Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/423 E. 2023/366 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/423 Esas – 2023/366
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/423 Esas
KARAR NO : 2023/366

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı … Ltd. Şti. arasında 03.05.2021 tarihinde “… …” başlıklı sözleşme karşılıklı mutabakat ile imza altına alındığını, takiben sözleşme gereği 30.000 USD teminat bedelinin ödendiği ve dükkanın açıldığını, ancak müvekkili şirket tarafından 03/05/2021 tarihli sözlemenin 18. maddesine istinaden 12 ay içerisinde 200.000 TL tutarında satış işlemini gerçekleştirilemediğini, yapmış oldukları araştırmada kendisini distribütör olarak tanıtan davalı şirketin esasen hiçbir şekilde üretime dair bir ticari iş ve işlemi olmadığının öğrenildiğini, bu bağlamda müvekkili şirketçe ödenen teminat bedelinin iadesinin şifahi görüşmeler neticesinde gerçekleşmemesine müteakip, …. Noterliği kanalıyla 06.04.2022 tarihinde … yevmiye numarası ile davalı yana ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamede sözleşmenin 2. ve 18. maddelerine istinaden, imzalanan sözleşmenin müvekkili şirketçe haklı nedenle feshedildiği bildirilerek teminat adı altında yapılan ödemenin iadesinin talep edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, bu nedenle müvekkili şirket ile davalı yan arasında 03/05/2021 tarihinde imza altına alınan sözleşmeden kaynaklı, müvekkili şirketçe ödenen teminat bedelinin iadesine ilişkin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-USD’nin fiili ödeme tarihindeki … Efektif Döviz Satış Kuru üzerinden, temerrüt tarihinden işleyecek ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, distribütörlük sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Somut olarak davacı tarafından, davalı ile aralarında “… …” kapsamında akdi ilişki kurulmuş ise de bu sözleşmenin, davalının gerçekte distribütör olmadığı ve bayilik verme yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından ve davalı tarafından mal teslim edilmeyip davacı tarafından da sözleşmede öngörülen tutarda satış yapılamadığından bahisle sözleşmenin 2. ve 18. maddeleri kapsamında sözleşmeyi feshettiğinden bu sözleşme gereğince ödenen 30.000 USD’nin iadesi amacıyla eldeki davanın ikame edildiği görülmüştür. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda bahsi geçen ve davacının, davalı tarafından ilgili sözleşme kapsamında bir mal tesliminin söz konusu olmadığını ve davalı tarafından sahte olarak düzenlenip gerçek bir satıma dayanmadığını savunduğu 762.527,80-TL miktarlı faturanın ise …… sayılı dosyasından görülen menfi tespit davasına konu edildiği anlaşılmıştır. Her iki davada ileri sürülen iddia ve talepler birlikte değerlendirildiğinde, özellikle davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 2. ve 18. maddeleri kapsamında sözleşmenin feshi ile 30.000 USD teminat bedelinin iadesi koşullarının oluşup olmadığının değerlendirilmesi bakımından, her iki dava arasında 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesi anlamında hukuki ve fiili irtibat olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek mahiyette olduğu ve delillerin birlikte değerlendirilmesinin HMK 30 maddesi uyarınca usul ekonomisine de uygun düşeceği sonuç ve kanaatine varıldığından HMK 166/1 maddesi uyarınca mahkememizde açılan davanın daha önce açılmış olan ……esas sayılı dava ile birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan iş bu dava ile ……esas sayılı davasının aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmakla işbu davanın ……Esas sayılı davası ile HMK 166/1 maddesi uyarınca birleştirilmesine,
2-Yargılamanın bundan böyle ……esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
4-HMK 166/3 maddesi uyarınca birleştirme kararının derhal …Mahkemesine bildirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, birleşen davada esas hakkında verilecek karar ile birlikte istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2023

Katip …
¸

Hakim ….
¸