Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/430 E. 2022/802 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/430 Esas – 2022/802
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/430 Esas
KARAR NO : 2022/802
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 07/03/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı kurumun Ankara Sigorta İl Müdürlüğünün 2.4004.21030012,06.07. sicil sayılı dosyasında işlem gören işyeri sigortalılarından …’nun 30/05/2000 tarihinde maruz kaldığı iş kazası nedeni ile malul kalması sonucu bağlanan gelir ödeme ve hastane masraflarının rücusu talebi ile açılan İstanbul …. İş Mahkemesinin …. E. sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığını, söz konusu davada yapılan yargılama esnasında söz konusu … sicil numarası ile Ankara Ticaret Odası Sicil Müdürlüğünde kayıtlı şirketin Türk Ticaret kanunu geçici 7 maddesi uyarınca ticareti terk nedeni ile resen kaydı terkin edildiğini belirterek … İletişim Mühendislik Elektronik İnşaat Yapı San. Ltd.Şti’nin tasfiyesinin ihyası ve adı geçen firmaya tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ihyası istenen … numarasında kayıtlı … İletişim Mühendislik Elektronik İnşaat ve Yapı Sanayi Limited Şirketi münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen Türk Ticaret Kanununun geçici 7 maddesi uyarınca müdürlüğümüz tarafından kendilerine yapılan ihtar ve 07/10/2013 tarihli ve 8420 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan yukarıda ünvanı ve sicil numarası yazılı şirketin 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinde re’sen silindiği tescil edilmiş ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 28/01/2014 tarih ve 8495 sayısında ilan edildiğini, 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7. maddesine dayanarak Ankara Ticaret Odasınca yapılan terkin işlemleri usulüne uygun yapılmış olduğunu Ankara Ticaret Odasınca dava açılmasına sebebiyet verilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE; Dava; ticaret sicilinden re’sen terkin edilen … İletişim ve … Telekominikasyon A.Ş.’nin tüzel kişiliğinin ihyası talebine ilişkindir.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazı cevabında münfesih olmasına veya sayılmalarına rağmen şirketin TTK geçici 7. Maddesi kapsamında kendilerine yapılan ihtar ve ilana rağmen süresinde bildirimde bulunmayan şirketin 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen silindiğinin bildirildiği infisah sebebi olarak 5174 sayılı kanuna göre odaca kaydı silinenler şeklinde belirtildiği anlaşılmıştır.
İstanbul …. İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosya örneği uyap sisteminden celp olunmuş, incelenmesinde; davacı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından davalılar … İletişim ve … Telekominikasyon A.Ş. ve … Telekomünikasyon A.Ş hakkında 30.05.2000 tarihinde gerçekleşen iş kazasına dayalı rücuen alacak talebi ile açıldığı, davanın halen derdest olduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasında “….Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü yer almaktadır. Davacının maddede sayılan hukuki menfaati bulunan kişilerden olduğundan dava açmakta hukuki yararı bulunduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nun Geçici 7. maddesinin 15. Maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede … İletişim Mühendislik Elektronik İnşaat Yapı San Ltd.Şti’nin 23/01/2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği ancak adı geçen şirketin davalı olduğu İstanbul …İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının halen derdest olduğu rücuen alacak talebinin 30/05/2000 tarihinde gerçekleşen iş kazasına dayandığı anlaşıldığından şirketin taraf olduğu derdest bir davanın varlığı nedeniyle davacının ihya talep etmekte hukuki yararının bulunduğu mahkememizce kabul edilerek koşulları oluştuğundan derdest dava nedeniyle şirketin tüzel kişiliğinin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM …H.D 2019/1644 esas 2021/1388 karar sayılı 24.11.2021 tarihli ilamı ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği davalı tarafından kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesine 2022/470 esas 2022/2296 karar sayılı 23.03.2022 tarihli ilamında “TTK’nın geçici 7/15 maddesi uyarınca sicilden silinme tarihinden itibaren beş (5) yıl içinde ihya davası açılması gerekirken hak düşürücü süre aşılarak 07.03.2019 tarihinde ihya davası açılmış olup yasanın amir hükmü uyarınca davacının hak düşürücü süre içerisinde ihya davası açmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği” belirtilerek mahkememizce verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde anonim ve limited şirketlerin hangi şartlarda sicilden resen terkin edileceği düzenlenmiş olup anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 1.7.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler, 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 1.7.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması sebebiyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Anılan maddenin 4. fıkrasına göre; Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye ve ticaret sicilinden re’sen kayıtlarının silinmesinin düzenlendiği, aynı maddenin 4.fıkrasının “a” bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11.bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında kaldığından bahisle davalı ticaret sicil müdürlüğü tarafından hazırlanan ihtarnamenin şirkete tebliğe çıkarıldığı, tebligatın yapılamamış olduğu ihtarın Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığı, ancak ihyası istenen şirket yetkilisine tebligat yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi belgenin veya tebligatın dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirketin yanı sıra şirketin yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtar usulüne uygun olmadığından bu yönü ile ihyası istenen şirketin terkin işleminin usulüne uygun yapılmaması nedeniyle ihya talebi yerinde görülmüştür.
Öte yandan Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısında dava konusu edilen şirketin ticaret sicilinden resen terkine esas infisah sebebi olarak “5174 sayılı kanuna göre odaca kaydı silinenler” şeklinde gösterilmiş olup terkin sebebi yönünden yapılan değerlendirmede; 5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar Ve Borsalar Kanunun 10/3. maddesinde; “Oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ticaret sicil kaydının re’sen silinmesi için ticaret sicil memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemeyeceği, hükmünü içermektedir. 30/12/2012 gün ve 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanan ” Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”‘in 5. maddesinin “d” bendinde; “18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32 nci maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler.” ifadesi ile kanunda olmayan bir durum tebliğ ile düzenlenmiş olup 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde; “01/07/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır” denilmek sureti ile ancak kanun metninde sayılan halleri tespit edilen şirketin tasfiyesi TTK hükümlerine uyulmaksızın anılan maddedeki usule göre tasfiye edileceği belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla bu maddede belirtilen sınırlı hallere mühhasıran özel bir tasfiye yöntemi getirilmiştir. Bu nedenle tadadi nitelikteki bu haller dışındaki durumlarda geçici 7. maddeye göre değil TTK veya ilgili kanunlardaki tasfiye usulünü uygun tasfiye yapılacak olup b u yönü ile de kanunda sayılan haller dışında bir sebebe dayalı re’sen terkin işlemi yapılmış olduğundan bu yönü ile de ihya talebi yerindedir.
6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasının son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplerle dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler şeklindeki düzenleme uyarınca iş bu davanın ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 23/01/2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı anlaşılmış ise de yukarıda açıklanan gerekçelerle TTK’nun Geçici 7. maddesi kapsamında kalmayan bir şirket hakkında resen terkin işleminin yapılması karşısında yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanamayacağı sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizin 19.07.2019 tarihli kararında direnilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
(Aşamalarda Yargıtay incelemesinden geçmiş olan iş bu davada, 17.09.2020 tarihli hüküm fıkrasında zuhulen istinaf başvuru yolunun açık olduğu belirtilmiş olmakla; gerekçeli kararın hüküm fıkrasının kısa kararla aynı olması gerekmekte ise de kararda istinaf başvuru yolunun açık olduğunun belirtilmesinin karara karşı HMK 373/5 maddesi uyarınca Yargıtay nezdinde temyiz yoluna gidilmesine engel teşkil etmeyeceği hususu da gözetilerek kararın tebliği ile kesinleşmesi sürecinde temyiz kanun yolu esas alınmak üzere HMK 304 maddesi kapsamında kanun yolu tashih edilmiştir.)
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 2019/100 esas 2019/584 karar sayılı 19.07.2019 tarihli kararında direnilmesine,
2-Davanın kabulü ile Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne … sicil numarası ile kayıtlı iken resen terkin edilen … İletişim Mühendislik Elektronik İnşaat ve Yapı Sanayi Limited Şirketi’nin İstanbul …İş Mahkemesinin … esas sayılı davası ve bu dava ile ilgili infaz işlemleri yönünden tüzel kişiliğinin ihyası ile ticaret siciline tesciline,
3-İş bu kararın Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına,
3-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı Ankara Ticaret Sicil Memurluğu yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri taktirine yer olmadığına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile HMK 373/5 maddesi uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
17/11/2022
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 08.12.2022