Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/461 E. 2023/369 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/461 Esas – 2023/369
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/461 Esas
KARAR NO : 2023/369

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
Av. …
DAVALILAR : 1- ….
2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı …’ın 03/06/2017 tarihine kadar, …’ın ise 10/05/2017 tarihine kadar … …işlerini yürüten çeşitli …şirketlerinde çalıştıklarını ve en son … Ltd. Şti – … Ltd. Şti.’nin oluşturduğu … tarafından iş akdinin feshedildiğini, dava dışı …’ın ihbar tazminatının ödenmesi için arabuluculuğa başvurduğunu ve arabuluculuk görüşmesi sonucunda ihbar tazminatının yarısı olan net 1.650,00-TL’nin ve arabulucu ücretinin müvekkillerince ödenmesi yönünde anlaşmaya varıldığını, dava dışı …’a ise ihbar tazminatının yarısı olan 1.650,00-TL’nin ve arabulucu ücretinin müvekkili tarafından ödenmesi yönünde anlaşmaya varıldığını, toplamda …’a ve …’a 3.917,34-TL ihbar tazminatı ve 186,66-TL arabuluculuk ücreti ödendiğini, davalı şirketlere yaptıkları bildirime rağmen ihbar tazminatından sorumlu oldukları parayı ödemediklerini bildirerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 4.104,00-TL’nin ödemenin yapıldığı 11/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte sorumlulukları oranında davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsiline, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; İş Kanunu gereğince müteselsil sorumluluğun esas olduğunu, davacı tarafından yapılan ödemeye dair bildirimde bulunulmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede asıl işverenin rücu edebileceğine dair bir hüküm olmadığını, ihale yapılırken de kıdem tazminatı vs. ödemesi yapılmadığını, davacının kusuruna dayanan davalarda rücu imkanının olmadığını, kusur incelemesi yapılmasının gerektiğini, talebin zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücu alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, ödeme dekontları, … kayıtları, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri dosyaya kazandırılmış; davalı şirketin sorumluluk miktarının belirlenmesi yönünden bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 20/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda, “Davacı ile davalı firmalar arasında hizmet sözleşmeleri imzalandığı, bu sözleşmeler kapsamında, davacıya ait işyerlerinde, davalı firmada sigortalı olarak çalışan, … ve …’a ödenen işçilik alacakları ile ilgili, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarından davacı ile sözleşme imzalayan davalı firmaların sorumlu olacağı davacı tarafından rücu edilebilecek … rücu toplamı 2.052,00 TL, … rücu toplamı 2.052,00 TL toplam 4.104,00 TL, davalıların arasında imzalamış oldukları iş ortaklığı sözleşmesinin 6. maddesinde, … Ltd. Şti.’nin pilot olarak %99 pay sahibi olduğu … Ltd. Şti. Firmasının ise %1 pay sahibi olduğu belirtilmiş olup, bu ortaklık yapısına göre rücu dağılımı yapılacak olursa; … Ltd. Şti. Toplam 4.062,96 TL, … Ltd. Şti. 41,04 TL toplam 4.104,00 TL” olacağı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile dosya kapsamına ve yerleşik …içtihatlarında öngörülen kıstaslara uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmasının mümkün olduğu değerlendirilen 20/03/2022 tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; hizmet alım sözleşmelerinin, ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmeler olduğu, bu sözleşme türünde yüklenicinin ediminin, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesi olduğu, sözleşme kapsamında yapılması gereken işin yüklenici işçisi tarafından yerine getirildiği, iş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususunun ihtilaflı olmadığı ve … kayıtlarının da bu hususu doğruladığı, hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğunun bulunmadığı, işveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanmasının sözleşme hukukunun en temel ilkelerinden olduğu, işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulünün gerektiği, kaldı ki taraflar arasında imzalanan Hizmet Alımına İlişkin Sözleşmede de ihale dökümanları arasında çelişki veya farklılık olması halinde Hizmet İşleri Genel Şartnamesi hükümlerinin birinci sırada uygulanmasının gerektiğinin belirtildiği, Hizmet İşleri Genel Şartnamesine göre de yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi, haftalıkçı veya aylıkçı olarak işyerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elemanların tamamı da yüklenicinin elemanları hükmünde olup bunların ücretlerinin ödenmesinden doğrudan doğruya yüklenicinin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, sözleşmede işçi hak ve alacakları nedeniyle açıkça yüklenicinin (alt işveren davalıların) sorumlu olacağı belirtilmiş olup, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümleri tarafları bağlayacağı (Emsal: … sayılı ilamı), bu bağlamda davacı işverenin, hükme esas alınmasına karar verilen bilirkişi raporunda hesaplanan toplam 4.104,00 TL’nin tamamını, davacı işverene karşı adi ortaklık olarak sorumluluk altına giren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini TBK’nın 163 vd. hükümleri gereği talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu arada, davalılar vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, eldeki davada taraflar arasındaki ilişki hukuki nitelikçe “hizmet temini (alım) sözleşmesi” olup; kendine … özellikleri olan bu sözleşme türü için zamanaşımı süresini düzenleyen ayrık bir hüküm de bulunmadığından, TBK’nın zamanaşımı ile ilgili genel hükmü olan 146. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanması gerektiğinden (Emsal: … sayılı ilamı) ve dava tarihi itibariyle zamanaşımı da dolmadığından zamanaşımı itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir. Temerrüt tarihi bakımından ise talebin davalıların taraf olduğu veya onlara ihbar olunmuş bir davada verilen mahkeme ilamına dayanmadığı, davalıların davadan önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla, hükmolunan alacağın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 4.104,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 280,34 TL harçtan peşin alınan 70,09 TL’nin mahsubu ile bakiye 210,25 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği … tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.360,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 70,09 TL peşin harcı olmak üzere toplam 129,39 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 549,50 TL tebligat ve müzekkeri 1.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.799,5 TL masrafın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.104,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı