Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/603 E. 2023/275 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/603 Esas
KARAR NO : 2023/275

HAKİM : … …

KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2022
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunu ve kooperatif üyeliğinden doğan borçlarını davacı kooperatife ödemediğini, bu nedenle aleyhine …. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borcun tamamına haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, borçlunun borcun tamamına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itiraz nedeniyle itirazın iptalini talep etme gereğinin hasıl olduğunu belirterek davalının (borçlunun) haksız ve yersiz olarak yaptığı …. sayılı dosyaya vaki itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının (borçlunun) %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, davalıların davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, davacının açmış olduğu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalıların murisi olan kooperatif ortağı …’nün 07/09/2015 tarihinde geçmiş yıllara dair tüm aidat borçlarını peşin ödeyerek makbuzlarını kooperatiften aldığını ve tüm borçlarını kapattığını, devamında davacı kooperatif tarafından 2014 yılında alınan … Kararı gereğince yönetim kurulu tarafından “… aidatların tamamını ödemiş olduğundan üyenin istifasının kabulüne ve … nolu üyelikten düşürülmesine yönetim kurulunca oy birliği ile karar verilmiştir.07/09/2015…” şeklindeki karar ile müvekkilin murisinin kooperatif ortaklığının sona erdiğini, muris …’nün kooperatif ortağı olmadığını, hiçbir toplantıya, genel kurul toplantısına katılmadığını, çağrılmadığını, bugüne kadar borcu olduğuna dair ihtar da gönderilmediğini, davaya konu icra takibinde istenilen 2018 yılı aidatının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, borcun olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine, davacı alacaklının alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, davaya dayanak … sayılı takip dosyası celp edilmiş, davalı kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
… sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı kooperatif tarafından davalılar aleyhine “… kooperatif üyeliğinden Kasım 2017-Ağustos 2018 dönemi aidat alacağı” açıklamasıyla 5.000,00 TL asıl alacak, 352,50 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 5.352,50 TL alacak üzerinden 30/09/2021 tarihinde başlatılan icra takibinin, davalıların itirazı üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 01/02/2023 tarihli bilirkişi raporundan özetle; “davalı … (mirasçıları …, … ve …)’nun davacı kooperatife olan aidat borcu sorumluluğunun, davacı kooperatif yönetim kurulu kararı ile kooperatif ortaklığından ayrıldığı, 07/09/2015 tarihine kadar devam edeceği, istifa tarihinden sonraki döneme ait aidat borcundan sorumlu olmayacağı, davacı kooperatif tarafından …’nün mirasçıları …, … ve … ile ilgili olarak … esas sayılı icra dosyası ile yapılan icra takibine konu alacağın ise 07/09/2015 istifa tarihinden sonra, …’nün kooperatif üyeliğinden kaynaklanan (Kasım 2017/Ağustos2018) dönemi aidat alacağı olarak yer aldığı, bu sebeple davacı kooperatifin takip konusu Kasım 2017/Ağustos 2018 dönemi ile ilgili olarak davalılardan herhangi bir alacağının söz konusu olmadığı” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalıların murisi …’nün davacı kooperatif ortağı iken 31/08/2015 tarihinde istifa dilekçesini elden kooperatife sunarak kooperatif ortaklığından istifa ettiği, kooperatif yönetim kurulunun 07/09/2015 tarihli toplantısında da davalıların murisi …’nün 23/02/2014 tarihli … kararı gereği ödemesi gereken aidatlarını ve 05/07/2015 tarihli … kararı gereği ödemesi gereken 6.000,00 TL miktarlı aidatının tamamını ödediğinden istifasının kabulüne dair karar verildiği anlaşılmıştır. Kural olarak olarak, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun’un 13.maddesinde ortağın ana sözleşmeye uygun olarak yapacağı isteğe rağmen kooperatifin istifayı kabulden kaçınması halinde ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiştir. Ortağın istifa bildirimi, yenilik doğurucu nitelikte olup, kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. Ortağın yenilik doğurucu nitelikteki istifa iradesini kooperatife duyurması, ortaklıktan çıkmanın gerçekleşmesi için yeterlidir. Somut olayda, davalıların murisinin istifa iradesinin davalı kooperatife ulaştığına ve kooperatif yönetim kurulunca da istifanın kabul edildiğine dair 07/09/2015 tarihinde karar verildiğine tereddüt bulunmamasına göre bu tarihten sonraki döneme ait kooperatif aidat borçlarından davalıların sorumlu tutulmasına olanak bulunmamaktadır. Eldeki davaya dayanak icra takibine konu aidat alacağı ise, istifa tarihinden sonraki döneme, somut olarak, Kasım 2017-Ağustos 2018 dönemine ilişkin olup mevcut hukuki durum karşısında davacı kooperatif üyesi olan davalıların murisinin kooperatiften istifa ettiği ve istifası da kooperatifçe kabul edildiği halde istifadan sonraki döneme ait takipteki aidat miktarını, kooperatifle üyelik bağı kalmayan davalıların murisinden talep edemeyeceği, bu nedenle davalıların icra takibine itiraz ve savunmasının yerinde olduğu kanaatine varılarak, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 91,41 TL harçtan mahsubu ile 88,49‬ TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.352,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği …. tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.600,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Talep halinde davacının ve davalının artan avansının iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
18/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸