oranları dahilinde 37.500,00-TLx0.75=28.125,00-TL olduğu, davalı … şirketi tarafından değer kaybı zararına ilişkin 11.799,89-TL ödendiğinin beyan edildiği, ancak ödemelere ilişkin dosya muhteviyatında doküman sunulmadığı, poliçe ve ödeme dekontlarının sunmasının ardından davacının değer kaybına ilişkin bakiye zararı ile poliçe limitleri dahilinde sorumluluğuna ilişkin değerlendirmelerin yapılabileceğini, davacının olay tarihi itibariyle aracında oluşan hasara bağlı makul onarım süresince mahrumiyet zararının kusur oranları dahilinde KDV dahil 5.250,00-TLx0.75=3.937,50-TL olabileceği, davacının araç mahrumiyete bağlı tazminat talebinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçeleri teminatları dışında olduğu” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmasına karar verilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketine … poliçesi kapsamında 29/05/2021-2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalı olmakla poliçenin 21/03/2022 olan kaza tarihini kapsadığı ve kaza tarihinde poliçe teminat limitinin araç başına maddi 50.000,00 TL kadar olduğu ve trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğu anlaşılmış olup alınan bilirkişi raporundan davaya konu trafik kazası neticesinde davacıya ait … plakalı araçta 37.500,00 TL tutarında değer kaybı oluştuğu ve davalı araç sürücüsünün kusur oranına denk gelen 28.125,00 TL değer kaybı zararından davadan önce yapılan 11.799,89 TL miktarlı ödeme düşüldüğünde davacının bakiye değer kaybı zararının 16.325,11 TL kadar olduğu anlaşılmış olup bu zararın tazmininden de kural olarak her ne kadar … sigortacısı davalı … A.Ş. ile davalı araç sürücüsü … ile maliki … müştereken ve müteselsilen sorumlu iseler de davacı tarafından eldeki dava … poliçesine dayalı olarak ikame edilip davalı … A.Ş. vekilince sunulan kayıt ve belgelerden de davalı … A.Ş. tarafından … poliçesi kapsamında davacının sigortacısına 50.000,00 TL hasar ödemesi yapıldığı ve poliçe teminat limitinin tükendiği anlaşıldığından, davalı … A.Ş.’den … poliçesine dayalı talepte bulunulması imkanı kalmamış olup bu nedenle, 16.325,11-TL değer kaybının davalılar … ile …’dan 21/03/2022 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı … A.Ş. bakımından fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. Davacının, davalı … A.Ş. dışındaki davalılara yönelik araç mahrumiyet zararına yönelik talebine gelince; davacının makul onarım süresince aracından mahrum kalması sebebiyle uğradığı zararının davalı araç sürücüsü ile malikinden genel hükümler kapsamında talep edebileceği sabit olup hükme esas alınan bilirkişi raporundan davacının dava konusu trafik kazası sebebiyle 5.250,00 TL tutarında araç mahrumiyet zararına maruz kaldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle; davacının davalı araç sürücüsünün kusuruna denk gelen 3.937,50 TL araç mahrumiyet zararının davalı araç sürücüsü … ile maliki …’dan tazmini talebinin haklı olduğu değerlendirilmiş, belirlenen bu miktar kadar araç mahrumiyet zararının davalılar … ile …’dan 21/03/2022 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere, davalı … A.Ş. yönünden poliçe teminat limitinin tükendiği anlaşıldığından fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. Bu bağlamda, her ne kadar borcu söndüren delillerin her aşamada değerlendirilebileceğine tereddüt bulunmamakta ise de, davalı sigorta vekilince gerek cevap dilekçesinde gerekse mahkememizin 24/01/2023 tarih ve 2 nolu ara kararı gereğince verilen kesin süreye ve buna bağlı olarak usulüne uygun yapılan meşruhatlı tebligata rağmen rücu ödemelerine dair belgelerin sunulmadığı, davacının da mevcut duruma göre talep artırım dilekçesini sunduğu, bunun üzerine davalı sigorta vekilinin yargılamanın son aşamasında rücu ödemelerine dair kayıtlarını sunduğu anlaşılmış olup davacının kendisine yapılmayan rücu ödemelerinden tek başına haberdar olmasına olanak bulunmadığı gibi mevcut durumda davacının dava dilekçesini takiben talep arttırım dilekçesi ile davalı … A.Ş.’den talepte bulunmasına da davalı sigortanın kendi davranışının neden olduğu anlaşıldığından TMK’nın 2/2. madde hükmü de nazara alınarak yargılama giderleri bakımından takdiren davalı … A.Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ve davacı ile davalı sigorta arasında geçerli zorunlu arabuluculuk ücretinden davalı … A.Ş.’nin sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekmiş, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-16.325,11-TL değer kaybının davalılar … ile …’dan 21/03/2022 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-3.937,50-TL araç mahrumiyet zararının davalılar … ile …’dan 21/03/2022 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazlaya dair istemin reddine,
4-Alınması gereken 1.384,13 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL ve ıslah harcı 343,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 960,43 TL harcın davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 343,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 504,40 TL’nin davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 544,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.940,00 TL olan yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarakdavacıya verilmesine,
8-Davalı … A.Ş. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği …. tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.600,00 TL arabulucu ücretinin davalı … A.Ş’dan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı asillerin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …. Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
11/07/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸