Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/522 E. 2022/618 K. 29.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/522 Esas – 2022/618
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/522 Esas
KARAR NO : 2022/618

DAVA : Sigorta (… Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 29/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (… Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … ile davalı şirket … … ve Emeklilik A.Ş arasında 17/03/2020 tarihinde 12848238 numaları İstediğin … Sigortası Poliçesi tanzim edildiği, poliçenin tanzim tarihinde herhangi bir sağlık problemi olmayan müvekkilinin 20/08/2020 tarihinde sağ gözünde görme kaybı şikayetiyle başvurduğu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesinde yapılan tahlil ve tetkikler neticesinde 02/09/2020 tarihinde davacı …’e (MS multipl Skleroz) kesin tanısı konulduğunu ve tedaviye başlandığını, 14/01/2021 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuran müvekkiline 21/21/2021 tarihinde 249.000,00 TL ödediğini, ancak ödeme sürecini uzatan davalının kötü niyetli olduğunu, geçen zamanda müvekkilin faiz yönünden zararının olduğunu bildirerek, sigortalı davacı müvekkili …’e ödenen “Tehlikeli Hastalıklar Teminatı” olan 249.000,00 TL’nin rizikonun gerçekleştiğinin davalı şirkete bildirdiği 14/01/2021 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi olan 8.000,00 TL’nin müvekkil …’e ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Usul ekonomisi gözetilerek davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemenin görevli olması Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.) “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” (HMK 115. md.).
HMK 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmekte olup görev yönünden bu incelemenin en erken değil, en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
Konuya ilişkin HMK 138. maddenin Kanun gerekçesi şöyledir: “Usule ilişkin hususlar, şeklî nitelik taşıdıklarından yargılamanın başında, dosya üzerinden de incelenerek karara bağlanabilir. Ancak, mahkeme, kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa, bunu da tahkikat aşamasında değil, ön inceleme oturumunda yapacaktır. Böylece dava şartları ve ilk itirazlarla ilgili sorunların, en geç tahkikat başlamadan, ön inceleme duruşması sonunda karara bağlanması amaçlanmıştır.” Bu gerekçe ile de her aşamada görev hususunun incelenebileceğine açıklık getirilmiştir. Son tahlilde kanunda açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden henüz taraflara tebliğ yapılmadan tensip aşamasında dahi mahkemenin görevsiz olması halinde usulden red kararı verilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır (Emsal: Yargıtay HGK’nın 11/04/2019 tarih ve 2017/15-2141 E., 2019/442 K. sayılı ilamı).
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır. Aynı yasanın 3/l. maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ile davalı arasında imzalanan özel … sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. … sigorta sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. Bu nedenle, davacı tüketici olup, davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesinin bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak (Emsal: Ankara BAM 13. HD.’nin 02/05/2019 tarih ve 684/777 sayılı ilamı); 6102 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun (HMK) 114/1-c ve 115. maddesi gereği dava şartı yokluğundan mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, HMK’nın 138. maddesi gereğince dosya üzerinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.29/07/2022