Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/481 E. 2022/615 K. 29.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/481 Esas
KARAR NO : 2022/615

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ : 29/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı arasında Sabit Faizli Konut Finansman Kredisi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmeden doğan borcun ödenmemesi üzerine davalıya 06/06/2016 tarihinde ihtarname gönderildiği, ihtarname gönderilmesine rağmen davalı/borçlu tarafından borcun ödenmemesi nedeniyle Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu, takiben ikame ettikleri davada Ankara …Tüketici Mah. 01/10/2020 tarihli, 2019/421 E., 2020/255 K. Sayılı karar ile taraflarınca yapılan posta ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.070,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranı dikkate alınarak 1.015,32 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.371,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı gider avansından kullanmayan kısmının HMK’nun 333 ve HMKGAT’nin 5/1. Maddeleri uyarınca, davacı tarafa iadesine hükmedilmiş olmasına rağmen, Ankara …İcra Dairesi’nin … Esas numaralı dosyasında düzenlenen sıra derece kararında alacaklı oldukları miktarın 52.776,86 TL olarak hatalı şekilde hesaplandığını, bu miktara yukarıda sayılan giderler dahil edilmediği gibi kararda yer alan icra inkar tazminatının da sıra cetveline esas alınan dosya kapak hesabında dikkate alınmadığını, gerekçeli kararda icra takibinin 29.143,02 TL üzerinden devamına karar verilmişken dosya kapak hesabında takipte kesinleşen tutar olarak 25.314,45 TL dikkate alındığını, ayrıca itirazın iptaline konu Ankara …Tüketici Mahkemesinin gerekçeli kararında yer alan yargılama giderleri, dava vekalet ücreti ve icra inkar tazminatının ilgili icra müdürlüğünce dosya kapak hesabında dikkate alınmadığını, yukarıda bildirilen nedenlerle sıra derece kararında yer alan miktarın hatalı ve eksik bir şekilde hesaplandığını, bu sebeple sıra derece kararında yer alan derecelere herhangi bir itirazları olmamak üzere ilgili kararda yer alan alacak miktarımıza itiraz etme gereğinin hasıl olduğunu bildirerek sıra cetvelinde eksik ve hatalı olarak tespit edilen alacak tutarına itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Usul ekonomisi gözetilerek davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemenin görevli olması Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.) “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” (HMK 115. md.).
HMK 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmekte olup görev yönünden bu incelemenin en erken değil, en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
Konuya ilişkin HMK 138. maddenin Kanun gerekçesi şöyledir: “Usule ilişkin hususlar, şeklî nitelik taşıdıklarından yargılamanın başında, dosya üzerinden de incelenerek karara bağlanabilir. Ancak, mahkeme, kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa, bunu da tahkikat aşamasında değil, ön inceleme oturumunda yapacaktır. Böylece dava şartları ve ilk itirazlarla ilgili sorunların, en geç tahkikat başlamadan, ön inceleme duruşması sonunda karara bağlanması amaçlanmıştır.” Bu gerekçe ile de her aşamada görev hususunun incelenebileceğine açıklık getirilmiştir. Son tahlilde kanunda açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden henüz taraflara tebliğ yapılmadan tensip aşamasında dahi mahkemenin görevsiz olması halinde usulden red kararı verilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır (Emsal: Yargıtay HGK’nın 11/04/2019 tarih ve 2017/15-2141 E., 2019/442 K. sayılı ilamı).
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmeyecektir.
Dava İİK’nın 142/1 maddesinde kapsamında sıra cetveline itiraz talebine ilişkin olup somut olayda uyuşmazlık, davalının sıra cetveline giren alacağın miktarından kaynaklanmakta olup alacağın esası bakımından da taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiye dayanmadığı anlaşılmaktadır.
İİK’nın 142/1 maddesinde “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1 maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3 maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabul gerekir Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 04/06/2013 tarih ve 3440 esas 3763 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; HMK’nın yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinde sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın) HMK’nın 2/1 maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh;738)
Bu çerçevede mahkemenizce davanın ticari dava olmadığı ve dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gözetilerek; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.29/07/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı