Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/541 E. 2022/619 K. 18.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/541 Esas
KARAR NO : 2022/619

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2022
KARAR TARİHİ : 18/08/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı şirket arasında 05/03/2021 tarihli araç kiralama filo yönetimi hizmet sözleşmesi ile 2020 model… model aracın 1 yıllığına, 09/09/2021 tarihli araç kiralama filo yönetimi hizmet sözleşmesi ile ise ;…marka aracın kiralandığını ve araçların teslim edildiğini, ancak davalının araç kira bedellerini ödemediğini, gönderilen faturalara da itiraz etmediğini, başlatılan icra takibine ise itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın haksız olduğunu, davacının kaçma hazırlığında olduğunu, itirazın haksız, alacağın da likit olduğunu bildirerek, öncelikle teminatsız, olmaz ise uygun görülecek bir teminat karşılığında davalının taşınır, taşınmaz tüm malları ile üçüncü kişilerdeki alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına, davalının Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibe itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Usul ekonomisi gözetilerek davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemenin görevli olması Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.) “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” (HMK 115. md.).
HMK 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmekte olup görev yönünden bu incelemenin en erken değil, en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
Konuya ilişkin HMK 138. maddenin Kanun gerekçesi şöyledir: “Usule ilişkin hususlar, şeklî nitelik taşıdıklarından yargılamanın başında, dosya üzerinden de incelenerek karara bağlanabilir. Ancak, mahkeme, kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa, bunu da tahkikat aşamasında değil, ön inceleme oturumunda yapacaktır. Böylece dava şartları ve ilk itirazlarla ilgili sorunların, en geç tahkikat başlamadan, ön inceleme duruşması sonunda karara bağlanması amaçlanmıştır.” Bu gerekçe ile de her aşamada görev hususunun incelenebileceğine açıklık getirilmiştir. Son tahlilde kanunda açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden henüz taraflara tebliğ yapılmadan tensip aşamasında dahi mahkemenin görevsiz olması halinde usulden red kararı verilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır (Emsal: Yargıtay HGK’nın 11/04/2019 tarih ve 2017/15-2141 E., 2019/442 K. sayılı ilamı).
Somut uyuşmazlıkta; iddianın ileri sürülüş şekline göre davaya dayanak icra takibine konu alacağın, taraflar arasında imzalanan “Araç Kiralama Filo Yönetimi Hizmet Sözleşmesi” isimli iki ayrı sözleşmeden kaynaklandığı, bu sözleşmelerde davacının kiraya veren, davalının kiracı olarak taraf bulunduğu ve sözleşmelerin, belirtilen sair araçların davacı tarafından davalıya kiralanmasını konu edildiği anlaşılmıştır. Taraflarca mezkûr sözleşmeler hizmet sözleşmesi olarak isimlendirilmiş ise de, sözleşme hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sözleşmelerde sürücülü araç temini hizmeti verilmediği gibi (Karş. Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu …09.2014 T. 2014/1516 E., 2014/1864 K; Yargıtay 6. HD 25.02.2015 T., 2015/452 E., 2015/1855 K; Yargıtay 20. HD 12.12.2016 T., 2016/14060 E., 2016/11971 K.), sözleşmelerin başka suretlerde de hizmet sözleşmesi özelliklerini taşımadığı ve hukuki niteliği itibariyle 6100 sayılı TBK’nın 299 vd. hükümlerinde düzenlenen kira sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır (TBK md. 19/1). Sonuç olarak; uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, tarafların sıfatına ve dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Hal böyle olunca; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur (Emsal: Yargıtay 3. HD.’nin 12/09/2019 tarih ve 2017-8336/6596 sayılı ilamı, Ankara BAM 15. Hukuk Dairesi’nin 12/01/2021 tarih ve 24/30 sayılı ilamı ile 23/12/2020 tarih ve 1885/1742 sayılı ilamı).
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi.18/08/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı