Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/490 E. 2023/54 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/490 Esas
KARAR NO : 2023/54

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/07/2022
KARAR TARİHİ : 27/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin taşıma alanında hizmet verdiğini, davalı ile davacı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı tarafın talepleri üzerine verilen taşıma hizmeti neticesinde davacı şirketin, davalı borçludan bakiye cari hesap 1.337,33 EURO tutarında alacağı bulunduğunu, davacı şirket, davalı/borçluya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğunu, ancak davalı/borçlu, söz konusu sözleşmeden kaynaklanan hizmet bedelini eksik ödediğini, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak müracaat edildiğini, herhangi bir olumlu netice elde edilemediğini, bunun üzerine davalı tarafa karşı Ankara 16. İcra Müdürlüğü 2021/8318 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun itirazı üzerine söz konusu takip durduğunu, akabinde Ankara Arabuluculuk Bürosu 2021/104288 dosya numarası ile Arabuluculuk başvurusu yapıldığını, anlaşma sağlanamadığını, Davalı borçlu borcunu ödemediğini, borca, takibe, faize ve tüm fer ilerine itiraz ettiğini, davalı şirkete sunulan taşıma hizmeti eksiksiz olarak yerine getirildiğini ve ödenecek bedel konusunda mutabık kalınıldığını, Bedele ilişkin mutabakat sağlandığı ve davaya dayanak icra takibine ilişkin bedelin eksik ödenmiş olduğu hususunun da davalı şirket kabulünde olduğu belirterek itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bu davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmediğini, bu nedenle, davanın öncelikle hak düşürücü süre nedeni ile usulden reddini talep ettiklerini, davacı şirketin talebinin zamanaşımına uğradığını, davalının Türkiye’nin önde gelen ajanda, defter, takvim ve lüks kutu üreticisi olarak faaliyet gösterdiğini, davalının yurt içi ve yurt dışında birçok müşterisi bulunduğunu, davacı firmadan aldığı hizmetlerden birisi de, davalının Almanya’da aynı sektörde faaliyet gösteren … firması ile yapmış olduğu işbirliği çerçevesinde defterlerin Almanya’ya taşınması olduğunu, davalıya ait ürünlerin kötü taşınması nedeni ile, ürünler ciddi şekilde hasar gördüğünü, bu hasar nedeni ile, … firmasına iade faturası kesmek zorunda kalınıldığını ve firma, davalı şirket ile bir daha çalışmadığını, Davacının kötü ifası nedeni ile yıllık yaklaşık 40.000 – 50.000 EURO potansiyel iş/kar kaybı sonucu doğduğunu, Bu nedenle davacı tarafından verilen zararın büyüklüğü dikkate alındığında, davacının davalı şirketten hâlâ alacağı olduğunu iddia etmesi kabul edilebilir olmadığını, sevkiyata dair, davalı şirketin Almanya’daki müşterisi tarafından, hasarlı teslime dair mail iletildiğini, davalı şirket çalışanı tarafından bu mail, 14.08.2015 tarihinde davacı şirket yetkilisine iletilerek, kolilerin hasarlı teslim edildiği bildirildiğini, taşıma esnasında görülen hasardan davacının sorumlu olduğunu, eğer davacının aksi yönde bir iddiası var ise malları Almanya’da hasarsız şekilde teslim ettiğini ispat etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 14/12/2022 tarihli raporda özetle; “bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edilmediği yönündeki itirazda karar sayın mahkemenize ait olmak üzere, Hasarlı taşımaya ilişkin yeterli bilgi, belge ve deli! eksiktir. CMR de hasar kaydının düşülmemesi, şoför imzalı tutanağın bulunmaması, araç üstünde hasar resimlerinin olmaması, bazı ürünlerin hasarsız olması ve hasarın nerede gerçekleştiği tespit edilmeden taşımacının sorumlu olduğu kanaatine varılamayacağı Eğer bahsi geçen hasarlı taşımanın gönderi şekli CPT olup olmadığı dosyadan tespit edilememektedir. CPT olması durumunda ise davalının hasarı davacı taraftan talep etme hakkı bulunmamaktadır. İhracatta yapılan gönderi şekli her ne olursa olsun satıcı ya da alıcının nakliye sigortası sorumluluğunu yerine getirmedi hasarlı taşımaya ilişkin CMR 32/4 maddesi ile zaman aşımı uygulanamaz hükmü yer almakta olup takdir mahkemenizindir. Bahsi geçen alacağın Fransa CIP taşımasından kaynaklandığı ve taşımanın eksiksiz ve tam olarak gerçekleştirildiği, davalının ödemeyi 40 gün sonra ve sorumluluğunda olmayan sigorta yapma görevini üstlenerek eksik ödeme yaparak kötü niyetli davrandığı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptaline yöneliktir.
Davacı, davacı şirketin taşıma alanında hizmet verdiğini, davalının taşıma işinden kaynaklı olarak bakiye 1.337,33 Euro tutarında borcu bulunduğunu bahisle başlatılan takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise süresinde sunduğu cevap dilekçesinde, alacağın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise taşınan emtianın hasarlı olarak taşındığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Ankara 16. İcra Dairesi’nin 2021/8318 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine 28.04.2017 tarihinde yetkisiz icra dairesi olan Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6564 Esas sayılı takip dosyasında 1.218,00 Euro asıl alacak 119,33 Euro işlemiş faiz toplamı 1.337,33 Euro üzerinde ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-146 Esas, 2021/835 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “…Öncelikle belirtilmelidir ki; hem mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6762 sayılı TTK) hem de yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı TTK) hükümleri, 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) anlamında içinde yabancılık unsuru bulunmayan hâllerde uygulanacaktır. Yabancılık unsuru bulunan uyuşmazlıklarda ise öncelikle Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası sözleşme hükümleri (CMR, CIV/CIM) doğrudan tatbik edilecek; ayrıca MÖHUK hükümlerine göre tarafların yapmış oldukları hukuk seçimleri de dikkate alınacaktır….” şeklinde olup, eldeki uyuşmazlıkta yabancılık unsuru bulunması nedeniyle Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavale Sözleşmesi (CMR) uygulanacağı tabidir.
CMR Sözleşmesinin 32/1. maddesinde “…Bu Sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir…” hükümleri bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamının bir bütün halinde incelenmesinde; tarafların kabulünde olduğu üzere taraflar arasındaki taşıma işinin 2015 yılı Ağustos ayı içerisinde yapıldığı, davalının hasar iddiasına konu fotoğrafların ise 08.10.2015 tarihli oluğu ve en geç bu tarihte taşımaya konu emtianın ulaştığının kabul edilmesi gerektiği, yine 09.10.2015 tarihinde kısmen ödemenin gerçekleştiği anlaşılmıştır. Davada uygulanması gerekli olan CMR Sözleşmesinin 32/1. Maddesinde bu sözleşme gereğince yapılan taşımalardan kaynaklı davaların 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu açıklanmış olup, yetkisiz icra dairesinde takibin 28.04.2017 tarihinde başlatıldığı anlaşılmakla alacağın zamanaşımına uğradığı kabul edilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan toplam 401,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 222,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/01/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.